İçişleri Bakanı Soylu: Güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi bunu yapanlardan intikam almaktır

İçişleri Bakanı Soylu, “En son aldığımız bilgiler çerçevesinde dün akşamki menfur saldırıda şahadete erişmiş vatan evlatlarımız 38 oldu.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, saldırıda şehit olan polis memurları için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesinde düzenlenen cenaze törenine katıldı.

Basın mensuplarına açıklama yapan Soylu, yeni bilgileri kamuoyuyla paylaşmak için burada olduklarını belirterek, 5 şehit polis için cenaze töreni düzenlendiğini söyledi.

“Hastanelerde 155 vatandaşımız tedavi görüyor”
Bakan Soylu, şunları kaydetti:

“En son aldığımız bilgiler çerçevesinde dün akşamki menfur saldırıda şehadete erişmiş vatan evlatlarımız 38 oldu. Bunların 30’u polis memuru ve emniyet görevlisi, 7’si sivil vatandaşımız, birinin ise kimliği henüz tespit edilemedi. Hastanelerde 136 müşahede altında vatandaşımız var, 14’ü yoğun bakımda, 5’i ameliyatta.. 155 toplam hastanelerde şu anda tedavi gören, bu olayla karşı karşıya kalmış, sağlıkları için dua ettiğimiz vatandaşlarımız var.”

13 kişi gözaltında
Şu ana kadar 13 kişinin gözaltına alındığını aktaran Soylu, “Sabah Başbakan Yardımcımız da basınla bir vesileyle paylaştı. Arkadaşlarımızın yaptığı değerlendirmeler çerçevesinde fail olarak PKK’yı işaret ediyor. Olayın nasıl planlandığı, ne zaman planlandığı konusunda ve nasıl yürütüldüğü konusundaki çerçeve arkadaşlarımızda var ancak hem soruşturmanın yürütülmesi hem de operasyonun devamı açısından, bu konuda çok fazla değerlendirmede bulunmayacağız.” diye konuştu.

Soylu, tekrar millete başsağlığı dileyerek, “Bu menfur ve alçak saldırılar muhakkak bizleri derinden yaralamaktadır. Ailelere ve milletimize acı vermekte ve ateş düşürmektedir ancak bizim sorumluluğumuz kenetlenmek, birlik ve beraberlik içeresinde olmak ve aynı zamanda karşı karşıya kaldığımız bu alçaklığı, bu coğrafyada bir daha yüze çıkamayacak şekilde bertaraf etmektir. Bu alçak saldırılar bizi yıldırmıyor. Tam tersi millet olarak kenetliyor ve bu konudaki yapmamız gerekenleri bir daha tek tek tembih ediyor. Tekrar milletimizin başı sağolsun.” ifadelerini kullandı.

“Sağlık çalışanlarımız üstün gayret gösterdi”
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da olayın başından beri gerek yaralıların olay mahallinden alınıp hastanelere nakli, gerekse hastanelerdeki tedavi konusunda üstün gayret gösteren sağlık camiasının tümüne teşekkür etti.

Akdağ, sağlık camiasının üzerine düşeni mükemmel bir biçimde yaptığının altını çizerek, “Bakanımızın da ifade ettiğini tekrarlayabilirim. Hastanelerimizde 155 yaralımız var, bunların 14’ü yoğun bakımda, 5’i ameliyatta. Zaman zaman ameliyattan çıkan yoğun bakıma geçen, yoğun bakımdan ya da servislerden ameliyata alınan kardeşlerimiz var.” diye konuştu.

Bakan Akdağ, şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına ve millete sabır dileyerek sözlerini tamamladı.

“Batılı karanlık ortaklarınızın uşağı olmaktan başka vasfınız var mı?”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, törende yaptığı konuşmada, sözlerin gücünün, yaşanılan acıyı anlatmaya yetmediğini belirterek, “Allah’ın kelamına sığınarak teskin oluyoruz. Milletimiz bu töreni izliyor, belki yürekleri dayanamayıp izleyemiyor. Ancak Türkiye ve dünyada birileri daha bu töreni belki gülerek izliyorlar. Bizim nasıl bir tavır göstereceğimizi merak ediyorlar. Hala siyaset peşindeler.” dedi.

“Vefa, Kadir, Adem, İlker ve Hasan ile birlikte bütün şehitlerimiz bilsin ki o insanlıktan çıkmış alçaklara şunu söylüyoruz; Yarından tezi yok Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi, bunu yapanlardan intikam almak olacaktır. Karada, havada ve denizde dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, hangi gücün arkasına sığınırsa sığınsınlar, Türk milleti bu kanı yerde bırakmayacaktır. Maliyeti ne olursa olsun bu hesap görülecektir.” diye konuşan Soylu, Türkiye’nin bu mücadelede yükseleceği son noktanın belli olduğunu vurguladı.

Şehitlerin arasına katılmanın bir onur vesilesi olduğunu ve bundan herkesin gurur duyacağını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kırk yıldır, bu ülkeyi terörle uğraştıranlar ve onların destekçilerine soruyorum; ne elde ettiniz? Kuracağınızı iddia ettiğiniz ülke nerede? Bizden ayırdığınız topraklar nerede? Dağlarda, mağara kovuklarında hayvan gibi yaşamaktan öteye geçebildiniz mi? Kaçak yaşamaktan, saklanmaktan, hainlikten, ihanetten başka bir hayatınız var mı? Rezillikten, lanetten, bedduadan başka aldığınız bir şey var mı? Bir takım karanlık odakların, batılı karanlık ortaklarınızın uşağı, maşası ve tetikçisi olmaktan başka bir vasfınız var mı? Geberip gittiğinizde, arkanızdan ağlayacak, hayır dua edecek kimse var mı?

Burada yatan ve bize şimdi güzel güzel bakan evlatlarımız, onların hepsi güzel çocuklardı. Yan yana omuz omuza bu ülke için şehadete yürüyen yürekli vatansever kahramanlar, anneleri ve babalarının hayır duasına sığınıp vatan için canlarını verdiler. Bu millet, Allah yolunda kilitlemiştir, bu çocuklarımız Allah yolunda kilitlemiştir Allah onları sevmektedir. Biz biliyoruz ki Allah sevdiğine zulmetmez ve Allah sevdiğini sevdikleriyle kavuşturur. Bizim acımız, üzüntümüz, onlardan ayrı düşmekle ilgilidir. Yoksa onların akıbetlerinden hiçbir endişemiz yoktur. Ancak bunu yapanların akıbetinden eminiz ve hiçte hayır değildir.”

Bu saldırıyı yapanları, kürsülerden, medyalardan internetten aklamaya ve savunmaya, mazeret göstermeye çalışanlara seslenen Soylu, “Bu işin mazereti yoktur. Bu işin siyasetle falan da izah edilir tarafı yoktur. Artık saflar bellidir. Allah yolunda, vatan yolunda, millet yolunda ve onun karşısında olanlar. Devletin kılıcı uzundur. Buradan açıkça ifade etmek isterim, burada gözyaşı döken herkesin yüreğine su serpecek şekilde bu saldırıyı yapanlardan tek tek hesap soracağız. Bulundukları bütün delikleri başlarına yıkacağız.”

“Bu saldırıya rağmen dimdik ayakta duracağız”

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da bu ve bunun gibi alçak terör saldırılarının, Türkiye’de temin edilen huzur ve asayişi bozmak, yurt içi ve yurt dışında kararlılıkla devam ettirilen terör operasyonlarını akamete uğratmak, belki de mücadeleyi başarıyla devam ettiren kahraman emniyet mensuplarını yıldırmak için yapıldığını söyledi.

Buna müsaade etmeyeceklerini, yılmayacaklarını dile getiren Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ciğerimizi yakan bu saldırıya rağmen dimdik ayakta duracağız. Bu alçak saldırının bize kattığı tek şey daha fazla terörle mücadele azminden başka bir şey olmayacaktır. Buradan tüm terör örgütlerine sesleniyorum; vermek istediğiniz adi mesaj anlaşılıyor. Ancak 15 Temmuz’da çok konuşulan bir cümle var. Burada hazirunun affına sığınarak aynı cümleyi tekrarlayacağım, siz kimin ve kimlerin köpeğisiniz.

Bunu söyleyin bize? Bu alçak saldırıyla en ufak ilişkisi olanlar en kısa zamanda tespit edilerek, hak ettikleri ceza verilecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek, devletimizin ve milletimizin bekası için çok çalışmak aziz şehitlerimize karşı en önemli vazifemizdir. Onlar bizim için özel emanetlerdir. Hepsi başımızın tacıdır. Milletimizin huzur ve güvenliği, devletimizin bekası için canını veren şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.”

Törenin ardından, şehit polisler Karakurdu, Yıldırım, Uylaş, Oğuz, Bilgin’in naaşları, cenaze namazı için Fatih Camisi’ne uğurlandı. Bu sırada çevredeki vatandaşlar, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları atarak terörü lanetledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve bazı bakanlar, törenin ardından, hastanelerde tedavileri devam eden polisleri ve vatandaşları ziyaret etmek için İstanbul Emniyet Müdürlüğünden ayrıldı.