İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin Suudi Arabistan ile çok güçlü bir yolculuğa başladığını belirterek, “Bu yolculuk sadece ticari anlamda, sadece iki ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu bir güç yolculuğu değil. Aynı zamanda bu yolculuk hakkın, hakkaniyetin, doğruluğun, mazlumun, mağdurun, dünyaya söylenecek doğru sözün yolculuğudur.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suudi Arabistan Milli Günü Resepsiyonu’nda yaptığı konuşmada, milli gün dolayısıyla Suudi Arabistan’ı tebrik ederek, iki ülke arasındaki kardeşliğin daim olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ve tebrik mesajını ileten Soylu, iki ülke arasındaki bağların büyük sorumluluklar yüklediğini vurguladı.
Soylu, iki ülke arasındaki ilişkilerin mazlum milletlere de umut ve güç verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“İnanıyoruz ki 21. asırda bu ilişkinin güçlülüğü dünyadaki birtakım haksızlıklara dur diyebilecektir. Savunma sanayinden ticarete, aynı zamanda terörle mücadeleye kadar ve dünyada uzanılabilecek birçok probleme kadar Suudi Arabistan ve Türkiye’nin birliği, Allah’ın izniyle mazlum ve mağdur milletlere, hak arayan milletlere esenlik ve refah verecektir.”
TÜRKİYE’NİN EXPO 2030 İÇİN DESTEK MESAJI
İki ülke arasındaki ticaretin daha güçlü seviyeye çıkarılması için seferber olunduğunu dile getiren Soylu, Suudi Arabistan’ın çevre konusundaki çabalarını desteklediklerini ve iş birliğine hazır olduklarını ifade etti.
Soylu, Suudi Arabistan’ın Expo 2030’un Riyad’ın ev sahipliğinde yapılması talebini Türkiye’nin desteklediğine işaret ederek, “Bu adaylık tüm bölgemiz açısından önemli bir adımdır. Karşılıklı yatırımlar konusunda özellikle yüksek teknoloji, yenilenebilir enerji gibi alanların öne çıkmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.” diye konuştu.
“MAZLUM İNSANLAR BİZİ BEKLEMEKTEDİR”
İki ülke arasındaki diğer iş birliklerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Soylu, sözlerini şöyle sürdü:
“Suudi Arabistan ile çok güçlü bir yolculuğa başlıyoruz. Bu yolculuk sadece ticari anlamda, sadece iki ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu bir güç yolculuğu değil. Aynı zamanda bu yolculuk hakkın, hakkaniyetin, doğruluğun, mazlumun, mağdurun, dünyaya söylenecek doğru sözün yolculuğudur. Bizim iş birliğimiz güçlüyse dünyada hakkaniyet çizgisine ulaşmak daha kolay olur. Elini uzatmış, mazlum insanlar bizi beklemektedir. Biz bunu sağlamak, dünyaya da bunu anlatmak zorundayız.”