İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Hayır diyenler hiç merak etmeyin, biz onların hepsini biliyoruz, biz onların hepsini tanıyoruz. Tarihin en önemli fırsatı bizim elimizdedir bugün. Son 3-4 yıldır başımıza ne işler getirdiler. 3 bin dolardan 11 bin dolara çıktık ve bizim daha ileri gitmemizi istemiyorlar. Biz onlara hep oyla sandıkla cevap verdik.” dedi.
Çeşitli programlara katılmak üzere Trabzon’a gelen Bakan Soylu, 15 Temmuz Atatürk Hürriyet ve Demokrasi Meydan Parkı’nda parti otobüsünden vatandaşlara hitap etti.
Sefer halinde olduklarını belirten Soylu, “Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın verdiği görevler var ama içimi de saklayamam ki Trabzon’u çok özlemişim.” ifadesini kullandı.
Soylu, çok önemli bir süreçten geçildiğine işaret ederek, “Çok önemli bir döneme doğru adım atıyoruz hep birlikte ve bu önemli dönem artık bizim geriye bakmaya ve önümüzü sürekli engellerle tehditlerle endişelerle kaplamaya çalışanlara karşı bizim en son fırsatımızdır.” diye konuştu.
FETÖ’nün darbe girişimine değinen Soylu, “15 Temmuz akşamı saat 8’de hiçbirimiz, 15 Temmuz saat 21.30’da bu ülkede hainlerin F16’larla tanklarla ve helikopterlerle masum vatandaşlarımızı bir şekilde katletmeye çalışacakları, 280’nin üzerinde evladımızı şehit edeceklerini, 2 bine yakın insanımızı gazi edeceklerini hiçbir şekilde düşünmüyorduk ve bu sistem içerisinde bu büyük millet büyük badirelerle karşılaştı. Daha ne verelim?” değerlendirmesinde bulundu.
Milletin çok şeyler gördüğünü anlatan Soylu, “Bu millet rey verdi, oy verdi, Menderes’i, Özal’ı, Erbakan’ı, Recep Tayyip Erdoğan’ı Başbakan, kıymetli Cumhurbaşkanı yaptı. Dediler ki ‘sizin oyunuz değil, bizim yazdığımız anayasa geçerlidir.’ Biz de şimdi Trabzon meydanından diyoruz ki geçti o günler bundan sonra milletin borusu ötecek milletin.” dedi.
Soylu, milletin çok sıkıntılarla badirelerle karşı karşıya kaldığını ve hep sabrettiğini ifade ederek, sandığın, reyin halkın hep çözüm yolu olduğunu, bundan hiç vazgeçmediğini belirtti.
Bakan Soylu, 15 Temmuz akşamı bu ülkede hain bir girişim olacağını kimsenin düşünmediğine vurgu yaparak, şöyle devam etti:
“Yine Gezi olaylarından bir gün önce bu ülkede 5 ağaç yüzünden, bu ülkenin insanının birbirine düşürülebileceğini kimse bilmiyordu. Belki de 27 Nisan’da ‘Siz cumhurbaşkanı seçemezsiniz, cumhurbaşkanını size seçtirmeyiz’ dedikleri günden bir gün önce bu ülkede yeniden bir bildiri, yeniden bir darbe girişimi olabileceğini hiç kimse düşünmüyordu. 28 Şubat’tan bir gün önce 27 Şubat günü bu ülkede yeniden kazanımlarımızı bir günde kaybedeceğimizi, 20 yıl geriye gideceğimizi, IMF’nin boyunduruğu altına gireceğimizi, ayaklarımızın üzerinde durmamıza müsaade etmeyeceklerini düşünmüyorlardı. Bugün itiraz ediyorlar. Dün birinci boğaz köprüsüne ‘hayır’ diyenler itiraz ediyorlar, ikinci boğaz köprüsüne ‘hayır’ diyenler itiraz ediyorlar. Üçüncü Boğaz Köprüsü’ne ‘hayır’ diyenler itiraz ediyorlar. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ‘Yüksekova’ya havalimanı yaptırıp oraya da ay yıldızlı bayrağı asarım’ dediklerinde PKK’nın ona müsaade etmeyen anlayışı gibi bugün ‘hayır’ diyorlar.”
“Hayır” diyenlerin belli olduğunu kaydeden Soylu, “Hayır diyenler hiç merak etmeyin, biz onların hepsini biliyoruz, biz onların hepsini tanıyoruz. Tarihin en önemli fırsatı bizim elimizdedir bugün. Son 3-4 yıldır başımıza ne işler getirdiler. 3 bin dolardan 11 bin dolara çıktık ve bizim daha ileri gitmemizi istemiyorlar. Biz onlara hep oyla sandıkla cevap verdik.” diye konuştu.
“Hadi şimdi özerklik ilan et de görelim seni”
Soylu, 7 Haziran seçimlerini anımsatarak, şunları söyledi:
“7 Haziran seçimlerini hatırlıyorsunuz değil mi? Bu HDP’nin afrasını, tafrasını hatırlıyor musunuz? Ne diyorlardı, özerklik ilan edeceğiz. 7 Haziran seçimlerinde biraz oy aldılar ya, yani yüzde 10’un üzerinde bir oy aldılar ya ‘tamam’ dediler, ‘Türkiye’yi şimdi büktük, istediğimiz gibi bir oy aldık. Türkiye’yi daha rahat oynatacağız, istediğimiz gibi çizeceğiz, Türkiye’nin ileri gitmesini engelleyeceğiz. Türkiye’de turizmin büyümesini engelleyeceğiz. Türkiye’de işsizliğin ortadan kalkmasını engelleyeceğiz. Meclis’te istediğimiz gibi aşık atacağız’ dediler. Sonra ne dediler, ‘Cizre’ye özerklik ilan ettik’, sonra ne dediler ‘Varto’yu özerk ilan ettik’, sonra ne dediler ‘Nusaybin’i özerk ilan ettik.’ Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Binali Yıldırım, bir şey söylemek istiyorum, bizler hep beraber şimdi bir soru soruyoruz. Hadi şimdi özerklik ilan et de görelim seni.”
“Hiç merak etmeyin, evlatlarımız bir taraftan mücadele ediyorlar ama bir taraftan milletimizin asil ve kararlı bir duruşu var.” ifadesini kullanan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onlar diyorlar ki Türkiye gene bir dalgalanma içerisine girsin. Biz bunların hepsini yaşadık, hepsini siz gördünüz ve hepsi bu sistemin içerisinde oluyor. 1960 darbesi bu sistemin içerisinde oldu. 1970 muhtırası bu sistemin içerisinde oldu. 1980 darbesi bu sistemin içerisinde oldu. 28 Şubat bu sistemin içinde oldu, 27 Nisan bu sistemin içinde oldu, Gezi olayları bu sistemin içinde oldu, 17-25 bu sistemin içinde oldu ve 15 Temmuz bu sistemin içinde oldu. 6-7 Ekim bu sistemin içinde oldu. Şimdi hep beraber bir karar vereceğiz ve önemli bir karar vereceğiz ya bu adamların ortaya koymuş olduğu tahakküme devam diyeceğiz ya da bize diyorlar ki ‘bu ülkeyi siz yönetemezsiniz, isterseniz havalimanı yapın, oylarınızı ters çeviririz, onları yarın başkasına peşkeş çekeriz. İsterseniz bölünmüş yol, baraj yapın, sizi yarına esenlikle çıkarmayız.’ diyenlere 16 Nisan’da güçlü bir cevap vermek zorundayız.”
“Türkiye 21. yüzyıla yükselerek başladı”
Soylu, Türkiye’nin 21. yüzyıla yükselerek başladığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Öyle yükselerek başladık ki 10 yıllardan beri bize çektirdiklerine inat bir şekilde birbirimizle birlik, beraberlik içerisinde başladık ve Türkiye 3 bin dolardan 11 bin dolara yükseldi. Türkiye’yi çekemediler, durdurmak istediler. İstediler ki etrafındaki mağdurlara ve mazlumlara yardım yapmasın. İstediler ki genç insan kaynağı, yarına ait güçlü bir insan kaynağı, güçlü bir gelecek ortaya koymasın. İstediler ki modern İpekyolu’nu inşa etmesin. İstediler ki dünyanın en önemli geçiş güzergahı olmasın. İstediler ki bu ülke hep boynu bükük, boyunduruk altında kalsın. Bunu yapmak içinde ellerinden gelen bütün fırsatı ortaya koydular.”
“Ne zaman ki 21 yüzyıla başladık, ne zaman ki kuvvetli bir liderimiz geldi, ne zaman ki güçlü bir liderimiz geldi ve ne zaman dedi ki ‘ben sadece Allah’ın önünde eğilirim, ben sadece milletimle beraberim.’ işte o gün her şey değişti.” ifadesini kullanan Soylu, o günden itibaren Türkiye’nin güçlü adımlar atmak olduğunu, ilk kez böyle bir fırsat yakaladıklarını kaydetti.
Geçmişteki liderlere de değinen Soylu, şunları anlattı:
“Rahmetli Özal dara düşmüştü şunu söyledi, ‘Biz bu sistemle Türkiye’yi yarınlara taşıyamayız.’ Demirel dara düştü, ‘Biz bu sistemle Türkiye’yi yarınlara taşıyamayız.’, rahmetli Türkeş dara düştü, ‘Bu sistemle biz Türkiye’yi yarınlara taşıyamayız.’ dediler. Neden? Çünkü bunu 1960 yılında kuranlar 1961 darbesiyle kuranlar, 1971’de tahkim edenler, 1980 darbesi ve 1982 Anayasası’yla tahkim edenler diyorlardı ki biz sizi istediğimiz gibi yöneteceğiz. Dün sizi nasıl Ankara’nın Tandoğan Meydanı’na sokmadıysak, dün nasıl size köylü, düşük dediysek, dün nasıl size kuyruk, kalabalık dediysek, dün nasıl size bir taraftan iftiralar attıysak yine aynısını yapabileceğimiz sistem elimizdedir. İstediğimizi gerçekleştiririz, istediğimizi yaparız. Bugün elimize bir fırsat geldi. Biz bunu Recep Tayyip Erdoğan’sız aşamayız. Biz bu meseleyi Tayyip Erdoğan’sız yarına taşıyamayız. Biz bunu Tayyip Erdoğan’sız dünyayla rekabet edebi̇li̇r hale geti̇remeyi̇z. Ülkemizi, milletimizi seviyoruz. Biz sorumluyuz, şehitlerimize sorumluyuz. Biz gazilerimize sorumluyuz. Biz bugün Lice’de eksi 20 derecede karlar üzerinde ‘Ben bu ülkenin bağımsızlığına göz dikenlere karşı mücadelemi yapıyorum.’ diyen evlatlarımıza karşı sorumluyuz.”
Halktan hep destek istediklerini vurgulayan Bakan Soylu, “14 yıldır AK Parti’ye destek verdiniz. En son 7 Haziran’da önünüze geldik, Allah razı olsun, oyumuzu bir gram düşürmediniz, 7 Haziran’da bize destek verdiniz. 1 Kasım’da adım adım Trabzon’u dolaştık. ‘Biz sizi mahcup etmeyiz’ dedik. ‘Karşılığını helal etmek için gece gündüz çalışırız’ dedik. Allah şahittir, 3’lere 4’lere kadar, bacaklarımızdan can gidene kadar Türkiye’yi fellik fellik dolaşıyor ve terörün kökünü kazımak için büyük bir mücadele ortaya koyuyoruz. Sizin verdiğiniz emanete halel getirmedik, yanlış yapmadık ve Trabzon’da da elimizden geldiğince hizmetleri ortaya koymaya çalıştık.” ifadesini kullandı.
“Sizin borunuz ötmüyor, artık milletin borusu ötüyor”
Soylu, AK Parti’ye yönelik eleştirilere ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bunlar diyorlar ki ‘AK Parti siyaseti kutuplaştırıyor.’ Peki AK Parti yüzde kaçla başladı siyasi hayata. 2002’de yüzde 34’le başladı. Bugün 50’nin üzerinde 51, 52. Şimdi 34’ten 51’e çıkarken şiddetle mi çıktı? 34’ten 51’e çıkarken neyle çıktı biliyor musunuz? Bu milletin gözüne, bu milletin cebine göz dikmişlerdi. Her 100 liralık bütçesinde 65 lirası, 70 lirası faize gidiyordu. Bu millet yarını ne olacak diye endişe içerisindeydi. Peki ne oldu? Tayyip Erdoğan iktidara geldi, dedi ki ‘bu parayı faizciye vermeyeceğim. Çocuklarıma anaokulu yapacağım, bu parayla evlatlarımıza hastane yapacağım. Bu parayı evlerinde durup Allah’ım bize kimse sahip çıkmayacak mı diyen engellilerimize vereceğim. Bu parayı yaşlılarımıza, bu ülkede üniversite okumak isteyen çocuklara, bu parayı onların sıralarının üzerindeki kitaplara vereceğiz. Biz yarınımızı insanımızla gencimizle ülkemizin kalkınması ve gelişmesiyle yakalayacağız.'”
“AK Parti bütün bunları yaparken Cumhuriyet Halk Partisi ne yaptı?” sorusunu yönelten Soylu, şöyle konuştu:
“24, 25 neden, millete ihtiyacı yok. O 34’ten 50’ye giderken, her kapıya giderken 2023’ü, 2053’ü ortaya koyarken, 2071’i ortaya koyarken be kardeşim sen de 2030 de. Diyemedin 2053, 2060 de, 2071 Alpaslan’dan çekindin belki, Fatih Sultan Mehmet Han’dan çekindin belki diyemedin, 2080 de. ‘AK Parti şehir hastanesi yaptı, ben daha büyüğünü yapacağım’ de. ‘AK Parti uydu fırlattı, ben 5 tane fırlatacağım’ de. AK Parti uçak yaptı, sen ‘bin tane uçak yapacağım’ de. Biz insansız hava uçağı yaptık, sen ‘daha fazla yapacağım’ de ama onların öyle bir derdi yok. Onların hiç öyle bir derdi olmadı ama neden? Bir gün patronumuzu Anayasa Mahkemesi yaptılar, bir gün patronumuzu Yargıtay yaptılar, bir gün patronumuzu Danıştay yaptılar. Bir gün patronumuzu IMF’nin orta dereceli memuru yaptılar, bir gün patronumuzu medyanın patronu yaptılar. Bir gün patronumuzu sermaye yaptılar çünkü onlar diyorlardı ki ‘bu ülkede bizim borumuz öter, millete ne gerek var gitmeye. Ne olacak millete, ne olacak insanların ayağına gitmeye.’ O günler geçti biliyor musunuz? Onlar dediler ki biz bir anayasa yaptık, bizim borumuz öter. Ben de diyorum ki sizin borunuz ötmüyor, artık milletin borusu ötüyor.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalara değinen Soylu, “Kılıçdaroğlu’nun dünkü açıklamalarını dinlediniz değil mi? Size bir şey söyleyeyim mi ne dünyadan haberi var ne Türkiye’den haberi var ne anayasadan haberi var ne milletten haberi var. Başka bir şey yapıyor.” diye konuştu.
“CHP’li kardeşlerime sesleniyorum” diyen Soylu, şöyle devam etti:
“CHP’yi de bir siyasi partiyi de tarihi bir yanlışa doğru götürüyor. Bir taraftan FETÖ’nün desteğini almaya çalışıyor, bir taraftan da dönüp PKK ile beraber kol kola giriyor. Şunu söylemek istiyorum, yaptıkları son derece yanlıştır, terörün evine güç devşirmeye çalışanlara, bu millet hesabını soracaktır, bunu çok net söylüyorum. Bu yanlış birşeydir. Bunun bedelini biz çok ödedik. Tam yumruk gibi olmamız, teröre karşı birlik ve beraberlik içerisinde olmamız, tam diz çökertmeye başladığımız bir dönem içerisinde kulaklarına üfledikleri ile beraber Kılıçdaroğlu tekrar Türkiye’yi başka bir maceraya sürüklemek istiyor. Buna müsaade vermesin CHP’liler.”
Yeni sistem ile parlamentonun güçsüz olacağının söylendiğini aktaran Bakan Soylu, şunları söyledi:
“Hayatta hiçbir şeyden anlamazsam biraz bu işten anlarım. Bir gün yasama yürütmeye, bir gün yargı yürütmeyi, bir gün medya patronları…Hatırlıyor musunuz 28 Şubat’ta bir günde Doğruyol’un içerisinden 25 milletvekilini başka bir tarafa geçirdiler. Sermayeyi geçirdiler, telefonlarla geçirdiler, birtakım rütbelilerin korkutarak ortaya koymuş oldukları telefonlarla geçirdiler. Bunların hepsini yaşadık, hepsi de bu sistemin içerisinde oldu ve şimdi aynısını yapmak istiyorlar. Sistem açık olsun, hafif ayak tökezledi mi, hafif sıkıntıya girdi mi, hafif siyasal bir kaos oldu mu, hafif ekonomik bir kriz oldu mu her şey sil baştan nereye götürmek isteyeceğiz diye bir endişe içerisindeler. Diyorlar ki ‘bu parlamento güçsüz olacak’ Öyle değil, parlamento tam güçlü olacak. Eski Türkiye değil, 2 bin, 3 bin dolarlık bir Türkiye değil, hedefleri büyük bir Türkiye, işleri güçleri çoğalan bir Türkiye. Yürütme ayrı olacak kendi işini yapacak, millete hesap verecek. Yasama ayrı olacak TBMM’de kanun yapacak.”
“Ülkeyi bu millet idare edecek”
Bu sistemin baba ile oğlu birbirine düşürebileceğini ifade eden Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu sistemin en önemli işi baba ile oğlu birbirine düşürmektir. Onun için biz yürütmenin kedi başına parlamento yargı denetiminde hareket edebileceği ama acaba yarın milletvekili eksik gelir mi? Eğer eksik gelirse ne olur? kimle olur, kimle olmaz diye düşünülmeyeceği 5 yıllık bir ruhsat verileceği, bu ruhsat verildikten sonra da bu memlekette eğer hizmetleri iyi yapıyorsa millet muhtıra veriyor 5 yıl, eğer iyi yaparsa devam ettiriyor 30 yıl, eğer iyi yapmazsa geri alıyor. Millet belediye başkanına, belediye meclis üyesine veriyor, eğer iyi yaparsa devam ettiriyor, iyi yapmazsa geri alıyor ama parlamentoda olmayacak. Nasıl olacak. Ayak oyunu yapacağız, gazetelerden manşet atacağız. Yargıdan karar çıkartacağız, Yüksek Seçim Kurulu’ndan karar çıkartacağız, yasaklayacağız, ülkeyi biz idare edeceğiz. Ülkeyi siz idare etmeyeceksiniz, ülkeyi bu millet idare edecek.”
Soylu, dünyanın en pahalı arazisi üzerinde oturduklarını belirterek, “Arazimizi ucuzlatacaklar ve istedikleri gibi arazimizi yönetecekler. Buna müsaade etmeyeceğimizi bilmelerini istiyoruz. Eski Türkiye değil Türkiye, artık yeni Türkiye. Eğer bugün zengin olmasaydık, sınırlarımıza gelen o 3 milyon Suriyeli kardeşimize Tayyip Erdoğan’a ‘çocuklarımızı öldürüyorlar, kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, ne olursun bize yardımcı ol’ diyen ey Türk milleti 400 yıl aynı sancak altında beraber yaşadık, bize sırtını dönme, beraber aynı kıblede namaz kıldık, beraber aynı düğünlerde oyun oynadık, beraber aynı cenazeleri taşırdık diyen o insanlar, o haykırışlarına, o Türkiye’ye bakışlarına sırtımızı mı dönseydik?” dedi.
“Türkiye’yi kimliksizleştirmeye çalışanlar, kendi geleneklerinden, göreneklerinden ayırmaya çalışanlar, tarihimizden, medeniyetimizden bizi farklılaştırmaya çalışanlar, hep farklı bir noktaya bizi götürmek istiyorlar.” diyen Soylu, şunları söyledi:
“Osmanlı-Rus savaşından sonra bu topraklara Gürcüler, Abazlar, Çerkezler, Tatarlar, Kırımlılar geldi, Bulgaristan’dan Pomaklar geldi. Biz hiç birine sırtımızı dönmedik. Selanik mübadelesinde cumhuriyetimiz ilan edildikten sonra Türkiye’ye geldiler, biz sırtımızı dönmedik. Yetmedi, bu ülkede rahmetli Menderes döneminde 1950-1960’da Yugoslavya’dan Makedonya’dan insanlar geldiler, biz sırtımızı dönmedik. Onlar evladı Fatihandı, bu memleketin yiğitleri, bu memleketin güzel insanlarıydı. Jivkov Bulgaristan’dan kamplardan dindaşlarımız ve soydaşlarımızı neredeyse eziyetlerle Türkiye’ye gönderdi. Kapıyı açamayacağımızı zannettiler. O gün 300 bin insana bu kapıyı açtık. Biz bugün kardeşiz, ne zannediyoruz, biz 15 Temmuz’da sadece kendi cesaretimizle mi kurtulduk zannediyoruz? O insanlar tankların önüne sadece kendi cesaretleriyle mi çıktılar, elbet cesur, elbet kudretli, elbet asil bir milletiz ama bizim bir inancımız daha var, o cesareti onların yüreğine sokan Cenab-ı Allah’tır biz ona inanıyoruz. Neden? Mazluma, mağdura sahip çıktık. Myanmar’a, Filistin’e, Somali’ye dünyada dili, dini ne olursa olsun insanların tamamına, rengine ırkına bakmadan sahip çıktık. Biz büyük bir milletiz. Bu milleti bu coğrafyada ayakta tutmaya çalışmıyorlar, onun için hep engel olacaklar.”
Bakan Soylu, “Bunlar birinci, ikinci, üçüncü boğaz köprüsüne ‘hayır’ dediler. Allah’tan Marmaray’ı görmediler, alttan geçti de.. Görseler ona da ‘hayır’ diyecekler.” dedi.
Konuşması zaman zaman, “Recep Tayyip Erdoğan” ve “Trabzon seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kesilen Soylu, esnaf ziyaretinde bulunmak istediği sırada, vatandaşların yoğun ilgisi karşısında mutluluk duyduğunu ifade etti.
Terör operasyonları
Terör operasyonlarına da değinen Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim evlatlarımız şu anda Lice’deler, Mardin’deler. Tam 32 yerde operasyon yapıyor bizim evlatlarımız. Yaklaşık 8 bin evladımız sadece bir yerde operasyon yapıyor. Jandarmamız, özel harekatımız, korucumuz, askerimiz… Bilmenizi istiyorum, kararımız net ve açıktık, bugüne kadar hangi tuzaklarla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz, bizim gücümüzü nasıl azaltmaya çalıştıklarını biliyoruz, birliğimizi ve beraberliğimizi nasıl kastettiklerini biliyoruz. Kararlıyız ve öyle bir kararlıyız ki herkes duysun, bütün aleme duyuruyoruz, bu coğrafyada bir daha PKK’nın adını kimse ama kimse söylemeyecek bir daha. Biz geleceğe, birliğimize yarınlara bakacağız. Biz fabrikaların açılmasına, yeni havalimanlarına bakacağız ve biz hep birlikte bu büyük aziz millet ve bu asil millet 2023, 2053, 2071 diyeceğiz ve yine bu aziz milletle birlikte bütün inancımla söylüyorum ki biz dünyanın ilk 10 büyük devletinden birisi olacağız.”
Trabzonspor’un maçlarını son dönemde keyifle izlediklerini belirten Soylu, Trabzon’daki bazı projeleri anlattı ve söz verdikleri bütün projeleri hayata geçireceklerini açıkladı.
Soylu, “Avni Aker’in yerinde de çocuklar oynasın” diye güzel bir park yapacaklarını bildirdi
“Arkamızda Başbakanımız, arkamızda koskoca Cumhurbaşkanımız var. Allah’ımıza çok şükürler olsun her yerde sözümüz geçiyor. Onun için daha güzel günler bizim olacak. Hele 16 Nisan’dan sonra görün bakın neler olacak.” diye konuştu.
Soylu, vatandaşlara yönelttiği, “16 Nisan’da bu güzel memlekette yeniden bir tarih yazmaya, Cumhuriyetimizin 100. yılı 2023’e, 2053’e ve 2071’e adım atmaya, bu ülkede artık eski defterleri kapattık, adımlarımız geleceğe doğru, kudretli, kuvvetli, hızlı gidiyor demeye ve sandıkları patlatmaya hazır mısın Trabzon” sorusuna “Evet” yanıtı alınca “Bu güzel oldu, Allah sizden razı olsun.” diye karşılık verdi.
Bakan Soylu, “MHP’li kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum. Bugün memleketimiz için milletimiz için çok önemli bir kararın arifesinde, yarına ait çok önemli bir karar vereceğimiz günde bugün milletin iradesine koydukları katkı için minnetlerimizi ve şükranlarımızı ifade ediyoruz. Bu bizim için önemlidir. Bu bilinmelidir ki millet kendisi ile beraber olanla beraberdir. Bilinmelidir ki millet, kendisine adım atanları kucaklamaktadır. Bunu hep gördük ve biz bunun ülkemiz için büyük bir noktaya ulaşacağına inanıyoruz.” dedi.
Süleyman Soylu’nun, “Öyle bir ‘evet’ deyin ki şu FETÖ de duysun da sinsin, ürksün, korksun, ona kol kanat gerenler de duysunlar da onlar laf söyleyemeyecek hale gelsinler. Sesiniz o kadar gür çıksın ki mağdurlar, mazlumlar duysun, bu merhamet ve şefkat medeniyetinin çığlığını ve gür sesini duysun. Trabzon 16 Nisan’da yeniden tarih yazmaya ve sandıkları patlatmaya hazır mısın?” konuşması üzerine vatandaşlar “Evet” cevabını verdi.
Bunun üzerine Soylu, “Bize millet yeter, bize Allah yeter. Allah sizden razı olsun. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet, kararımız ‘evet.’ Allah bizi size mahcup etmesin, kazamız mübarek olsun.” diye konuştu.
Soylu, konuşmasının ardından beraberindeki AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Muhammet Balta, Adnan Günnar ve Salih Cora ile Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi ile vatandaşlara karanfil attı.