İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, insansız hava aracı unsurlarının yer tespitleriyle bu yıl 363, toplamda 1144 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2020 yılı bütçesinin sunumunu yaptı. Konuşmasına şehitleri rahmetle ve gazileri şükranla anarak başlayan Soylu, dünya genelinde uyuşturucudan olumsuz etkilenen kişi sayısının, savunma harcamalarının ve yerinden edilen kişi sayısının artmasıyla küresel güvenlikle ilgili moral bozukluklarının devam ettiğini belirtti.
Bazı ülkelerde başlayan halk protestolarına değinen Soylu, bunu yapanın, “dünyada bir denge kuramayıp gemiyi yan yatırmış olan batı emperyalizmi” olduğunu ifade etti. Soylu, bu sürecin çatışma sahasının, Türkiye’nin de yer aldığı coğrafya olduğunu belirterek, Türkiye’nin FETÖ/PDY, PKK/PYD ve DEAŞ terör örgütleriyle tek başına mücadele ettiğini söyledi.
Türkiye’nin terörle mücadele politikasını ve bölgesinde atacağı adımları telkinlerle değil kararlarıyla belirlediğini vurgulayan Soylu, tüm bakanlıklarda olduğu gibi İçişleri Bakanlığının iç yapısında ve yönetim anlayışında da özellikle 15 Temmuz sonrasında köklü değişimlerin yaşandığına dikkati çekti. “5 ilke belirledik”
Soylu, “birimler arası entegrasyon ve koordinasyonun sağlanması”, “beşeri ve teknik kapasitenin arttırılması”, “ortak başlıklarda politika belgelerinin oluşturulması”, “hizmet kalitesi ve kamu verimliliğinin arttırılması”, “sistemi, performans değerlendirme üzerine kurgulamak” şeklinde 5 ana ilke belirlediklerini ve istikrarlı bir şekilde uygulamaya devam ettiklerini ifade etti.
Birimler arası entegrasyon ve koordinasyona ilişkin bazı örnekler veren Soylu, trafik konusunda, göç ile ilgili ve uyuşturucuyla mücadelede politika belgeleri oluşturduklarını, bürokrasiyi azaltma noktasında tüm hizmetleri yeniden gözden geçirdiklerini söyledi.
Soylu, marka üretmeye çalışan bir bakanlık olmayı hedeflediklerini belirterek, bu doğrultuda hayata geçirilen projeleri anlattı. Her yıl bir tema belirlediklerini ve bu yılki temanın “eğitim, denetim ve takip” olduğunu bildiren Soylu, bunu 2020 yılı ve sonrasında da yerleşik bir felsefe olarak devam ettireceklerini dile getirdi. Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Halen güvenlik personel sayımız, 542 bin 183’tür. Yıl içinde göreve başlayanlar ve
alım süreçleri devam edenlerle birlikte yıl sonunda geçen yıla göre yüzde 16’lık bir artış sağlanmış olacaktır. Bekçilerin geri gelmesinden herkes çok mutlu. Burada hedef sayımız, 30 bindir. Halen 21 bin 302 bekçimiz var, 8 bin 242 bekçimizin de alım süreci devam ediyor. Genel olarak 2016 yılından bugüne kolluk personeli başına düşen vatandaş sayısı, emniyette 261’den 211’e, jandarmada ise 121’den 92’ye düşmüş, tüm kolluk birimleri açısından 2016-2019 arasında personel başına düşen vatandaş sayısı yüzde 20 azalmış, 208’den 167’ye inmiştir. Personelde sayının yanı sıra nitelik artışına da önem verdik. Korucularımızın yaş ortalamasını 42’den 32’ye düşürdük. 2 bin 248 korucumuzu uzman erbaş olarak aldık, bunu 5 bine çıkarmak istiyoruz. Profesyonelleşme oranlarında jandarma ve sahil güvenlikte ortalama yüzde 15 artış sağladık. Profesyonelleşme oranımız halen jandarmada yüzde 82, sahil güvenlikte ise yüzde 99,5’tir. 2020 hedefimiz ise jandarmada yüzde 83, sahil güvenlikte yüzde 100’e ulaşmaktır.”
Bakan Soylu, bu yıl büyük çoğunluğu güvenlik alanında çalışan 338 bin 224 personele insan hakları başta olmak üzere birçok konuda hizmet içi eğitim verdiklerini aktardı.
Güvenlik güçlerinin eli ayağı haline gelen insansız hava araçları alımlarının devam ettiğini ifade eden Soylu, toplam uçuş saatlerinin 10 aylık dönemler itibarıyla son iki yılda yüzde 108 artışla 13 bin saatten 28 bin saate yükseldiğini söyledi.
Bu yıl kolluk birimlerinin kullanımı için 880 motosiklet aldıklarını, 40 tanesinin de alım sürecinin devam ettiğini kaydeden Soylu, bu tür hızlı hareket kabiliyeti olan birimlerin sayısı arttıkça müdahale sürelerinin kısaldığını, olay sayılarının ise azaldığını bildirdi.
“Sahil Gözetleme Radar Sisteminin ilk aşaması aralıkta hizmete girecek” Soylu, İçişleri Bakanlığının 15 Temmuz sonrası en büyük adımının, birimler arası entegrasyon ve koordinasyonu tesis etmek olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti: “Mevcut dijital sistemlerin birbirini görmesini sağladık, birimler arası ortak çalışabilmenin, veri ve bilgi paylaşabilmenin yasal adımlarını attık ve yeni projelerimizi bu anlayışta planladık.
Bu doğrultuda nispeten yeni bir birim olan Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinin (GAMER) 81 il kurulumu tamamlandı. Yeni nesil GAMER yazılımıyla ülkemizdeki 65 bin 791 Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kamerası ayrıca jandarma, emniyet, nüfus ve vatandaşlık işleri, göç idaresi, sahil güvenlik birimlerimizin altyapıları aynı zamanda sınır gözetleme sistemlerimizin tamamı, GAMER sistemine dahil edilmiştir. Sahil Güvenlik Komutanlığımıza ait Sahil Gözetleme Radar Sistemi projesinin ilk aşaması aralık ayında hizmete girecektir. Halen 11 adet gözetleme istasyonu olan ve 2021’in sonunda tamamlanacak projeyle tüm denizlerimizin her santimetrekaresi radarla ve kameralarla tek merkezden izlenebilir hale gelecektir. Proje tamamlandığında, sahil güvenlik giderlerimizden yıllık 30 milyonluk bir tasarruf sağlanacaktır.
KGYS’nin entegrasyonu, uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bir konudur. 15 Temmuz’dan sonra KGYS nokta sayımız yüzde 96, kamera sayımız ise yüzde 149 artmıştır. Ayrıca jandarmamızın, emniyetimizin, sahil güvenlik teşkilatımızın kendilerine ait dijital muhabere ve bilgi sistemlerinin de entegrasyonunu halen sağlamaya çalışıyoruz.”
Emniyet ve jandarma arasında Otomatik Parmak İzi Teşhis Sistemi Entegrasyonu gerçekleştirildiğini anımsatan Soylu, “18 Temmuz 2018’den itibaren 2 bin 65’i terör, 722’si öldürme olmak üzere toplam 59 bin 946 olay aydınlatılmıştır.” dedi.
EKİP-UYAP entegrasyonu projesiyle adli yargılama süreçlerinin kısaltılacağını ifade eden Soylu, sadece bu yıl sonu itibarıyla 2,6 milyon saat iş gücü, 60 milyon lira kırtasiye ve posta tasarrufu sağlanacağını bildirdi.
Türkiye’nin terörle mücadelesinin gündemdeki yeri, bu ülkeye yaşattığı acı ve kayıpların, izaha muhtaç olmadığını belirten Soylu, uluslararası raporlara göre Türkiye’nin savunma harcaması ve bunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı ile diğer ülkelerin bunlara ilişkin rakamlarını karşılaştırdı.
Europol verilerine göre 2018’de Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin tamamında gerçekleşen, engellenen ve başarısız olanlar dahil toplam 129 terör saldırısı olmasına karşın Türkiye’de 2019’da sadece gerçekleşen PKK/PYD’nin düzenlediği terör saldırısı sayısının 669 olduğuna işaret eden Soylu, tehditleri Türkiye’den çok az olmasına rağmen Fransa’nın savunma harcamalarının, Türkiye’nin harcadığından 3,3 kat, İngiltere’nin ise 2,6 kat fazla olduğunu söyledi.
“Yurt içi terörist sayısı 2016’dan bugüne azalış trendine girdi” PKK’ya yönelik operasyonların, on aylar itibarıyla son üç yılda yüzde 150 artarak 40 binden 101 bine yükseldiğini anlatan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“İnsansız hava aracı unsurlarımızın yer tespitleriyle sadece bu yıl 363, 2017’den bu yana toplamda 1144 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca 6 faz olarak devam eden Kıran operasyonları çerçevesinde de şu ana kadar 121 terörist etkisiz hale getirilmiş, 229 mağara ve sığınak imha edilmiştir. 2014-2015 arasında örgütün eylem sayısı, bir yılda yüzde 90,7 artmışken verdiğimiz mücadeleyle bir azalış trendi ortaya koyduğunu ifade etmek isterim. Yaklaşık 2 bin 817’den 669 olmuş ve 2014’teki seviyesinin de yarısına gerilemiştir. Yurt içi terörist sayısı da 2016’dan bugüne azalış trendine girmiş, 2 bin 500’lü seviyelerden bu ay itibarıyla 550’li rakamlara gerilemiştir. 15 Temmuz’dan sonra her yıl örgüte katılandan yaklaşık 3 kat fazlası ya teslim olmakta ya da ikna yoluyla dağdan indirilmektedir. Bu da yaptığımız mücadelenin caydırıcılığının ne anlama geldiğini ortaya koymaktadır. Örgüte katılan terörist rakamı, 2014’te 5 bin 558 idi. Özellikle ikna konusunda yeni bir yöntem ortaya koyduk. 2016’nın ikinci yarısından itibaren ikna konusunda ciddi bir adım attık. İkna yoluyla teslim olan terörist sayısı, bu yılın 10 aylık verilerine göre 289’dur. Terör örgütüne katılım düşerken aynı zamanda aileleriyle temas kurarak ikna edip adalete teslim ettiğimiz teröristlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.”
Soylu, 911 kilometrelik Suriye sınırına 825 kilometre, İran sınırına 111 kilometre güvenlik duvarı ile yol ve diğer sistemlerin inşa edildiğini belirterek, AB projesi kapsamında doğu ve batı sınırına 211 elektro optik kulenin inşası çalışmalarının da devam ettiğini söyledi.
Teröre karşı silahlı mücadelenin yanı sıra terörü besleyen, lojistik ve psikolojik destek veren yapılar ile sosyal ve ekonomik şartları da kapsayan mücadeleye ağırlık verdiklerini belirten Soylu, bu kapsamdaki adımlardan birisinin, bölgeye nitelikli personel istihdam etmek olduğunu kaydetti. Doğu ve Güneydoğu’yu sürgün yeri gören anlayışın sona erdiğini vurgulayan Soylu, vali ve kaymakamlar aracılığıyla son bir yılda 39 bin 439 vatandaş toplantısı gerçekleştirdiğini anlattı. Terörizmle mücadelede atılan tüm adımların, özellikle İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan modern saha araştırmaları ve
analizler doğrultusunda gerçekleştirildiğini ifade eden Soylu, terörden zarar gören vatandaşlara bu yıl şu ana kadar 158,9 milyon lira ödeme yaptıklarını dile getirdi.
“Görevden alınan 94 belediye başkanından 42’si toplam 286 yıl ceza aldı” Terörle iltisaklı belediyelere görevlendirmeler yapıldığını ifade eden Soylu, şunları kaydetti: “Yaptığımız görevlendirmeler, haklarında terör iltisakı dolayısıyla soruşturmaları devam eden belediye başkanlarıyla ilgilidir. Bir önceki dönemde görevden alınan 94 belediye başkanından 42 belediye başkanı toplam 286 yıl ceza almıştır. 19’u tutuklanmış, 59’u tutuksuz yargılanmakta, 6’sı adli kontrol ve 8’i firar ettiği için hakkında yakalama kararı söz konusudur. Bu da aldığımız kararların ne kadar doğru olduğunu, belediyelerin terörle iltisaklı bu insanlara teslim edilemeyecek kadar milletimiz, ülkemiz ve devletimiz için önemli olduğunu bir kere daha ifade etmektedir. Terörizmle mücadelede ortaya koyduğumuz bu anlayışın rakamlara yansıması ise şu şekildedir; üniversite öğrenci sayıları son 3 yılda Mardin’de yüzde 60, Siirt’te 36,5 oranında, turist sayıları ise Tunceli’de yüzde 365, Diyarbakır’da yüzde 244, Mardin’de yüzde 138 oranında artmıştır. Aynı şekilde istihdam sayıları da artmakta, dünyaca ünlü yabancı markalara Ağrı, Van, Mardin gibi illerde tekstil fabrikaları ve atölyeler açarak ev sahipliği yapmaktayız.”
“FETÖ’den 559 bin 64 kişiye işlem yapıldı” Soylu, Türkiye’nin, FETÖ’den gördüğü zararın, hem 16 Temmuz gecesi verilen kayıpların hem de kamu kurumlarında oluşturduğu tahribatın herkesçe malum olduğunu belirtti.
Emniyet birimlerince Bylock, büfe ankesör, örgüt evi, sınav soruşturmaları gibi değişik başlıklarda operasyonlar icra edildiğini anlatan Soylu, gaybubet, hijyen, ışık evi yapılanması, finans yapılanması gibi pek çok yapılanma alanlarının da çözüldüğünü söyledi. FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü dile getiren Soylu, “Bu yıl kasım ayı itibarıyla 559 bin 64 kişiye işlem yapılmış, 261 bin 700 gözaltı, 91 bin 287 tutuklama gerçekleşmiştir. FETÖ ile mücadelede duruşumuz nettir, Bakanlığımızın ve hükümetimizin bu konudaki kararlılığından kesinlikle herhangi bir sapma ve eksiklik söz konusu değildir.” diye konuştu.
Süleyman Soylu, 15 Temmuz öncesinde yılda ortalama 45 bin dijital materyalin incelendiğini, 15 Temmuz sonrası 2017’de 420 bin, 2018’de 631 bin, bu yıl da 10 ayda 600 bin 671 materyalin incelendiğini ifade etti.
DEAŞ’ı terör örgütü olarak ilan eden ilk ülke olan Türkiye’nin örgütün eylemlerinden en çok zarar gören ülke olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
“Ülkemizde DEAŞ tarafından 14 önemli terör saldırısı gerçekleştirilmiş, toplam 304 insanımız şehit olmuş, 1.338 vatandaşımız da yaralanmıştır. DEAŞ’la mücadelesini içeride ve dışarıda samimi ve etkin şekilde ortaya koyan ülkemiz, sadece Fırat Kalkanı Harekatı’nda 3 bin 60 terörist etkisiz hale getirerek, örgütün çöküşünü başlatan ülke olmuştur. Yurt içindeki operasyonlarda da 2016-2019 arasında, toplam 1.058 DEAŞ’lı etkisiz hale getirilmiştir. 1 Ocak 2017’den itibaren Türkiye’de tek bir eylem dahi yapamayan DEAŞ terör örgütünün, o da Reina eylemiydi, son iki yılda 5 eylem girişimi önlenmiş, yabancı terörist savaşçı olduğu değerlendirilen 8 bin 922 kişinin de ülkeye girişi engellenmiştir.”
Teröre karşı birlik olunması gerektiğini dile getiren Soylu, Türkiye’nin teröre karşı ortaya koyduğu anlayış ve uygulamaların desteklenmesini istedi. Soylu, “Sınır ötesinde DEAŞ ve PKK/YPG’ye karşı gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde 368 bin 217 Suriyeli ülkelerine geri dönmüştür.” bilgisini verdi. “DHKP-C ve MLKP kırsaldan tamamen silindi”
Tüm terör örgütlerini tek bir yapı olarak gördüklerini ifade eden Soylu, dolayısıyla aşırı sol terör örgütleriyle mücadelenin de kararlılıkla sürdüğüne işaret etti.
DHKP-C ve MLKP’nin kırsaldan tamamen silindiğini, şehir operasyonlarında özellikle örgütlerin yönetici kadrolarına ağır darbe vurulduğunu, hiyerarşik yapıları ve örgütsel çalışmalarının sekteye uğratıldığını belirten Soylu, bu örgütlere yönelik, 2016’da 274, 2017’de 365, 2018’de 405 ve 10 ayda 343 operasyon gerçekleştirildiğini bildirdi.
Sözde üst düzey teröristlere yönelik operasyonların da sürdüğünün altını çizen Soylu, bu yıl 142 üst düzey teröristin etkisiz hale getirildiğini, özellikle kırmızı kategoriye büyük zayiat verildiğini söyledi.
İçişleri Bakanı Soylu, iç güvenlik operasyonlarında asker, jandarma, polis ve güvenlik korucusu olmak üzere 80 güvenlik görevlisinin ve 45 sivil vatandaşının şehit olduğunu, 374’ünün de gazi olduğunu aktardı. “21 bin 367 kişi uyuşturucudan tutuklandı”
Uyuşturucuyla mücadelenin de kararlılıkla sürdüğüne işaret eden Soylu, uluslararası uyuşturucu raporlarına göre 15-64 yaş aralığında milyon başına madde bağlantılı ölüm rakamları dünya ortalamasının 35, ABD ortalamasının 329, Avrupa Birliği ortalamasının 23, Türkiye ortalamasının ise 2017 yılında 17,2, 2018’de 11,4 olduğunu belirtti. Süleyman Soylu, narkotik personeli sayısını emniyette yüzde 9, jandarmada yüzde 27 yükselttiklerini, uyuşturucu aramada ilk ve en son teknoloji olan narkotik köpeklerinin sayısını artırdıklarını dile getirdi.
2016-2018 arası operasyon sayısının yüzde 70 artışla 147 bin olduğunu vurgulayan Soylu, bu yılın 10 aylık verilerine göre de bu sayının 116 bin olduğunu aktardı.
Yıllık bazda 2016-2018 arasında gözaltı sayısının yüzde 80, tutuklu sayısının ise yüzde 210 arttığına, bu yıl içerisinde 21 bin 367 kişinin uyuşturucudan tutuklandığına dikkat çeken Soylu, uyuşturucuyla mücadelede eğitim ve farkındalık çalışmalarına özel önem verdiklerini anlattı.
Süleyman Soylu, uyuşturucu ihbarını kolaylaştıran “UYUMA” uygulamasının indirme sayısının yüzde 530’luk artışla 165 bin 717 olduğunu kaydetti. “Okul güvenliği için eş zamanlı 5 huzur uygulaması gerçekleştirildi”
Kadına karşı şiddet olaylarında 10 aylıklar itibarıyla geçen yıla kıyasla yüzde 14 azalış sağlandığını dile getiren Soylu, “Kadın cinayetlerinde ise 2017-2018 yıllarında 353’ten 279’a önemli bir azalış elde edilmiş, bu yıl ise geçen yıla oranla biraz artış yaşanmıştır. Bu yılki sayı halen 299’dur. Küresel bir ölçü olan milyon başına düşen kadın cinayeti sayısında Birleşmiş Milletler raporuna göre dünya ortalaması 13, Avrupa ortalaması 7, Türkiye’de ise 3,8’dir.” açıklamasını yaptı.
Okul güvenliğine yönelik faaliyet ve projelerinin sürdüğünü ifade eden Soylu, “Okul çevresinin daha güvenli hale getirilmesi için 18 bin 546 kolluk görevlisi ve güvenli eğitim koordinasyon görevlisi ile giriş çıkışlarda görev yapacak 5 bin 400 sabit ekip görevlendirilmiştir. Ülke çapında sadece okul güvenliği için eş zamanlı 5 huzur uygulaması gerçekleştirilmiş ayrıca hedeflediğimiz sayıda okul kamerası Kent Güvenlik Yönetim Sistemi’ne entegre edilmeye başlanmıştır.” diye konuştu.“Kitlesel göçle en ciddi yüzleşmeyi yaşayan ülke Türkiye’dir”
Nüfus ve vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün faaliyetlerini de anlatan Soylu, 2 Nisan 2018’den itibaren genel müdürlük tarafından 6,7 milyon sürücü belgesi, 3,2 milyon da pasaport verildiğini, sadece bu yıl düzenlenen kimlik kartı sayısının 14,3 milyon olduğunu söyledi. Türkiye’nin kitlesel göçle en ciddi yüzleşmeyi yaşayan ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Soylu, “Ülkemizde halen çeşitli statülerden 5 milyon 74 bin 908 yabancı uyruklu insan vardır. Bunların 3.6 milyonu geçici koruma altındaki Suriyelilerdir. 1 milyonu ikamet izniyle kalan öğrenciler ve yabancı şirket veya konsolosluk çalışanları ve diğer çalışanlar gibi yabancılardır. 324 bin kişisi ise uluslararası koruma başvuru ve statü sahibi dediğimiz gruptur.” dedi.
Başka illere kayıtlı olanların İstanbul’a gelmesi nedeniyle bir yığılma söz konusu olduğunu belirten Soylu şunları kaydetti:
“Buraya tedbir aldık. 12 Temmuz’dan itibaren yaklaşık 200 bin kişi İstanbul’dan ayrılmıştır. Yılbaşından 15 Kasım’a kadar İstanbul’da yakalanan 100 bin 11 kişiye de işlem yapılmıştır. Kaçak göçmenlere dönük sınır dışı etme faaliyetlerimiz de ülke genelinde devam etmektedir. Geçen yıl bu sayı 56 bindi, bu yıl şimdilik 86 bindir. Halen 23 ilde 20 bin kapasiteli 28 adet geri gönderme merkezimiz var. Uluslararası kişi ve kurumlarca buradaki başarımız takdir edilmektedir. Göç dalgasının ilk zamanlarında açılan çadır kentlerin tamamı kapatılmıştır. Keza Suriyeliler, ilk geldiği andan itibaren tüm kayıtları alınmış ve bunlar bir süre sonra güncellenmiştir.” “Türkiye’de 16 bin 427 toplanma alanı var.”
AFAD ekseninde önemli adımlar atıldığını ve afet yönetimine bütüncül bir anlayışla baktıklarını vurgulayan Soylu, Türkiye’de 16 bin 427 toplanma alanı olduğunu, bu alanların nerede olduklarına ait bilgilerin e-Devlet ve AFAD’ın internet sitesi üzerinden öğrenilebildiğini hatırlattı.
AFAD ekseninde önemli adımlar atıldığını ve afet yönetimine bütüncül bir anlayışla baktıklarını vurgulayan Soylu, Türkiye’de 16 bin 427 toplanma alanı olduğunu, bu alanların nerede olduklarına ait bilgilerin e-Devlet ve AFAD’ın internet sitesi üzerinden öğrenilebildiğini hatırlattı.
Sivil toplum kuruluşlarına dönük çalışmaları da anlatan Soylu, Türkiye’de dernek sayısının 2004-2019 arasında yüzde 70 oranında arttığını, halen aktif dernek sayısının 118 bin 678 olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanlığının geçen yıla oranla cari giderlerinde yüzde 16, yatırım giderlerinde ise yüzde 5’lik bir artış öngörüldüğünü belirten Soylu, bakanlık bütçesinin 2020 yılı için 76 milyar 890 milyon 690 bin lira olduğunu ifade etti.
Soylu, “Menzilcilerin” bakanlıkta kadrolaştığı iddialarına yanıt verdi.
Bütçeler üzerinde söz alan CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “İçişleri Bakanlığı bir dönem meğerse FETÖ kuşatmasındaymış. Verdiğiniz rakamlara göre, 38 bin 806 kişi ihraç edilmiş. 5 bin 935 kişiyse görevden uzaklaştırılmış.” diye konuştu.
“Menzilcilerin, İçişleri Bakanlığında kadrolaştığı, atama ve tayin yaptırdığı” yönünde dedikodular olduğunu söyleyen Öztunç, “İçişleri Bakanı olarak gönül rahatlığıyla ‘Bakanlığımızda herhangi bir tarikat, cemaat yoktur.’ diyebilir misiniz?” diye sordu.
Bunun üzerine İçişleri Bakanı Soylu, Öztunç’a, “Bir tane göstersinler bakanlığı bırakacağım.” karşılığını verdi. Kurumların yıpratılmaması uyarısında bulunan Soylu, “Beni yıpratın, istediğiniz eleştirileri yapın ama kurumlarımızı yıpratmayın. Yanlış yapıyoruz. Böyle bir şey söz konusu değil.” dedi. “Birilerinin çanağına su taşıyorsunuz”
Bütün eleştirileri dinlediğini belirten Soylu, “İstediğiniz eleştiriyi yapın, dinliyorum ama birilerinin çanağına su taşıyorsunuz. Kimin çanağına su taşıdığınızı ben biliyorum ama siz bilmiyorsunuz. İyi niyetli olabilirsiniz ama bir hatırlatmada bulunayım, operasyona gelmeyin. Birileri kurumlarımız üzerinden yeni bir operasyon yapmak istiyor. Buna gelmeyin.” diye konuştu.
Kendisinin, “İçişleri Bakanı Soylu’yu yıpratma gibi bir derdi olmadığını” söyleyen Öztunç, “İddialar var, sizin de bunu cevaplama şansınız olabilir. Gerçekten ‘İçişleri Bakanlığında hiçbir cemaat, tarikat artık yok, olmayacak.’ diyebiliyorsanız ne mutlu size. Bunun için inanın bir milletvekili olarak sizin kadar mutlu olurum.” ifadelerini kullandı.