İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “PKK’yı sesi çıkamayacak hale getirdik. Milletimiz rahatladı. Oradaki Kürt kardeşlerimiz rahatladılar. PKK baskısından, üzerlerine koyduğu tasalluttan kurtuldular.” dedi.
Bakan Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun da katıldığı merkez Yüreğir ilçesindeki seçim bürosu açılışında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selam, sevgi ve muhabbetlerini getirdiğini belirtti.
Adana’nın seçimlere hazır olduğunu anladığını ifade eden Soylu, 24 Haziran’ın ülke, gelecek nesiller, millet, etraftaki coğrafya ve insanlık için önemli bir tarih olduğunu aktardı.
Soylu, sadece cumhurbaşkanı, milletvekili veya hükümetin seçilmeyeceğini, aynı zamanda geçmiş Türkiye’de yaşananların tekrarlanmasını isteyip istememe kararını da vereceklerini dile getirdi.
Geçmişte yaşanan ekonomik, toplumsal ve siyasi olumsuzlukları anlatan Soylu, o günleri aşmak isteyen Adnan Menderes’in asıldığını, Turgut Özal’ın engellendiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı da 15 Temmuz darbe girişiminin yapılmaya çalışıldığını belirterek, “Ama 50 gramlık oy pusulası, her şeyi değiştirdi.” dedi.
“PKK’ya dağları dar ettik”
Terörle mücadelenin kararlı bir şekilde sürdüğünü anlatan Soylu, şunları söyledi:
“İşimizi, terörle mücadeleyi yarım bırakalım mı? Bu PKK’ya dağları dar ettik dağları. PKK ile mücadeleyi yarım bırakalım mı? Sıçan gibi kaçıyorlar biliyorsunuz değil mi? Sadece son 6- 7 günde Şırnak’ta 21 terörist etkisiz hale getirildi, sadece Bestler Dereler bölgesinde. Şunu söylemek istiyorum. Peki şu Türkiye’yi ele geçirmeye çalışıp da ABD’ye peşkeş çekmeye çalışacak şu FETÖ illetiyle mücadeleyi yarım bırakalım mı? Peki dinimizi istismar etmeye çalışan DEAŞ ile mücadeleyi yarım bırakalım mı? Şu illet örgüt DHKP-C ile mücadeleyi yarım bırakalım mı? Bunlara son 1,5-2 yılda tarihin en büyük dersini verdik. Yolumuza aynı şekilde devam edeceğiz.”
Uyuşturucu ile mücedele
Soylu, uyuşturucu ile mücadeleye de devam edeceklerinin altını çizerek, bu hizmetleri yarım bırakmayacaklarını belirtti.
Uyuşturucuyla mücadeledeki çalışmaları anlatan Soylu, şöyle konuştu:
“Hani ben bir laf ettim hatırladınız mı? Hani okulun etrafında uyuşturucu satıcılarını görünce ne yapın dedim? Beni ne yaptılar biliyor musunuz o çok bilmişler; aşağıya vurdular, yukarıya vurdular ama biz dediğimizi yaptık. Yılbaşından bugüne kadar 9 bin 500 uyuşturucu satıcısını kodese tıktık. Ülkenin her yerinde bu mücadeleyi çok yüksek şekilde güvenlik güçlerimizle hep beraber devam ettiriyoruz. Bilmenizi istiyorum. Uyuşturucu bir terör saldırısı gibidir ve ülkemizin insanını, gençlerimizi hedef almaktadır. Danimarka’da, Avusturya’da, Belçika’da, Hollanda’da üretiyorlar, Türkiye’ye, ülkemize gönderiyorlar. Nasıl PKK’ya finansal destek sağlıyorlarsa, nasıl terör örgütlerini koruyup koruyorlarsa, nasıl FETÖ’yü muhafaza ediyorlarsa aynen uyuşturucu konusunda ülkemi hedef almış durumdalar. Şunu söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıdır. Ben de size bu konuda söz veriyorum. Bu ülkede bir tek uyuşturucu satıcısı kalmayacak, hepsini silip süpüreceğiz inşallah.”
Doğu ve Güneydoğu’daki hizmetler
Tüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde huzur olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
“PKK’yı sesi çıkamayacak hale getirdik. Milletimiz rahatladı. Oradaki Kürt kardeşlerimiz rahatladılar. PKK baskısından, üzerlerine koyduğu tasalluttan kurtuldular. Ramazanın ilk günleri oradaydım. Geceleri ışıl ışıl biliyor musunuz? Anneler, babalar evlatlarıyla beraber sokaklarda yürüyorlar. Hizmet gelmiş. Belediyeler teröre hizmet ediyordu, Allah’a şükürler olsun ki şimdi oradaki vatandaşımıza hizmet ediyorlar. 2014 mart seçimlerinde bunlar musluktan kan akıtmışlardı Van’da. Şimdi biz onlara güzel cevap verdik. Hakkari”de 30 günde bir su akıyordu bugün 30 günde 30 gün su akıyor. Cizre’de 7 günde bir su akıyordu bugün 7 günde 7 gün su akıyor. Beytüşşebab’da su kahverengi akıyordu, bugün berrak akıyor. Biz musluklardan kan akıtmadık, biz musluklardan çoluk çocuk için, oradaki kardeşlerimiz için berrak su akıttık. Doğu ve Güneydoğu son bir iki yılda büyük hizmetler gördü.”
Cumhurbaşkanı adayları
“Para terör örgütüne gitmedi. Para Kandil’e gitmedi, para oradaki milletimizin huzuruna gitti” diyen Soylu, şöyle konuştu:
“Ama bu huzurdan rahatsız olanlar var biliyorsunuz? Hani şu Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edip ondan sonra da hapisten çıksın diyenler var. Bakın siyaset yapıyoruz. Ama siyaset yapılırken birtakım meselelere çok dikkat edilir. Bu Demirtaş’ın çıkmasını isteyenler kimler? Kampanya yürütüyorlar. Kendileri cumhurbaşkanlığı kampanyası yapmıyorlar. Edirne Cezaevi’nden çıksın diye kampanya yapıyorlar. Kim onlar? Birisi Muharrem İnce. İkincisi kim? Yaşına başına bakmadan Erdoğan kıskançlığından deliyle dönen ve 28 Şubat’ta kendine yapılan eziyetten sonra gidip eziyet yapanlara tapınan bir Temel Karamollaoğlu. Üçüncüsü bir de milliyetçiyim diye geçinen ama milliyetçiliği bile sahte olan Meral Akşener. Oraya gidip ‘O da çıksın.’ diyen İnce ile aynı sözleri söylüyor. Şunu ifade etmek istiyordum. Bu ülke o kadar ucuz değil. O zaman biz niye terörle mücadele ettik? Niye evlatlarımız bizim gözlerini kırpmadan şu ay-yıldızlı bayrak için ve ezan için kendilerini şehit ettiler? Özgürlüğümüz için, namusumuz için.”
Soylu, Demirtaş’ın 6-7 Ekim olaylarında 53 kişinin ölümünün tahrik edicisi olduğunu belirterek, “Şimdi sevgi kelebekleri çıkmışlar onu oradan çıkarmak için ABD’ye yalakalık yapacaklar, Avrupa’ya yalakalık yapacaklar, onların söylediklerini yapacaklar. Bu millet hepsini görüyor ve bu millet oraya yalakalık yapmak isteyenlere bugüne kadar siyasi hayatında ne cevap verdiyse aynısını cevap verecek inşallah.” dedi.
“İnce hayatında çivi söktü de mi apolet sökecek?”
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Korgeneral İsmail Metin Temel’e yönelik sözlerini eleştiren Soylu, şunları kaydetti:
“Şimdi bu İnce hayatında çivi söktü de mi apolet sökecek? Çivi söktü mü çivi? Çivi çakmayı demiyorum. Çivi çakmak bile iş ister, maharet ister. Çiviyi keseri tutacaksın, vuracaksın. Elini parçalamayacaksın. Sen ömründe çivi söktün mü? Ne demek istiyor biliyor musunuz? ‘Afrin’i alan komutan, sen hangi hakla Batı’dan icazet almadan bu hükümetin bu emrine uyarsın ve orayı alırsın. Geldiğim zaman sana bunun hesabını sorarım ve senin apoletlerini sökerim.’ diyor. Muharrem İnce’nin şerefine yakışan nedir biliyor musunuz? Eğer gelirse, böyle bir şey olmaz da ondan o apoletleri söksün şerefine yakışan odur; Demirtaş’ın omzuna taksın.'”
Süleyman Soylu, Türkiye’nin her seçiminin kritik olduğunu, çünkü her seçimde bir mesafe atladığını belirterek şöyle konuştu:
“Ama 28 Şubat’ı hatırlatıyorum. 27 Şubat’ta Türkiye hür, özgürdü ama 28 Şubat’ta hepimize deli gömleği giydirdiler. 7 Haziran ile 1 Kasım arasını hatırlatıyorum. HDP neredeyse Doğu ve Güneydoğu’da kendine ait bölgeler ilan etmeye başladı. Olaylar çıkarttı. Milletin kendisine tanıdığı bir hakkı hemen terör örgütüne ciro etti. Zaten terör örgütün emriyle bunu yapıyordu. 7 Haziran 1 Kasım arasını nasıl yaşadığımızı hepiniz biliyorsunuz. Bunlara imkan vermeyiniz ve Türkiye’yi eski günlere göndermesine ne olursunuz müsaade etmeyiniz.”
Soylu, gelecek 5 yılda dünyada ve Türkiye’de çok büyük işler yapacaklarını, iş alanlarını artıracaklarını, vesayet sistemini tamamen tasfiye ettikleri için paranın faize, Batı’ya değil kendi insanlarının refahına, huzuruna, işine aşına döneceğini belirtti.
Soylu, konuşmasını, “Şöyle bir şey hayal ediyorum. Seçimler bittikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan dünya liderleriyle bir araya geldiği toplantıda milletinden aldığı güçle beraber o kadar kuvvetli, kudretli yürüsün ki herkes ama herkes Türkiye’nin gücünün önünde boyun eğsin. İşte bunu sağlayacak millettir.” diyerek tamamladı.