Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı SüleymanSoylu, “Dün Almanya’da olanları, İngiltere’nin verdiği kararı görüyoruz ve bütün dünyada İslamofobi, Türkfobi gibi anlamsız ve 21. asra yakışmayacak gelişmelerin niçin oluştuğunu görüyoruz. Bu ayrışmanın aslında insanlığın 21. yüzyıldaki en önemli sınavlarından biri olduğunu görüyoruz.” dedi.
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde (TODAİE) yabancı kamu görevlisi öğrencilerin mezuniyet töreninde konuşan Soylu, dünya tarihinin savaş ve komutanlar üzerinden anlatıla geldiğini vurguladı.
Her imparator, kral ve padişahın aynı zamanda birer komutan olduğunu dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
“Ama kahramanlık hikayelerinin cazibesi, aslında çoğu zaman bu insanların devlet adamlığı vasfının üstünü örter. Fatih Sultan Mehmet eşsiz bir komutan olduğu kadar, devletine imparatorluk kimliği kazandıracak kadar güçlü bir devlet adımıdır. Kanuni Sultan Süleyman hem başarılı bir komutandır ama aynı zamanda ‘Kanuni’ lakabını alacak kadar önemli bir devlet aklının da sahibidir. Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale’de, Anafartalar’da cepheyi tahkim ederken, öte yandan bir ülkeyi yeniden dizayn edebilecek kabiliyette bir devlet adamıdır. Bütün bunların yanı sıra Ortadoğu bağrından çıkardığı Siyasetname’nin de yazarı olan büyük devlet adamı Nizamülmülk de, biraz kuzeyde kalır ama Bilge Kağan’ın veziri Tonyukuk da aslında tarih boyunca bir devlet adamı okulu gibi çalışmıştır. Bin yıldan uzun süregelen bu akıl yolculuğu, klasik dönemde enderunla taçlanmış, 1952’de Adnan Menderes’in imzasıyla TODAİE olarak geleceğe uzanmıştır.”
“Ülke verimliliği artacak”
Menderes’in bu kurumun adını belirlerken amacını yakalamak istediği kadim aklı da tarif ettiğini vurgulayan Soylu, “Türkiye ve Ortadoğu. Geldiğimiz ve etkilediğimiz Ortadoğu coğrafyası. Türkiye yani Anadolu coğrafyası. Bütün medeniyet akışımız tarif edilmiştir ve amme idaresi, aynı zamanda amme hizmeti.” diye konuştu.
Bu topraklarda “Halka hizmetin, Hakk’a hizmet” görüldüğünü aktaran Soylu, “Yani denilmek istenmiştir ki bin yıllık, bin 500 yıllık Ortadoğu ve Anadolu medeniyet birikimimizi toplacağız, Nizamülmülk’ten Bilge Kağanlardan, Kanunilerden gelen devlet aklımızı modern dünyanın bilgisiyle yoğurup bu coğrafyadaki insanların istifadesine sunacağız. Hedef de tarif de açık ve nettir.” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti hükümetlerinin ülkeye kazandırdığı en temel özelliklerden birinin hedef belirleme alışkanlığı olduğunu vurgulayan Soylu, “Bu alışkanlığın bir yansımasını da TODAİE’de görmekteyiz. 2016-2017 akademik yılı için öğrenci hedeflerimiz, gerek yüksek lisans, gerekse siyaset bilimi, kamu yönetimi ve uluslararası kamu yönetimi programları için toplam 340 kişidir. Bu sayının 40’ı başka ülkelerden gelecek öğrencilerimize ait olarak planlanmıştır.” diye konuştu.
Amaçlarının bu sayıyı artırmak olduğunu dile getiren Soylu, kamu çalışanlarına verilen eğitimi yaygınlaştırdıkları ölçüde hem Türkiye’nin hem de gönül coğrafyasında bulunan ülkelerin verimliliğinin artacağını kaydetti.
“Meslek sürdükçe eğitim de sürmelidir”
Bakan Soylu, enstitüye başvurabilmek için memuriyette 4 yıl şartı arandığını hatırlatarak, sadece teorik eğitim görmüş değil, teorinin yanında pratiği de yaşamış insanların bilgi ve becerileri üzerine bir şeyleri bina etmenin daha verimli olacağını bildirdi.
Soylu, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla TODAİE, tıpkı otomobil yarışlarında ‘pit stop’ diye tabir edilen molalar gibidir. Sahadaki araçlar kısa bir mola alır, eksiklerini tamamlar, yeni donanımlar ekler ve daha güçlü bir yarışta kendisini hazır hisseder. Burada yaptığımız aşağı yukarı budur. Kamuda çalışan bir kurum deneyimi edinmiş insanlara eksikliklerini tamamlama ve onları yeni bilgilerle teçhiz ederek, yeniden ve daha güçlü bir şekilde sahada çalışma imkanı sunmaktayız. Devletler artık alanlarında uzmanlaşmış bürokratlar elinde yükselmektedir ve bir devlet adamının, bürokratının ve kamu çalışanının eğitimi aslında hiçbir zaman bitmez. Meslek sürdükçe bu eğitim de sürmelidir. İşte TODAİE’nin bu programları meslek hayatı boyunca sürecek bir eğitim planlayabilmek açısından büyük önem taşımaktadır.”
Anadolu medeniyetinin, etrafındaki bütün coğrafyanın kapsayıcısı olduğunu dile getiren Bakan Soylu, bu medeniyetin aynı zamanda etrafındaki bütün coğrafyanın da bir özeti ve kucaklayıcısı konumunda olduğunu söyledi.
Anadolu medeniyetinin etrafındaki bütün coğrafya ve milletlerin de temsilcisi olduğunu aktaran Soylu, “Anadolu medeniyeti kendine kalan bu büyük mirası yarına taşımakla ve büyük mirastan dünyanın da istifade etmesini sağlamakla yükümlüdür.” ifadelerini kullandı.
Irak, Suriye, Kafkasya ve dünyada yaşanılanların herkes tarafından görüldüğünü belirten Soylu, “Dün Almanya’da olanları, İngiltere’nin verdiği kararı görüyoruz ve bütün dünyada İslamofobi, Türkfobi gibi anlamsız ve 21. asra yakışmayacak gelişmelerin niçin oluştuğunu görüyoruz. Bu ayrışmanın aslında insanlığın 21. yüzyıldaki en önemli sınavlarından biri olduğunu görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bütün dünyaya bir bayrak sallıyoruz”
Anadolu coğrafyasının adı gibi tüm insanlığa “analık, anaçlık ve kapsayıcılık” yapacak bir coğrafya olduğunu bildiren Soylu, Türkiye’nin 2 milyon 700 bin Suriyeli ile 300 binin üzerinde yine bu coğrafyalardan gelen insanlara ev sahipliği yaptığını söyledi.
Bakan Soylu, bugün yaptıklarının sadece bu insanların barınma ve gıda ihtiyacını karşılamak olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bu algılama basit bir anlayışın adı olarak ortada durur. Biz bugün insanlığa ve bütün dünyaya bir bayrak sallıyoruz. Salladığımız bayrak tüm imkanlarımızı seferber ederek, milletimizin, devletimizin, topraklarımızın, bütün imkanlarımızı seferber ederek aslında insanlığa 21. yüzyılda yapılması gerekenin ne olduğunu bir kez daha hatırlatmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
“Her şeyi aritmetik olarak hesaplayamazsınız”
Mezunlara seslenen Soylu, her şeyin matematik ve aritmetik olarak hesaplanamayacağını dile getirerek “Bu evrenin kurucusu vardır. Onunla kurduğunuz rabıta, onunla kurduğunuz ilişki, bilmelisiniz ki ortaya çıkabilecek bütün aritmetik ve matematik denklemlerinin üzerindedir.” dedi.
Bakan Soylu, Türkiye’nin sığınmacılara yardım için samimi ve kararlı adım attığını ifade ederek, bu kişilerin bir gün ülkelerine dönmesinin mümkün olduğunu belirtti.
Soylu, “Onlar TODAİE’de eğitim almıyor belki ama onlar da bu vatanın topraklarında aynen TODAİE’de alınan eğitim gibi eğitim alıyorlar. Dostluk, kardeşlik, yardımseverlik ve ülke adına yapılabilecekleri alıyorlar. Birileri kaçarken, birileri korkarken, bize yüz yıllardır batı medeniyetinin bütün havasını atarken bizler kendi masum, aynı zamanda tevazu içerisinde bulunduğumuz medeniyetimizin gereklerini yerine getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Bunun matematiği olmaz, buna teslim olursunuz ve bunu getirirsiniz.” şeklinde konuştu.
Öğrencilere de seslenen Soylu, kamu yönetiminde birinci şartın insan ve insanlık olduğunu ilk olarak bu şartın yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.
Kosovalı Bakan da törene katıldı
Törene katılan Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar da birkaç yıldır TODAİE ile işbirliği yaptıklarını bildirdi.
Ülkesinde de Kamu Eğitim Enstitüsü bulunduğunu belirten Yağcılar, “Kamuda yeni elemanları, güçlü elemanları ve daha bilgili elemanları yetiştirmek her devlet için en faydalı şeylerden biridir çünkü kamudaki çalışanlar elbette siyasetleri yerine getirmeyi gerektiren bir mekanizmadır ama bu mekanizmanın bütün bu dinamikliğe hazırlıklı olması gerekir.” diye konuştu.
TODAİE Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Ender Aslan da eğitim programı hakkında bilgi verdi.
Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Yağcılar mezunlara diplomalarını verdi.