“İLMİ TEK BAŞINA DEĞİL, AHLAKLA BİRLİKTE TEMİN ETMEK ÖNEMLİDİR”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eğitimin amacının ahlak ve bilgiyi aynı zamanda vermek olduğunu belirterek, “Biz sizlerin dürüst, saygılı, terbiyeli, kökenini, medeniyetini, değerlerini bilen insanlar olmanızı istiyoruz.” dedi.

Cemal Reşit Rey’de düzenlenen İstanbul İmam Hatip Okulları 3. İslami İlimler Olimpiyatı Ödül Töreni’nde konuşan Soylu, gençlere  uyuşturucu maddeler ve toplumsal olaylar konusunda uyarılarda bulundu.

İslam dininin iman, ahlak ve ilim üzerine bina edildiğini ifade eden Soylu, şunları kaydetti:

“İman, elbette kı̇ Cenab-ı Allah’ın kalbı̇nı̇ze ı̇hsan ettiği bı̇r lütuftur. Kalbı̇nı̇zde olan bı̇r şeydir. Ama ı̇lı̇m ve ahlak, ı̇nsanın kendi gayretiyle kazandığı hasletlerdir. Onun ı̇çı̇n ilk emı̇r, oku’dur. Okursanız ı̇lı̇m sahı̇bı̇ olursunuz. Okursanız öğrenirsiniz ve hem aı̇lenı̇zden, hocalarınızdan tahsil ettiklerinizle, hem de okuduklarınızla ahlakınızı Cenab-ı Hakk’ın istediği şekle getirirsiniz. 

İlmi tek başına değı̇l, ahlakla birlikte temı̇n etmek önemlidir. Eğer ı̇lı̇m, ahlaktan yoksun olursa ı̇nsanlara zarar veren bı̇r canavar halı̇ne dönüşür. Örnek olarak kı̇mya ne güzel bı̇r bı̇lı̇m dalı değı̇l mı̇? İnsanlara ilaç yapıyor, hayatımızın birçok alanında kı̇myadan ı̇stı̇fade edı̇yoruz ama kalp ı̇lacı yapılan kı̇myasallarla bı̇rı̇lerı̇, Avrupa’daki laboratuvarlarda ölümcül sentetik uyuşturucular ı̇mal edebiliyor. Bunları terör örgütleri eliyle satıp hem gençleri zehirliyorlar hem de teröre finansman sağlıyorlar. 2016 ve 2017 yılında yakaladığımız extacy tablet miktarı yüzde 127 oranında arttı. Aynı dönemde captagon da yüzde 103, esrar ise yüzde 217 oranında arttı. Bu yılın ilk beş ayında 15 bin 86 operasyon yaptık. 2016’da İstanbul’da yaklaşık 489 kilogram eroin yakalandı. 2017’de bin 561 kilo yakaladık.”

İstanbul’da okullarda alınan önlemleri aktaran Bakan Soylu, asıl işin anne babalar ve öğrencilere düştüğünü söyledi.

Ahlakı olmayıp ilmi olan insanlardan çocukları korumak gerektiğini ifade eden Soylu, “Çocuklar, insan insana yemek ikram eder, tatlı ikram eder ama ilaç ikram etmez. İlacı, hapı doktor yazar siz de eczaneden alırsınız. Bunun dışında hiçbir arkadaşınızın ya başka birisinin ikram edip ‘Al bunu iç, iyi gelir’ dediği hiçbir ilacı ne olursunuz kullanmayın. Aynı şekilde terörist yetiştirirken de ilimden faydalanıyorlar. Bomba yaparken, insanları terörist olmaya ikna ederken yine ilimden faydalanıyorlar. Bir teröriste yaptığı katliamı cihat diye yutturuyorlar. Bunlara ait psikolojik ikna yöntemleri, teknikleri, yani bu işin ilmini kullanıyorlar. Dolayısıyla her alanda algılarımızı açık tutmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.

Eğitimin amacının ahlak ve bilgiyi aynı zamanda vermek olduğunu vurgulayan Soylu, “Biz sizlerin robot yapmasını istiyoruz. Biz sizlerin dürüst, saygılı, terbiyeli, kökenini, medeniyetini, değerlerini bilen insanlar olmanızı istiyoruz.” dedi.

Türkiye’de hep gençler üzerine oynandığını ifade eden Soylu, geçmiş dönemden örnekler vererek, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Türkiye’de bir başbakanın idamını genç subayların üzerinden yapmaya çalıştılar ve idam ettiler. Biz çok zor zamanlardan geçtik. Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın çok çalışmasının nedeni nedir biliyor musunuz? ,’Bir daha aynı sıkıntılara düşmeyelim, bu güzel memleket, şu asil insanlar bunu hak etmiyor.’ diye. Biz sadece kendimizden sorumlu değiliz. Biz bir sınavdayız. Bizim gaza basmamızın bir tek sebebi var. Eskiden, o kötü günlerden hızla uzaklaşmak. Bu ülkede 1960 değil, 1980 öncesi de gençleri sağcı solcu diye birbirlerine düşürdüler. Bir evde annenin iki evladından biri sağcı diğeri solcuydu. Birbirlerine pusu kurdurmaya kadar onları tahrik ettiler. 28 Şubat’ta Küçükköy İmam Hatip Lisesi’nin nasıl bir tasallut altında olduğunu hatırlıyorum. Sadece İmam hatip liselerini değil meslek liselerini de tasfiye ettiler. Gezi olaylarında, 6-7 Ekim olaylarında gençlerin fonksiyonunu düşünün. Aynısı terörde oluyor. Bir anne Yüksekova’da kolumdan tutup, ‘Sen devlet adamısın bey. Benim kızımı dağa götürdüler. Allah’ını seversen ben kızımın kokusunu özledim. Biz bir milletiz. Biz sadece kendimizin ihtiyacı olan bir millet değiliz. 3 buçuk milyon insana bağrını, gönlünü açmış bir milletiz. Bu memlekette Abhazlar, Çerkezler, Gürcüler, Bulgaristan’tan gelen dindaşlarımız, Tatarlar var. Selanik’ten gelen mübadiller var. Yugoslavya’dan, Kosova’dan her yerden gelenler var .Bu topraklar onları kucakladı.”