Genel Başkan Yardımcısı Soylu, “Türkiye’de siyasetin güçlü olması, milletin güçlü olması demektir. Siyasetin zafiyet içerisinde bulunması milletin temel beklentilerinin zafiyet içerisinde olması anlamına gelir. Yakın tarihte bunları yaşadık. Eğer siyaset çok güçlü olsaydı, 1950’deki heyecanını devam ettirseydi, belki de 1960 darbesi olmayacaktı. Belki 1971 muhtırası, 1970 yılındaki bir takım siyasi karışıklıklar olmasaydı gerçekleşmeyecekti. Belki 1970-1980 arasındaki siyasetin içerisindeki farklılıklar olmamış olsaydı, 1980 darbesi Türkiye’de yaşanmayacaktı. Yine 28 Şubat tarihine giderkenekonomik zafiyet ve siyasi zayıflıklar olmasaydı Türkiye’de 28 Şubat’ta halkımız birçok sıkıntıyla karşı karşıya kalmayacaktı. Siyaset güçlü olduğu için, 27 Nisan’da e-bildirisinin ertesi günü kuvvetli irade güçlü irade siyasetin o gücünü ortaya koyabildiği için verdiğim örneklerle kıyaslanmayacak ölçüde kendisine yapılan hareketi, onu zafiyete döndürmeye yönelik anlayışı ters çevirdi. Siyaset güçlü olursa faiz yükselmez.
Eğer güçsüz olursa gecelik yüzde 7 binlik, 8 binlik faizlerle ülke karşı karşıya kalır. Siyaset güçlü olursa, Avrupa’da Alman Dışişleri Bakanı’nın, Avrupa Birliği Temsilcisi’nin övdüğü bir ülke haline gelirsiniz. Güçsüz olursa, geçmiş hafızasını darbelerle kaybetmiş ve her yeni kurulduğunda sanki bir bebek gibi adım atmanın tereddüdü içerisinde bulursa, siyaset diğer güç merkezlerinin oyuncağı haline gelir. Geçmiş tarihlerde olduğu gibi” diye konuştu.
Konuşmasına devam eden Süleyman Soylu, “AK Parti Türkiye’de sadece hizmet eden, sadece yüz binlerce konutunu halkla buluşturan, bir yandan Mavi Tünel’le, bir taraftan da asrın su projesiyle, ülkenin her yerindeki hizmetiyle bunu ortaya koyarken, Türkiye’deki dönüşümün kuvvetini sadece ve sadece hizmet anlayışıyla gerçekleştirmemektedir. Yaptığı hizmetin yanında çok önemli bir süreci kendi toplumuyla paylaşmaktır. Dün yaşananların yeniden yaşanmamasını temin edebilmek için paylaşmaktır. Paylaştığı şudur: Siyasetin güçlenmesi ve siyasetin bilgiyle donatılmasıdır. Dün kaybettirilen hafızasının yeniden siyasi kurumla bir araya gelebilmesi, bunu sadece AK Parti kendi adına yapmıyor aslında, bunu Türkiye siyasetinin yarınlarda güçlü adımlar atabilmesini sağlayabilmek ve zafiyetle karşı karşıya kalmasını engelleyebilmek için gerçekleştiriyor” şeklinde konuştu.
İl Başkanı Fuat Köktaş ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Gayretli ve özverili çalışmalarıyla kurumsallaşan ve uluslararası bir konuma gelen Ak Parti teşkilatlarının belli dönemler içinde aldığı eğitimlerle yaptıkları çalışmalarda hem fikir olarak hem de proje üretmede öncü oluyor. Yine böyle bir eğitim programının parçası olan AK Parti Siyaset Akademisi, AK kadrolarının donanım ve birikimlerinin artırılması ile her türlü görüş, öneri ve düşünceden kişilerin AK Parti ile iletişimlerinin geliştirilmesine büyük katkı sağlıyor.”
Toplantı, ara verilmesinin ardından basına kapalı olarak devam etti.