Terör sıfırlanana kadar mücadele devam edecek

AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde iki devlet yaptırmayız. Bedeli ne olursa olsun yaptırmayız. Bunu dünyada bize dost görünenlerin de bilmesi gerekir. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Bunun için hangi bedel ödenecekse biz bu bedeli ödemeye varız” dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında ziyaretlerini sürdüren Soylu, Trabzon Fırıncılar Odasını ziyaret ederek, üyelerle bir araya geldi.

Üyelerin sorun ve isteklerini dinleyen Soylu, Türkiye’nin 7 Haziran ile 1 Kasım arasında bir tecrübe yaşadığını söyledi.

Soylu, AK Parti’nin 13 yıllık bir tecrübesi olduğunu da anımsatarak, “Bu yaşadığı tecrübede eğer 13 yıllık demokrasisi sağlam temellere dayanmamış olsaydı, bugün Türkiye’de bambaşka bir tablo ile karşı karşıya olurduk. Türkiye siyasal bir kaosa, ekonomik bir depresyona girebilirdi. Türkiye’de 13 yıl üst üste hem reformların, hem de değişimlerin ortaya konulduğu bir dönem oldu ve Türkiye krizlere dayanaklı bir ülke haline geldi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin 13 yıldır sağlam temellerin üzerinde gittiğine dikkati çeken Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz bunu 3,5 ay içerisinde gördük. Yaklaşık 3,5 ayda Türkiye’nin geleceği için kimin risk alıp, alamayacağını da gördük. Kimin siyasete çalım atıp, kimin çalım atmayacağını da gördük. Kimin Türkiye’de millete ait verilen bir hakkın yine millet tarafından denetlenmesinden korkup korkmadığını da gördük. Bütün bunları ve Türkiye’nin sorunları karşısından ürken, korkan bir yapı gördük. Buna rağmen AK Parti son 3,5 ayda Türkiye’de hükümet boşluğuna mahal bırakmadan terörle mücadele, ekonomik adımlar, Türkiye’nin sosyal adımları ve dış politikası dahil bugün bile herkes tarafından takdir edilen politika izlemiştir.”

“Türkiye bu işlerin altından kalkamaz zannettiler”

Soylu, şu anda bir AK Parti hükümeti olmadığını da dile getirerek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızı görevlendirmesiyle oluşan bir hükümet var. İsmi AK Parti değil, buna rağmen 13 yıllık tecrübe ve birikim Türkiye’yi bu noktaya taşıdı. Önümüzde 1 Kasım’a kadar gidecek süre aslında Türkiye’nin çok anlamlı bir şekilde bugüne kadar yönetilmesinin kesin bir özeti olmuştur ancak bundan istifade etmeye çalışanlar ve bunu yanlış tercüme etmeye çalışanlar maalesef mevcuttur” şeklinde konuştu.

1 Kasım seçimlerinin önemli olduğunu vurgulayan Soylu, “Bu seçim bizim açımızdan çok önemli. Özellikle Türkiye’nin durumundan istifade etmeye çalışan PKK, PKK’nın yandaş örgütleri, onun siyasi uzantısı ve bütün bunların tamamı maalesef Türkiye’de eğer ekonomik bir kriz olur, gezi olayları, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim olaylarından sonra sarsılan Türkiye’yi, ‘istediğimiz gibi bu bölgede egemenlik alanı kurarız’ düşüncesi içeresinde olup bir hamle ile Türkiye’yi karşı karşıya bıraktılar. Bunu son derece yanlış buluyoruz. Onlar Türkiye bu işlerin altından kalkamaz zannettiler. Türkiye bu işlerin altından kalktı ama bu işlere kalkışanlar, bu işlerin altından kalkamaz” değerlendirmesinde bulundu.

– “Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde iki devlet yaptırmayız”

Soylu, kararlılıklarının açık olduğunu da işaret ederek, şunları kaydetti:

“Kararlılığımızdan geri adım atmamız mümkün değildir. Bu ülkede terör sıfırlanana kadar mücadele devam edecek. Biz bunun bedelini ödemeye hazırız. Bütün herkes bedelini ödemeyi hazır. İçimiz acıyor, içimiz parçalanıyor ama cennet vatanımıza ve egemenlik hakkımıza gelecek hiçbir saldırıya bizim sessiz ve çaresiz kalmamız mümkün değil. İlk gün de böyleydi bu gün de böyledir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde iki devlet yaptırmayız. Bedeli ne olursa olsun yaptırmayız. Bunu dünyada bize dost görünenlerin de bilmesi gerekir. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Bunun için hangi bedel ödenecekse biz bu bedeli ödemeye varız.”

Soylu, AK Parti’nin seçim beyannamesi hakkında da bilgilendirmede bulunarak, beyannamedeki en önemli meselenin siyasi hayatın demokratikleşmesi ve şeffaflaşması olduğunu anlattı.

1 Kasım seçimlerinin önemini hatırlatan Soylu, “1 Kasım memleket meselesidir. 1 Kasım sadece AK Parti’nin ve diğer adayların sandığa gireceği bir seçimin adı değildir. Bir milletin kaderinin tayin edileceği seçimin adıdır ve bir milletin geçmişine ne kadar sahip çıkabileceği ve geleceğine ümidinin ne kadar olduğunun seçimidir. İnşallah milletimiz bu seçimde gereğini yerine getirecektir” diye konuştu.