İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu sabah istihbarat raporlarını okuduğunu belirterek, “Kandil ‘evet çıkarsa biz bittik’ diyor. Size Kılıçdaroğlu’nu şikayet etmek istiyorum, orada terörle mücadele eden evlatlarımız adına şikayet etmek istiyorum. Niye Sen PKK’ya, niye sen FETÖ’ye can suyu vermeye çalışıyorsun? Bunu bize bir izah et.” dedi.
Soylu, Saraçlar Caddesi’ndeki mitingde yaptığı konuşmada, ülkeyi birilerinin her zaman terbiye etmeye çalıştıklarını söyledi.
Yıllardır Türkiye’yi çeşitli yollar deneyerek hizaya getiremeye çalışanlar olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
“Yıllardır benim ülkem bir adım ileri gitmek istediği zaman, birileri çelme atıyor. Diyorlar ki ‘siz bu ülkeyi idare edemezsiniz, başınıza türlü türlü sıkıntılar getiririz, bir gün darbe yaparız, mezhepler üzerinden sizi karışıklığa sevk ederiz’ bir gün bizi etnik kökenlerimiz üzerinden terbiye etmeye çalışıyorlar, kıyafetlerimiz üzerinden, inançlarımız, fikirlerimiz üzerinden, ezanlarımızı minarelerden kısarak, başbakanlarımız, bakanlarımızı idam ederek, 1971’de ülkemizde yüzde 5 enflasyon, yüzde 7 kalkınma hızında bulunurken, ‘bu hükümetin miadı doldu kendi adamlarımızı getireceğiz’ diyerek terbiye etmeye çalışıyorlar, bir gün bir annenin iki evladını, ‘sağcı’, ‘solcu’ diye birbirine pusu kurdurarak, 17 yaşındaki çocukların yaşlarını büyüterek 1980 darbesinden sonra idam ederek, bir gün Kahramanmaraş’ın Alevi mahallesiyle Sünni mahallesini birbirine kışkırtarak, 28 Şubat, memleketimizin hali başkayken bir gün sonra bu memlekette herkese deli feracesi, deli gömleği giydirerek, her meclis cumhurbaşkanını seçme hakkına sahipken ‘siz seçemezsiniz’ diyerek ‘367 getirdik’ diye bizi etmeye çalışıyorlar. Bir gün gecelik yüzde 7 bin 500 faizlerle bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. İşleri, güçleri geleceğe bakmayalım, hep arkamıza bakalım. Acaba Gezi olayları mı olacak? Hep arkamıza bakalım acaba 17/25 Aralık mı olacak? Hep arkamıza bakalım acaba 6-7 Ekim olayları mı olacak, acaba etnik kavga mı olacak, acaba 15 Temmuz gibi bir olay tekrar başımıza gelecek mi? Bu milletin geleceğe ait yürüyüşü engellenecek mi? Her gün patronumuzu değiştirdiler, bir gün Anayasa Mahkemesi, bir gün Danıştay yaptılar. Dev projelerimizi engellediler, bir gün patronumuzu Yargıtay yaptılar. ‘Siz istediğiniz kadar iktidar olun, biz adamlarımızı muhafaza ederiz’ dediler. Bir gün IMF yaptılar boyunduruğu boynumuza taktılar, bir gün patronumuzu uluslararası sermaye, darbecileri yaptılar. Bir gün bu ülkede sevdiğimiz adamları rahmetli Özal’ı, rahmetli Demirel’i, rahmetli Türkeş’i kendi medyalarıyla itibarsız hale getiren medya patronları yaptılar. Derdimiz var bizim, derdimiz olduğu için buradayız yıllarca bu milletle uğraşmalarından, bu ülkeyle, hürriyetimizle, zenginliğimizle uğraşmalarından bıktık Edirne, yorulduk Edirne…”
“Patron millettir”
Soylu, 16 Nisan’dan sonra patronun millet olacağını vurgulayarak, “16 Nisan nedir biliyor musunuz? ’61 ve 82 darbe anayasalarıyla siz yönetilmeye layıksınız’ diyenlere karşı ‘hayır biz darbe anayasalarıyla yönetilmeyeceğiz, milletimizin değerleriyle, hedeflerimizle, milli iradeyle beraber.’ Ve onlara bir şey söyleyeceğiz ‘biz IMF’nin, medyanın, biz sizin yargınızın patronluğunuzu kabul etmiyoruz. Patron millettir’ diye haykıracağız.” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuzdarbe girişimi öncesi kimsenin aklına 21. yüzyılda darbe olacağının gelmediğini belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O meczubun, o hainin, o alçağın, o insan müsvettesinin oradan emir verip F-16’lılarla, helikopterlerle, tanklarla masum insanları katledeceğini, uşaklık yapabileceğini kim düşünürdü? Hanginiz bu ülkede Gezi olaylarında kışkırttıktan ve bu ülkenin geleceğe ait adımlarını engelledikten bir gün önce bu ülkede kaos zincirinin başlayacağını düşünebilirdi? Gezi olaylarından önce bu ülkede faiz yüzde 4’tü, yüzde 4. Son yılların en düşük faiziydi. Gezi olaylarından önce 100 milyar dolarlık yatırımın önünü açmıştı, bir taraftan 3. Boğaz Köprüsü, bir taraftan Avrasya Tüneli, Marmaray, bizim memleketimizi etrafındaki coğrafyanın merkezi haline getireceği 3. Havalimanı, hızlı trenler, şehir hastaneleri, bir taraftan 81 vilayette üniversiteler… Hiç birimiz düşünmüyorduk.
Kıymetli Cumhurbaşkanımız çıkıp Gezi olaylarından 20 gün önce millete müjde vermişti;
‘Ey milletim IMF yıllardır bu milletin adım atmasını engelliyor, Allah’a şükürler olsun artık IMF’ye borcumuz yok, isterlerse 5 milyar dolar da borç veririz’ diyerek, bu büyük milletin hangi noktaya geldiğini göstermişti. Hiçbirimiz bir kaos yaşanacağını düşünmemiştik. 28 Şubat’tan bir gün önce de kimseyi evlerine gidecekler, ‘bu Alevi midir, bu Sünni midir, bunun başı açık mıdır, kapalı mıdır, bu Türk müdür Kürt müdür?’ diye insanları fişleyeceklerini düşünmemiştik.”
“Menderes de düşünmemişti”
Eski başbakanlardan Adnan Menderes’in de darbe olacağını düşünmediği bir anda darbeyle iktidardan indirildiğini anımsatan Soylu, “Rahmetli Menderes’e 1960 darbeden bir gün önce diyorlar ki, ‘Bir şeyler duyuyoruz galiba darbe olabilir.’ Menderes de diyor ki ‘Bana darbe yapmazlar benim 24 saat bu ülke için nasıl çalıştığımı, ülkeyi nereden alıp nereye götürdüğümü görmüyorlar mı?’ Başbakan anlayamıyor, millet anlayamıyor, okuyan anlayamıyor, okumayan anlayamıyor, yıllardır ensemizde boza pişiriyorlar ‘bu ülke bizim’ diyorlar. ‘Sizi istediğimiz gibi bir gün terörle, bir gün anarşizmle, bir gün enflasyonla, medyayla idare ederiz’ diyorlar. 16 Nisan’a gitmemizin temelinde bu vardır. Milletimizin kendi iradesiyle idare edeceği bir ülkeyi, bir ülkenin bütün dünyaya aydınlık saçacağı, buna milletin kendinin karar vereceği, tuzak kurulan değil, çelme takılan değil, geleceğe ait adımlar atacağı… 7 Haziran’ı hatırlıyor musunuz? Hükümeti kim kuracak belli değil. Ellerini ovuşturdular. ‘Ey enayiler, yapın bakalım 3. havaalanını, geçenlerde her 100 liranın 70 lirasını bütçeden faize koyduysak, aldıysak alırız havaalanınızı, ey enayiler yapın Asya ile Avrupa arasındaki dünyada tek olan 3. Boğaz Köprüsünü yapın bakalım, sizi borçlandırırız, ellerinden alırız’ diye ellerini ovuşturdular. Hatırlıyor musunuz bunları?” diye konuştu.
Soylu, 7 Haziran sonrası terör örgütünün halkı tehdit ettiğini aktararak, “Okullara girdiler, çocuklara dediler ki ‘annenize babanıza söyleyin oy verirlerse hesabını sorarız’ dediler. Biri bir şey söyledi ‘TC’yi tükürüğümüzle boğarız’ dedi. Gereğini yerine getirdik. O milletin birliğine, beraberliğine, 100 yıllık kardeşliğine husumet edenler şimdi neredeler biliyor musunuz? Kodesteler kodeste. Dediler ki ‘Özerklik ilan edeceğiz. Nerede ilan edecekmiş? Cizre’de, Nusaybin’de, Varto’da… O gün söylüyordun ya Nusaybin de Varto da Cizre de orada duruyor. Haydi bakalım yüreğin yetiyorsa özerklik ilan et de görelim. Sen bu milleti tanımıyorsun. Geçen gün Kızıltepe’deydim, geçen gün Nusaybin’deydim, geçen gün Yüksekova’dayım, İdil’deydim vatandaş şunu söylüyor; ‘Allah sizden razı olsun, bu musibeti başımızdan kurtardınız’ diyor.” ifadelerini kullandı.
“Bahçeli’ye teşekkür”
Anayasa değişikliğinin ülkedeki siyasi sistem problemi nedeniyle MHP ile uzlaşı sonrası milletin huzuruna getirildiğini hatırlatan Soylu, şunları söyledi:
“Ülkede siyasi sistem probemleri olduğu apaçık ortadaydı. Biz MHP’yle bir araya geldik. Huzurunuzda Devlet Bahçeli Bey’e, MHP anlayışına teşekkür ediyoruz. Milletimizin önüne bir teklif getirdik. Dedik ki ‘uzun zamandır milletimizi sıkıntıya sokan, darbe üreten, kaos üreten, baba ile oğlu birbirine düşüren bu sistemden beraber kurtulalım’ dedik. Biz MHP ile uzlaştık da Kılıçdaroğlu kimle uzlaştı? PKK ile uzlaştı FETÖ ile uzlaştı değil mi? Başka, sırtını hani HDP’liler ‘sırtımızı PKK’ya YPG’ye dayadık’ diyordu ya bu da dedi ki sırtımı Hollanda’ya, Almanya’ya dayadım’ onlarla birlikte uzlaştılar. Biz bugün terörle mücadele etmiyor muyuz? Bugün Lice’de evlatlarımız, bizim aslanlarımız büyük bir mücadele ortaya koydular. 5 Mart’tan bugüne dağı taşı her yeri arıyorlar. O afra satanlar, tafra satanlar neredeler? Fellik fellik bir taraftan Cudi’de, bir taraftan Gabar’da, Lice’de, Tendürek’te, Amanos’ta bir tarafta bu ülkenin her noktasında bizim evlatlarımız fellik fellik teröristleri arıyor, onlar da sıçan gibi kaçıyorlar sıçan gibi.
Ben İçişleri Bakanı değil miyim? Her yeri takip etmekle mükellefim, terör örgütü ne diyor, ne anlatıyor. Karaman’dan gelirken, bu sabah istihbarat raporlarını okudum. Kandil ‘evet’ çıkarsa biz bittik’ diyor. Size Kılıçdaroğlu’nu şikayet etmek istiyorum, orada terörle mücadele eden evlatlarımız adına şikayet etmek istiyorum. Niye Sen PKK’ya, niye sen FETÖ’ye can suyu vermeye çalışıyorsun? Bunu bize bir izah et. Geçen Cumhurbaşkanımıza bir güvenlik brifingi arz ettik, gece birde Lice’ye gittik, operasyon merkezindeydik, komutanlar, özel harekatlar, askerler, korucular, polisler hep birlikte oradaydık. Daha ne yapabiliriz o hainleri nasıl kıskıvrak yakalayabilirizi konuştuk. Biz o hainlerin hep peşindeyiz nereye kaçarsa kaçsın, İstanbul’da İnönü Stadyumunda benim polislerimi katleden hainlerin orada olduklarını biliyoruz ve onları yakalayacağız, imha edeceğiz bilsinler.”