İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin dünyanın en kilit toprak parçası üzerinde olduğunu ve güçlü bir Türkiye’nin istenmediğini söyledi.
İçişleri Bakanı Soylu, 102. Dönem Kaymakamlık Kursunu bitiren kaymakamların görev yerlerinin belirleneceği Gölbaşı’ndaki Vali Galip Demirel Vilayetler Evi’nde düzenlenen törene katıldı.
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, eski bakanlardan Muammer Güler, Vecdi Gönül ve Abdülkadir Aksu ile göreve yeni başlayacak kaymakamlar ve ailelerinin de hazır bulunduğu törenin açılışında 15 Temmuz darbe girişimi sinevizyonla anlatıldı.
Törende konuşan İçişleri Bakanı Soylu, kasım ayı başında kaymakamlık kursunun ilk dersini de yine aynı salonda verdiğini hatırlatarak, bugün de eğitimlerini tamamlayan kaymakamların görevlendirilmesi için bir araya geldiklerini kaydetti. Soylu, bu iki buluşma arasında Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün 10 Kasım’da uğradığı saldırı sonrası bölücü terör tarafından şehit edildiğini hatırlatarak, Safitürk için “Şehadeti yüreklerimizde kapanmaz bir yara açan, gencecik, yüzü de yüreği de pırıl pırıl bir kaymakamımız” ifadelerini kullandı.
Soylu, kaymakam Safitürk’ün çok önemli bir miras bıraktığını belirterek şunları kaydetti:
” Size bir ölçü bırakmıştır Muhammed Fatih. Kaymakamlığın ruhunun ne olması gerektiğini, bir kaymakamın ne hissetmesi gerektiğini, neyi hedeflemesi gerektiğini, ne yapması gerektiğini, yaptıklarıyla, eserleriyle anlatmış ve gitmiştir. Bu mesleğin 21. yüzyıl Türkiyesindeki normlarını çizmiş ve istirahate çekilmiştir. Muhammed Fatih Safitürk, artık kaymakamların kutup yıldızıdır. Ona bakarsanız, yolunuzu asla şaşırmazsınız.”
Dünyanın 21. yüzyıla, kitlesel göçün ve terörün damgasını vurduğu karanlık bir tabloyla başladığını kaydeden Bakan Soylu, 2002’den bu yana ciddi bir gelişme ve kalkınma hamlesi ortaya koyan Türkiye’nin, Orta Doğu coğrafyasında, 21.yüzyılın bu karanlık yüzüyle komşu olarak, dramların hemen hepsiyle yüzleşip, belli oranda etkilendiğini ifade etti.
Soylu, PKK, KCK, FETÖ, DEAŞ ve YPG’nin destek aldığı küresel güç odakları ile birlikte hareket ederek “Türkiye’ye diz çöktürmeye” çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını belirterek şunları kaydetti:
“FETÖ 15 Temmuz’da milletten yediği tokadın üzerine bütün bağlantıları ortaya çıkarılarak temizlenmektedir. DEAŞ, kahraman ordumuzun yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonuyla sökülüp atılmaktadır. PKK ve uzantıları ise bitme noktasına gelmiş, sansasyonel bombalı eylemlerle bir çıkış yolu aramaktadır. Türkiye, bütün bu mücadelesinin yanında yatırımlarına devam etmektedir. Bir yandan Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Ilgaz Tüneli gibi açılışlarla fiziki yatırımlarına devam etmekte, kendi uydusuyla teknolojik bağımsızlığına adım atmakta, kendi uçağını, kendi arabasını, kendi silahını tasarlamakta, diğer yandan yeni anayasa çalışmaları ile kendisini geleceğe taşıyacak olan hukuk altyapısını oluşturmaya çalışmaktadır.”
Soylu, genç kaymakamlara tavsiyelerde bulundu
Kura törenine katılan genç kaymakamlara atandıkları yerleri daha müreffeh bir yer haline getirmeleri tavsiyesinde bulunan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nasıl bir devletin memuru olduğunuzu, bu devletin nelerle karşı karşıya olduğunu bilin diye bunları anlatıyorum. Bazen gerçek, o kadar yalın ve çıplaktır ki gerçeğin o olduğuna ihtimal vermeyiz. ‘Yok canim, bu kadar da basit olamaz’ deriz ve geçeriz. Türkiye ile ilgili küresel gerçek şudur, Türkiye, dünyanın en kilit toprak parçası üzerindedir ve burada güçlü bir Türkiye istenmemektedir. Mesele bu kadar açık ve nettir. Hatta sadece Türkiye değil, Orta Doğu’da istemiyorlar. Barışa yönelik bir ittifakı da istemiyorlar. İstemeyen kim? Buna ister ‘Batı’ deyin, ister ‘küresel güç merkezleri’ deyin, ne derseniz deyin. Ancak böyle bir irade var. Bakin Rusya ile ilişkilerimizi düzelttik, bunları gizli kapaklı kapıların ardında gerçekleştirmedik. bundan rahatsız olanlar ortaya çıktı. Batı basını homurdanıyor, ‘Türkiye yüzünü doğuya mı çevirdi’ yorumları yapılıyor. Türkiye, avantajları olan bir ülkedir. Türkiye, yüzünü ne yana çevirirse çevirsin fırsatları olan bir ülkedir.
Bugün Türkiye’nin yönünü doğudan Batı’ya çevirdiği tartışılıyor. Eğer Batı dünyasının böyle bir sorgulaması veya endişesi varsa, bunun sebeplerini kendisinde aramalıdır. Yarım asrı aşkın bir süredir Avrupa Birliği müzakerelerini bir politik şantaj aracı olarak kullanırsan, kriter üstüne kriter icat ettiğin bu süreç sonunda bir vize serbestiyetini bile sağlayamazsan, Türkiye’nin yıllarca mücadele ettiği terör örgütüne çadırlar kurdurup hamilik edersen, Aylan Bebek kıyıya vurduğunda telaşlanıp ‘3 milyar avro vereceğim’ dediğin göç sorunu için sonradan sırtını döner de sözünde durmazsan, Ege ve Akdeniz’de yaşanan insanlık dramında Türkiye’yi yalnız bırakırsan, 15 Temmuz darbe girişiminden medet umarsan, DEAŞ’a karşı giriştiğimiz operasyonda bile askeri desteğini doğru dürüst ortaya koyamazsan, hiç kusura bakma ama Türkiye elbette ki seçeneklerini kullanmasını bilecektir.”
Terörün günümüzde politika aracı olarak görüldüğünü ve Batı’nın yanlış tutumunun “terörün ekmeğine yağ sürdüğünü” ifade eden Soylu, bunun yanlış olduğunu ve Türkiye’nin buna itiraz ettiğini belirtti.