Toplumu kucaklayan bir anayasa istiyoruz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, travmaları ortadan kaldırabilmek için Çözüm Süreci’ni devam ettirmek istediklerini bildirdi.

Milletvekili adayı olduğu Trabzon’da seçim çalışmalarını sürdüren Soylu, Beşikdüzü ilçesinde bir lokantada vatandaşlarla bir araya geldi. Soylu, Türkiye’nin güzel bir yüzyılın içerisinde olduğunu, ülkenin hiç bitmeyecek sanılan kabuslardan sonra yepyeni bir yüzyılın içerisinde geleceğe kulaç attığını söyledi.

Ayakları üzerinde duran, demokrat ve zengin Türkiye’nin, güçlü, aydınlık ve umut dolu yarınlara ilerlediğini belirten Soylu, eski Türkiye manzaralarını da bildiklerini ifade etti.

Soylu, eski Türkiye’de şu anki Türkiye’yi hayal edemediklerini dile getirerek, “Hastaneleri, havaalanları, yolları, tünelleri, hızlı trenleri ve sağlıkta yapılan yatırımlar hayal edilemezdi. Merkez Bankasında bulunan 130 milyar dolar hayal edilemezdi. Güçlü, saygın, demokrat bir milli irade hayal edilemezdi. Türkiye’nin geleceğine emin adımlarla yürüdüğü hayal edilemezdi. Çok sıkıntılardan badirelerden geçip bugünlere geldik” diye konuştu.

Vatandaşların 13 yıldır AK Parti’ye destek verdiğine dikkati çeken Soylu, milletin, bu ülkede yaşanan darbeleri, ekonomik krizleri, teröre harcanan paraları kabul etmediğini söyledi.

Soylu, milletin AK Parti’yi desteklemesinin, yarınlara umutla bakmasının tek sebebinin olduğunu belirterek, “Millet, eski Türkiye’nin içimizi acıtan manzaralarına bir daha dönmek istemiyor. Bugün ‘milliyetçilik’ diyenlerin bize geçmişte nasıl bir Türkiye bıraktığını çok iyi biliyoruz” dedi.

“300 yılık gerileme dönemi sona erdi”

Çözüm Süreci’ni devam ettirmek istediklerini vurgulayan Soylu, “Travmaları ortadan kaldırabilmek için bu süreci devam ettirmek istiyoruz. 78 milyonun bir olduğu, kardeş olduğu bir Türkiye için, 13 yıldır Türkiye önemli adımlar atıyor” şekline konuştu.

Soylu, son 13 yılda 300 yıllık gerileme döneminin sona erdirildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“1699’dan itibaren bu coğrafyada her gün gücümüzü eksilttiler ve azalttılar. Dönem dönem çare bulmaya çalıştık ama birçok olayla buna müsaade etmediler. Demokrasiyi engellemeye çalıştılar. Demokrasi, 21. yüzyılda milletleşmenin ana unsurlarından bir tanesidir. Bugün Suriye’de, Irak’ta demokrasi olsa oralar bir millet olacaktı. Çok net ve açık şekilde söylüyorum: Kendi medeniyetimize, kendi değerlerimize, güçlü bir Türkiye olarak etrafımızdaki olaylara seyirci kalmıyoruz diye bize kabahat buluyorlar, bizi eleştiriyorlar, ‘2 milyon Suriyeliyi niye aldınız Türkiye’ye’ diye.”

Bunu kendisini “milliyetçi” olarak nitelendiren siyasi partilerin yaptığını belirten Soylu, “Hadi Esad’la can dostu olan Esad’la aynı dünya görüşü bulunan Kılıçdaroğlu’nun bunu söylemesine hiçbir şey diyemem. Onun dünya algılaması, Türkiye’yi okuması farklı ama ‘ben milliyetçiyim’ diyenlerin böyle bir değerlendirme yapması kabul edilebilir bir şey değildir. Türkiye, büyük ve güçlü bir devletin adıdır” dedi.

“Uyuyan elemanlarını harekete geçirdiler”

Süleyman Soylu, Türkiye’nin büyük oyunlar ve tuzaklarla karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin güçlü, ayaklarının üzerine yere sağlam basmasını istemiyorlar. Onun için 17-25 Aralık’ı kendi taşeronlarına yaptırdılar. Uyuyan elemanlarını harekete geçirdiler ve dediler ki güçlü bir Türkiye olmasın. 6-7 Ekim olaylarında, bu ülkede güçsüz bir hükümet, koalisyon olsaydı Türkiye’nin hali nice olurdu. Türkiye’de kurtarılmış bölgeler olurdu. Kamu düzenini bozanlara devlet, devletliğini yapamaz hale gelirdi. 17-25 Aralık darbesinde bu ülkede güçsüz bir hükümet olsaydı, faiz ne olurdu, enflasyon kaç haneye çıkardı? Türkiye bunların hepsinin üzerinden güçlü bir iktidar, güçlü bir hükümet ile geliyor. Bizim hedeflerimiz var, onlar ne yaparlarsa yapsın, sorunlar için çözümler üretiyoruz. Türkiye’nin yarına aldığı istikametten bir an olsun vazgeçmeden, Türkiye’nin büyümesini istiyoruz. Türkiye etrafında, Avrupa’da, Amerika’da ekonomik kriz varken, bugün Türkiye ayaklar üzerinde duruyor. Kuru milliyetçilik yapmıyoruz. İyi bir istikamette gidiyoruz.”

Ülkedeki bu sistemin değişmesi gerektiğine işaret eden Soylu, “Bu sistem, bizim kurallarını oluşturduğumuz bir sistem değil. Bu sistem, 1961 ve 1982 anayasalarının oluşturduğu sistemdir. Kırılgan sistemdir. Güçlü bir siyasi istikrar olmazsa ekonomik krizlere dayanamayacak bir sistemdir. Yeni bir anayasa istiyoruz, içinde başkanlık sistemi olan anayasa istiyoruz. Hızlı hareket edebilme kabiliyeti olan, bu toplumun bütün değerlerini kucaklayan bir anayasa istiyoruz” diye konuştu.