Yeni Yüzyılda Enerji Yollarının Önemi Artacak

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, yeni yüzyılda tütün lobisi gibi silah lobisi de önemini yitirirken, bilişim teknolojilerinin ve enerji yollarının öneminin ise daha da artacağını ifade etti.

Genç MÜSİAD tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Yıldız Yerleşkesi’nde düzenlenen ”Türkiye’nin Yeni Vizyonu” konferansında konuşan Soylu, 21. yüzyılda küresel güç eksenlerinin değişmeye başladığını, bunun yeni fırsatlar ve yeni tehditler anlamına geldiğini söyledi.


Yeni yüzyılda BM, NATO gibi uluslararası örgütlerin ve barış kuruluşların yeni bir dönüşüme gitmek durumunda olduğunu kaydeden Soylu, ”Bu kuruluşların önemli bir bölümü 20. yüzyılda ne savaşlarda, ne doğal afetlerde, ne açlıkta, ne yoklukta dünyanın dengesizliklerini ortadan kaldırmaya çalışan insani, zengin ekonomilerin çözmeleri gereken hiçbir meseleyi başarılı bir şekilde yönetememiştir” dedi.

Soylu, dünyadaki gelişmiş ülkeler ve az gelişmiş ülkeler arasındaki farkın azalma eğiliminde olduğunu da söyledi. Teknolojideki değişimin dünyadaki üretim biçimlerini etkilediğini, bunun siyasal, askeri ve ekonomik bakımdan da büyük değişikliklere neden olduğunu anlatan Soylu, 21. yüzyılın problemlerinin geçmiş bakış açılarıyla çözülemeyeceğini kaydetti.

ABD’de geçmişte siyahilerle beyazların aynı otobüse binemediğini ancak bugün siyahilerin yalnızca ABD’de değil dünyanın pek çok ülkesinde önemli mevkileri aldığını hatırlatan Soylu, ”Türkiye’de 15 yıl önce, dört duvar arasında, ‘derin devlet, dünya, Avrupa, Amerika ne kadar büyük güç varsa hepsinin üzerini çizdiği, bir daha ayağa kalkamaz, bir daha siyaset yapamaz’ denilen Tayyip Erdoğan, bugün acaba dünya nizamını nasıl bir şekilde yeniden kendi rayına, adaletli bir şekilde oturturuz, yeniden bu Anadolu coğrafyasını kendi temel değerleriyle yarına yönelik bir anlayışa taşıyabiliriz bakışı içinde. Bu yeni dünya” ifadelerini kullandı.

Türkiye için önemli fırsatlar

Yeni yüzyılda tütün lobisi gibi silah lobisi de önemini yitirirken, bilişim teknolojilerinin ve enerji yollarının öneminin ise daha da artacağını ifade eden Soylu, Türkiye’nin önünde de çok önemli fırsatlar olduğunu söyledi.

Soylu, ”Dün batıyla doğu arasında geçişi tarihi İpek Yolu’yla, Baharat Yolu’yla kuran Türkiye’den, bugün modern İpek yollarıyla kurabilecek bir Türkiye’ye doğru uzanıyoruz. Modern İpek Yolu. Batı-doğu, kuzey-güney kavşağının en önemli ülkesi olarak Türkiye ortada durmaktadır” diye konuştu.

Batı ülkelerinde nüfusun hızla yaşlanmasının sıkıntılarının yaşandığını, Başbakan Erdoğan’ın ailelere 3 çocuk önerisinin ”stratejik” önemi olduğunu belirten Soylu, demografik yapının Türkiye’nin en önemli avantajı olduğunu söyledi.

”Yepyeni bir akıl ortaya koymalıyız”

Dünyadaki İslamofobi ve Sünni-Şii çatışmasının 21. yüzyılın başında Türkiye’nin dezavantajları olduğunu kaydeden Soylu, bu iki dezavantajın da iyi yönetilmesi halinde avantaja çevrilebileceğini kaydederek, şöyle konuştu:

”Yepyeni bir akıl ortaya koymalıyız. Biz sadece, Türkiye’de 2 trilyon dolar gayri safi hasıla, 500 milyar dolar ihracat, 1.5 trilyon dolarlık uluslararası sermayenin yüzde 3’ünü yani 50 milyar doları Türkiye’ye getiren akla sahip olan bir ülkeyi hayal etmiyoruz. Biz sadece, dünyanın ilk 100 üniversitesi arasına 5 üniversite sokabilecek bir ülkeyi hayal etmiyoruz. Dünyadaki ilk 10 iyi üniversiteden 7-8’i neden ABD’de diye sorguluyoruz. Biz sadece bunların içine Türkiye’den üniversiteleri sokmaya çalışmıyoruz. Biz dünyanın ilk 100 markasının içine 4-5 marka sokabilelim, bunlardan bir tanesi dünyanın en çekici markalarından birisi olsun diye uğraşmıyoruz….”

Tek hedefin üretmek, zenginleşmek olmadığını dile getiren Soylu, ”Elbet bunlar bizim amaçlarımız ama en temel amaçlarımızdan birisi bunun içine bir anlam yükleyebilmektir. Farabi’nin bahsettiği ‘Erdem toplumu’ anlamını yükleyebilmektir. Anneyi, babayı, kardeşi, arkadaşı, dostluğu, iyiliği, şefkat elini, dostluk elini yeniden dünyayla bir şekilde oluşturabilmektir” diye konuştu.

“En temel mesele ademi merkeziyet”

Türkiye’nin en temel meselelerinden birinin ademi merkeziyet olduğunu kaydeden Soylu, Türkiye’nin bu konuda ciddi hamleler yaptığını, Büyükşehir Belediye Yasası’nın bu konuda atılmış en önemli adımlardan biri olduğunu söyledi. Soylu, şöyle konuştu:

”Ankara’da yetki kaldığı sürece, üniversiteler mali ve idari özerkliğe kavuşmadığı sürece Türkiye’nin gelişmesinde, büyümesinde sürekli sancı çekeceğiz. Bu parlamenter sistem devam ettiği sürece büyümemizde sürekli sancı çekeceğiz, kıvranacağız. Bir kişi alacak Anayasa’yı fırlatacak, ertesi gün Türkiye’deki ekonomi alt üst olacak. Kişiye bağlı anlayıştan sisteme bağlı anlayışa yönelmediğimiz sürece, daha hızlı, daha etkin, daha demokratik, kuvvetler ayrılığı daha demokratik, daha anlaşılabilir ve rasyonel olduğu bir anlayışa evrilmediği sürece, bürokrasinin, kendi kurmuş olduğu sistemin prangaları içinde bir şekilde mahkum kaldığımız sürece göreceksiniz ki Türkiye büyüdükçe sancı çekecektir.”

Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Soylu, bir soru üzerine, Türkiye’nin AB sürecinden asla vazgeçmeyeceğini, son 10 yılda çok önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirterek, ”Bir soğukluk söz konusu olabilir ama bir inanç kaybı söz konusu değil. Biz orada olmalıyız” diye konuştu.

Soylu, Türkiye’nin çıkar temelli bir dış politika değil, ahlak temelli bir politika ortaya koymaya çalıştığını belirtti.

Uludere

Başka bir soru üzerine, Uludere konusunda TBMM’de araştırma komisyonu kurulduğunu, cumhuriyet savcılığının bu konuda soruşturma yürüttüğünü söyleyen Soylu, bu konudaki kamuoyu baskısını ifade ederken, ”Hükümetimiz, 21. yüzyıldaki devlet, dün Dersim meselesini nasıl toplumun önüne getirip ‘Biz Dersim adına özür diliyoruz’ demişse, Uludere meselesindeki bütün ayrıntılar ortaya çıktığında sonuçtan kaçınmayacak kadar mert, cesur ve bunları halının altına süpürmeyecek kadar da kendi milletine vicdanlı bir yapının içindeyiz” diye konuştu.