Güçlü ve büyük bir liderlik, Şehit ve Gazilerimizin fedakârlığı ve köklü bir medeniyetin gücüyle kurulan birilerinin “10 yıl yaşayamaz.” dediği güzel Cumhuriyet’imizin 99. yıl dönümünü kutlamanın heyecanı, mutluluğu ve gururu içindeyiz.
Millet olmak, bir yolculuktur.
2200 yıllık devlet tarihimizin belki 100 yıllık bir etabını tamamlıyoruz ama şurası kesindir ki; tamamladığımız bu yüzyıl özeldir;
Kurtuluş Savaşı’nı verdiğimiz, ay yıldızlı bayrağımızı göklere çektiğimiz, İstiklâl Marşı’mızı yazdığımız birinci yüzyılımız özeldir;
16 yıldızın ortasında Türkiye Cumhuriyeti’ni simgeleyen güneş özeldir, tektir ve Aziz Milletimizin, kıyamete kadar dünyanın üzerinde kalacak imzasıdır.
Şimdi yeni bir yola çıkmaya hazırlanıyoruz. 21. yüzyılın başından itibaren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hazırlandığımız “Türkiye Yüzyılı”, bugün belki sadece bize ait bir tanım olabilir ama inanıyoruz ki çok kısa sürede dünyanın da tasdik ettiği, kullandığı ve bugün merhametsizlik ve güvensizlik girdabında boğulan insanlık için umut ışığı aradığı bir ifade ve bir iklim olacaktır.
Türkiye; savunma sanayi ürünleriyle, dünyaya örnek olan göç yönetimiyle, insanlığa umut olan terör ve uyuşturucu mücadelesiyle, vesayet yapılarını bertaraf ederek ulaştığı demokrasi standartlarıyla, yerli otomobilinden yerli uçağına kadar belirlediği ve ulaştığı her hedefte, bize 29 Ekim 1923’ü armağan edenlere layık olduğunu, onların hayallerinden ve ideallerinden ayrılmadığını tekrar tekrar ispat etmektedir.
Bu vesileyle, Kurtuluş Savaşı’mızın Başkomutanı ve Güzel Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bu büyük yolculuğa emek vermiş tüm geçmiş büyüklerimizi, Şehit ve Gazilerimizi, rahmet ve şükranla yâd ediyor, Cumhuriyet Bayramı’mızı en içten dileklerimle ve coşkuyla kutluyorum.