İçişleri Bakanı Soylu, “Türkiye’yi adım adım gezerken ‘Sen içişleri bakanısın, niye geziyorsun?’ dediler. Milletimizin huzurunu tekrar kaçıracaklar. Kaseti başa sarmamak için anlatmak zorundayım.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kartal’da, Şubat ayında 7 katlı binanın çöktüğü Orhantepe Mahallesi’nde vatandaşlara hitap etti.
Binanın çökmesinin ardından 4 gün burada kaldığını hatırlatan Soylu, hayatını kaybedenlere rahmet diledi.
Soylu, Doğu ve Güneydoğu’yu çok sık ziyaret ettiğini ifade ederek, “Biz oraya terörü bitirmek, terörle mücadeleyi yönetmek için gidiyoruz ama bir şey için daha gidiyoruz, ‘Yarın ne yapacağım?’ diyen çocuklara elimizi uzatmak için gidiyoruz. ‘Sahipsiz değilsiniz, kimsesiz değilsiniz. Sizi doktor yapacağız, mühendis yapacağız.’ diye onlara gidiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin çok sıkıntılar çektiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:
“Son 7 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeye çalıştılar mı? Şimdi önümüzdeki 4,5 yıla yeni bir tezgah hazırladılar. 325 PKK’lı, HDP’liyi, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi listelerinden belediyelere meclis üyesi olarak yerleştirecekler. Biz niye bunların 94 tane belediyelerini görevden aldık? Bugün Doğu ve Güneydoğu’da huzur var. Yapmak istedikleri şu, ‘Siz bizim 94 belediyemizi alırsınız ha şimdi biz sizin şehirlerinize sızalım da görün bakalım dünyanın kaç bucak olduğunu.’ Onlar belediyelerde yaptıkları festivallerden dağa adam götürüyorlardı. Şimdi burada da dağa adam götürmek için ellerini ovuşturuyorlar. Ben son 40-45 gündür Türkiye’yi adım adım gezerken ‘Sen İçişleri Bakanısın, niye geziyorsun?’ dediler. Bu iş en çok beni ilgilendirir. Eğer bu ülkede bir istikrarsızlık söz konusu olursa karışacak Doğu ve Güneydoğu, karışacak şehirlerimiz. Milletimizin huzurunu tekrar kaçıracaklar. Tekrar kaseti başa sarmamak için ben anlatmak zorundayım.”
“Ne söyleyeceğiz biz onlara?”
Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşların başlarına getirilen belaların, şehirlere taşınmak istendiğini anlatan Soylu, “Her şehit cenazesine gittiğimizde, annenin elini öptüğümüzde o ana bize, ‘Vatan sağ olsun. Bir evladım şurada duruyor, eline kına yakarım bu ülke için yine feda ederim.’ diyor. Biz ne söyleyeceğiz ona? Aybüke Öğretmene ne söyleyeceğiz? Biz Müslümanız, biz Batılı falan değiliz. Bizim inancımız, dinimiz var. Bizim için bu hayat bir sınavdır, bizim için esas olan ahirettir. Orada yaşayacağız, orada bunlarla karşılaşacağız. Ne söyleyeceğiz biz onlara?” ifadelerini kullandı.