İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Allah nasip ederse bir tek terörist kalmayacak
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Teşkilat Akademisi adlı katıldığı programda Türk devletinin yapamayacağı hiçbir şey olmadığını belirterek, “Teröristleri silip süpüreceğiz” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bilecik’in Osmaneli ilçesinde düzenlenen Teşkilat Akademisi programına katıldı.
Süleyman Soylu, burada “Türkiye Yüzyıl” konulu eğitime konuşmacı olarak katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Osmangazi’nin tam da Bilecik’te gördüğü meşhur rüyasında ki gibi, göğsünden çıkan çınar bu dünyayı sarmış. 600 yıl 3 kıtada hüküm sürdüyse öğütlere bağlı kaldığı içindir. Eğer bugünün dünyası ‘İnsanı Yaşat ki, Devlet Yaşasın’ olsaydı 21. Yüzyılda ki göç dinamiğiyle karşılaşmazdık. Denizlerden, sahillerden ceset toplamazdık.
Koskoca devletlerin büyük adamların Afrika’da Afganistan’da açlık ve sefalet var iken terör örgütlerine oluk oluk para akıtmalarına şahit olmazdık. Eğer güya modern dünya, modern Batı, Bilecik’e gelip o üç levhayı okusaydı, Şeyh Edebali’nin dünyasına girebilseydi bugün dünyanın her tarafında bozgunculuk çıkarırdı. İstikrarsızlık çıkarırdı. Terör çıkarırdı. Sonra kendi konfor alanlarına geri kaçmazdı. Afganistan’dan kalkan ABD uçağı, işte tam da bunun fotoğrafıdır.
“Irak’a gittiler oraya da demokrasi götüreceğiz dediler”
Barış götüreceğiz diye gittiler. Nerdeyse tüm Afganistan’ı yekpare uyuşturucu tarlasına çevirip, uçak tekerleklerinden insan dökerek döndüler. Irak’a gittiler oraya da demokrasi götüreceğiz dediler. Ne devlet düzeni ne yönetim hepsini yerle yeksan ettiler ve büyük istikrarsızlık bıraktılar. İran’a yıllarca hem ambargo uyguladılar. Hem de her türlü pisliği geri bıraktılar.
Latin Amerika’da yine aynısı. Afrika’ya yine aynısı. O büyük çınarın gölgesinde ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ile Afganistan’a Libya’ya Lübnan’a da Pakistan’a da Suriye’deki kardeşlerimize de iyiliğiyle, gönülleriyle, yardımlarıyla ve kardeşlikleriyle beraber uzlaştılar.” dedi.
“15 Temmuz’da teslim olsaydınız terör devletini engellemek mümkün değildi”
Bakan Soylu konuşmasının devamında, “Ben Zeytindalı harekatını iyi hatırlıyorum. Tam harekâta gideceğiz, Amerika benim sana verdiğim mühimmatları orada kullanamazsın diye ambargo koydu. Peki ne yapacağız, terör saldırısına müsaade mi edeceğim? Yani Amerika’nın istediği, Avrupa’nın istediği Hakkari’nin karşısından ta Hatay’ın karşısına kadar Afrin’e kadar denize olan bölgede PKK terör örgütüne müsaade mi edecektik?
Avrupa, Amerika oraya tam da en önemli nokta da işi bitirip bir terör eylemi kuracak, ondan sonra bizim içimize saldıracak daha sonra diğer ülkelerin içerisine saldıracak. Burayı Lübnan’a nasıl yapmışsa Libya’ya, Afganistan’a, Pakistan’ı, Orta Asya’yı nasıl yapmışsa, Balkanlar da hangi istikrarsızlığı üretmişse yine Orta Doğu ve Türkiye’de yine aynı istikrarsızlığı üretmek için bu terörü başımıza bela edecekti. Eğer AK Parti iktidar olmasaydı, eğer bugün Cumhur İttifakı olmasaydı 20. Yüzyılda karşı karşıya kalsaydık eğer siz gezi olaylarında geri dursaydınız, 15 Temmuz’da teslim olsaydınız terör devletini engellemek mümkün değildi.
Zeytin dalı harekatında bunlar vermeyince, acaba mühimmatlarımız yeter mi ne yapabiliriz diye, acaba karşımıza ne çıkar, Amerika Avrupa bizim karşımıza ne çıkar diye endişe ederken, bu Türk Devleti’nin evlatları, İHA yapan evlatları, SİHA yapan evlatları bizi orada 1 buçuk ayda Türk Patentli o mühimmatları üreterek bizi orada yalnız bırakmadılar. Bu ülkenin mühendisleri yaptı.” şeklinde konuştu.
“Diyarbakır’da 40 tane büyük yatırımcı organize sanayi sitesinde sıra bekliyor”
Soylu, Türkiye’nin en temel meselelerinden bir tanesi Doğu ve Güneydoğu’nun geri kalmışlığı olduğunu söyleyerek, “Çünkü yıllardır terör örgütü oranın geri kalmışlığı yüzünden politika üretiyordu. İstismar ediyordu. Ve Türkiye Devleti Cumhuriyeti ve özellikle her birimiz ikaz ederek bunu bilerek yapıyorlar, bilerek gerçekleştiriyorlar, sizi bilerek geride bırakıyorlar diye kinci bir politika ile orada yıllar yılı sürdürüp gidiyorlar.
Tayyip Erdoğan bundan hiç vazgeçmedi. Hiç geri adım atmadı. Sorarım büyüklerime Doğu’dan Güneydoğu’dan niye göç edenler oldu? Anlatırlardı derlerdi, hastane yok, okul yok, öğretmen yok, doktor yok, havaalanı yok, üniversite yok, yok oğlu yok. Peki ne oldu? Türkiye’nin sadece Batısı kalkınmadı. Karadeniz’den Egesine kadar, Türkiye’nin İç Anadolu’sundan Marmara’sına kadar Batı’da ne varsa.
Geçen günlerde sayın Cumhurbaşkanımız Diyarbakır’da bir mitinge geldi. Bende birkaç gün önce gittim. Bütün ilçeleri tek tek gezdim. Türkiye’nin en modern şehirlerinden biri oldu Diyarbakır. Eğer terör örgütünün eline kalsaydı hiçbir yatırım oraya gitmeyecek, her para terör örgütüne, dağa gidecek ve ardından bize silah olarak, kurşun olarak geri dönecekti. Bir taraftan Allah’a hamd olsun Doğu ve Güneydoğu’da bugün öğretmen var. Hem de Batı’dan daha çok var.
Doktor var hastane var, her türlü üniversite var, havalimanı var. Yolar var asfaltlar var. Şu anda sadece Diyarbakır’da 40 tane büyük yatırımcı organize sanayi sitesinde sıra bekliyor. Sadece teröristi değil aynı zamanda teröristi oluşturacak tüm kaynakları kurutmaya yönelik politikayı AK Parti, Cumhur İttifakı, Türkiye’nin önüne 21. Yüzyılın en önemli seçeneği olarak ortaya atıldı.
Orada sadece teröristin ortaya koyduğu maliyet söz konusu değil. Aynı zamanda kültürel terörizm de var. Değerleri unutturulmaya çalışan, dinini unutturmaya çalışan, birliği unutturulmaya çalışılan, akraba sevgisi ve aile bağlarını kırmaya çalışan bir terör örgütü propagandası yıllarca bizi ayırmaya tam onların politikası. “Böl parçala ve yönet. Kimliğini değiştir ve başkalaştır.” dedi.
“2023’ten sonra dünyaya söyleyeceğimiz çok sözümüz var”
Soylu açıklamasının devamında, “LGBT getirecekler Türkiye’ye. Beni bağışlayın erkekler ile erkekler evlenecek, kadınlar ile kadınlar evlenecek. Tam Kılıçdaroğlu’na göre bir politika. Yazıklar olsun. Bütün anlayışlardan yoksun, Batı’nın gönlüne girecek diye neredeyse bütün değerlerimizi başkalaştıracak bir anlayışa dayanan politika sunmaya çalışıyorlar.
Esir olmuşlarla Türkiye’de siyaset yapılmaz. Türkiye’de Tayyip Erdoğan gibi eli cebinde gezenlerle siyaset yapılır. 2023’ten sonra sadece Türkiye’ye değil, etrafımızda ki coğrafyayla dünyaya söyleyeceğimiz çok sözümüz var. Bugün alt yapısını tamamlamış bir Türkiye var. Sadece alt yapısını tamamlamış değil.
Aynı zamanda geçmişin alt yapı eksiklerini de tamamlamış bir Türkiye var. Bir taraftan Nükleer santralleri yapan, yeni nesil enerji kaynağı yapan bir Türkiye var. Ayrıca Cumhurbaşkanımız dünyanın en büyük barajlarından birisi olan Yusufeli barajına girecek. İnsan eliyle yapılabilmesi mümkün olmayan ve Türkiye’nin harikalarından biri olan o baraja girecek.
Bir taraftan barajlar, bir taraftan şehir hastaneleri, bir taraftan yollar, bir taraftan havaalanları, bir taraftan, ihracatını 36 milyar dolardan 256 milyar doların üzerine çıkaran bir Türkiye. Sanayisini, üretimini mümkün oldukça arttırmaya çalışan bir Türkiye.
Ve bütün bunları yaparken alt yapısını güçlü bir şekilde oluşturan ve yarına ümitle bakan bir Türkiye. Bunları hep beraber gerçekleştirdik. Bunlar hep beraber yapıldı.” ifadelerine yer verdi.