AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “1699’da Karlofça’da ve Karlofça’dan itibaren bir vesayet bu ülkenin üzerine bindirildi. 1699’dan itibaren, şimdi yıl 2014 ve 2014 tarihinde yepyeni bir kapı açıyor Türkiye” dedi.
Soylu, partisinin Kırklareli İl Başkanlığı’nca kültür merkezinde düzenlenen danışma meclisi toplantısına katılarak yaptığı konuşmada, 350 yıl önce yapılan Karlofça Antlaşması’ndan bugüne kadar Türkiye’nin gerileme dönemi içinde olduğunu söyledi.
Zor ve sıkıntılı süreçleri Türk milletine büyük bedeller ödettirerek mal etmeye çalıştıklarını vurgulayan Soylu, Balkan, Trablusgarb ve 1. Dünya savaşlarında neredeyse bir milleti yok etmeye çalıştıklarını ifade etti.
Türk milletinin “yeniden ayağa kalkabilir mi?” diye büyük mücadele içinde olduklarını belirten Soylu, “Siyasi partiler kuruldu, meclisler biraz daha halka dayandırılmaya çalışıldı ama ona da müsaade etmediler. Bize yeni bir nefesi yeni bir soluğu yeniden iradeyi ve iddiayı kurtuluş mücadelesi yani İstiklal Harbi sağladı. Hakikaten zor günler geçirdik. 1699’da Karlofça’da ve Karlofça’dan itibaren bir vesayet bu ülkenin üzerine bindirildi. 1699’dan itibaren, şimdi yıl 2014 ve 2014 tarihinde yepyeni bir kapı açıyor Türkiye. Karlofça’nın bize yüklediği o ağırlığı Karlofça’nın bizi karşı karşıya bıraktığı o gerileme dönemini, Karlofça’nın bu milletin kendi benliğini, kendi hissini yok etmeye çalışan o bütün anlayışını bir şekilde bugün tasfiye etmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
10 Ağustos’un sadece bir cumhurbaşkanı seçimi olmadığını anlatan Soylu, şöyle devam etti:
“10 Ağustos, kıymetli başbakanımız, bu millete hizmet etmenin aziz bir evladı olarak, bu millete hizmet etmeyi kendisinin en önemli amacı olarak gören sayın başbakanımızın, sayın Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkma tarihi değildir. 10 Ağustos Türkiye’de hep birlikte Karlofça’nın tasfiyesi olarak nitelendireceğimiz gerileme döneminin sonu olarak nitelendireceğimiz ve bu aziz milletin, bu büyük milletin, yeniden yükselme dönemiyle karşı karşıya kalacağı Karlofça’nın tasfiye olacağı, bir aziz milletin, bir büyük milletin başına gelen badirelerin artık sona ereceği, yepyeni bir tarihin başlangıcı olarak, bir miladı olarak, hep birlikte görmenin büyük şerefini ve büyük onurunu yaşayacağımız bir tarihtir. Sadece bizim partimize mensup olanlar veya oy verenler değil… Bu ülkede 12 yılda neler değişti. Eskide ne vardı bugün ne var. Herkes vicdanıyla bir baksın. Dün neler düşünüyorduk, bugün neler düşünüyoruz. Herkes vicdanıyla bir baksın. Geçmişe baksın ve geleceğe baksın. Bugün bir tarih yapılıyor. Bunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum. Bütün milletimize hem de büyük milletimize önemli ölçüde bir şekilde anlatmaya ve haykırmaya çalışıyoruz. Bütün vatandaşlarımıza söylemeye çalışıyoruz, başınızı dik tutun. Hep beraber başımızı dik tutalım.”
“Kılıçdaroğlu denilen adamın adı 10 Ağustos’tan sonra kazınacaktır, az kaldı”
Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin önünde “takoz gibi” durduğunu belirten Soylu, Kılıçdaroğlu’nun ahlaksız olduğunu ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Soylu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
”Bugün Kılıçdaroğlu diye bir adam var. Porno kasetten çıkmış eşantiyon siyasetçidir, eşantiyon. Türkiye böyle bir muhalefet lideri görmemiştir. Hepimiz izliyoruz, işi sabahtan akşama kadar bu ülkenin başbakanına hakaret etmek. Bu başbakana ve ailesine hakaret etmek ve iftira etmek. Kılıçdaroğlu diye bir adam var, Türkiye’nin en büyük talihsizliğidir. Türkiye’nin en büyük fitnecilerinden bir tanesidir. Siyasi hayatımıza gelmiş en edepsiz adamlardan bir tanesidir” ifadelerini kullandı
Muhalefet liderinin ülkesinin önünü açacak eleştiriler yapması gerektiğini ifade eden Soylu, ”Bilirsiniz 1970’li yıllarda tipi tip diye bir sakız vardı, aynı işte. Siyasi karikatür adam. Kılıçdaroğlu, çocukluk yıllarındaki kursağından haramla geçen paralar aklına geliyor herhalde. Sokağa çıkamaz hale getiririz seni. Ahlak dışı siyaset hiç bir zaman yapmadık. Sende bir tek şey yok, ahlak yok ahlak. Hiç merak etmeyin, çoğu gitti. Türk siyasetinden Kılıçdaroğlu denilen adamın adı 10 Ağustos’tan sonra kazınacaktır, az kaldı” diye konuştu.
Çeteler ortaya çıktı
17 Aralık’ta ve 25 Aralık’ta çetelerin ortaya çıktığını ifade eden Soylu, düzenlenen operasyonların hayırlı olduğunu kaydetti.
1826’daki Yeniçeri ayaklanmasından örnekler vererek konuşmasını sürdüren Soylu, şunları kaydetti:
”2. Mahmut’un 1826’da yeniçeriyi tasfiyesi gibi, Vakayı Hayriye gibi… Bilmenizi isterim ki aynı olayı şimdi paralel yapının tasfiyesi, Vakayı Hayriye gibidir….Yeniçeriler 2. Mahmut döneminde, darbeyle beraber yönetimi almak istiyorlardı. Sarayı ele geçirmek istiyorlardı. Onlar yönetmek onlar idare etmek istiyorlardı. 2. Mahmut hepsini tasfiye etti. Tarihimiz bu olayı Vakayı Hayriye olarak, yani hayırlı bir olay olarak nitelendirmektedir. Bugün de görüyoruz, dönem dönem Türkiye’nin önüne çıktı. 1960’ta çeteler çıktı. Çeteler 1977’de, Taksim olaylarında, bir annenin iki evladının sağcı ve solcu olarak pusu kurmalarında devreye girdiler. Bu ülkenin her gün adım attığı o günlerde devreye girdiler. Bir çete daha ortaya girdi. 17 Aralık’ta ve 25 Aralık’ta. Kendilerini acındırmaya çalışıyorlar. İnsanların mahremlerine girerken vicdanlarınız neredeydi?”
Soylu, ardından Kırklareli Valiliği’nce festival alanında düzenlenen iftar çadırına katılarak vatandaşlarla beraber orucunu açtı.