İçişleri Bakanı Soylu: Bu ülkenin bu büyük adımı Recep Tayyip Erdoğan’sız atabilmesi mümkün değil
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaşanan her şeye rağmen, Türkiye’nin dimdik ayakta durduğunu ve yatırımlarına devam ettiğini belirterek, “Biz bu ülkeyi, bu ülkenin insanının malı yapana kadar akıllanmayacağız, herkes bunu böyle bilsin istiyoruz.” dedi.
Soylu, Of ilçe merkezinde halka hitabında, Türkiye’nin önemli bir yolculuğa çıktığını belirterek, milletin ortaya kayacağı tercihle bugüne kadarki badirelerle, bir kez daha karşı karşıya kalmama kararı alacağını ifade etti.
Bu kararın, hedeflere ulaşmak olduğunu ifade eden Bakan Soylu, “Bu karar, ülkeyi zillete düşürmek isteyenlere karşı yıllardan beri oylarınızla, günü geldiğinde çıplak ellerle beraber darbe yapanlara karşı, ‘hayır, biz bu ülkeyi size vermeyeceğiz, bu ülkeyi istila ettirmeyeceğiz. FETÖ teröristleri dahil kimin maşaları varsa bunlara gerekli cevabı vereceğiz’ diyen anlamlı ve ülkenin demokrasi, istiklal ve istikbal tarihine yazılabilecek en önemli kararın verildiği 15 Temmuz gününün tamamlanması, 16 Nisan tarihidir.” diye konuştu.
Soylu, Türkiye’de yaşanan darbeleri ve sonrasında yaşanan gelişmeleri anımsatarak, 28 Şubat, Gezi Olayları, 17-25 Aralık gibi çeşitli olaylarla ilgili de görüşlerini paylaştı.
Yaşanan her şeye rağmen, Türkiye’nin dimdik ayakta durduğunu ve yatırımlarına devam ettiğini vurgulayan Soylu, “Hepimiz ülkemizde yaşananları hatırlıyoruz. Biz bu ülkeyi, bu ülkenin insanının malı yapana kadar akıllanmayacağız, herkes bunu böyle bilsin istiyoruz.” ifadesini kullandı.
Soylu, önceki gün Gaziantep ve Diyarbakır’ı, dün ise Erzurum ve Ordu’yu ziyaret ettiğini anımsatarak, cesaretlerini de güçlerini de milletten aldıklarını bildirdi.
Kendilerine, “Hadi gelin Doğu’da, Güneydoğu’da gezin de görelim.” diyenler olduğunu vurgulayan Soylu, “Vatandaşımızın içine girdik, kolumuza sarıldılar ve dediler ki ‘bizi PKK’dan kurtarın, biz bu memleketin evladıyız.’ Kurtarmaya yemin ettik. Ülkemizi her noktadan, bulabildikleri her fırsatta kaosa, huzursuzluğa, karmaşıklığa, sevk etmek istediler. Siz oylarınızla ve ayakta dimdik durarak düzelttiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ayağımıza çelme takmak, ülkemizi durdurmak isteyenler var”
Soylu, yaşanan süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da iftira atılmaya çalışıldığını belirterek, “Kıymetli Cumhurbaşkanımızı hakaretlerle, bin bir türlü yalan ve dolanla, kumpaslarla milletinden, sevgilisinden ayırmaya çalıştılar.” diye konuştu.
Türkiye’de sistemin değişmesi gerektiğini geçmiş yıllarda siyasetçilerin de dile getirdiğini aktaran Soylu, şöyle devam etti:
“Kıymetli Cumhurbaşkanımız, 14, 15 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Bu millete, sırat-ı müstakimin dışında bu millete hakikatin, güzelliğin, selametin ve büyük hedeflerin dışında hiçbir şey önemli değil. Bugün tarihe önemli şeyler nakşedilmektedir. Türkiye’yi içeriden ve dışarıdan tesirsiz hale getirmek, yönetilmez yapmak istiyorlar. 14 yıldır bütün bunlara rağmen bir büyük mücadeleyle, kuvvetli bir liderlikle yarına ait güçlü adımlar attık ama yine tahammül edemediler, peşi sıra Gezi Olaylarını, 17-25 Aralık darbesini, 6-7 Ekim olaylarını getirdiler. Baktılar ki milleti sevgililerinden ve hakikat yolundan ayıramıyoruz, döndüler 15 Temmuz’da Amerika’da o lanet olası FETÖ’nün talimatıyla bu ülkede yepyeni bir darbeyi, bu ülkenin insanına getirmeye çalıştılar.”
Soylu, yaşanan her şeye rağmen milletin kendilerini yalnız bırakmadığını, kendilerinin de milletten aldıkları güçle hiçbir yanlış yapmadıklarını vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere, milletin emrinde olmak için ayaklarındaki fer bitene kadar çalışmaya devam ettiklerini bildirdi.
Bakan Soylu, 16 Nisan’ın bir fırsat olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Ayağımıza çelme takmak, ülkemizi durdurmak isteyenler var. Bizi 2023, 2053, 2071 hedeflerinden ayırmak isteyenler var. Bütün bunlara sesleniyoruz, hepsini bu aziz milletle aşarız ama güçlü bir liderlikle aşarız. Milletimize itimat ettik ve güvendik. Eğer Türkiye, önünün kesilme senaryolarını aşabilecekse bunu eski sistemle aşamaz çünkü bir gün bizi zayıf yakalarlarsa tam 50 yıl geriye döndürecekler. Biz bunun farkındayız onun için yeni sistemi oluşturabilmek, yeni sistemi ortaya koyabilmek, anahtarın millette olduğu, milletin sahibi olduğu yepyeni bir sistemi hep beraber inşa etmek zorundayız. Karar milletimizindir.”
Bazılarının, “Türkiye’de siyaseti kutuplaştırdı.” dediğini aktaran Soylu, şöyle devam etti:
“Kim kutuplaştırdı? AK Parti siyasi hayata 2002 seçimlerinde yüzde 34 oy alarak başladı. Sonra 52. Kutuplaştıran, gerginleştiren, 34’den 52’ye çıkartabilir mi? Bir muhtar köyde yanlış bir hizmet yapsa bakın bakalım bir daha ki seçimde seçilebiliyor mu? Bu milletin değerlerine, kararına itimat etmemektir. Bende dışarıdaydım, bir çok insan yüzde 14, 15, 16, 17, 18’le hepsi dışarıdaydı. Gelin bu ülkenin yarını için birlik ve beraberlik içerisinde olalım. ‘Ülkemiz, milletimiz.’ diyelim. Hedefimiz, şu caminin minarelerinden okunan Ezan-ı Muhammediye’nin 780 bin kilometrekarede sadece bize değil, bu merhamet ve şefkat medeniyetinden destek bekleyen, ‘ey Türkiye bize yardım edin.’ diyen herkese büyük bir anlayış içerisinde ulaşmasıdır. Ana muhalefet partisi 24, 25, sonra 25, 24 yani ne bir adım ileri ne bir adım geri. Kimin evine gidiyor, kapısını çalıyor? ‘Sizin oyunuza ihtiyacımız var, projemiz şudur.’ diyor. İhtiyaç yok çünkü bir gün yargı, bir gün silahlı güçler, bir gün basın, bir gün dış güçler yanındaydı. Milletten korkmayın, anahtar millette olsun, kararı millet versin, bu ülkeyi yarınlara hep beraber taşıyalım.”
“Bu ülkenin bu büyük adımı Recep Tayyip Erdoğan’sız atabilmesi mümkün değil”
Soylu, yeni sistemle Türkiye’nin hedeflerine kavuşacağını belirterek, ekonomiden, eğitime ve her alana kadar güzel gelişmeler yaşanacağına inandığını kaydetti.
“Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü en yüksek seviyede yaşayacağız ama bunu bizim Recep Tayyip Erdoğan’sız yapabilmemiz mümkün değil.” ifadesini kullanan Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu ülkenin bu büyük adımı Recep Tayyip Erdoğan’sız atabilmesi mümkün değil. Bu iradeyi onsuz ortaya koyabilmemiz mümkün değildir. Diyorlar ki muhalifler, ‘Tamam biz onu kabul ediyoruz, ondan sonra ne olacak?’ O zaman herkese kafa tutamayacaklar, herkesi küçümseyemeyecekler, herkesi ‘sen şucusun, sen bucusun.’ diye bir tarafa atamayacaklar. Herkesi kucaklamak zorunda kalacaklar. Milletin değerleriyle alay etmeyecekler, milletin değerlerini köşeye sıkıştırmaya çalışmayacaklar. Onları yargılamayacaklar, iktidar olmak için onların da oyuna ihtiyaç olduğunu görecekler. Tamda bu gerginliği, bu çatışmayı ortadan kaldıracak. Artık herkes, ‘ben iktidar olayım da bu millete nasıl hizmet edeyim.’ diyecek. ‘Bu millete ayak bağı olayım, milleti başı örtülü, başı açık diye ayırayım, milleti değerleri üzerinden yargılayayım.’ değil, herkes zengin, özgür, güçlü ve ayaklarının üzerinde duran bir Türkiye’nin tarafında olacak. Bundan korkmasınlar.”
“Memleketimizin içerisinde bir terör yuvası oluşturmuşlar”
Mardin’de birtakım yerlerde operasyonların devam ettiğini bildiren Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Memleketimizin içerisinde bir terör yuvası oluşturmuşlar. Evlere koymuşlar, ajandalar tutmuşlar, iş adamlarını, dağa göndereceklerini çağırıyorlar ve diyorlar ki ‘siz buna müdahale etmeyin.’ Ana muhalefet partisinin bir milletvekili de sanki bu ülkede terörün devam etmesini istercesine birtakım entrikaları, birtakım hileleri ve birtakım hiç söylenmemesi gereken sözleri ortaya koyuyor, ikili oynuyor. Bir taraftan memlekete ‘aman bunla mücadele edin.’ diyorlar, bir taraftan da öbür tarafı okşamaya çalışıyorlar. Öbür taraf kim? PKK. Bu milletvekili ve ben bunu milletime şikayet ediyorum. Karayılan açıklama yapıyor Kandil’den, ‘o köydeki yaptığınız işleri yapmayın.’ diyor. PKK’nın bir örgütü TAK diyor ki ‘size 12 saat mühlet veriyoruz, orayı durdurun.’ İçeriden ateş ediyorlar, halen öyle. Şu anda hala evlatlarımız mücadeleyi orada sürdürüyorlar. Hiç merak etmeyin, gereğini yerine getirecekler.”
Soylu, bu kişilerin kimi kurtarmak istedikleri sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Azılı teröristleri, Mersin’e, İzmir’e, Antalya’ya, İstanbul’a, Ankara’ya bomba sevk eden, terörist sevk eden, ‘bu milletin canını yakın.’ diyenleri oradan kurtarmak istiyorlar. ‘Aman oradaki teröristlere müdahale etmesinler, onlar istediklerini yapsınlar ve bu ülkede huzuru ve sükunu ortadan kaldırsınlar.’ Bunu kimle yapıyorlar? Ana muhalefet partisinin bir milletvekili vasıtasıyla hem de Diyarbakır’da Baro Başkanı olup, Diyarbakır’da aday olmaya cesaret edemeyip, İstanbul’dan aday olan ama CHP içerisinde de PKK sempatizanlığı sürekli olarak eleştirilen bir milletvekili. Kılıçdaroğlu’na söylüyorum, bu PKK sempatizanlarına müsaade etmeyin, bu ülkenin birliğini, beraberliğini ortadan kaldırmaya çalışanlara müsaade etmeyin. Bir taraftan da bize soruyorlar, bana soracağına Kandil’deki arkadaşlarına sor, onlar sana anlatırlar ne olacağını. Bizim evlatlarımızın nasıl mücadele ettiğini onlar size anlatırlar. Nasıl karşı karşıya mücadele edildiğini.”
Vatandaşlara endişe etmemeleri gerektiğini söyleyen Soylu, “Biz, size yanlış bir şey önerme durumunda olamayız. Size sıkıntılı bir yol gösteremeyiz. Hele Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, bu mümkün değildir. Bilmenizi isteriz ki milletimize yanlış yol göstermekten Allah’a sığınırız, ürkeriz. Biz asaletiyle, temizliğiyle, saflığıyla bir ekmeği varsa yarım ekmeği kendi ülkesine gelen insanlara bölüşmede üstün akıl gösteren milletimize hizmet etmekten onur duyuyoruz. Biz önemli bir karara doğru hep beraber gidiyoruz. Diğer meseleler hallolacak.” dedi.
“Bu ülkeye terörün maliyetini yaşatmayacağız”
Soylu, bir vatandaşın, “İdam ne olacak” sorusu üzerine, “Hiç merak etmeyin, referandumun sonrasında bu ülke öyle adımlar atacak ki hem zenginleşecek hem özgürleşecek hem demokrasisi daha yükselecek hem bize bir şekilde bu yaftaları yapıştırmaya çalışanlara karşı da dimdik ayakta duracak sizin kararınız ve iradenizle birlikte.” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi ve Başbakan Binali Yıldırım’ın yönetimiyle terörle mücadelenin aralıksız devam ettiğini belirten Soylu, “Evlatlarımız gereğini yapıyor. Biz de onlarla omuz omuza bir mücadeleyi sürdürüyoruz. PKK diye bir şeyi kimse ağzına bundan sonra alamayacak hiç merak etmeyin. Bu kararlılığı aynen devam ettireceğiz. Bu ülkeye terörün maliyetini yaşatmayacağız.” dedi.
Bakan Soylu, sözlerine şöyle tamamladı:
“Dün 14 yaşında bir çocuk PKK’dan kaçarak sınırdan gelerek evlatlarımıza, ‘beni kurtarın.’ dedi. Bizim jandarmamıza, güvenlik güçlerimize sığındı. O çocuğu biz okutmak, bu ülkeye hayırlı bir evlat olarak yetiştirmek, dinini, irfanını bilen bir anlayışı sağlamak zorundayız. Bu milletin bize verdiği bir görev, sorumluluktur. Eğer bunu yapamazsak, gerçekleştiremezsek yaptığımız görev bize haramdır, zulümdür biz bunun farkındayız. Ülkenin 780 bin kilometrekaresinde anlattığım hali her noktaya yansıtmaktır bizim temel görevimiz. Hiç bir endişeniz ve korkunuz olmasın. Benim ülkemin her tarafında fabrikalar, istihdam, zenginlik, kardeşlik, birlik ve beraberlik devam edecektir. Biz buna inanıyoruz.”