İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU: SON BİR YILDA 1451 PKK’LI ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

İçişleri Bakanı Soylu, “Son bir yılda bin 451 PKK’lı, 40 aşırı sol terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi, 336 DEAŞ’lı da tutuklandı.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlığın konferans salonunda yaptığı basın toplantısında, trafik güvenliğine önem verdiklerini, bu konuda ciddi eğitim projeleri, yol güvenlik tedbirleri ve kampanyalar gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Özellikle geçen günlerde yasalaşan yeni düzenlemeyle tıpkı Batı’daki örnekleri gibi yaya öncelikli bir trafiğe geçtiklerini anımsatan Soylu, birtakım eylemlerin ceza miktarlarını ciddi şekilde artırdıklarını söyledi.

Ağırlık verdikleri diğer güvenlik meselesinin de uyuşturucu olduğunu aktaran Soylu, 2013’teki 232 olan uyuşturucudan direkt ölümlerin sayısının 2014’de 497, 2015’de 590, 2016’da 920, 2017’de 941’e çıktığını dile getirdi.

Soylu, uyuşturucudan ölüm sayısının bu yılın 8 aylık sürecinde 149 olarak gerçekleştiğini, yıl sonu itibarıyla 2015 seviyesine kadar inmesinin beklendiğini bildirdi.

Uyuşturucuyla büyük bir mücadele gerçekleştirdiklerini vurgulayan Soylu, “Son bir yılda 143 bin 394 uyuşturucu operasyonu gerçekleştirildi ve 21 bin 947 kişi tutuklandı. Yine son bir yılda 88,2 ton esrar, 18,7 ton eroin, 7 milyon 959 bin extacy, 17 milyon 899 bin captagon hap ele geçirdik. Elbette uyuşturucuyla mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecektir.” diye konuştu.

“Terörle mücadelede önemli mesafe alındı”

Soylu, terörle mücadelenin de Türkiye’nin en önemli güvenlik gündemi olduğuna dikkati çekerek, bakanlık olarak FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra hem anlayış hem de bir strateji değişikliği yapıldığını anlattı. Soylu, “Etkin ve kararlı bir mücadele veriliyor. Çok önemli bir mesafe alındı. Özellikle PKK’nın eylem yapma kabiliyeti önemli ölçüde azaltıldı. Dört mevsim operasyon halindeyiz.” dedi.

Bazı operasyonlar hakkında bilgi veren Soylu, şöyle devam etti:

“Mağaraları bulabilmek, kışın erzak temin etmelerinin önüne geçebilmek, aynı zamanda onları orada rahat bırakmamak için elimizden gelen bütün gayreti hangi zor şartlar olursa, koşullar neyi gerektirirse gerektirsin bırakmayacağımızı ifade etmek istiyorum. Biz kolay koşullarda mücadele yapmıyoruz. Özellikle şunu ifade etmek isterim. Bir taraftan HDP üzerinden nüfuz ettikleri belediyelere yaptığımız görevlendirmelerle hem örgütün para ve lojistik desteğini kestik hem de bu belediyelerimizi iş üretir hale getirdik. Şehirlerimize gelen huzur sayesinde Doğu ve Güneydoğu illerimize dünyanın dört bir yanından turist gelmektedir. Bu da bizim kırsala yoğun operasyonlarımız ve oluşturduğumuz alan baskısı sayesinde gerçekleştirilmektedir.”

“PKK’ya 91 bin 297 operasyon”

Bakan Soylu, başarıyı sahadaki kahramanların, şehit ve gazilerin fedakarlıkları sayesinde elde ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

“Son bir yılda PKK’ya yönelik 91 bin 297, FETÖ’ye yönelik 38 bin 725, DEAŞ’a yönelik ise 2 bin 483, aşırı sol terör örgütlerine yönelik 655 operasyon gerçekleştirdik. Bu operasyonlarda, 1451 PKK’lı ve 40 da aşırı sol terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi, 336 DEAŞ mensubu da gözaltına alındı, tutuklanarak bu operasyonlarla cezaevine gönderildi. Yine PKK terör örgütü operasyonlarında 113 sözde üst düzey yönetici terörist etkisiz hale getirildi. Bu da son bir yılda önemli bir rakamdır. 132 PKK’lı aileleriyle beraber irtibat kurmak suretiyle ikna edildi, silah bıraktırılıp, adaletin, hukukun önüne çıkarıldı.” 

Tunceli’de iki askerin şehit olmasına ilişkin açıklama

Soylu, Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde teröristlere yönelik operasyonda olumsuz hava koşullarından etkilenen askerlerin şehit olmasıyla ilgili Bakanlık Konferans Salonunda açıklamalarda bulundu.

PKK’ya vurulan ağır darbelerin neticesinde örgütün kırsal alanlarda kaybettiği gücü yeniden kazanabilmek için yurt dışından terörist takviyesi kararı aldığı ve Tunceli kırsalında bir terörist grubu intikal ettirmeye çalıştığı bilgisinin edinildiğini belirten Soylu, “Jandarmamız bu girişimi akamete uğratmak için 1 Ekim 2018’den itibaren 21 timle operasyona başladı. Bu timlerden 9’u Nazimiye kırsalında 2’si de söz konusu olay mahallindeydi. Şehitlerimiz de bu timlerden 12 kişilik bir timin içinde bulunuyordu.” diye konuştu.

Olumsuz hava koşullarından etkilenerek şehit olan askerlerin içinde bulunduğu 2 timin, 22 Ekim’de bölgeye helikopterle indirildiğini söyleyen Soylu, operasyon bölgesinin 2 bin 300 metre rakımda, kara yolu ulaşımı olmayan, sadece helikopterle veya yaya olarak gidilebilen, ağaçlık veya başka bir sığınma yeri bulunmayan zorlu kış şartlarına sahip bir bölge olduğunu anlattı.

Timlerin bölgeye bırakılmasından sonra hava şartlarının meteorolojik tahminlerin ötesinde aniden ağırlaştığını vurgulayan Soylu, komutanların, tipi nedeniyle 26 Ekim’de timlerin geri çekilmesi talimatı verdiklerini söyledi.

“Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar olaya ait değil”

Helikopter pilotunun tipi ve olumsuz hava şartları nedeniyle birçok kez denemesine rağmen bölgeye inemediğini bildiren Soylu, “Bunun üzerine arkadaşlarımız terörist saldırısı ve EYP eylemi riskine rağmen tabur komutanı başta olmak üzere yaya olarak bölgeye intikal etmeye çalıştılar. 26 Ekim’de güçlükle time ulaşan personelimiz tarafından, hipotermi geçiren iki evladımıza ilk müdahale yapıldı.” dedi.

Sosyal medyada paylaşılan fotoğraf ve videoların olaya ait olmadığını vurgulayan Soylu, HDP sempatizanlarının, PKK’lıların, FETÖ’cülerin, Türkiye’de terörle mücadeleden ve Tunceli’nin huzurundan rahatsız olanların operasyonları engellemek için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

“Polemik yaratmak amacıyla yapılan yorumlara şahit olduk”

Terörle mücadelede bir eksiklik veya aksaklık bulunmadığını belirten Soylu, “Biz kahramanlarımızı, evlatlarımızı mevsimsel şartlara uymayan bir şekilde operasyona çıkarıyormuşuz gibi bir anlayışı kamuoyunda yaygınlaştırmak ve terörle mücadeleye zarar verebilmek için fırsatı ele geçirenler, tüm açıklamalara rağmen elinden geleni ortaya koymaya çalıştı.” ifadesini kullandı.

Yaşanan olaya ilişkin kamuoyunda birçok yanlış bilginin bulunduğuna işaret eden Soylu, şöyle devam etti:

“Maalesef bu hadiseye ilişkin, bazıları hissedilen samimi üzüntü dolayısıyla, bazıları bilgi eksikliğinden, bazıları sorumsuzca ama bazıları da kasıtlı, planlı ve polemik yaratmak amacıyla yapılan yorumlara şahit olduk. Yalan yanlış bilgiler verildi, olayla ilgili olmayan resimler paylaşıldı. Başka bir yerde çekilmiş yüzü maskeli bir başka personelin videosu, şehidimizin son konuşması şeklinde servis edildi. Ağaçlık bir yerde çekilmiş olayla ilgisiz bir fotoğraf, evlatlarımızın şehit olduğu yer olarak gösterildi. Bunların hiçbirinin gerçekle ilgisi yoktur.”

Askerlerin üzerindeki giysinin mevsim koşullarına uygun olduğunu belirten Soylu, “Şehit olan askerlerin üzerindeki giysi ve ekipman, Jandarma Genel Komutanlığının kullandığı, dünya standartlarında, hatta birçok orduya da aynı standartta üretim yapan standartlar şeklinde elde edilmiştir. Ağır kış şartları için özel olarak üretilmiş ekipmanlardır.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına değinen Soylu, Kılıçdaroğlu’nun da olayın gerçekleştiği Tunceli Nazımiyeli olduğunu hatırlattı.

Kılıçdaroğlu’na, orada terörle mücadele eden kahramanlara telefon açıp, “Allah sizden razı olsun.” deyip demediğini soran Soylu, “Bu kadar ciddiyetten ve sorumluluktan yoksun bir anlayışı sadece laf olsun, beri gelsin diye ortaya koyan bir süreci maalesef bu dönem içerisinde hep beraber gördük. Bunun aynı zamanda bir cehalet tanımlamasını da yapmak lazım geldiğini burada paylaşmak isterim.” dedi.

Soylu, terörle mücadelenin ciddi bir şekilde devam edeceğini vurgulayarak “Bu arkadaşlarımızla orada telsiz iletişimi hiç kesilmedi, sürekli irtibat halinde oldular. Ancak hipotermi dediğimiz olay, her insanda aynı hava koşulları, aynı etkiyi göstermeyebiliyor. Olayın olduğu sırada bölgede hava şartları gerçekten kötüleşiyor. Tamamen açık bir alanda tek bir ağacın bulunmadığı bozkırda, hem tipi hem de aşırı bir yağmura maruz kalıyorlar.” diye konuştu.

Merkezden operasyondaki personelin geri çekilmesinin talep edildiğini belirten Soylu, özellikle tipinin bölgedeki askerleri zor koşullar altında bıraktığına dikkati çekti.

“Olayla ilgili sorumluluğumuzu hissediyoruz”

Soylu, “Bu olayla ilgili sorumluluğumuzu hissediyoruz. Ben Bakan olarak ve en alt birimdeki arkadaşlarımıza kadar hepimiz sorumluyuz. Bu sorumluluğumuzu aynı şekilde devam ettiriyoruz. Hemen müfettişlerimizi görevlendirdik. Onlar gerekli inceleme ve soruşturmaları yapacaklar.” ifadesini kullandı.

Bakanlık yetkililerinin, olayın ardından bölgeye gittiklerini kaydeden Soylu, müfettişlerin incelemelerini tamamlaması ve eksikliğin belirlenmesi sonrasında kamuoyunun bilgilendirileceğini aktardı.

Soylu, şehitlerin ailelerinin vakur duruşunun kendilerine başka bir sorumluluk yüklediğini belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, ailelere ve Türk milletine başsağlığı diledi.

“Eksi 30-35 dereceye kadar dayanıklı malzeme söz konusu”

Bakan Soylu, bir gazetecinin, “12 kişilik timden bahsediliyor, timdeki diğer askerler hastanede ayakta tedavi edildikten sonra tedavi edildi, bu iki asker niye hipotermi geçirdi?” şeklindeki sorusu üzerine şunları kaydetti:

“Bu tıbbi bir şey. Tipinin beklenmeyen şekilde sert olduğu diğer jandarmalarımız tarafından da bize ifade edildi. Bunun özellikle uzmanları tarafından açıklanmasının çok daha doğru olabileceğini düşünüyoruz. Ama şu nettir, oradaki jandarmalarımızın teçhizatları, giysileri, donanımları konusunda herhangi bir farklılık söz konusu değil. Bütün operasyonları nasıl yapıyorsak bunları da o kadarıyla yapıyoruz. Eksi 30-35 dereceye kadar dayanıklılık ortaya koyabilecek bir malzeme söz konusu.”

“Kötü havalarda operasyon yapmayacağız diye bir şey söz konusu değil.” ifadesini kullanan Soylu, olaydaki eksiklik ve aksaklığın ne olduğuna ilişkin değerlendirmenin yapılacağını belirtti.