İçişleri Bakanı Soylu, “Bundan sonra zafiyete tahammül edemediğimiz bir dönemin içerisindeyiz. Onun için sistemimizi kuvvetli bir hale getirmeliyiz.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon’da basın mensupları ile bir araya geldi.
Soylu, çok önemli bir referandumdan geçildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Her bir oyun ne kadar kıymetli olduğunu hepimiz geçtiğimiz referandum döneminde gördük. Bireyin önem kazandığı, projelerin önem kazandığı, insanın önem kazandığı, atılan ve atılmayan adımların önem kazandığı bir döneme doğru gidiyoruz ve bir şeyi daha söylemek istiyorum. Demokrasinin tam anlamıyla doğrudan demokrasi haline geldiği bir döneme doğru adım atıyoruz.”
“Her zaman kuvvetli adamlar bulamayız.” ifadesini kullanan Soylu, şöyle konuştu:
“Bizim ülkemizin artık eski Türkiye ile ayrıldığı bugün bir nokta var. Hem de bu çok önemli bir noktadır. Bundan sonra zafiyete tahammül edemediğimiz bir dönemin içerisindeyiz. Onun için sistemimizi kuvvetli bir hale getirmeliyiz. Bugün inşallah bu sistemin çok kuvvetli bir hale geldiği ve bir cümleyi daha söyleyip bu bahsi kapatmak istiyorum. Bakınız Türkiye’de iktidarlar fonksiyoneldir. Muhalefet fonksiyonel değildi. Şimdi bir müjdeyi hep beraber paylaşalım artık muhalefetin de fonksiyonel olduğu bir döneme doğru gidiyoruz. Bu Türk demokrasisi açısından önemlidir ve siyasi hayatımız açısından önemlidir. Bunu büyük bir mutlulukla ve büyük bir sevinçle karşılıyoruz.”
“Türkiye bir kutuplaşmanın ülkesi değildir”
Soylu, Türkiye’nin bir kutuplaşmanın ülkesi olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Hiçbir zaman da olmamıştır. Türkiye’de bloklaşmalar olmuştur, bloklaşmalar da demokratiktir. İnsanlar kendi fikirlerini ifade edecekler, herkesin birbiri ile aynı fikri taşımasının mümkün olması insan tabiatına aykırıdır, doğru da değildir. Her birimizin okuduğu okullar farklı, her birimizin hayata bakış açısı farklı, ülkede yaşayan insanların sınıfları farklı, gelir seviyeleri farklı, elbette ki farklı düşünceler ve anlayışlar olacaktır. Bu farklılıkların da bloklar oluşturması çok makuldür ve çok da doğrudur.”