Vatana ihanet ediyorlar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Bugün Suriye’de Süleyman Şah Türbesi ile ilgili Dışişleri Bakanımızın, İçişleri Bakanımızın, müsteşarlarımızın, Genelkurmay Başkanımızın birlikte yapmış olduğu toplantıyı ortam dinlemesi yaparak Youtube üzerinden bütün dünyaya servis ediyorlar. Bunlar vatana ihanet ediyorlar. Bunlar ülkenin selameti, bekası açısından ülkenin her şeyini tehlikeye atmak konusunda bir değerlendirmeyi hiç sakınmadan ortaya koymaya çalışıyorlar” dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden, il başkanı Nihat Öztürk, Menteşe Belediye Başkan adayı Mestan Yayman ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Harmandar’a destek olmak için gelen Soylu, Emirbeyazıt mahallesinde vatandaşlara yaptığı konuşmada, pazar günü sandıklarda demokrasi ve insanın buluşacağını, ülkede aşağılanmaya ve hor görülmeye çalışılan insanların iradeleriyle beraber sandıkların dolacağını söyledi.

Sandıkların, milletin yarınlarını gasp etmeye çalışanlara karşı milletin demokrasiyle yükselen sesleriyle dolacağını belirten Soylu, sandıkların milletin sevgililerine hakaret edenlerin, milletin sevdiklerine iftira atanların, şantaj yapanların, montaj yapanların, kaset yapanların, beddua yapanlara karşı duayla dolacağını dile getirdi.

Türkiye’nin zenginleşmesini, büyümesini istemeyenlerin, ülkede huzuru kaçırmak için çalıştığını vurgulayan Soylu, “Başbakanımızın bugün sesi kısılmış, kesik, zor çıkıyor. Ama bu milleti yarınlara taşıyabilecek o büyük anlayışını ve iradesini ses kısıklığına aldırış etmeden bugün Van’da ve Diyarbakır’da on binlerce insanla buluşuyor. Bunun tarifi tektir. Bunun tarifi memleket sevgisidir, millet sevdasıdır, bu vatana olan aşktır. Bunun tarifi Türkiye’yi 21. yüzyılda 10 büyük devletten biri yapmak üzere ortaya koyulan kararlılıktır” diye konuştu.

“Başrolü Kılıçdaroğlu’na vereceğiz”

Soylu, 30 Mart’tan sonra Kılıçdaroğlu’na yeni bir iş bulduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

“4-5 gün önce 3-5 arkadaşımızla aramızda para toplamaya karar verdik. Nasip olursa biz Zübük filmini tekrar çektireceğiz. Onun da başrolünü Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceğiz. Çünkü bir bakıyorsun cemaatin kucağına atlayıvermiş, bir taraftan İstanbul lobisiyle, bir taraftan faiz lobisiyle, bir taraftan Esed’le, bir taraftan Aydın Doğan’ın kucağına atlayıvermiş, Bu, bukelemon gibi her role iyi soyunuyor. Bu en iyi Zübük rolünde oynayacak. Seçim kampanyasının başlangıcından beri hep ‘ben hırsız arıyorum’ diyor. Ey Kılıçdaroğlu, senin hırsız aramana gerek yok. Aynaya bakacaksın ve o hırsızı orada göreceksin.”

Kılıçdaroğlu’nun Muğla meydanında Adnan Menderes ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı mukayese ettiğini hatırlatan Soylu, şöyle devam etti:

“Benim Kılıçdaroğlu’na bir tavsiyem var. Bu memlekete hizmet eden ve bu milletin duasını alan o iki güzel adamın adını ağzına almasın, çünkü ağzına yakışmıyor. O, milletin örflerini, adetlerini, geleneklerini, göreneklerini, inançlarını, ezanını bu milletten uzaklaştıran, varlık vergisiyle ve her türlü vergiyle bu milletin üzerine ekonomik olarak, kabus olarak çöken İsmet İnönü ile diğer taraftan Hitleri ağzına alsın. Onun ağzına o yakışır. Bu ülkede milletin huzurunu bozdular. Aylardan beri ‘ayın 25’inde kaset çıkaracağız’ diyorlar. Umut Oran diye bir zat dedi ki ‘bu ülkenin Başbakanı 30’unda Başbakan olmayacak, 30’una varamayacak istifa edecek.’ Bende ona cevaplar verdim. Ne hakaretler ettiler biliyormusunuz. Kasetlerle, montajlarla ne hakaret ettiler. Beş koldan saldırmaya çalıştılar. Her türlü ahlaksızlığı, her türlü edepsizliği ortaya koydular. Milletimizin en mahrem konularına, en özel, en hayati konularına girerek insanları tehditle, şantajla sindirmeye çalıştılar.”

Vatana ihanet ediyorlar

Soylu, Youtube’da bugünkü bazı içeriklerin ulusal güvenliğe birinci derece tehdit oluşturduğu vurgulayarak, “Bugün Suriye’de Süleyman Şah Türbesi ile ilgili Dışişleri Bakanımızın, İçişleri Bakanımızın, müsteşarlarımızın, Genelkurmay Başkanımızın birlikte yapmış olduğu toplantıyı ortam dinlemesi yaparak Youtube üzerinden bütün dünyaya servis ediyorlar. Bunlar vatana ihanet ediyorlar. Bunlar ülkenin selameti, bekası açısından ülkenin her şeyini tehlikeye atmak konusunda bir değerlendirmeyi hiç sakınmadan ortaya koymaya çalışıyorlar” diye konuştu.

Soylu, “Bu paralel yapı bir habis gibi Türkiye’yi kaplamaya ve ülkemizin yarınlarını ele geçirmeye, ürküterek, korkutarak şantajla, tehditle devletimizi ve milletimizi kuşatmaya çalışıyor. Bu ülkede ihanet cezasız kalmamıştır. Bunların yaptığı ihanette cezasız kalmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında Yılmaz Özdil’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı ifadelere değinen Soylu, şunları söyledi:

“Yılmaz Özdil denilen bir zevzek var ya bir laf etti biliyor musunuz Hürriyet’te. Dediki, ‘Bu adamın mezarına bu millet tükürecek’. Alçak, ahlaksız adam. Aydın Doğan bir de diyor ki, ‘Ben kimseye tarafsız davranmıyorum’. Dün Cüneyt Özdemir, hepimize hakaret etti hepimize. Onun adamı. Ondan önceki gün Yılmaz Özdil, ondan önceki gün Ertuğrul Özkök. Yıllarca bu millete, ‘haso’ dediler, ‘memo’ dediler, bu milleti küçük gördüler, haysiyetini ve onurunu kırmaya çalıştılar.

Ey Aydın Doğan, pazartesi günü bunun hesabını verdirtecek sana bu millet. Yıllardan beri hep bunu yaptılar biliyor musunuz. O Menderes’e neler söylediler. Darbe yaptıktan sonra o günkü demokratlara neler söylediler. Düşükler dediler, kuyruklar dediler. Bu ülke çok badirelerden geçti çok. Ama o çok badirelerden geçtikten sonra bugün yepyeni bir Türkiye’yi kucaklıyoruz ya onu hazmedemiyorlar.”

CHP ve MHP’nin Türkiye’nin geleceğini, istikbalini düşünmeden kol kola girip bir yıkım ekibi gibi çalıştığını iddia eden Soylu, şöyle devam etti:

“Pensilvanya’nın talimatıyla bastırılan herbiri bir iftira olan, her biri bir alçaklık olan broşürleri ev ev dağıttırıyorlar. Yazıklar olsun. Bu ülkenin bekasını düşünmediğiniz için yazıklar olsun. Bu ülkenin yarınlarını düşünmediğiniz için yazıklar olsun. Türkiye’yi ele geçirmeye çalışan, ben devletten pay istiyorum, parsel istiyorum diyen, ben devleti idare edeceğim, siyaseti, devleti, hükümeti kukla yapacağım, insanların kullandığı milli iradeyi, oyu kukla yapacağım diye bu ülkenin insanlarının karşısına geçip sizin oyunuz ve iradeniz hiç bir şey, istediğimiz gibi sizi yöneteceğiz diyenlere, ben Yargıtayı istiyorum diyenlere, ben Danıştayı istiyorum, ben Milli İstihbarat Teşkilatını istiyorum diyenler biz ne diyoruz biliyor musunuz? Anadolu’da güzel bir deyim var, ‘Anan güzel mi?’ diyoruz.”

Soylu, 17 Aralık darbesiyle Türkiye’nin geleceğine peşkeş çekilmek istendiğini anlatarak, şunları kaydetti:

“Irak’ın kuzeyinden şu an 700 bin varil petrol çıkıyor. Sadece buradan 3 milyar dolar taşıma bedeli alıyoruz. Burada toplam 2 milyon varil petrol çıkacak. Bu da Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidecek. Bunun yıllık 75 milyar dolar olduğunu hesaplayabiliriz. Bu para hangi bankaya gelecek? Halk Bankası’na gelecek. 17 Aralık’ta Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı operasyonun Türkiye’ye hangi bedeli içerdiğini, Türkiye’nin geleceğini nasıl çaldığını anlayabiliyor musunuz? Bizim 57 milyar dolar cari açığımız var. Yıllık 4,5 milyar dolar maliyet yüklüyoruz. 75 milyar dolar bizim bankamızda olduktan sonra Türkiye’nin bir cari açık problemi olabilir mi? Irak petrolden 9 milyar dolar, biz 8 milyar dolar kazanacaktık. Petrolün, doğal gazın bulunduğu ülke kadar kar eden bir Türkiye var önümüzde. Biz bunu yöneteceğiz. Bu fırsatlar ile Türkiye yeniden buluşacak. Onlar Türkiye’nin en önemli stratejik gücünü ve gelecek neslimizin hakkını çaldılar. Türkiye’den hem de bir tek yalanlarla, dolanlarla, iftiralarla beraber. İşte biz pazar günü neye karar vereceğiz biliyor musunuz? O hakkı tekrar Türkiye’ye getirmeye karar vereceğiz, tekrar Türkiye ile buluşturmaya karar vereceğiz.”