İçişleri Bakanı Soylu: Son 300 yılın en güçlü dönemindeyiz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Ekonomik olarak Türkiye’ye sıkıntı veremedikleri için Türkiye’yi kendi zenginlikleri üzerinden, kendi farklılıkları üzerinden fitne ve araya koyacakları nifak ile etkisizleştirmeye, kendi hedeflerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.” dedi.

Hatay İl Jandarma Komutanlığındaki askerlerle bir araya gelen Bakan Soylu, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bir taraftan hedefleri olan, bir taraftan da birilerinin meşgul olduğu bir ülke olduğuna dikkati çekti.

Soylu, şöyle konuştu:

“Bu birilerine bazen üst akıl deniliyor, bu birilerini bazen biz sıfatlandırıyoruz ve isimlendiriyoruz ama bilmenizi istiyorum.

Birçok kez söyledim, son üç yüz yılın en güçlü dönemindeyiz. Allahımıza şükürler olsun. Uydu diyoruz uydumuz var, malzeme diyoruz malzememiz var, insan kabiliyeti diyoruz insan kabiliyetimiz var. Öbür taraftan yatırım diyoruz yatırım yapabilecek kabiliyetlerimiz var. Üç milyona yakın Suriyeliyi yani bir ülke ölçeğindeki, bazen bir büyükşehir ölçeğindeki insan topluluğunu hiç kem küm etmeden… İnsanlığın ve medeniyetin gereği kucaklama diyoruz. Kimseden 5 kuruş talebimiz yok. Biz bunu yapabilme kabiliyetine sahibiz.

Ekonomik olarak Türkiye’ye sıkıntı veremedikleri için Türkiye’yi kendi zenginlikleri üzerinden, kendi farklılıkları üzerinden fitne ve araya koyacakları nifak ile etkisizleştirmeye, kendi hedeflerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.”

Ülkenin refahını düşündüklerine değinen Soylu, terörün de kararlılıkla, inançla, teknolojik kabiliyetler, donanımlarla ve iyi planlama yaparak çok net şekilde biteceğini anlattı.

“Kaçacak delik arıyorlar”

Bakan Soylu, bu eksende vatandaşların da kendileriyle olduğunu bildirerek, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin her noktasını dolaşıyorum. Vatandaşın halini görüyorum. Diyor ki ‘Biz bu terörden kurtulmak istiyoruz ve size itimat ediyoruz.’ Bizim yapmamız gereken vatandaşın bu itimadını boşa çıkartmamak. Terörle mücadelede canımız acıyor mu, evlatlarımız şehit olunca acıyor. Bir şey söylemek istiyorum, bizim dinimiz, inancımız bu meseleyi o kadar yüksek bir noktaya koymuş ki yani şehadet, gazilik meselesi. Tüm bunlar olmadan şu vatan, devlet, millet, din için bu büyük mücadeleyi o kadar yüksek bir mertebeye koymuş ki gerek ailelerimiz, gerek dostlarımız, birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın gözünde bir tek şey var. Bu ay yıldızlı bayrağı 780 bin metrekarede dalgalandırmak ve üzerimize düşen bir şey varsa da onu şüphesiz kabul etmek.”

Soylu, Türkiye’nin çok bileşenli ve çok yönlü bir terör saldırısı karşısında olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

“Buna karşı da çok güçlü, kuvvetli, ne yapacağını bilen bir güvenlik teşkilatı, jandarması, Türk Silahlı Kuvvetleri, polisi, korucusu, istihbaratı var. Dünyada hiçbir ülke bu kadar çok bileşenli saldırıya tahammül edemez ve teslim olur. Ama Allah’a şükürler olsun, bugün kendi istikametinde giden bir anlayış var.

Söylüyorum. Şu an da kaçacak delik arıyorlar. Her noktada bunları takip eden bir anlayış ortaya koymuşuz. Siz ve biz çok iyi biliyoruz milletimizin de bilmeye ihtiyacı var. Şu anda söyleniyor ya, terörle mücadele kararlılığımız en üst seviyede.”

“Hainlik yapıyorlar, sivillere saldırıyorlar”

Sorumluluklarının sadece teröristle mücadele olmadığını anlatan Soylu, terör ve teröristle mücadele ederken, ülkenin daha fazla büyümesi, zenginleşmesi, güçlenmesi için terörün bertaraf edilmesinin en önemli mesele, sorumluluk ve zorunluluk olduğunu dile getirdi.

“Allah bizimle beraberdir. Biz bunları adım adım takip ediyoruz. Şu anda hangi korkuların içerisinde olduklarını da biliyoruz.” diyen Soylu, konuşmasını şöyle noktaladı:

“Hainlik yapıyorlar, sivillere saldırıyorlar. Metropollere saldırmak istiyorlar, insanımızı tedirgin etmek istiyorlar. Yani terörizmi sadece dağda, kırsalda değil, şehir içerisinde de bir şekilde ortaya koyarak bizim terörle mücadelemizi sorgulatmak istiyorlar. Çok net, bu psikolojik bir harekattır. Buna gelmememiz lazım. Biz ne kadar sonuç alırsak onların bu psikolojik harekatını da bizim terörle mücadelemizi sorgulatmak istemelerine de o kadar ciddi darbe vururuz.”