İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütü PKK’nın bölgedeki vatandaşları tehdit etmesine ilişkin, “Cumhurbaşkanımızın talimatıyla buraları adım adım geziyorum. O pusulaları yazanlara söylüyorum, bulduğumuz yerde o pusulaları da sizleri de imha edeceğiz. Benim milletimi korkutamayacaksınız.” dedi.
Hakkari’deki programının ardından helikopter ile Yüksekova’ya gelen Soylu, ilçedeki bir düğün salonunda vatandaşlara hitap etti.
AK Parti hükümetleri döneminde çok büyük yatırımlar gerçekleştirildiğini, IMF borcunun bitirildiğini anımsatan Soylu, en büyük tahribatın ülkenin kardeşliği üzerine yapıldığını, hükümet olarak da en büyük yatırımlarını ülkenin kardeşliğine yaptıklarını söyledi.
Başörtüsü üzerinden dindarların ötekileştirildiğini, etnik kimlik üzerinden Kürt kardeşlerinin yaşadıklarını çok iyi bildiğini vurgulayan Soylu, AK Parti olarak toplumun bütün kesimlerine el uzatarak bu büyük aileyi yeniden bir araya getirmenin gayreti içinde olduklarını aktardı.
Bakan Soylu, artık Alevilerin, Kürtlerin tüm platformlarda kimliklerini ifade edebildiğini vurgulayarak, başörtülülerin üzerinden yargı vesayetinin kaldırıldığını kaydetti.
“Bizi terbiye etmeye çalıştılar”
Terör örgütünün bütün inlerine girdiklerini ve girmeye devam edeceklerini belirten Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“4-5 aydan bu yana buralarda geziyorum. Buralarda milletimiz ile beraber oluyorum. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde buralarda geziyorum. Hakkari’ye, Cizre’ye, Nusaybin’e her noktaya gitmeye çalışıyor, kardeşlerimizle bir olmaya gayret ediyoruz. Uzun yıllardan beri bu ülke çok badireler çekti. Bizi terbiye etmeye çalışa çalışa buraya getirdiler. Bize ‘şalvarlı, kasketli, kuru kalabalıklar’ dediler. Başbakan Adnan Menderes’i asarak ‘Bize itibar etmezseniz, sizi böyle yaparız’ dediler. Darbelerle mezheplerimizle terörizmle anarşizmle darbelerle idamlarla Alevi-Sünni tartışmalarıyla 28 Şubat ile bankaların hortumlanarak maliyetlerinin üzerimize bırakılmasıyla gezi olaylarıyla 17-25 Aralık darbesiyle bizi terbiye etmeye çalıştılar.”
Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel’in önüne engeller çıkarıldığını, ülkeyi yönetmelerine izin verilmediğini, bir gün Yargıtay, bir gün Danıştay, bir gün Anayasa Mahkemesinin, IMF’nin ülkeye patron olduğunu aktaran Soylu, “Biz bu ülkeyi yönetemeyeceksiniz” diyerek kendilerini ötekileştirmek isteyenlere “Artık patron millet olacak” dediklerini ifade etti.
“Türkiye’nin yükselişe geçeği bir anayasaya adım atıyoruz”
“Arkamıza bakarak ilerlemekten yorulduk. Geleceğe bakmak istiyoruz. Türkiye’nin zenginliğine bakmak, kardeşliğimizin bütün dünyaya örnek olmasını istiyoruz.” diyen Soylu, hürriyetin, özgürlüğün, yükselmenin, zenginliğin olduğu, her yerinde huzur içinde yaşanan, ay yıldızlı bayrağın herkesi kardeş ettiği ve tüm dünyaya “Benim sana söyleyeceklerim var” diyebilen bir Türkiye istediklerini bildirdi.
Soylu, 500 metrelik yolda 20 kırmızı ışık bırakılmasıyla ilerlemenin mümkün olmadığını belirterek, şunlara işaret etti:
“1961, 1982 Anayasası da 500 metrede 20 kırmızı ışığın konulduğu sistemin adıdır. Onu yapamazsın, bunu yapamazsın. Vatandaş devlet için tehdittir anlayışını ortaya koyan anlayışla nasıl dünyayla rekabet edebiliriz. 15 Temmuz’da bu ülkede hiç kimse darbe olacağını düşünüyor muydu? Ben de kendimi çok yoruyorum. Benim yerime burada Kılıçdaroğlu olsa daha iyi anlatırdı. Yeni sistemi anlatacak ‘Başbakan ayrı Cumhurbaşkanı ayrı partiden olacak sonra birbirleriyle kavga edecekler.’ Be adam hiç okumadın mı, bakmadın mı buna. Eski ve yeni sistemin ne olduğunu bilmiyor musun? Aylardan beri bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bülent Ecevit, Ahmet Necdet Sezer’i seçti, kafasına anayasa kitapçığını yiyiverdi. Sonra ne oldu tarihinin en büyük ekonomik krizine girdi. Maliyetini sizler ödediniz. 61 ve 82 Anayasasını yazmışlar, bunda vatandaşlarımız, kültürümüz, vatandaş, geleceğimiz, geleneğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz yok. Böyle bir anayasaya ile istedikleri zaman Kürt-Türk, Alevi Sunni, irtica, istikrarsızlık, siyasi kriz paketlerini ortaya koymuşlar. Artık paketlerin olabileceği değil Türkiye’nin yükselişe geçeği bir anayasaya adım atıyoruz.”
“O tehdit pusulalarını da sizleri de imha edeceğiz”
Bakan Soylu, 7 Haziran seçimlerini herkesin gördüğünü, tek başına hükümetin olmayacağını düşünenlerin ülkenin gelişmesini engellemek için ellerini ovuşturduğunu vurgulayarak, terör örgütü PKK’nın da korkuyla, sindirerek, halkı tehdit ederek oy topladığını söyledi.
Terör örgütünün ailelere pusulalar göndererek tehdit ettiğini, para istediğini vurgulayan Soylu, “Bu pusulaları her yerde gördüm. Benim vatandaşlarımdan tehditle para istemek, onun özgürlüğünü ve hürriyetini tehdit etmek ciğerime saplandı. Neden bölgenin her yerindeyim.
Cumhurbaşkanımızın talimatıyla adım adım geziyorum. O tehdit pusulalarını yazanlara söylüyorum, bulduğumuz yerde o pusulalarını da, sizleri de imha edeceğiz. Benim milletimi korkutamayacaksınız. 13 yaşında annesinin dizinin dibinden çocuğunu alarak Kandil’e götürüp orada terörist yapmak isteyenlere sesleniyorum, haydi bu günden sonra yapın bakalım. Sevgiye, annesinin babasının başını okşamasına ihtiyacı olan çocuklardan birini alın da dağa götürün bakalım. Eğer buna engel olamazsak İçişleri Bakanlığı haram olsun bana.” ifadelerini kullandı.
Bölgeye fabrikaların geleceğini, en iyi memurların görevlendirileceğini, bunun için ilk görevlerinin terörü bitirmek olduğunu dile getiren Soylu, terör örgütlerinin Yüksekova Havaalanı’nı yaptırmamak için neler yaptığını en iyi Yüksekova’daki vatandaşların bildiğini, “Sakın uçaklara binmeyin” diye pusulaların gönderildiğini kaydetti.
İşsizliğin sona erdirilmesi için Cazibe Merkezleri Programı’nı başlattıklarını, bu kapsamda Hakkari’ye şimdiye kadar 20 milyon liralık yatırım başvurusu yapıldığını anımsatan Soylu, bugün de 4 bin 500 kişinin istihdam edilmesinin öngörüldüğü 390 milyonluk yatırım müracaatının yapıldığını açıkladı.
“Ülkemizin huzurunu her tarafta gerçekleştirmek istiyoruz”
“Huzur olursa, terör tasfiye edilirse ailelerimiz mutlu olacak” diyen Soylu, şöyle devam etti:
“Özerklik ilan edeceklerdi. İlan edin de görelim. Biz bin yıldır bir aradayız. Çanakkale’de kurtuluş mücadelesinde, 15 Temmuz’da herkes bayraklarıyla ülkeyi istila etmek isteyenlere izin vermedi. Bu coğrafyada siyaset zordur. AK Parti hizmet ederek bu günlere geldi. 100 liranın 70 lirası faize gidiyordu. Faizi keserek insanlarımıza yatırım gerçekleştirdik. Engelliler evlerinde bekliyorlardı. Devlet onlarla ilgilenmiyordu. Parayı faize harcamazsanız yollar, üniversiteler, hastaneler yaparsınız. Engellilere de kalkar ‘Kimsesiz değilsin devlet seninle birlikte’ dersin. Devlet bütün imkanlarını buraya aktarıyor. Sadece teröristi tasfiye ederek terörizmi bitirmek mümkün değildir. Cazibe Merkezleri Programı ile ekonomi ile bitirmek mümkündür. 23 ilimize bu kapsamda 85 milyarlık yatırım başvurusu oldu. Bu, gençlerimize iş, evlere huzur ve bereketin girmesi demektir. Ülkemizin huzurunu her tarafta gerçekleştirmek istiyoruz.”
Son dönemlerde terörün tasfiye edilmesi, yalnızlaştırılması konusunda Hakkarililerin kendilerine büyük destek verdiğini, bu desteğin devam etmesini dilediğini ifade eden Soylu, sürekli darbe üreten, insanların kardeşliğine nifak sokan sistemi de Hakkarililerin desteğiyle değiştireceklerini kaydetti.
CHP’nin bölgeye gelmediğini, ellerine verilen pusulada “Senin oralarda işin yok, senin derdin oralardaki insanlar değil. Sana verdiğimiz pusulayı takip et yeter” yazdığını vurgulayan Soylu, onların bu siyasetine karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine her zaman Hakkari’yi, Yüksekova’yı, bölge insanını yalnız bırakmama talimatı verdiğini bildirdi.
Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu için “Eline 5 keçi versen kaybeder” dediğini anımsatarak, geçen hafta Milas’ta yanına gelen bir vatandaşın buna ekleme yaparak, “Ben keçileri iyi bilirim, keçiler kendini kaybetmez ama bu adam kendini kaybeder.” dediğini anlattı.
“Türkiye güçlü adımlarla geleceğe gidiyor”
Yeni sistemin laf değil iş üretenin görevde olacağı bir sistem olacağını belirten Soylu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu şu sözlerle eleştirdi:
“Yeni sistemde, 7 defa seçime girer kaybedersen arkana tenekeyi bağlar ve seni gönderirler, bir daha tutmazlar. Neden istemiyorlar biliyor musunuz. Orada sırça köşklerde oturuyor, genel başkanlık yapıyor.
Ekmek elden su gölden. Laf da bol. Buna devam etmek istiyor. Yeni sistem böyle değil. ’16 Nisan’da yargının sahibi bu millettir’ diyoruz. Yargıda sadece Türkiye değil, İngiltere’de, Danimarka’da, Norveç’te, Belçika’da da hükümet yargıyı belirliyor. Bir ülkede adalet varsa, huzur, ticaret, kardeşlik, yükselme, zenginlik, özgürlük ve hürriyet vardır. Onu halka veriyor ki ‘5 yılda yanlış yaparsam beni değiştir’ diyor. Hakkarililer, bizim kardeşliğimizi bozmalarına izin vermeyin. Bayrağımızın, ülkemizin her yerinde özgürlüğümüzün en önemli timsali olarak dalgalanmasını sağlayın. Türkiye güçlü adımlarla geleceğe gidiyor. Avrupa, bir ırkçılık belasıyla yangın yeri haline dönmüş. Ortak para birimini girememiş, ortak anayasasını yapamamış. Almanya hepsini kendi egemenliği altına almak istiyor. 300 yıldan beri ilk kez bir yükselme dönemiyle karşı karşıyayız. Türkiye bir cazibe ülkesi olacak. Yarınlara güçlü adımlar atmaya çalışan bir güçlü anlayışı ortaya koyacak. Biz bunu ancak Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirebiliriz. Korkutamadıkları dik duran Recep Tayyip Erdoğan ile projelerimizi başarabiliriz.”
Bakan Soylu, 16 Nisan’da Hakkarililerin oylarıyla terör örgütüne, ülkeye başka bir elbise çizmeye çalışan Almanya ve Hollanda’ya da dersinin verileceğini bildirerek, “Onlar da ‘hayır’ diyorlar değil mi? Biz onların anayasasını mı oylama yapıyoruz? 27 Nisan’da 28 Şubat’ta ‘iç işiniz’ dediler. 15 Temmuzolduğunda sesleri çıkmadı. Türkiye’nin ayağa kalkmasını istemiyorlar. Terörle terbiye etmeye çalışıyorlar. İnanın evlatlarımız, güvenlik güçlerimiz terörle canla başla mücadele ediyor. O nedenle sizlerden 16 Nisan’da güçlü bir ‘evet’ istiyoruz.” dedi.
Soylu, daha sonra Yüksekova’da düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybeden AK Parti Esendere Belde Başkanı Taylan Ayhan’ın ağabeyi Murat Ayhan’ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.