Gönüllerin manevi tatiline girmiş bulunuyoruz. Dünya hayatının stresi, koşturmacası içerisinde belki unuttuğumuz, belki zaman ayıramadığımız manevi hayatımızı derleyip toparlayan, yüce yaratıcıyla yakınlığımızı arttıran, yarattığı manevi havayla, hergün yaşadığımız çevrede bile bize farklı bir iklimi hissettiren çok özel bir aya, mübarek Ramazan ayına kavuşmuş bulunuyoruz.

Cenab-ı Hakk’ın bir hikmetidir ki dünyanın en zor coğrafyasında bin yıldır ayakta duran bir milletin fertleriyiz. Ve bu bin yıllık ayakta durma mücadelesinin temelinde birlik ve beraberlik duygusu yatmaktadır. Bu duygunun en temel kaynağı ise din kardeşliğidir. Bu millet, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle yekvücut olup üç kıtaya hükmettiği zamanlardaki itici gücünü bu din kardeşliğinden almıştır.

Yine o coğrafyada, binbir türlü parçalama senaryosunun arasında yine ayaktayız. Ve bu dinin verdiği kardeşlik ve birlik duygusu, yine en büyük dayanaklarımızdan birisi. Alışık olmadığımız tartışmaların, yüreğimizi yaralayan şehit haberlerinin geldiği bu günlerde, mübarek Ramazan-ı Şerif’in gelişi, yüreklerimize bir su serpecek, bizleri yeniden ve eskisinden daha güçlü bir şekilde birbirimize kenetleyecektir.

Bu duygularla, bu topraklarda yaşayan bütün vatandaşlarımızın Ramazan ayını tebrik ediyor, bu mübarek ayın rahmet ve bereketinin her daim ülkemiz üzerinde olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Süleyman Soylu