Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “2030 Gündemine katkı sağlayacak önemli platformlardan biri olacağına inandığımız 10. Avrupa Bölge Toplantısı’nın 2017 yılında İstanbul’da yapılacağını duyurmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.” dedi.
Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi’nde düzenlenen 105. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Konferansı’nda konuşan Soylu, ILO’nun yoksulluğa son verilmesi inisiyatifini “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi” çerçevesinde ele alan rapor için ILO Genel Direktörü Guy Ryder’a teşekkürlerini sundu.
Soylu, işgal altındaki Arap topraklarında yaşayan işçilerin durumuna ilişkin Ryder tarafından sunulan raporu memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, bölgede artan baskı ve şiddetin yanında kaynak ve malzeme girişi başta olmak üzere getirilen kısıtlamaların Filistinlilerin hayatını daha da zor hale getirdiğine dikkati çekti.
Uygulanan bu kısıtlamaların kaldırılmasının ve barış sürecinin canlandırılmasının bölgede ekonominin iyileşmesi ve istihdam yaratılması için bir ön koşul olduğuna inandıklarını ifade eden Soylu, “BM tarafından kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi insan merkezli, kapsayıcı ve dönüştürücü hedefleriyle, küresel ölçekte sosyal adaletin sağlanması için atılmış tarihi bir adımdır.” dedi.
ILO 10. Avrupa Bölge Toplantısı İstanbul’da yapılacak
Soylu, 2019 yılında kutlanacak ILO’nun 100. yılı bağlamında hayata geçirilen yüzyıl inisiyatiflerinden biri olan “Yoksulluğa Son Verilmesi İnisiyatifi”nin ILO’nun 2030 gündemine sunacağı katkının daha iyi tanımlanmasına yardımcı olacağını belirterek, yoksulluğun küresel bir sorun olarak işgücü piyasalarına ve dengesiz gelir dağılımına sebep olduğunu söyledi.
Soylu, “2030 Gündemine katkı sağlayacak önemli platformlardan biri olacağına inandığımız 10. Avrupa Bölge Toplantısı’nın 2017 yılında İstanbul’da yapılacağını duyurmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.” şeklinde konuştu.
Tam istihdam, saygın iş hedefleri ve sosyal koruma sistemlerinin tesis edilmesinin yoksulluğun sona erdirilmesinde büyük önem taşıdığına inandıklarını dile getiren Soylu, özellikle çalışan yoksulluğu ile mücadelede asgari ücret sistemlerinin tesisi ve güçlendirilmesi, eşitsizliklerle mücadele, kadınların ve gençlerin işgücüne katılım oranlarının artırılmasını ve kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınmasını önemli politika alanları olarak benimsediklerinin altını çizdi.
Bakan Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümetim, tüm bu alanlarda önemli başarılara imza atmıştır. Milli gelirimizi büyük bir hızla artırırken, bu büyümeden özelliklede düşük gelirli kesimin yararlanmasını sağladık. 2002 yılında kişi başına düşen milli gelirimiz 3 bin 500 dolarken bu rakamı 10 bin dolar seviyelerine yükselttik. En yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirine oranı olarak ifade edilen P80/P20 oranımızı da aynı dönemde 9,43’ten 7,4’e düşürdük. Daha adil bir gelir dağılımına katkıda bulunmak ve düşük gelirli çalışanların durumlarını iyileştirmek adına, bu yılın başında sosyal diyalogla asgari ücreti yüzde 30 oranında artırdık. İşverenlere yönelik sosyal güvenlik prim teşvikleri, farkındalık yaratıcı çalışmalar ve uyguladığımız projeler neticesinde kadın ve genç istihdamının artırılması konusunda önemli adımlar attık. Kadınların işgücüne katılma oranını 2007 yılından bugüne yüzde 35 oranında artırırken, ülkem için büyük bir potansiyel teşkil eden genç nüfusun istihdama erişimini kolaylaştırmak adına aktif işgücü programlarına büyük yatırımlar yaptık.”
Alınan tüm bu önlemler sayesinde, küresel krizin başladığı 2008 tarihinden bu yana, yarısı kadınlar olmak üzere toplam 5,3 milyon kişilik istihdam yarattıklarını anlatan Soylu, 2004 yılında yüzde 52 olan kayıtdışı istihdam oranını da 32’ye kadar düşürdüklerini kaydetti.
Soylu, işçi, işveren ve hükümet arasında geniş katılımlı ve sürekli bir sosyal diyalogun sağlanmasının 2030 gündeminin başarıya ulaşması için önemli bir katkı yapacağına inandığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Son yıllarda yaptığımız reformlar ve bunların sonuçları örgütlenme özgürlüğüne ve sosyal diyaloga verdiğimiz önemin en açık göstergesidir. Sendikalı işçi sayısı Temmuz 2014’e kıyasla yaklaşık 500 bin artış göstermiş ve yüzde 47’lik bir artışla 1 milyon 514 bine ulaşmıştır. Kamu çalışanlarının sendikalaşma oranlarında ise daha dikkat çekici bir artış söz konusudur. Son 10 yılda kamu çalışanları arasındaki sendikalaşma oranı yüzde 47’den, 2015 Temmuz itibariyle yüzde 71’e yükselmiştir. Tüm çalışanların sendikalaşma oranı ise yüzde 22,7’ye ulaşmıştır.”
Türkiye, milli gelire oranla en yüksek insani yardım yapan ülke
Türkiye’nin 2,7 milyondan fazla geçici koruma altında bulunan Suriyeliye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Soylu, bu durumun işgücü piyasasında ortaya çıkardığı zorluklarla mücadele etmek ve bu kişilerin mağdur olmadan işgücü piyasasına dahil olmalarını sağlamak üzere bu yılın başından itibaren Suriyeli sığınmacılara çalışma izni vermeye başladıklarını ifade etti.
ILO Genel Direktörü Ryder’ın geçen hafta ilk defa İstanbul’da düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi’ne katılımları ve ayrıca Şanlıurfa ve Harran’da Suriyeli sığınmacılar için oluşturulan geçici koruma merkezlerine yaptığı ziyaretin, uygulamaların yerinde görülmesi ve daha kapsamlı işbirliklerinin geliştirilmesi açısından oldukça yararlı olduğuna vurgulayan Soylu, “Ülkemin milli gelire oranla en yüksek insani yardım yapan ülke olduğunu vurguluyor ve bir kez daha uluslararası toplumu bu insani trajedi için harekete geçmeye ve bölge ülkeleri üzerindeki yükü paylaşmaya davet ediyorum.” dedi.
Bakan Soylu, Yemen Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Samira Obaid ile bir araya geldi. Soylu ve Obaid, iki ülke ve bakanlıklar arası işbirliği konusunu ele aldı.