İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ” ‘Hayır’ cephesinin bütün kimliği artık ayan beyan ortaya çıkmıştır. Daha önce söyledim, CHP bu yanlıştan, bu cepheden kendini acilen kurtarmalıdır. Milletiyle aynı çizgide olmak yerine Hollanda’yla, Almanya’yla, PKK ile, HDP ile, FETÖ ile aynı çizgiye gelen CHP’ye son bir cankurtaran simidi atmak isterim.” dedi.
Sancaktepe’deki Trabzonlular Derneğinin toplantısına katılan Soylu, Hollanda’yı eleştirerek, yıllardır bildikleri bir karanlık zihniyetin bu yeni durumla tamamen ortaya çıktığını anlattı.
Soylu, şöyle konuştu:
“Kıymetli kardeşlerim, artık oyunu net görmek durumundayız. Terörist Fehriye Erdal’ın elini kolunu sallaya sallaya girdiği bir ülkeye Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanını ‘evet’ tercihini anlatacak diye almıyorlarsa, milletimiz her ferdiyle bunu sorgulamalıdır. PKK’lı teröristlerin güler yüzle karşılandığı, oturum izni alabildiği Almanya’da bizim bakanlarımız konuşturulmuyorsa, artık bu ülkenin her ferdi, bunu zihninde sorgulamalıdır. Hani Gezi’de kendilerine slogan yapmışlardı ‘mesele ağaç değil arkadaş, sen anlamadın mı’ Doğru. Ben de şimdi aynısını karşı taraftan söylüyorum. Mesele ağaç değil arkadaş, mesele özgürlük, demokrasi falan değil arkadaş, Mesele Türkiye’nin önünü kesme meselesi sen hala anlamadın mı? Nedir yani, Hollanda Türkiye’yi bizden daha mı çok düşünüyor? Türk insanının iyiliğini, geleceğini, özgürlüğünü ne kadar dert ediyorlar da diplomatik ilişkilerin yara almasını göze alacak kadar, bir Dışişleri Bakanının ülkeye girişini engelleyecek kadar burada bir irade ortaya koyuyorlar?”
Bakan Soylu, Almanya’nın da tavrını eleştirerek ülkede 9 bin mülteci çocuğun kayıp olduğunu söyledi.
Soylu, “Almanya Türkiye’deki özgürlükleri, Türkiye’deki ifade özgürlüğünü bizden daha mı çok dert ediyor? Bu insanlar bu kadar hümanist mi? Madem bu kadar hümanist, madem bu kadar insana değer veren bir medeniyetiniz var, Almanya’da 9 bin mülteci çocuğu kaybettiniz de neden sesiniz çıkmadı? Onlar insan değil miydi, onların hakları yok muydu? Şurası nettir. Avrupa bütün Medeniyet değerleri açısından bugün itibarıyla rezil olmuştur. İnsan Hakları konusunda mülteci sorununda rezil olmuştur. Ve bugün Türkiye’ye yapılan muamele, ifade özgürlüğü noktasında Avrupa’nın dünyayı kandırdığını gözler önüne sermiştir.” diye konuştu.
Avrupa’yı ifade özgürlüğüne saygılı, insan hayatına kıymet veren bir bölge olarak bildiklerini ancak durumun öyle olmadığını dile getiren Soylu, “Meğerse bunları yasalarına yazmışlar ama insan hakları yazarken görünmez kalemlerle ‘Avrupalı insan’ yazmışlar. İfade özgürlüğü yazmışlar ama görünmez kalemlerle ‘bize uyan ifadelerin özgürlüğü’ yazmışlar.” diye konuştu.
Meselenin “artık CHP’nin bile görmezden gelemeyeceği kadar net olduğunu” belirten Soylu, şöyle devam etti:
“Bu mesele AK Parti meselesi falan değildir. Bu mesele, yükselen Türkiye’nin yarattığı rahatsızlığın, Avrupa’nın ipliğinin pazara çıkmasının verdiği rahatsızlığın meselesidir. ‘Hayır’ cephesinin bütün kimliği artık ayan beyan ortaya Çıkmıştır. Daha önce söyledim, CHP bu yanlıştan, bu cepheden kendini acilen kurtarmalıdır. Milletiyle aynı çizgide olmak yerine Hollanda’yla, Almanya’yla, PKK ile, HDP ile, FETÖ ile aynı çizgiye gelen CHP’ye son bir cankurtaran simidi atmak isterim. Bu milletin gönlü zengindir. Yanlıştan döneni bağrına basar. Milletine güven, milletine dön.”
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye’nin rotasını çizdiğini, ne Almanya, ne Hollanda ne de başkasının bu rotayı bozamayacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye, yıllarca bunların silah verdiği, para verdiği PKK’yı bitirecektir. O çok kolladıkları PKK’ları inşallah seneye çıkmayacaktır. Türkiye ekonomisini dünyanın ilk on büyük ekonomisine getirecektir. Türkiye genç nüfusu ile bu dünyanın geleceğinde lider ülke konumuna gelecektir ve Türkiye doğusundaki enerji potansiyelini, ülkemizdeki enerji koridorunu iyi yönetecektir. Avrupa, her anlamda dağılan, ekonomik anlamda dağılan, siyasi anlamda dağılan, medeniyet değerleri anlamda dağılan birliğini toplamaya çalışadursun, Türkiye bu dünyayı daha güzel bir dünya haline getirmek, hem kendi insanına hem mazlum milletlere güzel bir gelecek temin etmek için çalışmaya devam edecektir ve bunu sağlamak için Türkiye 16 Nisan’da ilk adımı atacak ve ‘evet’ diyecektir. Bizim oralardaki vatandaşlarımıza sesleniyorum. Sizler bu ülkenin evlatlarısınız. Hep öyleydiniz bundan sonra da öyle olacaksınız.”