Kılıçdaroğlu’nun bir gün önce açıklama yapması bilgi sahibi olduğu anlamına gelir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, dün Niğde’de meydana gelen terörist saldırıdan bir gün önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bu konuda açıklama yapmasının, Türkiye’nin huzurunu sabote etmeye yönelik bilgi sahibi olduğu anlamına geldiğini öne sürdü.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, partisinin seçim çalışmaları kapsamında Mersin’e geldi. Sabah erken saatlerde Suphi Öner Öğretmenevi’nde Mersin İl Başkanı Mekin Merter Salt ve parti yöneticileri ile kahvaltı yapan Soylu, buradan çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Dün Niğde’de meydana gelen terörist saldırı ile ilgili soru üzerine Soylu, gerek İçişleri Bakanlığı’nın gerekse güvenlik güçlerinin bu konudaki bütün detaylı araştırmaları yapmaya devam ettiklerini söyledi. Seçim öncesinde ve Türkiye’nin istikrara, huzura en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde böyle hain bir olayla karşı karşıya kalmanın ve orada güvenlik kuvvetlerinin şehit olmasının kendilerini ve milleti derinden yaraladığını ifade eden Soylu, başsağlığı dileğinde bulundu. Teröristlerin uyruklarının tespit edildiğini, bu konudaki bağlantılarının tespit edilmeye çalışıldığını aktaran Soylu, “Bu güvenlik güçlerimizin bir endişe ve durdurma üzerine çıkan bir çatışmadan kaynaklanan bir sonuç ama anlaşılıyor ki, bir hazırlık var. Yani Türkiye’nin huzuruna ve sükununa yönelik bir hazırlık var. Bir terörist eylem öncesi belki de çok daha büyük bir olayı engellemek üzere bizim kahraman güvenlik kuvvetlerimizin ortaya koymuş oldukları ve onların bir şekilde hissettiği ve peşine düştüğü bir hadise” diye konuştu.

“Tehlikeli bir ilişkinin ipuçları Kılıçdaroğlu’nun kendisi tarafından ortaya konulmuştur ”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun saldırıdan bir gün önce bu konuda bir açıklama yapmasının bu tür saldırılar konusunda bilgi sahibi olduğu anlamına geldiğini öne süren Soylu, “Özellikle bir gün önce Kılıçdaroğlu’nun çıkıp bu konuda bir açıklama yapması, yani benzer benzemez ama bir açıklama yapması, bu konularla alakalı ve Türkiye’nin huzurunu, sükununu, bir şekilde seçim atmosferini sabote etmeye yönelik bir bilgi sahibi olduğu anlamına gelir. Eğer bir ana muhalefet partisi lideri bu konuda bir bilgi sahibiyse bunu paylaşması gereken güvenlik kuvvetleridir. Eğer bir ana muhalefet partisi lideri, bu konuda kendisine bir bilgi gelmişse bunu paylaşması gerekir. Çünkü orada bir can önemlidir. Bir sivil vatandaşımız, bir polisimiz, bir de jandarmamız şehit olmuştur. Şimdi eğer böyle bir kendisine malum yerlerden yani onun çok ilişkili olduğu ve sürekli olarak kendi milletvekillerini gönderdiği malum yerlerden eğer böyle bir bilgi intikal etmişse ve bunu paylaşmıyorsa bu ana muhalefet partisi lideri açısından vahim bir durumdur. Şunu söylemek kendisini kurtarmaz, Cumhuriyet Halk Partisi’ni de kurtarmaz, biz sadece kendi tahminimizi burada paylaştık gibi bir düşünceyi ortaya koymak elbette ki, bu üzerindeki sorumluluğu ve bir gün önce paylaştığı ve kamuoyunu tedirgin eden bu durumu kesinlikle ortadan kaldırmaz. Burada tehlikeli bir ilişkinin, kirli bir ilişkinin ipuçları Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi tarafından ortaya konulmuştur ve bu Türkiye açısından da tedirgin edici bir şeydir” ifadelerini kullandı.

“Kılıçdaroğlu aciz bir durumdadır ve kullanılmaktadır”

“Bir muhalefet partisi liderinin yapacağı şey, önerdiği siyaset üzerinden oya talip olmaktır” diyen Soylu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin karışmasını, bir hafta önceki cenaze olaylarında olduğu gibi Türkiye’yi, seçimi sabote etmeye yönelik, kaybedeceği seçimi gördüğü için kaybedeceği seçim üzerinden Türkiye’deki insanlarımızı tedirgin etmeye yönelik bir anlayış ortaya koyması, siyaset açısından da Türkiye açısından da bizim özellikle istikrarımız açısından da kabul edilebilir değildir. Maalesef Türkiye’de ana muhalefet partisi lideri sorumluluktan uzak, gözleri kırmızıyı görmüş bir boğa gibi her tarafa saldıran ve bu saldırıyla birlikte de sonuç alabileceğini zanneden aciz bir durumdadır. Kullanılmaktadır ve Türkiye’nin ana muhalefet partisi de maalesef birilerinin maşası olma durumuna gelmiştir Kılıçdaroğlu’nun sayesinde. Ben etrafındakilerin bile bu olaylardan bilgisi olduğunu zannetmiyorum. Kulağına her üflenen lafı kamuoyuyla paylaşan, ‘seçimi bir şekilde manipüle edersem, sabote edersem sonucu belki biraz daha iyi bir şekilde alabilirim’ veya ‘seçimi sabote edersem burada benim sonucum adına kimse beni eleştirmez’ gibi bir mantıkla buna yaklaşması siyaset açısından son derece hafifliktir, insanlık açısından da son derece hafifliktir, Türkiye’nin geleceği ve bekası açısından da son derece hafifliktir.”