İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU: TÜRKİYE İKİNCİ SIÇRAMASINI YAPMAK ÜZERE BİR SEÇİME GİDİYOR
İçişleri Bakanı Soylu, “İlk kez Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ortaya koyduğu bir sonuçla birlikte Türkiye 21. asırdaki ikinci sıçramasını gerçekleştirmek üzere bir seçime gidiyor.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Maltepe İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen programda seçmenle bir araya geldi.
Soylu, burada yaptığı konuşmada, pazar günü bir karar verileceğini, bu kararın sadece bugüne değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine ait bir karar olduğunu dile getirdi.
Verilecek kararın, gelecek nesillerin bu neslin gördüğü sorunları yaşamaması için önemli olduğuna işaret eden Soylu, Türkiye’de 50 yıldır ortalama 1,5 yılda bir seçime gidildiğini, 4,5 yıl seçimin olmadığı bir döneme adım atılacağını söyledi.
Bakan Soylu, “Türkiye veya herhangi bir ülke her 1,5 yılda bir seçim yapılan bir ortamı kaldıramaz. Her seçimin ya sırtım ya karnım seçimi olduğu, her seçimin ‘istikrar gitti gidiyor’ mantığıyla gerçekleştiği bir ülkeye kimse gelip yatırım yapmaz. İlk kez Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ortaya koyduğu bir sonuçla birlikte Türkiye 4,5 yıl, 21. asırdaki ikinci sıçramasını gerçekleştirmek üzere bir seçime gidiyor. Bu ülkeyi ayırdılar, milletimizi Türk-Kürt, Alevi-Sünni, sağcı-solcu, laik-dindar, başı açık-başı örtülü… Orada da yapmak istedikleri şuydu; hep ayağımızın ucuna bakalım, hiç geleceğe bakmayalım, planlamayalım, ülkenin yarınlarına ait güçlü adım atmayalım. Dertleri buydu.” ifadelerini kullandı.
“Döviz operasyonunun tek hedefi 31 Mart seçimleridir”
Konuşmasında Gezi olaylarına da değinen Soylu, Türkiye’nin son 7 yılda karşılaştığı olayları anlattı.
Bakan Soylu, yapılmak istenilenin Türkiye’yi kavgalı, kaoslu, karmaşık bir ortama doğru itebilmek olduğunu belirterek, Türkiye’nin etrafındaki coğrafyada yaşanan sorunlara da değindi.
Bakan Soylu, 4,5 yıl seçim olmayan bir dönemde, hükümeti, Cumhur ittifakı’nı zayıf bir hale düşürebilmek için son bir hamle gerekli olduğunu, onun da döviz operasyonuyla yapıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Amerika’nın aleyhine konuşma yanlış olur’ deyip herkesin birbirinin omzuna vurduğu bir Türkiye vardı. Bugün öyle bir Türkiye yok. Bugün boynu bükük, beli eğik, ayakları mecalsiz bir Türkiye yok. Amerikan başkanının tweeti ile beraber parmak salladığı, Avrupa’nın parmak salladığı ve ekonomik saldırı yaparak Türkiye’yi zayıflatıp ‘Acaba bu seçimde az oy almalarını sağlayarak Türkiye acaba önümüzdeki 4,5 yılda daha zayıf bir hükümetle beraber istediğimiz gibi yukarıdan aşağıya başına vurmasına fırsat sağlarız’ anlayışını ortaya koymak için bir ekonomik operasyon, döviz operasyonu yaptılar. Döviz operasyonunun bir tek hedefi vardır, 31 Mart seçimleridir. Başka hiçbir hedefi yoktur. Çünkü önümüzdeki 4,5 yılda Türkiye’yi kimse tutamayacaktır. Yerli ve milli üretimle, ekonomide gürül gürül adımlarıyla, ardından terörün tamamen tasfiye edilmesiyle sadece o değil, etrafımızdaki coğrafyaya huzur, sükun ve barış getirmemizle… Biz Batı değiliz, Amerika’da değiliz. Biz gittiğimiz yerleri bugüne kadar sömürmedik.”
“Mahkeme karar versin, 4-5 yıl onu mu bekleyeceğim?”
Bakan Süleyman Soylu, “Bizim bazı köşe yazarları var, bu gardırop solcuları olan. PKK seviciliği yapanlar. Sadece Murat Karayılan’ı, Cemil Bayık’ı ve Apo’yu bize, kendisinden daha fazla dost görenler var. Maalesef bunlar Saadet Partisi’nin, İYİ Parti’nin içerisinde de var. Bunlar CHP’nin içerisinde var. Dün Saadet Partisi beni Yüksek Seçim Kurulu’na şikayet etmiş. Niçin etmiş? 325 PKK-HDP iltisaklıyı ben her yerde söylüyormuşum diye şikayet etmiş. Ya aymazlar, beni şikayet edeceğine kol kola yürüdüğün ve birlikte olduğu şu anda Şanlıurfa’da Apo’nun yeğeni Ömer Öcalan ile birlikte kapılarını tıklattığın ve ‘Kürdistan’da biz kazanacağız, Batı’da AKP ve MHP’ye kaybettireceğiz’ diyen tamamen bölücülük yapan, biraz vicdanınız, ahlakınız varsa, biraz bu ülkeye ait milli, manevi değerleriniz söz konusuysa o Sezai Temelli denilen edepsizi siz bırak YSK’yı bu millete şikayet etsenize.” şeklinde konuştu.
Soylu, şu an Doğu ve Güney Doğu’da yaşanan huzurun millet iradesiyle gerçekleştiğine dikkati çekerek, “Adam mı bulamadılar da bu adamları koydular listelerine? Diyor ki ‘Madem öyle, tutukla’ diyor. Laf cambazlığı yapıyor. Demiyor ki ‘Sana teşekkür ediyorum. Bu 325 tane PKK’lıyı bana bildirdin.’ Kendi yapmış olsa da suçu başkasının üzerine atıp, ‘Bir halt etmişler, bu ettikleri haltı bir vesileyle birlikte şimdi temizliyorum.’ demiyor da ‘Onlar CHP’liler.’ Onlar ne zaman CHP’li olmuşlar ya? yalan dilinin pelesengi olmuş pelesengi.” ifadelerini kullandı.
Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı için aday olduğunu hatırlatan Soylu, şöyle devam etti:
“Peki içerideki birisi nasıl aday olur, nasıl temiz kağıdı alır? Çünkü mahkemesi bitmemiştir. Onun için temiz kağıdı aldı. Peki 6-7 Ekim olaylarını ben mi yaptım? Çukur olaylarını ben mi yaptım? O talimatları ben mi yaptım? O ayrı ama kanun İçişleri Bakanına bir yetki veriyor diyor ki bir belediye meclis üyesi bir mesela kendisine bir mesele için başvuran bir kadını taciz etti, rüşvet aldı, suç üstü yapıldı, biz ne yapacağız 4 yıl mahkemenin bitmesini bekleyeceğiz. Kanun bana diyor ki 45 ve 47. belediye kanunun ‘Böyle bir meseleyi gördüğün andan itibaren bunları senin açığa alma yetkin vardır. Çünkü bunlar telafi edilmesi zor olaylardır.’ Şimdi ben teröristi göreceğim öyle mi Apo’nun resmini Maltepe Belediyesi’ne asacaklar sonra ben ne yapacağım? Mahkeme karar versin, 4-5 yıl onu mu bekleyeceğim? Millet beni linç eder, linç. Kimse kusura bakmasın. Kılıçdaroğlu PKK’yı himayesine alır ama bu devlet PKK’yı himayesine almaz. Bu kadar açık ve net. Bu millet de bunu kabul etmez.”
Türkiye’nin bugünlere kolay gelmediğini, büyük bedeller ödediğini dile getiren Soylu, “Bu memleketten bir tane var. Tekrar kasedi başa sarmayalım. Özellikle 21. asrın başından itibaren Türkiye çok ciddi adımlar attı. Bakın 4 tane enerji geçiş güzergahımız var çıldırıyor dünya. 2050 yılında Almanya doğal gazının yüzde 90’ına yakını bu hatlardan karşılayacak. Onun için bizim toprağımızı ucuzlatmaya, elimizden almaya çalışıyorlar.” diyerek, sözlerini tamamladı.
“Türkiye’nin birlik ve beraberliğine saldırılar var”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Balıkesir’in Erdek ilçesinde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada da “Türkiye büyümesin, güçlü, kuvvetli olmasın” diye on yıllardır ülkeye saldırılarda bulunulduğunu, buna karşı milletin bir an geri adım atmadığını, savrulmadığını ve “elif” gibi dimdik, ayakta durduğunu söyledi.
Soylu, Türkiye’nin değerleri, kutsalları, töreleri, geleneği, milliyeti, birlik ve beraberliğine, ana babaların öğrettiklerine saldırılar olduğuna dikkati çekerek, “Türk, Kürt, Alevi, Sünni, sağcı, solcu, başı açık ya da kapalı, laik, dindar denildi. Bizi birbirimizden ayırmak, hep bizi ayağımızın önüne baktırabilmek, hiç ufka bakmayalım, geleceği, yarınları planlamayalım, hep sevincimizi kursağımızda kalsın diye on yıllardır saldırdılar.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye Amerika’dan, Avrupa’dan parmak sallayanlar, “Yapmazsanız ha” diye başlayan cümlelerle milleti, ülkeyi tehdit edenler olduğunu anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstediler ki özgür, hür ve bağımsız, güçlü olmayalım. Yapmadıkları kalmadı. Bizi birbirimizden ayırmak için her türlü fitne tohumunu ektiler bu ülkeye. Amaçları şu; zayıf bir Türkiye olsun, burayı istedikleri gibi yönetsinler. Amaçları şu: Adım atan bir Türkiye olmasın, hep kendi iç kaoslarıyla, kargaşalarıyla uğraşan bir Türkiye olsun. Son 7 yılda anamızdan emdiğimiz sütü de burnumuzdan getirmek istediler.
Bu ülkeye yatırım yapılmasın, bu ülke büyümesin, zenginleşmesin, ‘Türkiye’de kaos, kargaşa var’ diye olaylar çıkardılar. Yetmedi 15 Temmuz darbesi, yetmedi bu ülkede 1,5 yıl önce Irak’ın kuzeyinde devlet kuracaklardı. Referandum yaptılar. Kurmuşlardı biliyor musunuz, Recep Tayyip Erdoğan engelledi. Güneydoğu’muza bir kama yapıştıracaklardı, hareket etmeyelim, etrafımızdaki coğrafyaya uzanmayalım diye. Hatırlarsınız Afrin’e gireceğimiz zaman Amerika, bize aba altında sopa göstermedi, direkt karşımıza çıktı. ‘Girerseniz karışmayız’ dedi. Amerika öyle demesine rağmen biz Afrin’e çatır çatır girdik mi? Terörün kökünü orada kazıdık mı? Irak’ın kuzeyiyle Afrin arasında bir terör hattı kuracaklar ve Türkiye’yi Orta Doğu’dan, ticaret yollarından, kendi havzasından, gönül coğrafyasından ayıracaklardı. Dertleri oydu ve buna müsaade etmedik.”
“Aslanlarımız kovalıyor, onlar sıçan gibi kaçıyorlar”
Soylu, terörle mücadele de değindi.
Geçenlerde cezaevinde bir teröristin öldüğünü hatırlatan Soylu, şunları söyledi:
“Gidecekler, Diyarbakır Havalimanı’nda terörist cenazesini karşılayacaklar, sonra da mezarlığa defnedip tören yapacaklarmış. Diyarbakır Valisi’ni aradım, ‘Kesinlikle Diyarbakır Havalimanı’nın etraflarında bunların esamelerini dahi görmek istemiyoruz. Bu kadar’ dedim. O eskidendi. Gidecekler bu milletin kalbine, bu milletin vicdanına hançer saplayacaklar. Ülkenin huzurunu bunlara bozdurmayız. Bugün Erdek’te nasıl huzur varsa Şırnak’ta, Batman’da, Diyarbakır’da, Bitlis’te her yerde huzur var. Gecenin bir saatinde şu Erdek’in sahilinde nasıl geziyorsanız, bir anne kızıyla nasıl huzur ve güven içinde geziyorsa, bugün benim ülkemin Eruh’unda da İdil’inde de Diyarbakır’ında da Batman’ında da Bitlis’inde de aynı huzur var.”
Bakan Soylu, 13-14 yaşlarındaki çocukların dağa götürülmesinin vicdanlarını sızlattığını belirterek, “Anaların ellerini, böğürlerinde bıraktılar. Onu götürmekle bırakmadılar, o Murat Karayılan hayvanına, o Cemil Bayık hayvanının masasına meze yapıp taciz ettiler, tecavüz ettiler. Ben de bir babayım, siz de anne babasınız, eğer o çocukları taciz edenlerin burunlarından fitil fitil getirmezsek namerdiz, namerdiz, namerdiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu ülkede, ülkemizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini bozmaya çalışanlar, biz Doğu ve Güneydoğu’ya, o dağlara sadece terörü yönetmek için gidiyor değiliz.” diyen Süleyman Soylu, şu ifadeleri kullandı:
“Başka bir şey için daha gidiyoruz. O çocuklarımıza sahip çıkmak, bu ülkenin evlatlarına sahip çıkmak, onları PKK’ya kaptırmamak, onların doktor olmasını, mühendis olmasını, bu memlekete hayırlı evlat olmasını, ülkesine, anasına babasına hayırlı evlat olmasını sağlamak için. Dağlarda 15 bin terörist vardı, kaç terörist kaldı biliyor musunuz? 700. Hiç merak etmeyin, onların da haklarından geleceğiz. Aslanlarımız peşlerinde, aslanlarımız kovalıyor, onlar sıçan gibi kaçıyorlar.”
Terörle mücadeleyi İHA’lar ile yürütmeye devam edeceklerini vurgulayan Soylu, “Şimdi onların altına bir yazılım yapıyoruz, bir aparat takıyoruz. Bilesiniz ki bundan sonra teröristler değil dağda yürümek, kafalarını çıkaramayacaklar kafalarını.” dedi.
Türkiye’de terörü tasfiye ettiklerinin altını çizen Soylu, sözlerini öyle sürdürdü:
“Bugün ülkenin her tarafında huzur var. Antalya’ya 2016 yılında 6,5 milyon turist gelmişti, 2018 yılının sonunda 13,5 milyona çıktı. Bu yıl Allah’ın izniyle 16,5 milyon olacak. Mardin’e 3 milyon turist geldi. Kılıçdaroğlu’nun biraz vicdanı olsa, 2018’i değil 2019’u söylüyorum, bu yıl otel odalarında Tunceli’de bir tane boş yer yok, Venedik gibi oldu Tunceli iki yılda. Türkiye’nin çok önemli bir meselesini çözdü Recep Tayyip Erdoğan. Bu milletle beraber çözdü.”
“Bugünlere kolay gelmedik”
Soylu, dün Elmadağ’da olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
“Saadet Partili kardeşlerime anlattım. Erbakan otağını nereye kurdu biliyor musunuz siyaset yaparken? Doğu ve Güneydoğu’ya kurdu. Neden oraya kurdu? Çünkü PKK’yı gördü. Orada geleneğimizi, göreneğimizi, köklerimizi, inancımızı, dinimizi evet, bizim orada güçlü bir şekilde olmamızı engellemek için PKK dinsiz bir örgüttür. Oradaki vatandaşlarımızı etki altına alıp, onları kendi değerlerimizden ve kutsallarımızdan uzaklaştırmak istediğini gördüğü için adına ‘Milli Görüş’ dediler, otağını oraya kurdu. Şimdi Saadet Partisi, Temel Karamollaoğlu, Apo’nun yeğeni Ömer Öcalan ile Şanlıurfa’da kapı kapı gezerek oy istiyorlar. Doğu Anadolu ve Güneydoğu’da PKK’nın giremediği iki temel vilayetten biri Şanlıurfa biri Adıyaman’dır. Şimdi köprü oluşturmuşlar, PKK’yı Saadet Partisi üzerinden oraya sokacaklar.”
Bu durum karşısında içinin yandığına dikkati çeken İçişleri Bakanı Soylu, “Bugünlere kolay gelmedik. Zor bedeller ödedik. Milyarlarca dolar, binlerce şehit, aile, 6 aylık kundaktaki çocukların mahzun kalmaları. Bunu bu millet ödedi. Bu sebep dolayısıyla kaçırdığımız fırsatlar… İlk kez bugün burunlarını çıkaramıyorlar. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terör örgütü burunlarını çıkaramıyor. Bunu tekrar geriye döndürmek istiyorlar. Buna müsaade edilmesin, bunu anlatmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türlü zorluklar çıkarılarak ekonomik saldırılar yapılıyor”
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde vatandaşlara hitap eden Soylu, Türkiye’nin önüne türlü zorluklar çıkarıldığını, ekonomik olarak saldırılar yapıldığını söyledi.
Türkiye’nin her 10 yılda bir darbelerle karşı karşıya kaldığını anlatan Soylu, “Bize Amerika’dan, Avrupa’dan parmak salladılar, hep boynumuz bükük kalsın istediler. Tezgah üzerine tezgah kurdular, kumpas üstüne kumpas kurdular. Son 7 senede dahi anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeye çalıştılar. Amerikan uşağı Pensilvanya’daki şarlatana 15 Temmuz darbesi yaptırdılar.” dedi.
Birilerinin, Türkiye’de yaşayan insanların huzurlarını kaçırmak istediğini dile getiren Soylu, ülkeyi kaos ve karmaşa içinde bırakmaya çalışanlar olduğunu vurguladı.
Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Irak’ın kuzeyinde bir devlet kurdurmak istediler, kim engelledi biliyor musunuz? Recep Tayyip Erdoğan engelledi. On yıllar boyunca nesillerimizin uğraşacağı bir musibetle bizi karşı karşıya bırakmak istediler. Ardından Afrin’e binlerce tır
silah gönderdi değil mi Amerika? Niye? 20-25 kilometre hemen ötemizde, orada bir terör yatağı, bir terör merkezi oluşturmak için. Amerika bize, ‘Ey Türkiye sen Afrin’e sakın girme, girersen karışmam.’ Biz Amerika’nın parmak sallamasına bakmadık çatır çatır girdik mi Afrin’e? İstedikleri şuydu; Irak’ın kuzeyindeki devletle Afrin arasında bir hat çekecekler, bir terör koridoru oluşturacaklar, Türkiye’yi güneyinden, Orta Doğu’dan ayıracaklar, Türkiye’yi kendi coğrafyasından ayıracaklar, ticaret yollarından ayıracaklar, ekonomi yollarından ayıracaklar ve Türkiye’yi kendi içine büzüşmüş bir ülke haline getireceklerdi. Türkiye buna müsaade etmedi.”
“Türkiye eski Türkiye değil”
Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını vurgulayan Soylu, küresel güçlerin aksine, Türkiye’nin gittiği her yere huzur götürdüğüne dikkati çekti.
Doğu ve Güneydoğu’ya huzur getirdiklerini belirten Soylu, “Bu ülkenin 13-14 yaşındaki kızlarını alıp dağa götürdüler, annelerinin, saçlarını tel tel öreceği yaşta, 13 yaşındaki bir kızdan terörist yaptılar. O hayvan Murat Karayılan, o hayvan Cemil Bayık’ın masasına o çocukları meze edip, tecavüz edip, taciz edip bir daha anasına geri dönemesin, yüzüne bakamasın diye bunları yapanların burunlarından fitil fitil getirmezsek namerdiz. Terör tarihinin en büyük operasyonlarını yaptık, bakın dün dördünü daha gümlettik.” diye konuştu.
Soylu, yerel seçim sürecine de değindi. Terör bağlantılı 325 kişinin muhalefet listelerinden meclis üyesi adayı gösterildiğini anlatan Soylu, şunları kaydetti:
“Bir parti niçin PKK’ya patlayıcı taşıyanı koyar belediye meclis üyesi adayı yapar? Uyuşturucu satıp parasını PKK’ya göndereni niye belediye meclis üyesi adayı yapar? Bu ülkede karakol bombalayan, polis karakoluna molotof atan, Apo için ölüm orucuna yatandan belediye meclis üyesi olur mu? 325 PKK’lı, KCK’lı tek tek 178’i bunların terör örgütünden işlem görmüş, diyor ki Kılıçdaroğlu, ‘Tutukla bunları.’ Laf cambazlığı yapma. Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanımızın karşısında aday olmadı mı? 6-7 Ekim olaylarını yapan Selahattin Demirtaş, bunun suçlusu olan Demirtaş nasıl aday oldu? Çünkü mahkemeleri bitmemişti. ‘Temiz kağıdı aldılar’ diyor. Ne temiz kağıdı aldılar, onların PKK ile iltisaklı olduğunu sen biliyorsun. Onlar senin partinin değil, onları sana Kandil yazdı verdi ve sen onlarla iş birliği yapmak için liste yaptın. Onlarda temiz kağıdı yok çünkü senin kafan temiz değil.”
Bakan Soylu, makamların ve mevkilerin gelip geçici, Türkiye’nin ise kalıcı olduğunu belirtti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu eleştiren Soylu, “Bana diyor ki ‘En ahlaksız kampanyayı yapıyorsun.’ Ben hangi ahlaksız kampanyayı yapıyormuşum? Ben senin gibi rahmetli Necmettin Erbakan’ın Milli Görüş’ünü iki tane milletvekili çıkarabilmek için PKK’ya yaslayan ahlaksız mıyım da bana ‘ahlaksız’ diyorsun. Bugün Şanlıurfa’da oyun büyüktür. Doğu ve Güneydoğu’da PKK’nın giremediği iki yer; Şanlıurfa ve Adıyaman’dır. Şanlıurfa ve Adıyaman’da Apo’nun yeğeni Ömer Öcalan ile birlikte Saadet Partililer orada kapı kapı gezip, tekrar Şanlıurfa’ya PKK’yı sokmak için çaba sarf ediyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucu satıcılarıyla mücadele ettiklerini ve bu konuda da büyük oranda başarı kazandıklarını da söyledi.