Sizler bu mücadeleyi ortaya koymamış olsaydınız, Türkiye’yi çoktan istikametinden vazgeçirmişlerdi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “İster çatlasınlar ister patlasınlar. Bu sözümü hangi tezgaha kurarlarsa kursunlar. Bu ülkenin ilk halk oyuyla seçilen kişisi Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan ise ilk başkanı da Recep Tayyip Erdoğan’dır.” dedi.
Necmettin Erbakan Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Mamak İlçe Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan Soylu, AK Parti kadrolarının özverili çalışmalarla milletin nabzını tuttuklarını, onlara bu büyük davayı, bu siyasi mücadeleyi her gün anlatmaya çalıştıklarını, milleti yarına ait bir ümitle kucakladıklarını söyledi.
AK Parti teşkilatının kararlı ve düzgün duruş sergilediğini belirten Soylu, “Karşımda gördüğüm kadro, bu topraklarda var olduğumuz günden bugüne kadar ve bu topraklarda var olacağımız güne kadar, sadece bir siyaseti değil, bir büyük medeniyet hareketini ve büyük millet hareketini ortaya koymaya çalışan, siyasetin çok üzerinde bir anlayışı ortaya koymaya çalışan bu insanların önünde 7 Haziran’dan sonra bu ülkenin gelişmesini, zenginleşmesini, özgürleşmesini ve bu ülkenin hürriyetini geri bırakmaya çalışanlara karşı ‘Hayır, biz ayaktayız ve varız. Bizim yapacağımız mücadele sadece bir siyasi parti mücadelesi değil bu milletin ve bu medeniyetin mücadelesidir’ diyen AK Parti kadrolarının önünde saygıyla muhabbetle ve hürmetle eğiliyorum.” ifadelerini kullandı.
“Biliniz ki sizden çekinmeselerdi, biliniz ki sizin bu kararlılığınız olmasaydı, bu milletin evlatlarını dün nasıl almışlarsa biliniz ki teker teker almaya çalışacaklardı.” diyen Soylu, parti mensuplarınca sergilenen duruş ve mücadele sayesinde hedeflere ulaşılabildiğini belirtti.
Antalya’da yapılan tramvaydan da söz eden Soylu, çalışmaların kısa sürede bitmesine ilişkin “Türkiye bugün sıradan bir iş olarak yapabilme becerisinde, kabiliyetinde ve başarısındadır. Bu çok önemli bir şeydir. Bir taraftan bizi Suriye’deki meselelerle kuşatmaya çalışanlara, bir taraftan bizi Irak’taki meselelerle kuşatmaya çalışanlara, benim ülkemi etrafındaki coğrafyanın ateşi içerisine sevk etmeye çalışanlara karşı, bir taraftan Türkiye’yi ekonomik baskıyla kuşatmaya çalışanlara karşı, biliniz ki Türkiye bir diriliş mücadelesi, Türkiye yarına ait bir gelecek mücadelesi vermektedir ve vermeye devam etmektedir.” diye konuştu.
Bakan Soylu, şöyle devam etti:
“İki gün sonra, Allah nasip ederse üç gün sonra, Allah nasip ederse Körfez geçişini, yani Türkiye’nin en önemli, dünyanın 4. büyük olarak nitelendirilen köprüsünün son tabliyesini atacaklar. Buralara kolay gelmediğimizi söylemek isterim. Sizler bu mücadeleyi ortaya koymamış olsaydınız, bu dayanıklılığı, bu direnci ortaya koymamış olsaydınız, Türkiye’yi çoktan istikametinden vazgeçirmişlerdi. Türkiye’yi çoktan başka bir istikamete doğru yöneltmişlerdi. Çok denediler. Bir taraftan AK Parti’yi kapatmak istediler. Çok denediler, size ‘Oyu alsanız da cumhurbaşkanınızı seçtirmeyiz’ dediler. Çok denediler, evet, Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık darbeleriyle, 6-7 Ekim olaylarıyla ve bir şekilde ortaya koymuş oldukları bütün darbe planlarıyla birlikte, ‘Siz bu ülkenin sahibi değilsiniz’ dediler. Bugün burada oturuyoruz değil mi? Bugün bir teşkilatın mensupları, bir demokrasinin ürünü olarak hep beraber burada oturuyoruz.”
Milletin gerek terörle mücadele konusunda gerekse diğer konularda AK Parti’ye güvendiğini dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
“Bu büyük millet bu aziz millet geçmişte karşı karşıya kaldığı travmalarla bir kez daha karşı karşıya kalmak istemedi. Ne dediysek kabul etti. Bir taraftan terörle yaptığımız mücadelede içine ağladı, sabretti hala sabrediyor ama ‘Yeter ki siz bu ülkedeki teröristlerin kökünü kazıyın ve bu ülkede PKK’nın adını bir kere daha söylenmeyecek bir hale getirin ve Türkiye’nin 785 bin kilometrekaresinde güya benim bayrağımın dalgalanmasını hazmedemeyenlere karşı bu ülkenin her noktasında, bu bayrağın hem de nazlı ve şanlı bir şekilde dalgalanmasını sağlayın’ diye bize güvendi, bize güç ve kuvvet verdi.”
Bakan Soylu, 1 Kasım’da yeniden iktidara geldiklerini ve milletin, üzerinden tonlarca yük kalkmışçasına rahatladığını söyleyerek, “7 Haziran ile 1 Kasım arasında ortaya koydukları oyunun bir başkasını, bir penceresini hemen Türkiye’ye açmaya çalıştılar. Türkiye’yi 7 Haziran’dan 1 Kasım’a taşırken hep beraber bu ortamın içerisindeydik. Türkiye’yi bir terör bataklığının içerisine çekmeye çalışıyorlar.
Türkiye’yi yönetilemez hale getirmeye çalışıyorlar. Arzu ettikleri tek başına iktidar, istikrar değil. Arzu ettikleri Türkiye’yi koalisyonlu bir hükümete mecbur bırakmak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ahlaklı bir şekilde söyleyin bu PKK nereden besleniyor?”
Milletin, bu oyunu anladığını ve bozduğunu ileten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Silahla bozmadı bu oyunu, onların alçakça yaptığı gibi. Bu oyunu bir şeyle bozdu, demokrasiyle reyle oyla ve 50 gramlık oy pusulasıyla beraber kararını ve cevabını hem de sözlerin ve cümlelerin en güzeliyle beraber ifade etmeye çalıştı.
Dün Avrupa Parlamentosu’ndan bize ayar vermeye çalışanlara söylemek istiyorum, ‘Ahlaklı bir şekilde söyleyin bu PKK nereden besleniyor? Siz orada imkan sağlıyorsunuz, sonra da bize gelip terörle mücadele konusunda bir şekilde kıstas ortaya koymaya çalışıyorsunuz. Kural ortaya koymaya çalışıyorsunuz. Bize Ortadoğu üzerinden ayar vermeye, bize belli bir şekilde siz, bu işlerin içerisinde olmayı zinnen anlatmaya çalışıyorsunuz.”
Türkiye’nin demokrasinin dışında hiçbir meselenin içinde olmayacağını vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
“Terörün en çok acısını Türkiye çekmiştir. Antidemokratik süreçlerin en çok acısını Türkiye çekmiştir ama mert bir şekilde. DHKP-C’nin ülkemizin en büyük iş adamlarından birisini, kendi plazasında, iş yerinde öldüren kişi bugün Belçika’da, Brüksel de istediği gibi fink atmakta. Sonra bize terör nutku, terör dersi vermeye çalışıyorsunuz. Hadi oradan, bakalım kime terör dersi veriyorsunuz? Terörün göbeğindesiniz ve şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum ‘samimi değilsiniz’. Ne yıllardır ifade ettiğiniz, Avrupa’nın evrensel normlarına evrensel kurallarına ait bir samimiyet içerisindeyiz. PKK istediği gibi Avrupa’nın her ülkesinde. Güya terör li̇stesi̇ne aldınız ama dernekleri vasıtasıyla istediğiniz süspansiyonu sağlayabiliyor, istediğiniz paraları toplamaya orada teşvik edebiliyor, onları istediğiniz noktada koruyup muhafaza edebilme fikriyatını sürekli devam ettiriyorsunuz.
Türkiye kendi kararlılığından bu konuda hiç bir zaman vazgeçmiş değildir, vazgeçmeyecektir. Terörün her türlüsüne şiddetle karşı çıkan, bunu bu topraklardan ve etrafımızdaki coğrafyadan bir şekilde atabilmek için gayret gösteren, kendisini ortaya koyan bir anlayışı hala devam ettirmektedir.”
Türk askerlerinin ve güvenlik kuvvetlerinin geçmişte de terörle mücadele ettiklerini söyleyen Soylu, “Ama bugün bu olayın adı böyle değildir. Bizim bu evlatlarımız ölüme koşuyorlar, ölüme gidiyorlar, sizin, bizim ve bizden sonra gelecek nesillerin bu ülkede daha huzurlu ve özgür bir şekilde yaşamasını temin edebilmek için. Hem de hiçbir şey düşünmeden, hiçbir pazarlığın içerisinde olmadan orada olmak için can atıyorlar. Bunun anlamı çok açıktır, çok nettir. Bu, o çocuklarımızın gönlüne sokuşturulmuş, vicdanına sokuşturulmuş bir duygudur. Onların yapmış olduğu bu mücadelenin karşısında bizim bakanlığımızın kuruş kadar değeri yoktur.” ifadelerini kullandı.
Soylu, AK Parti’yi terörle meşgul ederek millete verilen vaatlerin yerine getirilmesini önlemeye çalıştıklarını söyleyenlerin olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Üç ayda verdiğimiz taahhütlerin, üç ay için verdiğimiz taahhütlerin yüzde yüzünü gerçekleştirmenin huzuruyla onuruyla milletimizin karşısına çıktık. Dedik ki ‘asgari ücret’, birileri gibi atmadık. Birileri gibi yapamayacağımız işlerin taahhüdünü imzalamadık. Biz asgari ücreti bin 300 liraya çıkarırız dedik Cenab-ı Allah ve bu millet bizi mahcup etmedi, asgari ücreti bin 300 liraya çıkarttık. Kadınlarımıza gençlerimize esnafımıza ne söz verdiysek bunları yerine getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz.”
“Muhalefetimiz maalesef yok”
“Bizim eksiklerimizi tamamlayacak ve bizim eksiklerimizi bize hatırlatacak bir muhalefetimiz maalesef yok” diyen Soylu, şunları ifade etti:
“Öyle birilerinin kasetleriyle kalkıp bir siyasi partinin başına gelirsen orada o siyasi partiyi siyasetin ilkelerine, siyasetin anlayışına, etik değerlerine göre yönetme konusunda iradeden yoksun kalırsın. ‘Ne oldum’ olursun.
Ve şunu ifade etmek istiyorum, neyi söylediğini, nasıl söylediğini, ne şekilde söylediğini söylediğinin neye hizmet ettiğini bir şekilde anlayamayan, bunu hesaplayamayan ve ölçemeyen bir anlayışa sahiptir.
Bugün belki de AK Parti’nin siyasi hayattaki en büyük eksiklerinden bir tanesi muhalefet eksikliğidir. Bize de güçlü bir muhalefet lazım.”
2002 yılından beri Türkiye’ye darbe anayasasını değiştirebilmek, milletin değerleriyle, evrensel hukuk normlarıyla bütünleşen bir anayasa ihtiyacından söz ettiklerini dile getiren Soylu, Şöyle devam etti:
“Her şeyin bir zamanı var. Şimdi bu işin zamanı gelmiştir. Bu anayasa, bu kadar tecrübeden sonra, bu kadar bilgi birikiminden sonra, bu kadar dünyayı iyi anlayıp Anadolu’yu karış karış bildikten sonra, AK Parti kadrolarının bu milletle yoğurup, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, hangi anlayışa mensup olursa olsun, bu milletin tamamıyla yoğurup, milletin bütününe yönelik, bu milletin kardeşliğini ilelebet geleceğe taşıyacak bir anlayışı oluşturacak anayasayı inşallah bu kadrolar, bu aziz millete ve bu aziz Anadolu topraklarına hediye edecektir. Önümüzdeki hedefimiz budur. ”
AK Parti’nin Türkiye’yi dönüştürme ve hak ettiği yere getirme çabasında olduğunu vurgulayan Soylu, “Hedefimiz ilk önce yeni anayasadır. Bugün etrafımızdaki coğrafyada oyun kurmaya çalışanlar, Türkiye’nin istikametini bozmak için her türlü karmaşıklığı ortaya koyanlar, onlara sesleniyorum; bilin ki Suriye’deki olayların da Irak’taki olayların da Güneydoğu’da yaşanan olayların da bir tek sebebi var, Türkiye’yi yeni anayasa hedefinden uzaklaştırmak. Türkiye’yi bu kurallar bütünlüğü hedefinden uzaklaştırmak.” dedi.
Türkiye’nin gerileme dönemini bitirip, yükselme dönemine geçtiğinin altını çizen Soylu, “İster çatlasınlar ister patlasınlar. Bu sözümü hangi tezgaha kurarlarsa kursunlar. Bu ülkenin ilk halk oyuyla seçilen kişisi Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan ise ilk başkanı da Recep Tayyip Erdoğan’dır.” ifadesini kullandı.
Toplantıya, AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, AK Parti Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı, AK Parti Ankara İl Gençlik Kolları Başkanı Kurtcan Çelebi, AK Parti Mamak İlçe Başkanı Muhammet Abdullah Özer, belediye meclis üyeleri, ilçe teşkilatı ile çok sayıda partili katıldı.