Soylu: Kim Bölecekmiş Bu Ülkeyi?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Adnan Menderes’in memleketi olan Aydın’ın Koçarlı ilçesinde muhtarlar ve partilileriyle biraraya geldi. Belediye düğün salonundaki toplantıda konuşan Soylu, Türkiye’de darbeden beslenenler olduğunu ve halkı ayrıştırma yoluna gittiklerini söyledi.

Soylu, şunları kaydetti: “Dün ötekileştirilen küçük görülen, dün kasketliler, fötrlüler, şalvarlılar diye bu ülkede öyle veya böyle darbeden beslenenler, bugün Mısır’a gidip darbeyi destekleyenler, bugün bu ülkenin insanlarını, yani sizleri yok sayanlara karşı ortaya koymuş olduğunuz mücadeleyi size anlatacak çok fazla bir şeyim yok. Bir taraftan milli mücadelede ülkenin bağımsızlığı, özgürlüğü, ay yıldızlı bayrağın semalarda dalgalanabilmesi için mücadele ortaya koyan, göğüs göğüse çarpışan, bu konuda herkes ümitsizliğin içerisindeyken herkese ümit aşılayan sizlere anlatacak bir şey yok. Menderes’e, demokrasiye, Türkiye’ye sahip çıkan, ‘Ben artık fukaralığa itiraz ediyorum’ diyen, ‘Ben traktörsüz tarıma itiraz ediyorum’ diyen, ‘Sulamasız tarıma itiraz ediyorum’ diyen, ‘Benim çocuklarımı okutmayıp bu ülkede sınıf ayrıcalığı, imtiyazı ortaya koyarak bu ülkede birilerinin yönetmesini bir şekilde sağlamaya çalışanlara imtiyazsız bir cumhuriyet arıyorum’ diyen, ‘İmtiyazlı bir cumhuriyete hayır’ diyen, ‘İmtiyazsız bir demokrasi arıyorum’ diyen, ‘İmtiyazlı bir demokrasiye hayır’ diyen Koçarlı’ya, ülkesinin kalkınması için bir şey anlatmaya gerek yok. Depreme teslim olan, günlerce cesetlerini toplamak için çare üretemeyen, arazilerde tutmak zorunda kalan bir ülkeden bugün 21. yüzyılda, dünyanın neresinde olursa olsun söz söylediği zaman itibar edilen ve dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye’nin oluşturduğu o akla göre, yani çıkarlarına göre değil ilkelerine, çıkarlarına göre değil insani duruşlarına göre tabloyu ortaya koyan bir Türkiye fotoğrafı, bir Türkiye perspektifi, Türkiye anlayışı ortada durmaktadır.”

Bu ülkede şehit cenazesi gelmemesinden rahatsız olanlar bulunduğunu vurgulayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, “Çözüm sürecini, bir bölünme sürecini ülkemizin önüne koyup oradan insanının milliyetçilik duygularını, halisane düşüncelerini ve duygularını tahrik etmeye çalışanlar var. Hep beraber yaşamadık mı 90 ve 2 binli yıllarda? Bu ülkenin 15 vilayetine girilemiyordu. Ben o dönemde ilçe başkanıydım, il başkanıydım iktidar partisinin. Gazete, doktor, öğretmen gönderilemiyordu. Hain birtakım emellerle siyaset kilitlenmişti, çalıştırılmıyordu. Türkiye’de gecelik yüzde 7 bin 500 faizlerle birlikte bu ülkede insanların düşünme kabiliyetleri altüst edildi. Bunların yanısıra milyarlarca dolar paramız terörle mücadeleye gidiyordu. Yıllardan beri bizi bir tuzağa düşüren anlayışa aklımızla, kardeşliğimizle, bu toprakların bize vermiş olduğu değerle önemli ölçüde çözüm üretmek bizim, siyasilerin görevi değil midir? Kim çözecek bizim adımıza? ABD, İngiltere, Rusya, AB mi çözecek? Elbette biz kendi meselemizi çözemezsek, birileri gelir bizim meselemize müdahale eder. Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin Türkiye’yi çekip çıkardığı durum, bu durumdur. Kendi meselemize kendi irademizle, kendi kararlılığımızla çözüm üretebilme konusundaki, hem de bu ülkeyi sıkıntıya sokmadan. Kim bölecekmiş bu ülkeyi? Nasıl bölünecekmiş bu ülke? Kim bu ülkenin 780 bin kilometrekaresinden ay yıldızlı bayrağı indirmeye cesaret edecekmiş? Kim yapacakmış? Bunun teminatı, Erdoğan ve AK Parti’dir. Böyle bir şey söz konusu değildir.” dedi.

Daha demokratik ve özgürlükçü bir Türkiye için çalıştıklarını aktaran Süleyman Soylu, şunları söyledi: “Darbelerle bizleri lime lime ettiler. Sessiz mi kalacağız darbelere? Mısır’daki darbelere, CHP gibi alkış mı tutacağız? İyi oldu mu diyeceğiz? Gideceğiz, bir de orada onları tebrik mi edeceğiz yani? Bu coğrafyada ne kadar demokrasi olursa, ne kadar özgürlük, hakkaniyet, herkesin birbirine tahammülü olursa biz bu coğrafyada o kadar zengin oluruz. Biz bir şey istiyoruz, zengin bir Türkiye istiyoruz. Özgür bir Türkiye istiyoruz. Demokrat bir Türkiye istiyoruz. Başı göğe değecek kadar onurlu ve hür insanların yaşadığı bir Türkiye istiyoruz ve arzuluyoruz. Biz bu zenginliği dünyaya taşımakla mükellefiz. Mısır, Filistin, Haiti konusunda sessiz mi kalacağız? Bugün sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Cumhuriyet tarihinde bir çizginin takipçisiyiz.”