Türkiye’de çalışma hayatının standarları vardır

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de bulunan Suriyelilerin 400 bininin kayıt dışı çalıştırıldığı iddialarıyla ilgili, “Özellikle Suriye’den Türkiye’ye gelen insanların kaçak işçi olarak çalıştırıldığı ve bu konuda Türkiye’de sosyal bir yaranın açılabileceği hususu, Suriyeli kardeşlerimiz üzerinden Türkiye’nin iç siyasetine yönelik bir müdahaledir. Bunu çok doğru bulmuyoruz” dedi.
Soylu, Mecliste gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Süleyman Soylu, Türkiye’de bulunan Suriyelilerin 400 bininin kayıt dışı çalıştırıldığı iddiasına yönelik bir soru üzerine, “Basına da yansıyan, bir sivil toplum kuruluşunun talebi üzerine bir üniversitemizin yaptığı bir araştırmanın sonucu var. Bunun nasıl, ne ölçüde, hangi ölçeklemle yapıldığı henüz malumumuz değildir” yanıtını verdi.

Suriyeliler üzerinden Türkiye’de uzun bir zamandır, çoğu da dezenformasyona dayalı politikalar geliştirilmeye çalışıldığını belirten Soylu, bunun kendilerini hem hükümet olarak hem de bu toprakta yaşayan, bu medeniyete sahip insanlar olarak üzdüğünü ifade etti.

Dönem dönem Suriyeliler üzerinden gerçekleştirilen bir takım algı operasyonlarını şiddetle reddettiklerini bildiren Soylu, “Burada bir insanlık dramı yaşanmaktadır ve yaşanan insanlık dramına sadece biz Türkiye olarak şahit değiliz, bütün ülkeler, dünya şahittir. Türkiye’nin buradaki sorumluluğu hepimizin malumudur ki bütün dünya tarafından takdir edilmektedir. Belki başka konularda bize eleştiri getirenler ve Türkiye üzerinde değerlendirme yapanlar, özellikle Suriye’den Türkiye’ye gelen kardeşlerimiz konusunda Türkiye’yi her noktada takdir etmektedirler” diye konuştu.
Bir çok kuruluşuyla seferber olan Türkiye’nin, Suriye’den gelenlerin büyük bölümünü kamplarda misafir ettiğini hatırlatan Soylu, G-20 zirvesine gelenlerin, ziyaret ettikleri kamplarda, yapılan hizmet dolayısıyla Türkiye’ye teşekkür ettiklerini aktardı.

“Milli bakış açısı ortaya konulmalı”

Soylu, Türkiye’nin, karşı karşıya kalınan insanlık dramını yönetmeye çalışırken, başka bir konu üzerinden sıkıştırılmaya çalışıldığını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
“Bunu çok doğru buluyor değiliz. Özellikle Suriye’den Türkiye’ye gelen insanların kaçak işçi olarak çalıştırıldığı ve bu konuda Türkiye’de sosyal bir yaranın açılabileceği hususu, yine Suriyeli kardeşlerimiz üzerinden Türkiye’nin iç siyasetine yönelik bir müdahaledir. Bunu çok doğru olarak değerlendirmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Biz onlara her noktada sahip çıktık ama Türkiye’nin çalışma hayatı konusunda standartları vardır. Bizim Bakanlığımızın da çalışma hayatı konusundaki standartlara uyulması ve bu konudaki değerlendirmelerin yapılması hususunda çalışmaları mevcuttur.”
Türkiye’nin 2002’den itibaren önemli meselelerinden birinin çalışma hayatındaki kayıt dışılığın ortadan kaldırılması olduğunu anımsatan Soylu, bu konuda ciddi programların uygulandığını, takiplerin gerçekleştirildiğini, kayıt dışının yüzde 52’lik seviyelerden, yüzde 35’lere kadar düştüğüne işaret etti.

Soylu, 64. Hükümet’in en önemli programlarından birinin de kayıt dışılığın aynı ölçekte, seviyede düşürülmesi olduğunu belirterek, “Bu sadece Türkiye’de kendi çalışanlarımıza yönelik değil, bütün çalışanlara yönelik temel bir politikadır ve biz bu politikanın takipçisiyiz. Bunu Türkiye’de bir sosyal yara olarak ortaya koymak, çok yönlü bir politikanın tezahürüdür. Bu haberler, değerlendirmeler yapılırken biraz daha milli bir bakış açısı ortaya konulmalıdır. Başkalarının diliyle lütfen konuşulmasın, başkalarının politikalarına lütfen bizim ülkemizin bugün sürdürdüğü ve bütün dünya tarafından takdir edilen politikalar alet edilmesin” dedi.

“Sürekli takip ediliyor”

Bu tür haberlerin ince elenip sık dokunması gerektiğine dikkati çeken Soylu, Avrupa ve dünya ile ortak fikirlerin söz konusu olduğunu, Türkiye’yi sıkıştırmaya, bir takım meseleleri kendi planlaması ve standartları dışında halletmeye yönelik bu tip organizasyonlara dikkat edilmesini istedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, hükümet politikaları çerçevesinde ve çalışma disiplini içerisinde, kayıt dışılıkla ilgili çalışmaları devam ettirdiklerini belirten Soylu, “Özellikle kayıt dışılık konusunda, Çalışma Bakanlığının bugüne kadar uyguladığı sistematik teftişler vasıtasıyla, son günlerde, haftalarda bu tip değerlendirmeler defalarca şahsıma gelmiştir. Kayıt dışı çalışanların teftiş heyetleri tarafından bir şekilde tespit edildikleri ve bu konuda gerekli işlemlerin de yapılmaya başlandığı hususu, bu iş rutininde devam etmektedir” dedi.

Soylu, bu tip haberlerin, milli menfaatlere, çıkarlara uygun olup olmadığının değerlendirilerek yapılması gerektiğini söyledi.
“Kayıt dışına ilişkin bir rakam var mı?” sorusuna, Soylu, “Burada bir örneklem yapılmış, 130’u aşkın işletme üzerinden bir genelleme gerçekleştirilmiş. Böyle bir değerlendirme bizde mevcut değil. Bir takım çalışmalar söz konusudur. Kurumsal işletmelerde böyle bir çalışma söz konusu değil. Bu, son gelişler başlamadan, bu rakam 2 milyonun üzerindeki bir rakama gelmeden önce, 50-60 bin kişilik Suriye’den gelen kardeşlerimizin bir kısmına yönelik çalışma izni verilmişti zaten, onlar çalışıyor ama onun dışında sistematik bir şekilde böyle bir artış elbette Bakanlığımız tarafından sürekli olarak takip ediliyor” diye konuştu.

“Emeklilere promosyon”

“Kayıt dışı çalıştırılanların sayısının 400 bin olduğu ifade ediliyor. Bu konuda ne diyecesiniz?” sorusuna, Soylu, “400 bin rakamının bir simülasyon olduğu kanaatindeyiz. Çünkü bu araştırmanın bütün detayları henüz bizde yok. Bizim böyle bir tespitimiz de söz konusu değil. Çalışma Bakanlığı’nın müfettişleri Türkiye’de ve bütün yurt sathında ciddi bir çalışma ortaya koymaktadırlar. Bize iletilen, gelmiş böyle bir rakam söz konusu değildir” yanıtını verdi.
Soylu, emeklilerin promosyon beklentilerine ilişkin bir soruya, bunun, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun seçim döneminde verdiği taahhütlerden biri olduğunu hatırlattı.
Bu konuda geçmiş dönemde bankalarla görüşmelerin yapıldığını belirten Soylu, “Bugünden sonra da tüm bankalarla bir araya gelinerek, bu promosyonların emeklilerle buluşabilmesi konusunun ne derece olabileceği hususu çalışılacaktır. Sayın Başbakanımızın bu taahhüdü bizim sorumluluklarımızın arasındadır” ifadesini kullandı.