‘Sizin bu ülkeyi yönetmeye hakkınız yok’ demeye çalışıyorlar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Vereceğimiz karar, yıllardan beri bize azap çektiren, demokrasiyi ‘mış’ gibi yaşamamızı isteyemeye çalışan, bu ülkede her adım attığımızda, her ayağa kalkmaya çalıştığımızda, ufka bakmaya çalıştığımızda bizi engellemeye çalışanlara karşı Anadolu’nun güçlü sesini ileteceğimiz karardır.” dedi.

Soylu, Erzin ilçesinde Belediye Düğün Salonu’nda vatandaşlarla bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, bu samimiyet, sıcaklık, dostluk, içtenliğin ve inanmışlığın önünde kıymetle saygıyla eğildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın selamlarını ileten Bakan Soylu, Hatay’ın memleketinin topraklarının, vatanının nadide bir yeri olduğunu, memleketin birliğine, beraberliğine neler sağladığını iyi bildiğini kaydetti.

Önümüzde önemli bir dönemin bulunduğunu anlatan Bakan Soylu, “Her daim memleketin birliği, demokrasi, hukukun üstünlüğü, ülkenin gelişmesi özgürleşmesi, zenginleşmesi için her sınavda bu millete, ülkeye güç, kuvvet takat verdiniz. Bu ülke için plan hazırlayanlara, tuzak hazırlayanlara, senaryo kuranlara, ‘Hatay’dan, Erzin’den geçemezsiniz, dimdik ayaktayız dediniz. ” diye konuştu.

“Anadolu’nun güçlü sesini ileteceğimiz karardır”

Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

“Çok önemli tarihi kararın arefesindeyiz. Sadece 18 maddelik anayasa referandumuyla ilgili verebileceğimiz bir karar değil. Vereceğimiz karar medeniyetimiz adına, bu milletin çektiklerinin bir daha çekilmemesi üzerine vereceğimiz, bizi beğenmeyen, siz kimsiniz diyenlere karşı bir milletiz diyeceğimiz bir karardır. Vereceğimiz karar, yıllardan beri bize azap çektiren, demokrasiyi ‘mış’ gibi yaşamamızı istemeye çalışan, bu ülkede her adım attığımızda, her ayağa kalkmaya çalıştığımızda, ufka bakmaya çalıştığımızda bizi engellemeye çalışanlara karşı Anadolu’nun güçlü sesini ileteceğimiz karardır.”
Konuşmasında Türk toplumunun başka toplumlara benzemediğini vurgulayan Soylu, “Biz büyüğümüzü, küçüğümüzü bilen, gelenekleri, örfümüzü, adetimizi, inancımızı, ramazan, kurban bayramlarını bilen, semalarda 5 vakit ezan okunduğunda özgürlüğümüze şükrediyoruz diye dua eden bir medeniyetin insanlarıyız.” dedi.

“Bu memleketin bize yüklediği sorumluluklar var”

Batı gibi ne yapacağını bilmeyen, sadece para üzerinden hesap yapan, kelle üzerinden hesap yapan, inancından yoksun, nereye gittiği belli olmayan, kapısına gelene sırtını çeviren bir millet olmadığımıza işaret eden Bakan Süleyman Soylu, şunları söyledi:

“Biz, geleceğimizi ve geçmişimi kucaklayan milletiz. Bu memleketin bize yüklediği sorumluluklar var. Bu memleketin bize yüklediği bu sorumluluklardan bizi yoksun kılmak için yıllardan beri üzerimize oynuyorlar. Bu milletin geleceğe söz söyleme hükmü ortadan kaldırabilmek için üzerimize oynuyorlar. Kah bir gün 1960 darbesini yapıyorlar, bir gün başbakanı asıyorlar, bir gün 1971 muhtırasını veriyorlar, bir gün bir ailenin iki evladını biri sağcı, diğerini solcu diye birbirine pusu kurup öldürtüyorlar. Bu ülkede bir gün din ve mezhep üzerinden, bu ülkede bir gün etnik köken üzerinden, sağcı, solcu üzerinden, bir gün ekonomik kriz üzerinden bizi parça pinçik etmeye çalışıyorlar. Bunları yıllardan beri yaşıyoruz. ”
“1980 darbesinden sonra 17 yaşındaki çocukların yaşını büyülterek onları idam ederek, egemen biziz diyorlar ve bu egemenliği böyle devam edeceğiz diyorlar. Yetmiyor, bütün bize yaptıkları, planları bir an olsun aksatmıyorlar.” diyen Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Gün geliyor akşam yatıyoruz sabah yüzde 70 devalüasyonla kalkıyoruz. Bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Yıllardan beri bunu yapıyorlar. Yetmiyor 28 Şubat geliyor her birimize bir deli gömleği giydiriyorlar. On, yirmi yıllardan beri yaptıklarının hepsini tekrar tekrar devreye sokuyorlar. Yapmadıkları kalmıyorlar. Çocuklarınıza ancak 15 yaşından sonra Kur’anı Kerim öğretebilirsiniz diyorlar. Kah önümüze bir dosya koyuyorlar Alevilik ile ilgili. Bir dosya koyuyorlar Sünnilik ile ilgili. Kah önümüze bir dosya koyuyorlar irticacılık ile ilgili, kah bir dosya koyuyorlar Kürtlük ile ilgili. Bir dosya koyuyorlar diyorlar ki ‘siz IMF’ye mahkumsunuz’ . Bütün bunlarla, bu büyük medeniyeti diz çökertmeye, bu millete ‘Sizin bu ülkeyi yönetmeye hakkınız yok’ demeye çalışıyorlar. Bir taraftan 28 Şubat, bir taraftan 27 Nisan, bir taraftan Gezi olayları, bir taraftan 17-25 Aralık darbesi, bir taraftan o hainin, alçağın, millet, İslam düşmanı olan Pensilvanya’dan verdiği talimatlarla F16’larla, helikopterler, tanklarla, bu milletin özgürlüğüne, hürriyetine tasallut eden anlayışı bu ülkeye yeniden bir terbiye etme amacı olarak ortaya koymaya çalışıyorlar. Bir gün terörizme, bir gün anarşizimle bizi terbiye etmeye, bir gün enflasyonla terbiye etmeye çalıştılar. Yıllardan beri vazgeçmediler. Arkamıza dönüp bakmaktan yorulduk artık. Acaba arkamızdan bir hançer saplanacak mı diye biz ülke, millet olarak geleceğe bakmak istiyoruz. 2023’e, 2053’e, 2071’e büyük, güçlü, üreten Türkiye’ye bakmak istiyoruz.”
1961 Anayasası’na ilişkin eleştirilerde bulunan Soylu, “Hayırsız bir anayasadır. Bugün bu anayasayı savunarak, devamını isteyenler, darbe üreten bu anayasanın Türkiye’de halen devam etmesini isteyenler, siyasal istikrarsızlık üreten bu anayasanın devam etmesini isteyenler, milleti hor gören bu anayasanın devam etmesini isteyenler, Menderes’in kanı üzerinden, bu milletin ızdırabı üzerinden şekillenen bu hayırsız anayasanın devam etmesini isteyen hayırsızlardır, hayırsızlardır.” diye konuştu.

Soylu, Türkiye’nin her türlü teröre karşı kararlı bir şekilde durduğunu ve mücadele ettiğini belirtti.

“Birisi de ne dedi hatırlıyor musunuz? ‘TC’yi tükürüğümüzle boğarız’ dedi, hatırlıyor musunuz? Hiç ‘yuh’ demeye gerek yok, o şimdi nasibini aldı.” ifadesini kullanan Bakan Soylu, bu milletin beraberliğine, birliğine kim kastederse milletin ve devletin bunu karşılıksız bırakmayacağını kaydetti.

Bakan Soylu, bu coğrafyadaki kardeşliği kimsenin bozmasına izin vermeyeceklerine işaret ederek, “Bir şey daha söylediler, dediler ki ‘özerklik ilan edeceğiz’ nerede ilan edeceklermiş? Nusaybin’de, Cizre’de, Kızıltepe’de… Bugün bir özerklik ilan edin de alın boyunuzun ölçüsünü hadi bakalım. Onlar ne zannettiler? ‘İstediğimizi yaparız, bundan sonra bu milletin bin yıllık kardeşliğine zarar veririz, biz burayı dağ kurallarıyla dağ kanunlarıyla idare ederiz’. Bizim evlatlarımız bugün Amanoslar dahil olmak üzere, bir dağdan Lice kırsalına, Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Ağrı Dağı eteklerinde, Tunceli’de aslanlar gibi terörist kovalıyor, onlar da fareler gibi kaçıyorlar, fareler gibi.” diye konuştu.

“Biraz cesaretiniz varsa bir ortaya çıkın”

Kandil’den milletin huzurunu bozacak birtakım sözler sarf edildiğine değinen Soylu, “Bunların hangi inancı, hangi yaşam biçimi size uyuyor? Bunlar ahlaksızdır, bunlar insanlara nasıl davrandığını bilmeyecek kadar utanmazdır, alçaktır, değerlerimizden yoksundur. Orada it gibi havlayacağına gel de buraya görelim ne kadar delikanlı olduğunu, gel bakalım. Biraz cesaretiniz varsa bir ortaya çıkın da görelim.” ifadesini kullandı.

Yapılan terör operasyonlarında 25 yıldır girilmeyen her yere girdiklerini anlatan Bakan Soylu, terör örgütlerinin inlerine teker teker girmeye devam edeceklerini bildirdi.

“CHP’lileri de felakete götürüyor bu Kılıçdaroğlu”

Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kılıçdaroğlu’nun tarihe geçecek en önemli özelliği yalancı olması. Kılıçdaroğlu’nun en büyük derdi ise yıllardan beri bir ileri bir geri gitmek. Şimdi dert ne? Yeni sistemde cumhurbaşkanı adayı olacak, biraz haksızlık ediyoruz ama kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile beraber bu tartıya çıkacak. Gülmeyin, çıkacak, sonra bu mevcut sistemde ne olacak? Nasıl olsa milletvekili değil mi sırça köşkte de oturuyor, arabalar da var, ekmek elden su gölden bir de Allah selamet versin laf üretiyor ama iş üretmek yok, peki kaybetti seçimi, bu salonun yarısı kadar insan delegesiyle beraber genel başkanlığa, sultalığa devam. Peki yeni sistemde ne olacak? Çıktın diyelim cumhurbaşkanımızın karşısına, yüreği yetiyor ya, çıktın sonra seçimi 2019’da kaybettin, mebus da olamadın, çünkü milletvekilliği seçimiyle cumhurbaşkanlığı seçimi aynı. Şimdi bütün derdi bu. Cumhuriyet Halk Parti’li kardeşlerime söyleyeyim, biz kimle bu anayasa uzlaşmasını ortaya koyduk? Milliyetçi Hareket Partisi ile değil mi? Bir adım biz attık bir adım o attı. Ne bizim dediğimiz oldu, ne onun dediği oldu.”

Uzlaşmayla milletin önüne bir anayasa getirdiklerini anlatan İçişleri Bakanı Soylu, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“Şunu söylemek istiyorum peki Kılıçdaroğlu, kimle ittifak etti bana bunu söyleyin. Şimdi CHP’li arkadaşlarımıza ‘Apo, Murat Karayılan, oradaki bütün terörist başları Süleyman Soylu’dan size daha yakın mı? Öyle mi? Milletvekillerimizden size daha yakın mı? Tayyip Erdoğan’dan size daha yakın mı? Onlar milletimizin memleketimizin menfaatini çok daha mı iyi düşünüyorlar?’ deyin, CHP’li kardeşlerimize bir sorun. CHP’yi de CHP’lileri de felakete götürüyor bu Kılıçdaroğlu. SSK’yı batırdı CHP’yi de batıracak merak etmeyin. Bir sorun ya ülkemizi bölmek isteyenler, evlatlarımızı kurşunlayanlar, şehit edenlerle aynı noktada, terörün değirmenine su taşımanın bedelini bu millet soracaktır hesabını.”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na gelme sürecine değinen Soylu, şunları söyledi:

“Bu nasıl genel başkan oldu? Bunu dün Diyarbakır’da sorduk ‘kasetle’ dediler. 25 gün önce Aydın’da sorduk ‘kasetle’ dediler. Bütün herkes bunun kasetle genel başkan olduğunu biliyor değil mi? Peki kaseti kim yaptı? Bunu da herkes biliyor. Peki bu CHP’li kardeşlerimize şunu da sorun. Peki bugün niye FETÖ ile beraber kol kola yürüyor? Ya korkuyor bir şeyden ya diyetini ödüyor, ortaklar ya da esir. Esir Kılıçdaroğlu. Şunu net söylemek istiyorum. Diyor ki ‘frensiz arabaya çocuk biner mi?’. Doğru sen bu ülkenin frenisin. 1960’da, 1971’de, 1980 darbesinde, 28 Şubat’ta, 27 Nisan’da, gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbesinde, 6-7 Ekim olaylarında da freni oldun, 15 Temmuz’da da kimse seni göremedi, korkudan sindin kaçtın. Bu ülkenin freni sizsiniz.”

“Etrafımızdaki coğrafyanın da bize ihtiyacı var”

Soylu, gençlerin geleceğe umutla bakması, mağdur ve mazlumlar için kuvvetli olmak ve düşmanları ürkütmek için 16 Nisan’da herkesi “Evet” demeye davet etti.

Türkiye’de yıllardır birlik ve beraberlik için yaşandığını ve hiçbir gücün bunu zayıflatamayacağını vurgulayan Bakan Soylu, şu ifadeleri kullandı:

“Bütün coğrafyada şu anda büyük bir kaos var. Hepimiz görüyoruz Irak, Avrupa’ya bakıyoruz, Avrupa’nın da durumunu hep beraber görüyoruz. Bir ortak para birimini gerçekleştiremedi, ortak anayasasını gerçekleştiremedi. Güya ‘Avrupa değerleri’ diye bir şey üretti, faşizm ve ırkçılığın göbeğine tak diye oturuverdi. Almanya, hepsini kontrol altına almak istiyor, İngiltere de ‘eyvallah’ diyor. Arkadaşlar tam 300 yıldır biz bu fırsatı kolluyoruz. Sadece 780 bin kilometre karenin değil etrafımızdaki coğrafyanın da bize ihtiyacı var, mağdurların ve mazlumların da bize ihtiyacı var. Bunu sağlayabilecek bir ülke olmak için tam fırsatıdır. ”

Bakan Soylu, daha sonra Dörtyol ilçesindeki şehir meydanında halkla buluşarak, “Evet” kampanyasına destek istedi.