AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Bugün dünyadaki barışın, kardeşliğin, özellikle Doğu, Ortadoğu, Kafkasya… Bulunduğumuz coğrafyadaki sulhun tek garantisi Türkiye’dir” dedi.
AA Haber Akademisini ziyaret ederek, öğrencilere hitap eden Soylu, dünyanın ve yeni nesil gazetecilerin 21. yüzyıla nasıl hazırlanması gerektiği konusunda görüşlerini paylaştı.
20. yüzyılda ülkeleri değerlendirirken askeri, ekonomik ve siyasal güçten bahsedildiğini, 21. yüzyılda ise insanların dilleri, gelenekleri, medeniyetleri, sanatları gibi unsurları içeren “softpower” denilen yumuşak gücün ortaya çıktığını anlatan Soylu, “yumuşak güç” ile daha önceden bilinen sıcak gücün birleştirilmesiyle “akıllı güç” kavramının oluştuğunu söyledi.
Almanya’da yapılan son seçimlerde 11 Türk’ün milletvekili seçildiğini ve bunun Türkiye’nin yumuşak gücü olduğunu ifade eden Soylu, “Orhun Yazıtlarına, Bosna’ya yapılan yatırımlar en temel yumuşak gücümüz. Anadolu Ajansı’na Çin’den gelen ziyaretçiler yumuşak güçtür. Yumuşak güç kavramı, 21. yüzyılda ekonomik, askeri ve siyasal güç kadar önemli hatta onları etkileyen bir güçtür” diye konuştu.
Bilgiyi yöneterek, bilgiyi iletişim ile etkileşim içine sokarak ortaya çıkan yapının yeni dünyaya hakim olduğunu, birçok sanayi kuruluşunun piyasa değeri düşerken, bilişim firmalarının piyasa değerlerini her geçen artırdığına dikkati çeken Soylu, küreselleşmenin bütün toplumlara yön değiştirdiğini, dünyayı iyi izleyen, birey standartlarını, demokratik yenilikleri iyi bir şekilde izleyen dijital çağın, dijital nüfusunun oluşmasına katkı sağladığını kaydetti.
“Küreselleşme bir özgüven bulaşıcılığı getirdi bütün dünyaya. Bu hayırlı bir bulaşıcılıktı” diyen Soylu, şöyle devam etti:
“Mısır’daki devrimi ilk önce Batı mühendisliği olarak görenler, bugün Mısır’daki yapıya ve devrimin sonuçlarına yönelik Batı mühendisliğini gördükten sonra döndüler dediler ki ‘evet Mısır’daki devrim bir halk hareketiymiş’. Artık herkes dünyayı tanıyor, dünyadaki gelişmelerden haberdar. Yumuşak güç aslında askeri, ekonomik, siyasi güçleri de terbiye edebilir noktaya gelmiştir. Bazen bir video film, bir twit, facebook paylaşımı, gazete manşeti bütün dünya ülkelerinin veya bütün güçlerin terbiye edilmesine yol açabilecek duruma gelmiştir. Onun için bunu iyi bir şekilde yakalamak gerek.”
Soylu, Batı ülkelerinin sömürgelerden eskisi gibi istifate edemediği ve istihdamı maliyetli hale getirdiği için bugün ekonomik krizi 2008 yılından itibaren ciddi şekilde yaşadığını vurgulayarak, “Bu sadece bir ekonomik, finansal kriz değil, aynı zamanda istihdam, insan krizidir. Çünkü 20. yüzyıl alışkanlıklarıyla bunu yönetmeye çalışan Batı, ciddi bir şeklide buna çare üretememektedir” değerlendirmesinde bulundu.
“Bulunduğumuz coğrafyadaki sulhun tek garantisi Türkiye’dir”
Türkiye’nin 2023 yılındaki gayrisafi hasılasının yaklaşık 2 trilyon dolar olarak hedeflendiğini, oysa 2020 yılında ABD’nin, Avrupa’nın ve Çin’in gayrisafi hasılasının ise 20 trilyon dolar olacağı hatırlatan Soylu, şöyle devam etti:
“Biz, elbette 2 trilyon dolar ile 20 trilyon dolarlık gayrisafi hasılayı ürkütecek değiliz ama sizin göreviniz şurada başlıyor: Türkiye’nin, Batı ve Doğu arasındaki görevi dengedir. Bugün dünyadaki barışın, kardeşliğin, özellikle Doğu, Ortadoğu, Kafkasya… Bulunduğumuz coğrafyadaki sulhun tek garantisi Türkiye’dir. Onun için Türkiye, 21. yüzyılın başından itibaren ilk sıçramasını gerçekleştirmiş, ikinci sıçramasına hazırlanmaktadır. Türkiye’nin bugünkü yöneticileri, Sayın Başbakan dahil bütün bu anlayış istikametinde çalışmalarına devam etmektedir. Türkiye, bir taraftan Rusya ile Kafkasya’nın dengesinin, bir taraftan Rusya-Ortadoğu-İran dengesinin, Balkanlar dengesinin, Avrupa dengesinin, Batı-Doğu dengesinin, Hristiyanlık-Müslümanlık, Musevilik-Müslümanlık-Hristiyanlık dengesinin en önemli, merkezi ve yapı taşıdır. Türkiye güçlü, huzurlu, saygınlık içerisinde olursa bilin ki bütün dünya içerisindeki o dengeyi sağlayabilme yeteneğindedir.”
“Türkiye bir felsefe üzerine hareket ediyor”
Süleyman Soylu, Türkiye’de yapılanların hiçbirinin tesadüf olmadığını, bütün çalışmaların bir plan, felsefe çerçevesinde yürütüldüğünü belirterek, 81 ilde açılan 174 üniversitenin, Türkiye’nin dinamik gücü olan genç nüfusu geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için atılmış bir adım olduğunu söyledi.
İstanbul’a yıllık 100 milyon yolcu kapasiteli 3. havalimanın yapılmasından, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine açılan yeni havalimanlarının da bir felsefe doğrultusunda planlı yapıldığını ifade eden Soylu, şunları belirtti:
“Bu havaalanları niçin kuruluyor? Ortadoğu’yu, Kürt hattını yani Irak, İran Suriye, Şii hattını, Müslüman hattını sürekli olarak Türkiye’den besleyebilecek havaalanlarının tamamı, Hakkari’den Bingöl’e kadar, Şerafettin Elçi Havalimanı’ndan revize edilen Adıyaman Havalimanı’na kadar, Türkiye bir felsefe üzerine hareket ediyor. Bu felsefesi doğrudur, bu felsefeyi bugün Türkiye oluşturmuş değildir, bugün yaptığı bunu başarmaktır. Bu kardeşlik, barış, muvazene ve denge felsefesidir ve Türkiye bunu gerçekleştirmektedir. Bu felsefe bir taraftan Mevlana’ya bir taraftan Mimar Sinan’a, bir taraftan İbrahim Hakkı Hazretlerine, Veysel Karani’ye, İbn-i Sina’ya, Piri Reis’e, İbn-i Haldun’a, bu toprağın bütün değerlerine dayanmaktadır. Türkiye’nin bu felsefesinin başarısı, etrafımızdaki coğrafyaya, dünyaya bir huzur, rahatlama getirecektir.”
AA Haber Akademisi öğrencilerine de “bilgi iktidardır, iktidar bilgidedir” ve “kötülükleri iyilikle durdurun” öğüdünde bulunan Soylu, “Çok önemli bir fırsat yakalamışsınız, Türkiye’nin en köklü, güvenilir kurumlarından birindesiniz. Türkiye’nin referans olarak geleceğe taşıyabileceği en sağlam kurumlarından birindesiniz. Bu fırsatı iyi değerlendirin” diye konuştu.
Soylu, konuşmasının ardından AA Haber Akademisi öğrencileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.