İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadele etmek amacıyla İsrail’den Heron, Amerika’dan Predator istediklerini ama alamadıkları belirterek, “İnsansız Hava Aracı alarak, ‘Teröristi takip edelim, ülkemizin huzurunu bozmasınlar’ diyerek talep ettik ama vermediler. Şimdi ne yaparlarsa yapsınlar. Türk mühendisleri, ay yıldızlı patendi göğsüne çaka çaka insansız hava araçlarımızı yapıyor. Teröristler kaçacak delik arıyor.” dedi.
Soylu, seçim çalışmaları kapsamında Kasımpaşa’da bulunan Bademli Beldesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Beyoğlu Rizeliler Derneği’ni ziyaret etti.
Burada vatandaşlara hitap eden Soylu, Türkiye’nin bir Norveç ya da İsveç olmadığını, Orta Doğu coğrafyasında yer alan ve pek çok kem gözün üzerinde bulunan bir devlet olduğunu söyledi.
“İnsansız Hava Araçlarını Türk mühendisleri üretiyor”
Terörle mücadele etmek için silah istenildiğinde batının vermediğini ve bunun üzerine Türkiye’nin artık kendi silahlarını, helikopterlerini yapar hale geldiğini aktaran Soylu, “İsrail’den Heron, Amerika’dan Predator istedik. İnsansız Hava Aracı alarak ‘Teröristi takip edilim, ülkemizin huzurunu bozmasınlar’ diyerek talep ettik ama vermediler. Daha sonra İsrail verdi. Bozuldu, tamir edip göndermediler. Şimdi ne yaparlarsa yapsınlar. Türk mühendisleri, ay yıldızlı patendi göğsüne çaka çaka insansız hava araçlarımızı yapıyorlar. Teröristler kaçacak delik arıyor.” diye konuştu.
Terörle mücadelede çok fazla işi 6 İnsansız Hava Aracı ile yaptıklarını anlatan Soylu, şöyle devam etti:
“Bugün 6 tane daha teslim alıyoruz. Bundan 2 ay sonra bir 6 tane daha teslim alacağız. Bundan 2 ay sonra bir 6 tane daha teslim alacağız. Vay yandı teröristler. Özellikle bize Doğu ve Güneydoğu konusunda makus talih dayattılar. Sürekli bize akıl vermeye çalıştılar. Onların hakim olduğu bir masaya bizi devamlı çağırdılar. ‘Bu işi bizim liderliğimizde çözün’ dediler. Ama bir taraftan lojistik destek verdiler diğer taraftan da adamlar göndererek teröristler yetiştirdiler. Ama onların projeleriyle değil, kendi projelerimizle çözüyoruz.”
“Artık terör örgütü güçlenmiyor”
İşi yarım bırakmadıklarını, terörle mücadele kapsamında vatandaşı teröriste ezdirmediklerini ve bugüne kadar yürütülen mücadelede olumlu sonuçlar elde edildiğini vurgulayan Soylu, “Bundan üç yıl önce dağa çıkanların sayısı 2 binin üzerindeydi. İki yıl önce giden sayı 600’ün üzerindeydi. Geçen sene sadece 160 kişi gitti. Şimdi ilk beş ayda sadece 40. Ama buna rağmen, teslim olanları saymıyorum, etkisiz hale getirilen terörist sayısı 400’ü geçti.
Artık dağa çıkma yok. Artık terör örgütü güçlenmiyor. Artık terör örgütü, belediyeden beslenmiyor. Artık korku salınarak oradan, insanlardan para alamıyor. Dağların en tepelerinde sıçan gibi nereye kaçacaklarına şaşırıyorlar. Biz millet olarak güçlüyüz, kuvvetliyiz. Bize dayatılanların aksine biz oralara huzur getirdik. Millet olarak getirdik.” ifadelerini kullandı.
Şimdi bu duruma karşı şikayet eden ve rahatsız olanların olduğunu dile getiren Soylu, muhalefetin “Demirtaş çıksın” çağrılarına tepki gösterdi.
İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:
“Bunu kim söylüyor? Rahmetli Erbakan’ın partisinin lideri söylüyor. Kim söylüyor? Güya ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz’ diyerek sağda-solda dolaşanlar söylüyor. 6-7 Ekim’de 53 kişinin katlinin talimatını veren adamın hapisten çıkmasını, karşı karşıya kaldığı suçlarından onu yok saymamızı ve tekrar aynı şeyleri yapmasını istiyorlar. Bunu kim istiyor? Milliyetçiliğiyle övünen daha önce bir milliyetçi partide bulunan ve yeni bir parti kuran istiyor.
O çıkarsa, kendi propagandasını yapmaz. PKK’nın propagandasını yapar. Niye hopluyorsunuz. Ne oldu? Bu huzur mu sizi hoplatıyor? Peki biz şehitlerimize ne anlatacağız? Dün de söyledim. Bir kere daha söylüyorum. O zaman biz terörle mücadele etmeseydik? Bunlar o kadar kolay işler değil. ‘Birilerine selam çakayım, yoluma devam edeyim.’ Tayyip Erdoğan sizin gibi birilerine selam çaksaydı, bugün yoktu. Erdoğan, millete selam çaktı, onun için yoluna devam ediyor.”
Bakan Soylu, vatan, bayrak, millet, devlet kavramlarının vazgeçilmeyecek nitelikte olduğunu belirterek, bunların seçim söylemlerine kurban edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi