TEDBİRLERİ DIŞARIDAN İZLEYECEK ÜÇÜNCÜ GÖZ KULLANACAĞIZ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 24 Haziran seçimleriyle ilgili sosyal medyadaki terör örgütü propagandası gibi provakasyonları engellemeye yönelik çalışmaların da yapılacağını belirterek, “Elbette ki burada dikkat edeceğimiz en önemli konu, güvenliği bahane edip ifade özgürlüğünün önüne geçmemektir. Bizim temel sorumluluğumuz, birilerinin başkalarının özgürlük alanına müdahil olamayacağı, tercihlerin özgürce yapılabileceği güvenli bir ortamı tesis etmektir.” dedi.

Soylu, İçişleri Bakanlığı’nca düzenlenen “Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı”ndaki konuşmasında, 24 Haziran’daki seçimlerde alınacak güvenlik önlemlerini istişare etmek üzere düzenlenen beşinci toplanın bir benzerinin 16 Nisan referandumu münasebetiyle de gerçekleştirildiğini söyledi.

Bu seçimin yeni hükümet sisteminin ilk seçimi olacağını anımsatan Soylu, “Mevzuat itibarıyla birtakım yenilikler var. Ayrıca yaşanan gelişmelerden, yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki dünyanın hemen her yerinden, uluslararası toplum tarafından da yakından takip edilen bir seçim. Dolayısıyla her zamankinden daha ağır bir sorumluluk bizi beklemektedir. Haliyle her zamankinden daha büyük bir dikkat, daha fazla bir özen göstermek durumundayız.” diye konuştu.

Soylu, ​seçimin halkın olduğunu, işin siyasi anlamı ve sonuçlarının, bakanlığın görev ve ilgi alanın dışında kaldığını belirterek, “Bizim görevimiz, vatandaşımızın özgür iradesini sağlıklı bir şekilde, herhangi bir aksiliğe veya güvenlik zafiyetine meydan vermeden sandığa yansıtabileceği ortamı temin etmektir. Bu itibarla, bilgimiz ve tecrübemiz ne seviyede olursa olsun, tedbiri elden bırakmamak gerektiği düşüncesiyle bu toplantıları düzenliyoruz.” şeklinde konuştu.

Seçim güvenliğini üç noktada ele aldıklarını vurgulayan Soylu, birincisinin kampanya ve propaganda döneminin güvenliği, ikincisinin seçim günü oy verme güvenliği ve üçüncüsünün de seçim akşamı oy sayımının güvenliği, sonuçların, listelerin, evrak ve oy pusulalarının ilgili yerlere sağlıklı ve seçim hukukuna uygun bir şekilde iletilmesi olduğunu kaydetti.

Soylu, kampanya dönemi tedbirleri, miting ve toplanma alanları, stant çalışmaları ve broşür dağıtımı gibi çalışmaların ramazan nedeniyle iftar programlarına denk gelebileceğine işaret ederek, şöyle devam etti:

“Ayrıca dijital ortamdaki güvenliği de tesis etmek maksadıyla, özellikle sosyal medyada terör örgütü propagandası veya başka türlü provakasyonların ortaya getirilmesi, dijital seçim çalışmalarını engellemeye yönelik siber suçların takibini yapmak maksadıyla da ilgili birimlerimiz görevleri başında olacaktır. ​Elbette ki burada dikkat edeceğimiz en önemli konu, güvenliği bahane edip ifade özgürlüğünün önüne geçmemektir. Hayatımızın genel gidişatını yönetme yetkisini, ne kadar vergi vereceğimizi, nasıl bir kanun anlayışıyla yaşayacağımızı belirleyecek kişileri seçiyoruz. Bu önemli bir karardır. Esas olan özgürlüğü temin etmektir. Güvenlik, özgür bir ifade ve tercih ortamını sağlamak için vardır. Bu itibarla bizim temel sorumluluğumuz, birilerinin başkalarının özgürlük alanına müdahil olamayacağı, tercihlerin özgürce yapılabileceği güvenli bir ortamı tesis etmektir.”

“Tedbirleri dışarıdan izleyecek üçüncü göz kullanacağız”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ​kampanya döneminde basına açık ve kapalı toplantılarda güvenlik tedbirlerini alırken, üçüncü bir göz kullanacaklarını, alınan tedbirleri dışarıdan izleyecek, kontrol edecek birimler oluşturacaklarını söyledi.

Bu sistemin huzur uygulamalarında 4+1 modeliyle gerçekleştirildiğini anımsatanSoylu, ayrıca seçim kampanyalarında 18 yaşından küçüklerin seçim broşürü, seçim materyali, afiş gibi malzemeler dağıtılmasına izin verilmeyeceğini kaydetti.

“Çocukları koruma adına karar alındı”

Soylu, bu çalışmalarda kişilerin bazen aşırı tepkiler gösterebildiğini, gerginlikler yaşanabildiğini belirterek, “Mahallenin küçük çocuklarının ellerine siyasi parti broşürleri tutuşturup onları tanımadıkları insanların önüne, evine, kapısına yollamak, çocuklarımız açısından bir risk içeriyor. Çocuklarımızı koruma adına böyle karar almış olduk.” diye konuştu.

Seçim günü tedbirleri kapsamında da kolluk birimlerinin bütün izinlerinin kaldırılacağını ifade eden Soylu, hali hazırda 264 bin 526 emniyet personeli, 195 bin 695 jandarma, 50 bin 793 güvenlik korucusu ve 19 bin 993 gönüllü güvenlik korucusuyla beraber toplam 531 bin 7 personelinin seçim günü görev başında olacağını anlattı.

Soylu, bunun yanı sıra güvenlik tedbirlerine yardımcı olmaları maksadıyla 74 helikopter, 18 İHA ve 6 insanlı keşif uçağı ile 765 TOMA’nın gerek seçim günü gerekse kampanya döneminde kullanılacağını dile getirdi.

Hava aracı noktasında emniyet birimlerindeki daha küçük drone’ların da bu süreçte kullanılacağını ifade eden Soylu, güvenlik acil durum merkezi izleme merkezleri, jandarma istihbarat ve emniyet istihbarat birimleri, güvenlik kamera sistemlerinin entegre şekilde bu süreçte yer alacağını anlattı.

Özellikle oy kullanılan yerlerde görev alacak personele de geçmiş seçimlerdeki gibi hizmet içi eğitim verileceğini anlatan Soylu, şöyle konuştu:

“Özellikle seçim günü, üzerinde silah bulunan kişilerin seçim sandıklarının bulunduğu binalara girişlerine izin verilmeyecektir. Aynı şekilde üzerinde propaganda etkisi olan rozet, amblem vesaire bulunduran kişilere de sandık mahalline girmelerine, her seçimde olduğu gibi bu seçimde de müsaade edilmeyecektir. Güvenlik kameraları ve aydınlatma konusu hassasiyet göstereceğimiz konuların başında gelmektedir. Mevcut güvenlik kameralarının sağlıklı çalışmasına, sandık kurullarının olduğu, oy torbalarının depolanacağı yerlerin aydınlatılmasına ilişkin tedbirler alınacaktır. Yaz olması münasebetiyle havanın geç kararacağı göz önüne alınmaktadır. Ama seçim sonuçlarının sayım ve dökümü maalesef ilerleyen saatlere kadar devam etmektedir. Biz işimizi kış tutacağız, yaz çıkarsa bahtımıza. Erken biterse havanın aydınlığında seçim sayımı ve teslim işleri bitirilecek.”

“Seçim Kanunu’ndaki değişiklikler iyi bilinmeli”

İçişleri Bakanı Soylu, seçimin hukuk olduğunu ve telafisinin bulunmadığını belirterek, Yüksek Seçim Kurulu’yla (YSK) sürekli istişarede olacaklarını anlattı.

“Ben çok biliyorum, ben bu işleri çok yaptım.” denildiğinde yanılgıya düşüleceğini vurgulayan Soylu, gerek Seçim Kanunu, gerek YSK’nin ortaya koyduğu tebliğ ve yorumların, talimatların gerek valiler, gerek güvenlik birimleri tarafından bilinmesi, yeniliklerin takip edilmesi gerektiğini kaydetti.

Bakan Soylu, seçim alışkanlığı ve seçim güvenliği konusunun, Türk demokrasisinin en başarılı konularından olduğunu belirterek, Amerika’da her başkanlık seçimi sonrası günlerce tartışma sürdüğünü, Türkiye’de pazar seçim olur, ertesi gün normal yaşama devam edildiğini kaydetti.

Soylu, herkesin özgür ve hür iradesiyle oy kullandığını belirterek, 1946 seçimleri ve 1982 Anayasa referandumunda hür ve özgür iradeyle oy kullanmanın engellendiğini ve herkesin gözetimi ve denetimi altında oyun kullanıldığı seçimler olduğunu ifade etti.

Bakanlık olarak 16 Nisan referandumunda da iyi bir sınav verdiklerini düşündüğünü belirten Soylu, şunları kaydetti:

“Gerek kolluk birimlerimiz gerekse idari birimlerimizle hem kampanya döneminde hem de seçim günü akşamına kadar, bakanlığımız, özgür ifade ortamını ve seçim güvenliğini temin etme hususunda ülkenin her köşesinde başarılı olmuştur. İnşallah bu başarıyı 24 Haziran’da bütün arkadaşlarımızla birlikte tekrarlayacağımıza inanıyorum. İnanıyorum ki bütün vatandaşlarımız, huzur içinde, kardeşlik içinde sandığa gidecekler, iradelerini sandığa yansıtacaklar ve bir bayram havası içinde geçecek olan bu seçim döneminin sonunda, kazanan, her şeyden önce demokrasimiz ve ülkemiz, kazanan asil milletimiz olacaktır.”

Toplantıya Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutan Vekili Tuğamiral Bülent Olcay, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova valileri ile jandarma ve emniyet yetkilileri katıldı.