Bakan Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Reşat Moralı Salonu’ndaki Üçlü Danışma Kurulu toplantısına başkanlık yaptı.
Soylu, toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Üçlü Danışma Kurulu’nun müzakereci ve katılımcı demokrasinin en önemli örneklerinden biri olduğunu belirterek, Türkiye’nin son 13 yılda müzakereci ve katılımcı demokrasi sayesinde büyük kazanımlar elde ettiğini ifade etti.
“Her şeyde anlaşıldı değil, tabii ama birbirini duyan, birbirini anlayan, birbirinin esneme paylarını gören, birinin çektiği çizgileri hisseden ve ona duygudaşlık yapan bir manzara oluştu ülkemizde. Türkiye bundan büyük faydalar elde etti ve bunda sonra da büyük faydalar elde edecek. Belki de bugünden düne, dünden de bugüne baktığımızda halledilemeyecek diye düşünülen, ‘Artık çıkmaz sokaktayız’ diye düşünülen birçok mesele, müzakere yöntemiyle çözüldü. Müzakere sadece ortak bir deklarasyonun altına imza atmak değil, müzakere aynı zamanda birbirini hissetmek, endişeleri, tepkileri, tedbirleri veya yapılabilecekleri ortaya koymaktır. Eğer bugün Türkiye bu reformlar seviyesine gelmişse, bilinmelidir ki müzakereci ve katılımcı demokrasinin ortaya koymuş olduğu ilkeler çerçevesinde atılan adımlarla beraber gelmiştir.”
Milletin sahip olduğu ahengin en önemli unsurlarından bir tanesinin çalışma uyumu ve barışı olduğunu vurgulayan Soylu, bundan hiçbir şekilde vazgeçilmemesinin temel esasları arasında bulunduğunu kaydetti.
Çalışma hayatının tüm unsurlarının gelecek dönemde reform yapma zorunluluğu karşısında sorumluluklarını yerine getireceğine inandığını anlatan Soylu, “Önümüzde 2019’a kadar devam edecek bir süreç var. Milletimizin, çalışanımızın ve girişimcimizin bizden çok şey beklediği bir süreç söz konusu. Elbetteki hükümetimiz sürecin asli sorumluluğunu yerine getirmek için çaba sarf etmektedir. Atılması gereken bütün adımları atıyor, bütün istişare mekanizmalarını tekrar harekete geçiriyor. Sandığın verdiği kararı gözetiyor ve buna ait adımları da atmaya devam ediyor” diye konuştu.
Bakan Soylu, 2002’de 12 milyon olan sigortalı çalışan sayısının 2015 sonu itibarıyla 21 milyon 357 bine yükseldiğine dikkati çekerek, bu sayının Türkiye’nin cari açık ve büyüme de dahil olmak üzere makro rakamlarla ilgili geldiği seviyenin bir başka göstergesi olduğunu bildirdi.
Engelli istihdamı konusunda da önemli adımlar atıldığını, engelli istihdamının son 13 yılda 5 bin 777’den 44 binin üzerine çıktığını belirten Soylu, 2002’de 392 lira olan en düşük memur maaşının yüzde 492’lik artışla bugün 2 bin 383 liraya yükseldiğini, aynı dönemde kamu görevlilerinin sendikalaşma oranının da yüzde 47’den yüzde 71’e çıktığını anlattı.
Üretim, istihdam ve büyümeyle ilişkilendirilen en önemli rakamın kayıt dışı istihdam oranı olduğunun altını çizen Soylu, 2002’de yüzde 53 seviyesinde olan kayıt dışılık oranının bugün 34’e gerilediğini, bunun da çalışma hayatının tüm taraflarının başarısı olarak görüldüğünü ifade etti.
“2023’de işsizlik oranının yüzde 5, tarım dışı sektörlerde kayıt dışı istihdam oranının ise yüzde 15 olabileceğini hep beraber ortaya koyuyoruz. Burada en önemli meselelerden bir tanesi de politikalarımızın nasıl evrileceğidir. Gerek Çalışma Meclisi toplantısında gerek yaptığımız bütün istişarelerde gerekse de hükümet programlarında bu konuda attığımız adımların kararlılığını bir kez daha ifade etmiş durumdayız. Bir taraftan Türkiye’de kayıt dışıyla ilgili mücadeleyi devam ettireceğimizi beyan ediyoruz, diğer taraftan belki de en temel problemlerimizden bir tanesi olan, maalesef 28 Şubat sürecinin de bunun üzerine ciddi bir şekilde maliyet yüklediği, mesleki eğitimin, ara teknik elemanın ve mesleki yetkinliği ortaya koymanın bizim için önümüzdeki döneme ait ulusal istihdam stratejimizin bir parçası olduğunu ifade ediyoruz. Diğer taraftan da özellikle kadın, genç ve engelli istihdamı konusundaki politikalarımızın 2023’e kadar güçlenerek devam etmesinin lazım geldiğini ifade ediyoruz. En önemli politikalarımızdan birisi de sosyal korumayla istihdam arasında ilişkiyi güçlendirmek, eğitimle istihdam arasındaki ilişkiyi güçlendirmek ve bu konuda bir değerlendirmeyi ortaya koyma zorunluluğumuz.”
Kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü amacıyla ilgili sosyal taraflarla istişare içinde gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılmasının öncelikleri arasında bulunduğunu aktaran Soylu, Turkuaz Kart projesinin hayata geçirilmesi için hazırlıkların tamamlanmasını da önemsediklerini bildirdi.