İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Başta Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşı’mızın bütün şehit ve gazilerini, devletimizin kurucu kadrolarını ve ilk günden bugüne kadar bu devlet için, bu millet için, hürriyet ve istiklali için canını ortaya koymaktan çekinmeyen bütün vatan evlatlarını rahmet ve şükranla anıyor, yüce milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.” ifadesini kullandı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımlayan Soylu, Türk milletinin dünya tarih sahnesindeki mevcudiyetinin neredeyse tamamının bir varoluş mücadelesi şeklinde geçtiğini belirtti. 29 Ekim 1923’te bu varoluşun geleceğe taşındığını ileten Soylu, aynı tarihte Türk milletinin Anadolu toprakları üzerinde kıyamete kadar silinmeyecek son imzasının da atıldığını vurguladı.
Soylu, Osmanlı İmparatorluğunun, 623 yıl boyunca üç kıtaya adaletle hükmettiğini, medeniyet anlayışıyla insanlığın yüz akı olmayı başardığını vurgulayarak, “Sömürgecilik odaklı zamanın egemen güçleriyle tutuştuğu savaş, neredeyse insan odaklı bir yaşam felsefesinin dünya üzerinden silinmesi, hem İslam ülkeleri hem de mazlum milletlerin sahipsiz kalmasıyla ve tek kaygısı maddiyat olan bir zihniyetin dünyaya hakim olmasıyla sonuçlanacaktı.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk milletinin, Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde bu karanlık zihniyete karşı gösterdiği direnişin milletin kurtuluşunu sağladığına işaret eden Soylu, bu direnişin Osmanlı’nın külleri üzerine yükselen genç Cumhuriyet ile birlikte birçok mazlum millete de ilham verdiğini iletti.
Soylu, Türk milletinin karanlık zihniyete karşı verdiği mücadelenin, Mehmet Akif Ersoy’un “Tek dişi kalmış canavar” diye tanımladığı sömürgeci medeniyet anlayışına karşı insanlığın ayağa kalkmasına vesile olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş hikayesinin, orada verilen mücadele ve emeğin, oradaki onurlu duruşun, günümüz dünyasına da anlatacak çok şeyi vardır. Silahların, bombaların patladığı, insanların evlerinden yurtlarından kaçmak zorunda kaldığı, iç savaşların, terörün yarattığı dramların vicdanları kanattığı günümüzde, hem hakim güçler, hem de mazlum milletler, barışa giden yolu Anadolu topraklarının kılavuzluğunda bulacaklardır.
Yine bugün, aziz milletimiz, aradan geçen 93 yıla rağmen vatan sevgisinden, bayrağına olan aşkından ve devletine olan bağlılığından hiçbir şey kaybetmediğini, 15 Temmuz akşamı Cumhuriyet’in en temel değeri olan milli hakimiyete yönelen hain saldırıya karşı koymak suretiyle, bütün dünyaya bir kez daha göstermiştir. Millet, ister içeriden ister dışarıdan olsun devletine yönelen bütün “hayasızca akın”lara karşı dün olduğu gibi bugün de gövdesini siper etmiştir.
Bu vesileyle başta Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşı’mızın bütün şehit ve gazilerini, devletimizin kurucu kadrolarını ve ilk günden bugüne kadar bu devlet için, bu millet için, hürriyet ve istiklali için canını ortaya koymaktan çekinmeyen bütün vatan evlatlarını rahmet ve şükranla anıyor, yüce milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.”