‘TERÖR ÖRGÜTÜ TARİHİNİN EN ZOR DÖNEMİNİ YAŞIYOR’

İçişleri Bakanı Soylu, “Her yıl sözde şehitler kataloğu çıkarıyorlar. 2018 için de çıkarsın. Niye çıkarmadın diye bir sormak lazım. Terör örgütü tarihinin en zor dönemini yaşıyor.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

“Yerel seçim kampanyanız nasıl geçiyor?” sorusunun yöneltildiği Soylu, çalışmaların çok yoğun geçtiğini, kendisini İzmir ve Diyarbakır’daki ilginin çok etkilediğini söyledi.

Bütün yapılanların ve atılan adımların her birinin karşılığını Diyarbakır’da görme fırsatı bulduğunu belirten Soylu, bu seçimin en çok ilgilendirdiği bakanlığın İçişleri Bakanlığı olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin üç temel paradigmanın, “siyasal istikrar, ekonomik istikrar ve güvenlik istikrarı” olduğunu dile getiren Soylu, bunun da milli iradeye bağlı olduğunun altını çizdi.

“Allah muhafaza, eğer Türkiye 31 Mart akşamı hükümetin ve Cumhur İttifakı’nın zayıflığıyla çıkarsa, kaymakamlar, valiler Doğu ve Güneydoğu’da 6 yaşındaki çocuklara maskara olur.” diyen Soylu, şöyle konuştu:

“6 yaşındaki masum çocukların eline taşları verirler ve orada devletin huzur, asayiş, güvenlik ve kardeşlik sağlayan elindeki o imkanını tamamen zelil ederler. Bu o kadar açık ve nettir. Bu en çok bizi ilgilendiriyor. Çünkü özellikle 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’deki güvenlik, asayiş, huzur, terörle ve uyuşturucuyla mücadele, aynı zamanda trafik, tefecilik, organize suç çeteleriyle mücadelede siyasal istikrarın sağladığı güçlü adımlar söz konusu.”

Siyasal istikrarın, Türkiye’nin güvenliği açısından önemli olduğunun altını çizen Soylu, “Siyasal istikrar olmazsa öbür taraftan güvenlik istikrarını sağlayamazsınız.” dedi.

“4,5 yıl bir daha Türkiye’de seçim yok”

Antalya’da 2016’da 6 milyon 400 bin olan turist sayısının 2017’de 10 milyona, 2018’de ise 13 milyon 600 bine çıktığını aktaran Soylu, 2019’da 16 milyon turist beklendiğini dile getirdi.

Turist sayısındaki bu artışta huzur ve güvenliğin önemine işaret eden Soylu, şunları söyledi:

“Bütün bunları birbiri ardına peşi sıra sağlayamazsanız ve bu zinciri bir bütün haline getiremezseniz, bu zincirin halkaları her taraftan kopar. Eğer Türkiye’de yatırım yapılacaksa bu güvenliğe, huzura ve insanların kafasının rahat olmasına bağlı. Uluslararası doğrudan yatırımcı gelecekse, bunun temeli Türkiye’de kendini güvende hissetmesine bağlı. Yatırım yapılabilir bir ortamın tesis edilmesine bağlı. Özellikle 31 Mart seçiminin önemi şudur: 4,5 yıl bir daha Türkiye’de seçim yok. Ben, 1969 doğumluyum. 50 yıldır bugüne kadar 4,5 yıl seçimin olmadığı hiçbir dönem olmadı Türkiye’de. Buna darbeleri söyleyebilirsiniz, buna erken seçimleri, referandumları söyleyebilirsiniz. Bütün bu seçimlerin de hangi sebeplerle oluştuğu apaçık ortadadır.”

Süleyman Soylu, Türkiye’nin özellikle 6-7 yıldır çok ciddi bir saldırıyla karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, “Hepimiz yaşıyoruz bunu. Gezi’den başlayan, Irak’ın kuzeyinde bir devlet kurulmasına kadar, Afrin’de terör örgütünün özellikle ABD tarafından bir şekilde desteklenmesine, Türkiye’ye kimisi darbe, kimisi dolaylı sıkıştırma, kimisi hareket kabiliyetini daraltma, kimisi Avrupa’da ve dünyada Türkiye’yi yalnızlaştırmaya çalışma ve Türkiye’ye hakaret etme gibi bütün projelerle son 6-7 yıldan beri uğraşıyoruz.” diye konuştu.

“Bunları söylemek zorundayız”

Türkiye’nin bütün bu saldırılara karşı önemli direnç testleri ortaya koyduğunu, bu süreçte sistemini değiştirdiğini anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi önümüzde 4,5 yıl var. Eğer biz bu 4,5 yılı çok iyi kullanırsak… Ne olur, 31 Mart’ta zayıf çıkarsak, içerisinde HDP’nin de PKK’nın talimatlarının da bulunduğu ittifak, Türkiye’ye 4,5 yılı zehir, zindan eder. Bu kadar açık ve net. Biz, bunları söylemek zorundayız. Çünkü belki bu meselenin en çok ilgilendirdiği alan iç güvenliktir. Yani bizim sorumlu olduğumuz alandır. Bunu bugüne kadar eğer yönetebiliyorsak, eğer terörden asayişe kadar adımlar atabiliyorsak bunun anlamı siyasal istikrardır, elde ettiğimiz güç ve milletin verdiği destektir. Ama öbür türlü bu ittifak karşısında bir zafiyet yaşandığı andan itibaren Doğu ve Güneydoğu’da valiler ve kaymakamları sokağa çıkarmazlar.”

“Seçim sonuçlarından ne bekliyorsunuz? Umutlu musunuz?” sorusu üzerine Soylu, “Seçim sandıkta belli olur. Bizim yapacağımız ancak yaptığımız gözlemler, içinde bulunduğumuz olaylar üzerinden tahmin edebilmektir.” dedi.

“Cumhur İttifakı yüzde 50’nin üzerinde oy alır”

Halka temas ettiğinde, sokaklar, caddeler ve balkonların siyasetin fotoğrafını verdiğini belirten Soylu, Türkiye’nin gittiği her yerinde sokakların, caddelerin ve balkonların muhteşem olduğunu dile getirdi.

“Vatandaşın sıkıntısı var mı? Elbette ki herkesin sıkıntısı var. Büyüyen ülkelerin böyle kendine ait trendleri söz konusu olur. Bir de bu kadar saldırılara karşı kendini muhafaza etmek isteyen bir ülke.” ifadesini kullanan Soylu, herkesin geleceğe ve 31 Mart seçimlerinden sonrasına ilişkin, “Evet, bunu yine Tayyip Erdoğan ve AK Parti yapar, Cumhur İttifakı’nın gücüyle çok daha iyi yapılır” şeklinde bir beklenti olduğuna dikkati çekti.

Vatandaşların “Bugüne kadar yapılanları görüyoruz ve her şeyin farkındayız” şeklinde bir değerlendirmesinin söz konusu olduğunu işaret eden Soylu, milletin zorla meydana gelmediğini, zorla dükkanından çıkıp el sallamadığını, zorla “siz, merak etmeyin devam edin” gibi bir anlayışı ortaya koymadığını vurguladı.

Bu seçimlerde Cumhur İttifakı’nın yüzde 50’nin üzerinde oy alacağını belirten İçişleri Bakanı Soylu, buna gelecek 4,5 yıl için Türkiye’nin ihtiyacının olduğunu, bunun için milletin ferasetinin bulunduğunu söyledi.

İçişleri Bakanı Soylu, Bizim yaptığımız tespitlerde, Millet İttifakı’na HDP her yönüyle destek veriyor.” diye konuştu.

Bakan Soylu, “94 belediye başkanı teröre karıştığı için alındı. Teröre karışmayan 2-3 belediye başkanı var, onları almadık mesela, müdahale etmedik. Onları dışladılar zaten. HDP, zillet ittifakı içerisindeki bütün partilere 299 aday, belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi vermiş” ifadelerini kullandı.

Seçimlerde, HDP’nin “Batıda AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz” diyerek Millet İttifakı’na destek stratejisi ortaya koyduğu, bazı büyükşehirlerde de aday çıkarmadığı anımsatılarak, bunun seçim sonuçlarını nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Soylu, yaptıkları tespitlerde “şer cephesi” ve “zillet” dedikleri bu ittifaka HDP’nin her yönüyle destek verdiğini söyledi.

Soylu, HDP’nin şu anda “zillet ittifakı” içerisindeki bütün partilere 299 aday ve belediye-il genel meclis üyesi verdiğini belirtti.

Bunun kendi tespit edebildikleri rakam olduğunu yineleyen Soylu, “Bunun muhakkak daha fazlası vardır. Bunların 27’si sadece HDP’ye kayıtlı, CHP’den ve diğer ittifak partilerinin listesinde de var. Onun dışında birbiri lehine çekilmeler var. Bunlar sadece oraya kayıtlı olup da oradan aday olanlar.” diye konuştu.

Öte yandan Ardahan’dan Adıyaman’a, Beyoğlu’na, Zeytinburnu’na, İzmir’e, İstanbul’a, Ankara, Adana’ya kadar olan yerlerde de bulunduğuna işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu şurada bizi üzüyor, o zaman bu soruyu kendime soruyorum; ‘Sayın Cumhurbaşkanımız bize niye bu konuda kararlı olacaksınız’ deyip de biz 94 teröre destek olan belediyeyi görevden aldık. Bunun geçen seçimden farkı şudur, 24 Haziran’da HDP’yi, Meclise taşıyan CHP ve Kılıçdaroğlu’dur. Bunu sorumluluğu bu dünyada da öteki dünyada da onlardadır.

Ama bunun farkı şu; beraber icraya gelmek istiyorlar. Yani dün Cizre Belediyesinde, Erciş Belediyesinde, Sur Belediyesinde yaşadığımızı bugün İzmir’den Buca’ya kadar, dün Buca’da olduğum için söylüyorum, İstanbul’dan hangi belediye kazanacaksa Ankara’ya kadar bütün belediyelerde artık PKK’nın bir temsilcisi, Kandil’den haber götüreni ve irade ortaya koyanı olacak. Bu ‘PKK’ya bir tünel açmak’ demektir, o zaman biz terörle mücadeleyi ne için yapıyoruz, bu soruyu kendimize sorarız.”

“Taşıyıcı annelik yapıyor diyorum”

Bakan Soylu, bu pozisyonla karşılaşmaları durumunda ne yapacaklarının sorulması üzerine, şu değerlendirmede bulundu:

“Biz ilk önce bunu milletimize şikayet ederiz. Milletimiz bu kararı verecek. Bütün bunlar işin hukuki boyutu. İşin diğer boyutları elbette ki bu 94 belediye hangi saikle alınmışsa… 94 belediye başkanı teröre karıştığı için alındı. Teröre karışmayan 2-3 belediye başkanı var, onları almadık mesela, müdahale etmedik. Onları dışladılar zaten. Bir de böyle bir durum söz konusu. Ama buna yönelik olarak burada eğer, burası hukuk devleti, terörle iltisakı varsa…. Adam, bizim terörden aldığımız, terör davası yürüyen kişileri belediye başkan adayı yapmış. Bu ne demektir? ‘Ben devlete karşı itirazımı ortaya koyuyorum’ diyor.

Burada bunu sadece devlet görmüyor ki bir de millet var. Bu vergi kimin vergisi? Bu para kimin parası? Bu çocuklar, kimin çocukları? Dağa götürdükleri çocuklar, kimin çocukları? Bütün bu soruların tamamını, bütün bu problemlerin ve günahların tamamını CHP kendi üzerine, zillet ittifakı kendi üzerine alıyor. Ben de ‘Taşıyıcı annelik yapıyor’ diyorum zaten. Biz Aybüke öğretmene, Necmettin öğretmene, Bedirhan’a ne söyleyeceğiz? 6 aylık kundaktaki çocuklara ne söyleyeceğiz? ‘Kılıçdaroğlu Efendi, bunu böyle mi gördü diyeceğiz?”

“Zillet ittifakının ilk maddesini gördünüz”

Birilerinin “Amerika talimat verecekmiş, PYD, Türkiye’ye saldırmayacakmış?” şeklinde ifadelerinin bulunduğuna değinen Soylu, “Zillet ittifakının ilk maddesini gördünüz. PYD/PKK anlaşmasının nasıl olduğunu, işin içerisinde kimlerin olduğunu. Kendileri söylüyorlar, biz söylemiyoruz.” diye konuştu.

Bakan Soylu, bugün aslında AK Parti-MHP’nin içerisinde bulunduğu Cumhur İttifakı’nın da temelinde bir arada bulunma anlayışının bu olduğuna değindi.

Bu kadar saldırıya daha geniş bir set kurulması gerektiğine dikkati çeken Soylu, şu ifadeleri kullandı:

“Beka dememizin sebebi de odur. Birileri ‘Türkiye’de beka problemi yok’ diyor. Görelim bakalım. 15 Temmuz’dan bir gün önce Türkiye’de beka problemi var mıydı, yok muydu? 6-7 Ekim olaylarından 3 gün önce Türkiye’de beka problemi var mıydı yok muydu? Öyle takım elbise giyip, kravat takıp, iyi laflar konuşup memleketle ilgili, güya her şeyi biliyormuş havasıyla, söz irade etmek o kadar kolay bir iş değil.

15 Temmuz’dan bugüne kadar 3 yıl dolacak. 2,5 yıl önceden bahsediyoruz. Bu ülkede etrafımızda Suriye gibi bir mesele varken, Irak, Lübnan, Libya, Tunus, Sudan bütün bu meseleler varken, herkes Kafkaslarda pay sahibiyken, bu kadar enerjide geçiş güzergahı üstünlüğü bizdeyken ‘Türkiye’de beka meselesi yoktur’ demeyi, ben neyle bağdaştırdıklarını düşünemiyorum. Bana da anlatsalar ben de rahatlasam.”

“Kamyonla silah taşıyın’ demiş. Biz onu tutalım mı?”

31 Mart’ta yapılacak seçimlere katılan HDP adayları arasında “terörist” suçlamasıyla haklarında soruşturma yürütülen isimlerin de yer aldığı anımsatılarak, “Bu terörle iltisakı yüzünden kendilerine dava açılan veya fezleke hazırlanan HDP’li belediye başkan adaylarının, hukuken aday olmalarının önüne geçecek bir süreç işletilemez miydi?” sorusuna Soylu, şu yanıtı verdi:

“Görevden alma bir tedbirdir. Eğer siz iş işten geçmeden, müdahale etmek demektir. O İçişleri Bakanlığının hakkıdır. Devlet, yasalar, kanunlar İçişleri Bakanlığına böyle bir hak vermiş, bizatihi bakanın kendisine böyle bir hak vermiştir. Bir terör örgütüne yardım ve yataklık yaptı dedikten sonra zaten hukuken görevden alınacaktır ve gereği de yerine getirilecektir. İçeri atılan adamın herhalde belediyeyi yönetecek hali yok.”

“Tedbiri uygulamak zorundayım”

Görevden almaların keyfi yapılmadığına işaret eden Soylu, Teftiş Kurulunca mahkemeye sunulan belgelerin bütün değerlendirmelerinin ardından bu kararın alındığını hatırlattı.

Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Belediye Başkanı talimat vermiş, ‘Kamyonla silah taşıyın’ demiş. Biz onu tutalım mı? Onun mahkemesinin sonucu 2-3 yıl sonra belli olacak, 3 yıl orada belediye başkanlığı mı yapacak? Ben bu tedbiri uygulamak durumundayım. Neye uygulamak durumundayım? Terörle iltisaklı olan, bu sadece PKK terörü değil FETÖ terörü, DHKP-C terörü bütün bunlarla ilgili. Onun dışında başka meseleler için de, örneğin yolsuzluk yapmış, böyle aldığımız belediye başkanları var. Kendi partimizden de çeşitli sebeplerle aldığımız belediye başkanları var, her partiden de aldığımız belediye başkanları var, açığa aldığımız.”

“Kayyum memnuniyeti yüzde 60-65’in üzerinde”

Bu tedbir mekanizmasını uygulamak zorunda olduklarına vurgu yapan Soylu, “Aksi takdirde vatandaş nereden bilsin, vatandaş gördüğüne oy verir. Diyecek ki ‘bu adam budur’. Onun hırlı mı hırsız mı olduğunu, düzgün bir adam olup olmadığını, bir dosyasının olup olmadığını bana bırakıyor. Doğu ve Güneydoğu’da da PKK ile ilgili ona hizmet edebilecek bir adam varsa ve bu aynı şekilde mahkemelere sirayet etmiş değerlendirmeler varsa, biz orada bu adımı atmak durumundayız. Eğer atmazsak yanlış yapmış oluruz, bu çok net.” şeklinde konuştu.

Soylu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kayyum memnuniyetinin 94 yerde yüzde 60-65’in üzerinde bulunduğunu bildirdi.

Normal belediyelerde bu kadar memnuniyet oranının olmadığının altını çizen Soylu, “Kayyum’ memnuniyeti nedir?’ diye bir sorun bakalım. HDP, PKK’ya on günlerdir kayyumlarla ilgili tezvirat ortaya koyuyor. Tek bir diş sökemezsin çünkü bunlar hizmet yaptılar.” dedi.

Kayyumların 7,5 milyar liralık yatırım yaptıklarını vurgulayan Soylu, Diyarbakır’da yapılan yenilikleri anlattı.

Ağrı Belediyesi ve Valiliği ortak dünyanın en önemli spor markalarından birisinin üretim merkezini şehre getirdiğini dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

“Neden? Huzur var. PKK belediyesi olsun da getirsin bakalım getirir mi? Toplam 5-6 bin kişi çalışacak. Ayrıca son 6-7 aydır açtığı tesislerle beraber şu anda bin kişi, 2-3 ay sonra da onu 3 bine tamamlayacak. Buralarda 10 bin kadın çalışacak. Bu önemli bir şey, huzurla beraber sağlanıyor.”

“Bu, PKK’ya bir tünel açmak demek”

İçişleri Bakanı Soylu, şöyle konuştu:

“(HDP) Beraber icraya gelmek istiyorlar. Dün Cizre Belediyesinde, Sur Belediyesinde, bugün Erciş Belediyesinde yaşadığımızı İzmir’den Buca’ya kadar kim ne kazanacaksa, İstanbul’dan, hangi belediye kazanacaksa, Ankara’ya kadar bütün belediyelerde artık PKK’nın bir temsilcisi, Kandil’den haber götüreni ve irade ortaya koyanı olacak. Bu, PKK’ya bir tünel açmak demektir. O zaman biz bu terörle mücadeleyi niçin yapıyoruz? Bu soruyu kendimize sorarız.”

“Doğu ve Güneydoğu’daki asayiş olaylarımız önemli oranda azaldı”

Bakan Soylu, “Doğu ve Güneydoğu’ya öyle bir el uzatıldı ki kayyum vesilesiyle, hem terörün şah damarı kesildi hem de oranın imar ve inşaası önemli ölçüde gerçekleştirildi. Doğu ve Güneydoğu’daki asayiş olaylarımız önemli oranda azaldı.” dedi.

2019 seçimlerinde 2014 yerel seçimlerine göre olaylardaki azalmanın yüzde 88,1 olduğunu söyleyen Soylu, “Siyasi etkinliklere 2014 seçimlerinde 1 Ocak’la 6 Mart arası 3 milyon 671 bin katılım olmuş, şu anda 4 milyon 780 bin. Yani çok daha fazla insan siyasal etkinliklere katılıyor ve müdahale oranımız da yüzde 2,6’dan yüzde 0,5’e düşmüş. Seçim olayı 2014’te 581 tane olmuş, bu dönem 237’ye düşmüş.” ifadesini kullandı.

“İran’la PKK’ya yönelik birlikte operasyon yapacağız”

Soylu, İran’la PKK’ya yönelik birlikte operasyon yapacaklarını bildirdi.

“Gelecekte CHP’liler Kılıçdaroğlu döneminden bahsetmeyecek”

İçişleri Bakanı Soylu, “CHP, bundan sonraki yıllarda, Kılıçdaroğlu’nun yönettiği ve PKK ile ilintisinin en üst noktaya çıktığı bu dönemi, kendi tarihleri içerisinde bir kara dönem olarak nitelendirecektir. Gelecekte CHP’liler Kılıçdaroğlu döneminden bahsetmeyecekler, ‘Bu bizim için ayıplı bir dönem’ diyecekler.” diye konuştu.

“Şu anda 700’ün altında terörist var”

Şu anda yurt içinde 700’ün altında terörist olduğunu ifade eden Soylu, “İçeri giriş de çok az. Ocak’tan bu yana 12 kişi girmiş. Sınırlarda ciddi tedbirler alınıyor.” dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, “PKK 14-15 yaşındaki çocuklara musallat olmuş. Bu ahlaksız örgüte destek olan, buna ev sahipliği yapmaya çalışanlara ne diyeceğiz?” ifadesini kullandı.

“Terör örgütü tarihinin en zor dönemini yaşıyor”

“Murat Karayılan’a bir çağrıda bulunuyorum.” diyen Soylu, “Her yıl sözde şehitler kataloğu çıkarıyorlar. 2018 için de çıkarsın. Niye çıkarmadın diye bir sormak lazım. Terör örgütü tarihinin en zor dönemini yaşıyor.” diye konuştu.

“63 bin 611 metruk bina tespit ettik”

Uyuşturucuyla mücadele konusuna değinen Bakan Soylu, “63 bin 611 metruk bina tespit ettik. Bugüne kadar bunların 38 bin 592’sini yıktık.” dedi.

“FETÖ 800 milyon dolar ‘charter school’lardan gelir elde ediyor”

İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:

“(FETÖ) 800 milyon dolar sadece ‘charter school’lardan gelir elde ediyor. Bu, FETÖ’ye Amerika’nın sağladığı gelirdir. 200 milyon dolar da izin verdiği için bağış toplama kabiliyeti var.”