“Türkiye bölündü mü, parçalandı mı yoksa güçlü bir ülke mi oldu?”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Kütahya’da partisi tarafından düzenlenen Siyaset Akademisi’nde konuştu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, ”Bugün Türkiye, dünün eğitim yapısıyla beraber devam ederse, sağlıkta, adalette, demokratik açılımlarda ve ulaşımda yaptığı dönüşümü, eğitimde de yapması gerekir” dedi.Soylu, Kütahya’da partisi tarafından düzenlenen Siyaset Akademisi son dersinde ”Deneyim ve Vizyon Paylaşımı Konferansı”na konuşmacı olarak katıldı. Soylu, burada yaptığı konuşmada siyasetin, bilgi ve dünyayı takipten geçtiğini ve düzenlenen ”Siyaset Akademisi”nin de 21. yüzyılın ruhuna uygun gerçekleştirildiğini söyledi.Türkiye’nin, dünya barışının en önemli garantörlerinden ve aktörlerinden olduğunu belirten Soylu, ”Türkiye, zor günlerden bugüne geldi. Kınalı kuzularımızı, teröristlerin araçlardan indirirek kimlik sorduğu günleri geride bıraktık. Diyarbakır’da geçen hafta gördük. Türkiye bölündü mü, parçalandı mı yoksa güçlü bir ülke mi oldu? 500 yıl aynı sancakta yaşadık. Tedbir alırsan tedbir alırlar, güvenmezsen güvenmezler. Namaz kılanı, Alevisini, Kürdünü iç tehdit olarak algılasaydık bu ülkeyi dünyayla rekabet edebilen ülke haline getirebilir miydik?” diye konuştu.Soylu, Türkiye’de özgürlüklerin kısıtlandıgı, insanların ekonomik baskılar içerisine düşürüldüğü dönemlerden geçildiğini dile getirdi.Şu an Türkiye’de ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda çok iyi seviyelere gelindiğinin altını çizen Soylu, şöyle konuştu:

“BURADAN BİR KAVGA ÇIKARMAYALIM”

”Türkiye eğitimde, yeni bir süreçle karşı karşıya bunu görüyoruz. Ülkemiz, insan kaynağını geleceğe iyi hazırlamak zorundadır. Dünyayla iyi rekabet edebilmesi için eğtim çıktısının, hem ülkeyi hem de milletini tatmin eden bir noktaya getirmesi lazım. Bugün Türkiye, dünün eğitim yapısıyla beraber devam ederse, sağlıkta, adalette, demokratik açılımlarda ve ulaşımda yaptığı dönüşümü, eğitimde de yapması gerekir. Yoksa arzu edilen politikanın dışında değerlendirilmesi yanlış olur.Hükümetle cemaat arasında, bir çatışma alanı ortaya konuluyor ise bu da yanlış olur. Burdan bir kavga çıkarmayalım, birbirimizi üzmeyelim, incitmeyelim. Hele sosyal medyadaki rezillikleri görünce iğreniyorum. Bir taraftan sabahtan akşama kadar Sayın Başbakana, diğer yandan da gönlümüze sevgisi kapsamış hocaefendiye hakaretler bizi üzmektedir. Burada hükümet samimiyetle adım atmaktadır. Biz birlik ve beraberlikle bu noktaya geldik. Allah korusun eğer bunu zedelersek, bunu iyi yönetemezsek büyük bir felakete doğru gideriz.

“HÜKÜMET BU KARARININ ARKASINDADIR”

Bu proje, Türkiye’de gelecek nesil için iyi bir adımdır. Herkes bu adıma ehemmiyet vermeli, hükümetimize itimat etmelidir. Özellikle vazoyu çatlatmamakla beraber, herkes görevini yerine getirmelidir. Hükümetin önerdiği teknolojiye ayak uydurmalıyız, birbirmizi üzmeyelim. Birbirimizi rencide edecek, yaralayabilecek sözlerden çekinmeliyiz. Hükümet bu gücünü milleten almalıdır ve bu konuda söylenen sözler tamamen söylenmiştir. Hükümet, bu konuda kararını almıştır ve bu kararının arkasındadır. Herkes, bu kararın başarıya ulaşması için elinden geleni yapmalıdır.”

“PARTİ OLMANIN BİR ANLAMI KALMAZ”

Soylu, ”basında çıkan ve parti politikalarına aykırı açıklamaları” nedeniyle kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal hakkında da siyasetin kendi alanında kendine özgü kuralları olduğunu ifade etti.Bir partiye giren kişinin, bu kurallara uymakla mükellef olduğunu vurgulayan Soylu, ”Herkes kendi fikrini ve düşüncesini açıklamakla özgürdür. Biz birbirimizin kopyası değiliz elbette, herkes kendi düşüncesini söyleyecek. Bizler de farklı düşünceler ortaya koyuyoruz ama partimizin genel başkanı ve kurullarının ortaya koyduğu düşünceyi ifade etmek zorundayız. Yoksa parti olmanın anlamı kalmaz” diye konuştu.