AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Türkiye, 21. yüzyıl fırsatını her haliyle iyi yönetmeye yönelik bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyor” dedi.
Soylu, Giresun’un Görele ilçesinde ziyaretlerde bulundu. Vatandaşlarla bir çay ocağında sohbet eden Soylu, esnafla bir araya geldi.
Görele Belediye Başkanı Ertuğrul Melikoğlu’yla makamında görüşen Soylu, burada kendisine hediye edilen kemençeyi çalmayı denedi.
Partisinin ilçe başkanlığını ziyaretinin ardından Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Görele Siyaset Akademisi’ne katılan Soylu, Türkiye’de 21. yüzyılın başından itibaren atılan hiçbir adımın tesadüfi olmadığını belirtti.
Türkiye’de her adımın planlanarak atıldığını dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
“Bütün yapılan reformlar, bütün altyapılar, neyi sayarsanız sayın… İnsanımıza yönelik ülkemizin sanayileşmede, yönetimde, ileri teknolojide altyapısını güçlendirmeye yönelik, bütün çözüm süreci de dahil olmak üzere. Başkanlık sistemi dahil olmak üzere, yeni anayasa dahil olmak üzere, kentsel dönüşüm de dahil olmak üzere. Yerel yönetimler reformu dahil olmak üzere insanı merkeze alan ülkemizin yarınlarını daha güçlü, daha kuvvetli, daha kudretli olmasını sağlayan bir anlayış gerçekleşmektedir.”
“Türkiye 21. yüzyıla iyi hazırlandı”
Türkiye’nin 21. yüzyıla iyi hazırlandığını vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:
“Dünyayla gelişmiş ülkelerle makas kapanıyor. Türkiye, 21. yüzyıl fırsatını her haliyle iyi yönetmeye yönelik bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyor. Bunun için Türkiye’nin temel 6 kriteri var. Bunlar şudur. Bir demokrasi. Ne demektir bu. Demokrasi bir araç değildir. Demokrasi huzurun, refahın, temel hak ve hürriyetlerin, insanların birbiriyle oluşturduğu saygı toplumun en önemli araçlarından bir tanesidir. Ama sadece demokrasi sadece araç diyebilecek kadar da küçük bir şey değildir. Ama 21. yüzyılda demokrasi milletleşmenin ana unsurudur. Hani tasada, kıvançta, tarihte, kültürde birlik diye millet tarifi var ya o millet tarifinin içine demokrasiyi de eklememiz bizim en temel görevlerimizden birisidir. İkisi güven, üç adalet, dört şeffaflık, beş yenilik içeren rekabet, eşit vatandaşlık altı.”
Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiç kimse din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet içermeden herkesin bir olduğu, herkesin bir arada olduğu bir anlayışın temsilcisiyiz. İşte bugün çözüm süreci denen süreç, bütün bunların adıdır. 21. yüzyılın başından itibaren Türkiye, dünyanın temel değer kodları olarak nitelendirdiğimiz bu 6 maddesine kendisini konsantre etmiş ve bu 6 maddesini çözme adına bir büyük mücadeleyi ortaya koymaktadır. İşte bu kadar basit. Çözüm süreci, işin başından beri Türkiye’nin ekonomik olarak, siyasal olarak, sosyal olarak bu sıçramayı gerçekleştirmesidir. Bunu gerçekleştirirken de en temel unsurlardan bir tanesi demokrasi, özgürlük, ilerleme ve bir arada yaşama arzusunu, ilkesini ortaya koymasıdır. 4 temel fonksiyon. Bunu ortaya koyan bir Türkiye tablosu. Çözüm süreci, bizim yapmamız gerekeni yaptığımız sürecin adıdır. Biz bunu yapmak zorundayız. Bizim medeniyetimizin emri budur. Bizim milli ve dini geleneklerimizin tamamının emridir bu.”
“Birbirimizi sevmeliyiz”
Soylu, husumeti değil kardeşliği, gerginliği değil yumuşaklığı, ayrılığı değil bir arada olmanın gereklerini yerine getirmekle mükellef olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Birbirimizi sevmeliyiz. Binlerce yıldır bu topraklardayız. Binlerce yıldır İstiklal Harbi’nde milletleşen ama ondan sonra bir şekilde bazı sebeplerden dolayı ayrıştırmaya yönelik bir hali… Çözüm süreci, bu topraklarda insanların yeniden milletleşme serüveninin, yeniden milletleşme anlayışının başlaması demektir. Bu kadar basit. Yeniden milletleşiyoruz. Bizi ayrıştırmaya çalışanlara, bizi bölmeye çalışanlara karşı.”