TÜRKİYE YEPYENİ BİR SÜRECE DOĞRU ADIM ATMAKTADIR

Sakarya’nın Akyazı ilçesine bağlı Balballı köyünde konuşan İçişleri Bakanı Soylu, “Nasıl kıştan bahara geçildiyse Türkiye de yepyeni bir sürece doğru adım atmaktadır.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Akyazı ilçesine bağlı Balballı köyünde, düğünlerde alkol kullanımı ve silah atılmasının geleneksel yaptırımlarla yasaklanmasının 14. yılında, Sakarya, Eskişehir, Kocaeli, Düzce, Bolu, Bursa, Mersin, Samsun ve Kayseri’den gelen Abhazlar tarafından düzenlenen Abhaz Şurası’na katıldı.

Burada konuşan Soylu, Abhaz büyükleri tarafından 14 yıl önce alınan kararın, Türkiye’nin geçmişinde ve geleceğinde örnek bir yeri olduğunu ifade ederek, düğünlerde silah atılmasının onarılamayacak sonuçlar doğurduğunu söyledi.

Soylu, 24 Haziran seçimlerine değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Nasıl kıştan bahara geçildiyse Türkiye de yepyeni bir sürece doğru adım atmaktadır. Kararı millet verecek, boynumuz kıldan ince. Millet her zaman doğruyu yaptı. Hiçbir zaman bunu eleştirmek kimsenin, bizim haddimize değildir. Bildiğim bir şey vardır, bugün hep beraber buradayız. Burada olmamızın, kendimizi ifade etmemizin bir tek sebebi var, o da demokrasidir, başka hiçbir şey değildir. Bu kadar zorluklardan ve sıkıntılardan geçtik. 15 Temmuz gibi hain bir darbe girişiminden geçtik. Geleceğimizi teslim almak, esir almak isteyenler, umutlarımızı köreltmek isteyenlerin ortaya koyduğu bir hainlik tecrübesinden hepimiz geçtik, ayaktayız.”

“Dünyada demokrasiyi hak eden bir millet varsa bu millettir”

Türkiye’nin, Avrupa’ya 1950’li yılların sonunda girdiğini hatırlatan Soylu, bu çizgiyi, rahmetli Turgut Özal’ın daha iyi bir noktaya getirdiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise çok daha güzel yerlere taşıdığını söyledi.

Oluşturulan bu çizginin millet tarafından yönetildiğini ve yönlendirildiğini anlatan Soylu, şunları kaydetti:

“Bu, Abhaz’ından Gürcü’süne, Çerkez’inden Tatar’ına, Laz’ından Yörük’üne kadar bu insanların oluşturduğu kültürden, gelenekten ve anlayıştan oluşuyor. Nereden oluşuyor? Bin bir sıkıntıya rağmen verdiği oyun namusundan vazgeçmeyen, demokrasiye sahip çıkan bu anlayıştan oluşuyor. Eğer bunların altında ezilmiyorsak bilmenizi isterim ki, demokrasiye olan sadakatimiz ve bağlılığımızdandır. Başbakan idam edildi, darbeler yapıldı, cumhurbaşkanları, başbakanlar hapse konuldu, dünyada demokrasiyi hak eden bir millet varsa bu millettir. Bu aziz milletin, buradaki topluluğun dünyada demokrasiyi hak eden yegane millet olduğuna inananlardanım.”

“Geldiğimiz makamlar bizi insanlığımızdan ve vicdanımızdan ayırmamalıdır”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, görevlerini yaparken vicdan ve insanlıktan ayrılmamaları gerektiğini anlatarak, şöyle devam etti:

“Geldiğimiz makamlar bizi insanlığımızdan ve vicdanımızdan ayırmamalıdır, hiçbir zaman da ayırmayacaktır. Her ne şekilde olursa olsun çünkü biz, sadece bu dünyanın varlığını gören bir anlayışın sahibi değiliz. Bizim için esas ahirdir, öteki dünyadır. Burada imtihanla karşı karşıya kaldığımıza ve bu imtihandan başarılı çıkabilmek için büyük bir çaba içerisinde olduğumuza inananlardanız. Ne yapmalıydık yani, o belediyeleri terör örgütlerine mi teslim etmeliydik? Ne yapmalıydık yani, Yüksekova’da, Şemdinli’de, Derecik’te, Eruh’ta, İdil’de, Beytüşşebap’ta şu koluma sarılan kadın, ‘Kızımın dağa çıkmasını istemiyorum. Sen kuvvetli ve kudretli bir adamsın, bunu sağla.’ dediği zaman İçişleri Bakanı olarak ‘Ben bunu beceremiyorum, yapamıyorum.’ diye bir anlayış içerisinde mi olmalıydık, ne demeliydik, ne yapmalıydık? Bunlar gelir geçer, bu görevler gelir geçer ama bu oluşan travmalar yüzyıllar sonra ortaya çıkar. Hala Hazreti Hasan ve Hüseyin’in üzerinden yaşananlarla bugün hep beraber tarihe bakıp geleceğe ait yepyeni bir anlayış çizmeye çalışıyoruz Kerbela ile sizin yaşadıklarınız ile… Bunları umutla hakkaniyetle adaletle demokrasi, özgürlük ve hürriyetle ama vazgeçemeyeceğimiz güçlü ve zengin bir Türkiye ile hep birlikte aşacağız.”