İçişleri Bakanı Soylu, 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek’in sorularını cevapladı

24 TV’de yayınlanan Murat Çiçek ile Yüz Yüze Programı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Yepyeni bir adım atıyoruz, 12-36 çalışan polisimiz 4 grup halinde çalışacak ve dinlenebilecek bu 7 Ocak itibari ile başladı. Polislerde ek mesai ücretini artırdık. Ek göreve giden polis telafi dinlemesi yapacak. Şark hizmetinden sonra istenilen ile gidilebilecek başta rotasyon olmayacak.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 24 TV’de yayınlanan Murat Çiçek ile Yüz Yüze Programı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Programda, terörün kırsal/şehir yapılanması, göç meselesi, çökertilen organize suç örgütleri, kadına şiddet konusu, polis teşkilatına müjdeler, terörle ilgili en kapsamlı araştırma konuları ele alındı.

Bakan Soylu, 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek’in sorularını cevapladı.

Konuşmasına 10 Ocak Türk İdareciler Günü programı nedeniyle programa biraz geç kaldığını belirterek başlayan Bakan Soylu, “Bizi izleyenleri hem sevgiyle hem de muhabbetle saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak isterim. Şu anda gecikmemizin sebebi için de özür diliyorum. Bugün 10 Ocak Türk İdareciler günü. Onun bir programı vardı. Hem kaymakamlar, hem de vali yardımcıları vardı. Onların ödüllerini verdik. Emekli olanlara teşekkürlerimizi sunduk. Büyüklerimiz vardı yıllarca ülkemize hizmet eden, milletimize hizmet eden onlara teşekkürlerimizi sunduk ve anca yetişebildik. Bizi gecikmemizden dolayı bağışlayınız. Ayrıca 10 Ocak Gazeteciler gününüzü de tebrik ediyorum tabii ki hakkaniyetle haber yapanları, doğruyu yansıtmaya çalışanları, alnının teriyle para kazanmaya çalışanları tebrik ediyor ve kutluyoruz.” dedi.

“ARALIK OCAK ŞUBAT AYLARINDA ESKİDEN OPERASYON YAPMAK ADET DEĞİLDİ”

Murat Çiçek’in “120 terörist kaldı bu konu hakkında son durum nedir?” sorusunu cevaplayan Soylu, “Türkiye’de, Türkiye’nin dağlarında Aralık, Ocak, Şubat aylarında operasyon yapmak eskiden adet değildi. Gabar Dağı’ndaki 7 teröristten 4’ü bugün etkisiz hale getirildi.” diyerek, “Siz ne kadar alnınızın teriyle para kazanıyorsanız bu ülkenin müdafaası için de alnının teriyle bayrağa olan sevgisiyle mücadele edenler var. Biz burada rahat ve huzur dolu ortamda konuşuyor isek kafamızda endişeler karıncalanmalar yoksa şehit olanlarımıza gazi olanlarımıza bugün mücadele edenlerimize, mücadele edip de içi içine sığmayan emekli kervanında olup ama görev düşerse yaparım diyenlere minnet ve şükran borçluyuz. Hangi tarihte hangi zaman diliminde olursa olsun. Hikaye şu 30 Nisan 2022 tarihinde İsmail Can Akdeniz bizim kahramanımız Cudi’de şehit oluyor. Yaklaşık 1800 metre uzaktan bir atımla şehadete erişiyor. Onun arkadaşı var yine Teğmen. Aslında görev yılı bu sene doluyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında o doğu görevini bırakıp dönmesi lazım. Kafasında bir tek şey var, arkadaşımın intikamını almam lazım. Bütün operasyonlara katılıyor. Bugün günlerden 10 Ocak, seyircilerimize şunu söylemem gerekir. Türkiye’nin dağlarında Aralık Ocak Şubat aylarında eskiden operasyon yapmak adet değildi. Biz Aralık ayında 11 terörist etkisiz hale getirdik 2 teslim oldu.” ifadelerini kullandı.

“GABAR DAĞI’NDA 7 TERÖRİST VARDI 4’Ü GİTTİ ŞİMDİ 3’Ü KALDI”

Teröristlerle girilen çatışmada atılan el bombasıyla yaralanan askerlerin GATA’ya getirilip tedavi altına alınacağını açıklayan Bakan Soylu, “Bu ay da şimdi Gabar Dağı’nda teğmenimizin katıldığı rahmetli İsmail’in intikamını alacağını kendine yemin ettiği, eşi hamile olan ve 10 gün sonra çocuğunu doğuracak olan teğmenimiz bugün sıcak çatışmaya giriyor ve timiyle beraber 4 teröristi etkisiz hale getiriyor 2 metreden. Mağarayı tespit ediyorlar 2’si gri kategoride olan 4 teröristi etkisiz hale getiriyorlar. Gabar Dağı’nda 7 terörist vardı 4’ü gitti şimdi 3’ü kaldı. Cudi Dağı tertemiz. Şimdi bu kahramanlara şarapnel el bombası atıyorlar. Şarapnelde sırtı yaralanıyor. Allaha çok şükür ilk müdahale yapıldı şimdi GATA’ya getireceğiz. 2 yaralımız oldu 4 terörist de etkisiz hale getirilmiş oldu. Türkiye işte böyle bir kahraman mücadeleyi yürütüyor.” şeklinde konuştu.

“DOĞU’NUN MAKÛS TALİHİNİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN BU MİLLETLE YENDİ”

Terör örgütü mensuplarının Türkiye’de geçmişte yaşattıklarını hatırlatan Bakan Soylu, “Tendürek’in üssünü bir uzay üssüne döndürdük. Doğu’nun makûs talihini Recep Tayyip Erdoğan bu milletle yendi. Biz sadece PKK/KCK terör örgütüyle mücadele etmedik, FETÖ ile de mücadele ettik. Türkiye’de FETÖ’ye diz çökerttik. Avrupa’da korunmasına diz çökerttik. Recep Tayyip Erdoğan Türk tarihine altın harflerle büyük isimlerle geçecektir. İki meselesi önemlidir, diğerleri de büyük önem taşımaktadır. Birisi FETÖ’dür birisi de Ayasofya’dır.” diye sözlerine devam etti.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde teröristlerin vatandaşlara çektirdiği eziyet ve acıları hatırlatan Bakan Soylu, “Bu ülkede Doğu ve Güneydoğu’da akşam saat 4’ten sonra insanlar kepenk kapatıp evine gitmek zorunda kalıyorlardı. Türkiye’nin bir takım yolları terör örgütü tarafından kesiliyor ve o yollarda güvenli seyahat edebilmek mümkün değildi. Bu ülkede birileri sözde mahkeme kurduklarını ifade ediyorlardı. Vergi topluyorlardı ve bunu dağlardaki gücünden alıyordu.” dedi.

“MUHALEFET SINIR ÖTESİ TEZKEREDE BİZE DESTEK VERMEDİ”

Terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen başarılı operasyonlara dikkati çeken Bakan Soylu, “Dağlardan aldığı güçle Karadeniz’de terör örgütü vardı. Bugün Eren Abluka, Sonbahar Kış 20 operasyonundayız. Karadeniz’de bugün terörist yok, tertemiz. Kars’ta terörist yok tertemiz. Erzurum kırsalında terörist yok, tertemiz. Bingöl terörist yok, tertemiz. Amanoslar hattının tamamında bize ana muhalefet ve muhalefet tezkere vermedi. Niçin, şu hattın dışına çıkıp Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu iradeyle terörle mücadele konseptinin tamamen değişmesini talimatladığı mücadeleye Afrin’de, Cerablus’ta, Azez’de, Elbab’da, İdlib’de, Tel Abyad’da, Resulayn’da ve bize dışardan gelebilecek terör saldırılarında bize mücadele gücü vermemek için sınır ötesi tezkereyi bize vermedi. Sınır ötesi tezkereyi bize vermemek sadece terör örgütünün konuşlanmasını sağlamak değil aynı zamanda Amanoslar’ı terör örgütünün yatağı haline getirmektir. Afrin’i terör örgütünün yatağı haline getirip oradan buraya aktarımı sağlayabilmektir. Burası bugün tertemiz. Adıyaman’dan Mersin’e kadar Hatay’dan Osmaniye Gaziantep’ten Kahramanmaraş’a kadar Amanoslar’ın tamamı tertemiz. Yine bunun yanı sıra burada Şanlıurfa eskiden terörist vardı şu anda yok. Cudi buralarda artık terörist yok. Yine Tunceli geçen gün bir komutanımız geldi biraz önce konuşmada söyledim bin 600 terörist vardı Tunceli’de. Şu anda 2 terörist Tunceli hattında 4 terörist de Tunceli Erzincan arasındaki hatta var. Toplam 6 terörist var. Şimdi Gabar’da biraz önce söyledim 7’ydi 4’ü gitti 3’ü kaldı.” şeklinde konuşmasına devam etti.

“120’NİN ALTINDA TERÖRİST KALDI”

Bakan Soylu, Türkiye’nin dağlarında kalan terörist sayısının 120 olduğunu açıkladı.

Türkiye’ye yasadışı yollarla giren 66 teröristin tespit edildiğini dile getiren Bakan Soylu, terörle mücadeleye yönelik yürütülen operasyonların sonuçlarının da belirgin olduğuna dikkat çekti.

Bakan Soylu, “Birileri burun kıvırıyor, dudak kıvırıyor. 120’nin altında Türkiye’nin dağlarında terörist kaldı. Bu yıl dışarıdan 66 terörist girmesine rağmen, eğer girmeseydi bugün 50-60’lı rakamlardan bahsediyor olacaktık.” dedi.

Türkiye’de yürütülen terörle mücadelenin sonuçlarından bahseden Bakan Soylu, kurulan Organize Sanayi Bölgeleri sayesinde sanayi üretiminin canlandığına değindi.

Bakan Soylu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

“Türkiye’nin terörle mücadelede geldiği durum şudur; Diyarbakır’da 3 tane sanayi sitesi var. Karacadağ, Tekstil Sanayi Sitesi ve Birinci OSB’nin genişleme havzası. Şu anda 450 yatırımcı sıra bekliyor. Bunu hayal eder misiniz lütfen? 105 milyon dolara Çinko Fabrikası yapıldı. Özel önemi bulunan bir ithal kalemimiz artık ortadan kalkıyor ve 300 milyon dolara kadar çıkacak bu yatırım. Çinko nerede üretiliyor? Hakkari’de… Nerede yapıldı Siirt’te… Oradan oraya geliyor. Peki terör olsaydı gelebilir miydi, gelemezdi. Peki, Türkiye’nin en büyük yatırımlarından bir tanesi Bingöl’de yapılıyor, SÜTAŞ. Yaklaşık 5 milyar liranın üzerinde bir yatırım ve bütün bölgeye hareket veren bir yatırım. Bingöl’de başka bir yatırım daha var o da şu: Ereğli Erdemir. Yaklaşık 600 milyon dolarlık bir demir işleme fabrikası kuruluyor oraya. İzabe tesisi büyük bir tesis kuruyor. Peki bu tesisi nasıl kuruyor? Çünkü Bingöl’ün Genç ilçesinde 100 milyon ton demir cevheri bulundu. Orada işlenecek ve oraya gelecek. Ağrı’da 15 bin kişilik tekstil kent ayakkabı sanayi sitesi kuruluyor. Şu anda 3-5 bin kişi çalışıyor. Türkiye 81 vilayetinde nasıl üniversite yapılmışsa aynı şekilde Doğu ve Güneydoğu’nun tamamında üniversite yapıldı.”

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle mücadeleyle ilişkin belirlenen konsept ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın askerliği profesyonelliğe döndürerek terörle ve teröristlerle mücadele ettiğini vurgulayan Bakan Soylu, “Hem terörle, teröristle mücadele etti. Nasıl? Askerliği profesyonelliğe döndürerek… Jandarma’da yüzde 90’a geldi. Sahil Güvenlik’te yüzde 100’e geldi TSK’da sürekli artıyor. Ayrıca teröre ait bir konsept belirledik: “Terörü kaynağında yok edeceksin.” Sürekli operasyon, sürekli taarruz mantığıyla bunu sağlayacaksın. Ama aynı zamanda terörizmi de hedef alacaksın. Bu ülkenin aldığı Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, -bundan da hoşlanmıyorlar da Sayın Cumhurbaşkanımız çünkü 20 yıldır başka ülkeyi yönetiyor. Bu ülkeyle ilgili bir değerlendirmesi bilgisi tecrübesi eksikliklerin neler olabileceğine ilişkin duygusu yok.- Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde büyükşehirlerimizden daha fazla öğretmen var.” şeklinde konuştu.

“SADECE TERÖRLE DEĞİL TERÖRİZMLE DE MÜCADELE”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yürütülen terörle mücadele operasyonlarına ek olarak, çocukların eğitimlerinde aksama yaşanmaması için yoğun mücadele verildiğini de sözlerine ekledi. Çocukların öğretmen eksiğinin olmadığını açıklayan Bakan Soylu, “Hatırlarsınız 4+1 sözleşmeli öğretmenler o bölgeye gönderildi. Çocuklarımızın öğretmen eksiği olmadı o bölgede. Olmadığı için bugün Hakkari’de 2016-2017-2018-2019’da hiçbir çocuğumuz tıp fakültesi kazanmıyorken, 2020’de 4, 2021’de 19, 2022’de 26 öğrencimiz tıp fakültesi kazandı. Onun için Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki üniversitelerde 450 bin öğrenci okurken şu anda 1 milyona yakın öğrenci okuyor.” dedi.

“GABAR’DAKİ KÖYLÜLER GERİ DÖNMEYE BAŞLADI”

Terörden arındırılan bölgelerin restore edildiğine değinen Bakan Soylu, bölgeye yeni yollar, spor tesisleri, kültür merkezleri ve festivaller gibi etkinliklerin ve yatırımların sürdüğüne dikkat çekti.

Bakan Soylu, şu ifadeleri kullandı:

Sadece bu mu? Elbette hayır. Bugün Diyarbakır’daki surların tamamı restore ediliyor. Kiliselerden camilere kadar tamamı restore ediliyor. Bambaşka bir tabloya evrildi. Sadece terörle değil, terörizmle de mücadele eden bir anlayış. Aynı zamanda teröre hizmet eden belediyelere el çektirildiği için o paralar vatandaşlara gidiyor. Yollar yapılıyor, spor tesisleri yapılıyor, kadın kültür merkezleri yapılıyor, gençlik kültür merkezleri yapılıyor. Sur Kültür Yolu Festivalleri yapılıyor. Geçen gün Diyarbakır Valimizle görüştüm, Cumhuriyet tarihinin en büyük spor tesisleri yatırımı var. Spor Bakanlığı bir taraftan, belediye bir taraftan… Gençlere yönelik ve bütün bunlarla birlikte ADEM’ler kuruluyor. Kadınlara yönelik merkezler oluşturuluyor. İşyeri sahaları açılıyor. Hazro’da, Lice’de tekstil fabrikası kuruyoruz. Dicle’de, Hani’de, yani her tarafta. Doğu ve Güneydoğu Anadolu kendisini buldu. Teröristin egemenliğinden, dağlardan onları tehdit etmelerinden, çocuklarını ellerinden almalarından kurtuldu. Türkiye bir boş kabı dolduruyor artık. Yani ekonomimiz açısından, sosyal hayatımız açısından, geleceğimiz açısından, kalkınmamız açısından sürekli dolduruyor. Sürekli oraya su koyuyor. Çocuklar, gençler okula gidiyorlar meslek sahibi oluyorlar. Fabrikalar geliyor insanlar iş sahibi oluyor. Erkekler çalışıyor, kadınlar çalışıyor. Daha ziyade Gabar’daki köylüler tekrar köylerine geri dönmeye başladılar. Sadece 120’nin üzerinde Ağrı’da geçen sene yasak olan bu sene tamamen açılan yaylalar, meralar, otlaklar tarıma ve hayvancılığa açıldı. Sadece bir bölgeyi söylüyorum.

İSTİKLAL CADDESİ SALDIRISINDA 1 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Geçtiğimiz sene İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen alçak terör saldırasına ilişkin konuşan Bakan Soylu, “İstiklal Caddesi’ndeki patlamayı planlayan Bilal Hassan’ı yurt dışına kaçıran Hazni Gölge’yi Bulgaristan’da tespit ettik. Bu akşam saat 18.00’de Edirne’den teslim ettiler.” dedi.

“GABAR’DA PETROL KUYUSU 1’Dİ 5 OLDU”

Gabar Dağı’ndaki petrol kuyularının 5’e çıktığını ifade eden Bakan Soylu, daha önemli keşiflerin yapılması için çalışmaların yürütüldüğünün altını çizerek, “Gabar’da petrol kuyusu 1’di 5 oldu. İnanın verimliliği ve kalitesi çok yüksek olan bir petrol. Daha önemli buluşların çalışmalarını yapıyorlar. İnşallah yakın zamanda bulmak ümidi içerisindeler. Orada çalışanların gözleri parlıyor. Türkiye bu tablodayken bir taraftan teröristle mücadele ediyor bir taraftan da terörizmle mücadele ediyor. ” diye devam etti.

“BU YIL PKK’YA KATILAN SADECE 57 KİŞİ VAR”

Terör örgütü PKK’ya yönelik açıklamalarını sürdüren Bakan Soylu, “Sadece o mu? Hayır. Bu yıl PKK’ya katılan sadece 57 kişi var. 5 bin 558’den geliyoruz biz bu sayıya. Peki, terör örgütünden teslim olan ailelerin ikna ettiği kaç kişi: 125 kişi. Burada neredeyse iki buçuk katı. Yıllarca Türkiye’yi ve Kürt kardeşlerimizi baskı altında tutmaya çalışan terör örgütüdür. İfade etmem gerekir biz onun içini baskı altına aldık. Ondan iki buçuk kat daha fazla aileleriyle ikna edip burada adalete teslim olmalarını sağlamış olduk. Terör örgütünün yaklaşık her yıl 2500-3000 civarında, 2015-2016 yıllarından bahsediyorum, terör saldırısı varken, bugün büyük bir bölümü sınır ötesi tacizler olmak üzere bu saldırı 180’ler civarında. Şimdi terör örgütünün hareket kabiliyeti kısıldı. Telsiz konuşmaları 50’ye düştü. Bu Türkiye’nin ortaya koyduğu büyük mücadelenin ve stratejinin bir sonucudur.” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL”

Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarısına değişen Soylu, “Eğer bizim savunma sanayimiz yüzde 20’lerden 80’lere gelmemiş olsaydı kendi İHA’mız SİHA’mız olmamış olsaydı, biz bugün ASELSAN’la beraber gittiğimiz Tendürek’te MGÜB’ü kurmamış olsaydık… Bir uzay üssüne dönüştürmüşüz Tendürek’in üstünü, bir uzay üssüne… Kilometrelerce termal kameralar, gözetlemeler, sarplar elimizdeki bütün imkanları oraya yığmışız. Türkiye eski Türkiye değil. Bu aynı zamanda orada Şırnak’ta 5 bin 558’den 57’ye doğru inmektedir. Bunu bir vesileyle tahmin edebilmek mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

POLİSLERE PEŞ PEŞE MÜJDE

Polislerle ilgili yepyeni adımlar atıldığı bildirilen Bakan Soylu, “Polisimizle ilgili yepyeni bir adım atıyoruz. 12-36 saat çalışan polisimiz 4 grup halinde çalışacak ve dinlenecek 7 Ocak itibari ile başladı. Ek mesai ücretini artırdık. Ek göreve giden polis telafi dinlenmesi yapacak. Eğer bir personelimiz ek bir hizmete gidiyor ise bir ay içerisinde amiri onun telafi dinlenmesinin aynısını verecek. İki şark hizmetini bire indirme ya da birleştirip azaltma planımız var. POLSAN’a üye olup aidatlarını yatıranlar, emekli olduklarında bugünün parasıyla 1 milyon 600 bin alacaklar. Ulaştırma Bakanlığı’mız da Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları’nda yüzde 15’lik normal yaptıkları personel indirimini, polisimize yapacaklar, müzeler ilgili de bir indirim gelecek.” müjdelerini peş peşe sıraladı.

“BUGÜN BİR MEDENİYETİN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”

İçişleri Bakanı Soylu, terörden arındırılan bölgelerin restore edildiğini ve yollar, köprüler, havalimanları ve hastaneler yapıldığını hatırlattı.

Bakan Soylu, “Sadece o mu, elbette ki hayır. Yollar, havalimanları, üniversiteler, hastaneler, doktorlar. Tayyip Erdoğan bu ülkede bir şey yaptı. Biz de bu ülkede büyüdük. Hep şunlarla büyüdük: “Doğu’nun makus talihi yenilmez.” Anlamadım, Doğu’nun makus talihini Tayyip Erdoğan bu milletle beraber yendi. Bugün her türlü kalkınmanın, gelişmenin olduğu hem de neye rağmen; Gezi olaylarına rağmen, 17-25 Aralık darbesine rağmen, 6-8 Ekim olaylarına rağmen. Sur, Diyarbakır’ın en önemli turizm destinasyonu oldu. Şırnak, Cizre, Yüksekova nasıldı? Yakıp yıkmışlardı. Camileri, kütüphaneleri, her tarafı yakıp yıkmışlardı. Bir vahşilikle insanları ürkütmüş, korkutmuşlar; kendilerine tabi olmalarını istemişlerdi. Bugün bir medeniyetin yeniden inşa edildiğini, onun yeniden ihya edildiğini ve onun yeniden kucaklandığını hep birlikte görüyoruz. Şimdi, Türkiye bir tarih yazıyor ve bunu yazarken ortaya çıkan bu süreci demokrasiyle insan haklarıyla ve hukukla birlikte yönetiyor.” dedi.

Bakan Soylu, terör örgütleriyle olan mücadelede sadece PKK/KCK ile değil, aynı zamanda DEAŞ ile de mücadele edildiğini ve DEAŞ’a karşı en büyük operasyonları yapanın Türkiye olduğunu açıkladı.

Bakan Soylu, “Biz sadece PKK – KCK terör örgütüyle uğraşmadık, Fırat Kalkanı niçin yapıldı? DEAŞ için yapıldı. Suriye hattında, Irak hattında kendini koruyan DEAŞ’e ne oldu, Rakka’da DEAŞ’a ne oldu? ABD bir dakikada PKK/PYD ile onları anlaştırdı, bir tek kurşun atılmadan ayrıldılar. Biz DEAŞ’a karşı da büyük mücadele verdik. Göğüs göğüse mücadele veren tek ülkeyiz. Onun tehdit alanında olan Avrupa’dan, dünyadan farklı tek ülkeyiz ve kendi içerisinde DEAŞ’a karşı en büyük operasyonları yapan tek ülkeyiz, uluslararası alanda bu operasyonlara katkı sağlayan tek ülkeyiz ve temizlediğimiz alanlarda da bu mücadeleyi devam ettirebilen tek ülkeyiz. Belgeleri en iyi şekilde kullanan ve ortaya koyan tek ülkeyiz.” dedi.

FETÖ’YE YÖNELİK OPERASYONLAR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, FETÖ’ye yönelik Gazi Turgut Aslan operasyonu yapıldığını hatırlattı. operasyonların kararlılıkla sürdüğüne değinen Bakan Soylu, şu ifadeleri kullandı:

Bakan Soylu, “Bir güncel operasyondu, bir finans operasyonuydu, bir yeniden yapılanma operasyonuydu ve çökerttik. Örgüte de bu büyük bir darbe vurdu. Hala devam ettiriyoruz. Bir yandan ankesör operasyonları sürüyor, gaybubet evler operasyonu sürüyor. Bütün bu operasyonları güncel bütün yapılanmalarını aynı kararlılıkla, aynı anlayışla devam ettiriyoruz. DHKP-C, MLKP, TKPML… Türkiye’ye buradan söylüyorum. DHKP-C’ye darbeyi merkez yapılanmasında görev alan sözde meşru avukat olarak görev alanları yakalayıp adalete teslim edince vurduk. Hem avukatlar hem terör örgütleriyle cezaevi arasında ilişkileri sağlıyorlar, dünyayla ilişkileri sağlıyorlar hem de terör örgütünün merkez karargahında yöneticiler. Onları yakaladık ve DHKP-C terör örgütünün yaygınlığını ve Türkiye’ye zarar vermesini ortaya çıkarabileceği sonuçları bertaraf etmeye çalıştık. TKPMLC, MLKP, DHKPC, bütün bunların hepsi dağlarda örgüt elemanları vardı. Bir tane örgüt elemanları dağlarda kalmadı. Suriye’de MLKP’nin ufak bir kadrosu var. O da PKK’nın altında, geçen gün Jandarmamızın sağladığı bilgiler çerçevesinde oradaki Suriye sorumlusu da MİT’in başarılı operasyonuyla beraber imha edilmiş oldu. Türkiye’deki sorumlusunu da geçen gün İzmir’de yakaladık. Balıkesir’de, Ayvalıklı CHP’li belediyede çalışan sorumlularla beraber onları saklayanları hepsini yakaladık ve adalete teslim ettik. Bir parça bir operasyon yürütmüyoruz.” dedi.

BU TÜRKİYE, KİMSENİN HAYAL ETMEDİĞİ BİR TÜRKİYE’YDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de yürütülen savunma sanayii teknolojilerine değinerek, “Bu Türkiye, kimsenin hayal etmediği bir Türkiye’ydi.” ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, “Bir taraftan Türkiye büyümeye çalışıyor. İstihdam 31,5 milyona çıktı. Tarihi rekor kırdı ihracat, 254,2 milyar dolar ve Avrupa’da kamu borç stoku yüzde 90’ların üzerindeyken bu gerçekleşti. Bizde bu rakam yüzde 34’ler civarı. Yüzde 100’ü geçen ülkeler de var. Bütün bunlarla ilgili Türkiye bir taraftan Karadeniz’de gaz çıkartıyor, bir taraftan Çinko madeni çıkartıyor, bir taraftan demir cevheri çıkartıyor, bir taraftan Gabar’dan petrol çıkartıyor, bir taraftan Anadolu gemisini yapıyor, bir taraftan MMU’yu yetiştiriyor bir taraftan daha yeni Skorsky helikopterini yapıyor. bir taraftan GÖKBEY’ini, ilk yerli milli genel maksatlı helikopterini üretiyor, bir taraftan da Kızılelma’yı göklerimizle buluşturuyor. Bu Türkiye, kimsenin hayal etmediği bir Türkiye’ydi. Bizim kafamızı terörle meşgul edecekler, “Sizden bir şey olmaz” diyecekler. “Biz sizin babanızız, biz ne dersek o olur” diyecekler, bize parmak sallayacaklar, etrafımızdaki, coğrafyamızdaki Türkleri, Müslümanları bütün kardeşlerimizi ölüme itecekler biz de sesimizi çıkartamayacağız; diyeceğiz ki borcumuz, harcımız var. İşte terör başımıza bela getirirlerse acaba biz ne yaparız. Ay sonu emekli maaşlarını ödeyebilir miyiz? Siz de biz de şöyle büyüdük. Demokrasinin beşiği İngiltere 3 ayda 3 başbakan değiştirdiler. Demek ki demokrasinin beşiği değilmiş, yanılsamaymış. Demek ki aynada bize başka bir şey göstermeye çalışıyorlarmış. Ben Avrupa’nın ülkelerini biliyorum. Nasıl demokrasi işlettiklerini de biliyorum. Kimlere nasıl davrandıklarını da biliyorum. Kendi içlerine yönelik bir demokrasi işleyişlerinin olmadığını da biliyorum. Varmış gibi gösterdiklerini de biliyorum.” ifadelerini kullandı.

DIŞARIDAN İÇERİYE GELİŞİ SIFIRLAMAK MÜMKÜN MÜ TERÖRLE MÜCADELEDE?

Bakan Soylu, Türkiye’nin en soğuk yerinde hem mayın temizleme işlemlerinin sürdüğünü hem de güvenlik yolunun inşa edildiğini sözlerine ekledi.

Bakan Soylu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

“Batı Balkan rotasından Avrupa’ya 2022 yılında şu ana kadar Frontex’in verdiği rakama göre giren kaçak göçmen sayısı 170 bin civarında. Batı Balkan rotası bizden Yunanistan, Bulgaristan bütün balkanlar hattından Avrupa’nın içerisine giden rota. Şimdi hangi biri bunu engelleyebiliyor? Ağrı Dağı mı var, Tendürek Dağı mı var? Ne var yani? Hayatında bir gün devlet yönetimi görmemiş, devlet yönetimi görmüş de fitnenin nasıl olabileceğini bilenler bir gün görmemişler görenler her biri kendine ait bir şey oluşturuyor. Türkiye’nin 10 yıl önce bir km sınır duvarı mı varmış? Bugün Türkiye’nin bin 100 km üzerinde sınır duvarı var. Sadece sınır duvarı yok, oralara çıkmak kolay mı? Türkiye’nin en soğuk yeri Çaldıran’dır -48 dereceyi görür. Ben geçen yıl -35 derecede oradaydım. Şunu söylemek istiyorum bizim arkadaşlarımız kışın TOKİ yapıyor oranın duvarlarını o arkadaşlarımız kışın dahi çalışıyorlar. Bir yandan mayınları temizliyorlar bir taraftan güvenlik yolu yapıyorlar bir taraftan termal kamera yapıyorlar, bir taraftan optik kuleler yapıyorlar onu ASELSAN yapıyor. Türkiye’nin sınırlarını dağlarını bilmeyen, affedersiniz eskiden sınırın bu tarafından o tarafına tarla biçilmeye gidilirdi. Sanki ayrı memlekette yaşamışız gibi.”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bugün tamamen bunlara karşı mücadeleyi en iyi şekilde yürüten sınırdaki Mehmetçiklerimizle, arkasındaki jandarmalarla, PÖH’lerle biraz önce söylediğim gibi o büyük sınır entegre sistemiyle beraber bunu sağlayan bir yapı var. Ama Hakkari’yi gören bilen var mı? Mağaralarını gören bilen var mı? Oraya ne duvar yapabilirsiniz, ne de oraya onlar oradan geçerken hemen müdahale etme şansına sahip olabilirsiniz. Bir takım kısıtlıklarınız da söz konusu. Hava sis, yağmur. Neyi, nasıl göreceksiniz. O coğrafyanın en önemli kaderlerinden bir tanesi de budur. Bütün bunlarla büyük bir mücadele veriyorsunuz, gayret içerisinde gidiyorsunuz, çıkıyor diyor ki “Sınır namustur bunlar namusumuza böyle yapıyorlar şöyle yapıyorlar.” Şimdi, bunların hiçbirinin samimi, mücadeleye katkı koyan, bu meselede ben de doğru dürüst bir söz söyleyeyim.” gibi bir amacı var mı?” dedi.

Bakan Soylu, Cudi Dağı’nın temizlenmesinin ardından ele geçirilen dijital materyallerden bazılarını göstererek, “Bu yeni ele geçirdiğimiz belgelerde var. Cudi Dağı’nı temizlediğimizde elde ettiğimiz dijital materyaller var. Bu kız o zaman 9 yaşında. Batının kirliliği buradadır. Bu çocuk, kirli batının yüzüdür. Terörist kıyafeti giydirilmiş çocuğa. Bu çocuk, bundan ne istiyorsunuz? Bunun annesinin dibinde, kucağında oturması lazım. Böyle bir çok fotoğraf var göstermiyoruz. Bana diyorsunuz ki “Siz acaba güvenlikçi bir politika mı izliyorsunuz?” Güvenlikçi politika izlemek yanlış bir şey değil. demokrasiyi istismar etmek ve kullanmak olan yanlış. Hukuku bertaraf etmek yanlış. Güvenliğiniz olmazsa bu şehirde yaşayabilir misiniz? O zaman karakolları kaldıralım, polis silahla gezmesin. Amerika’da da gezmesin, İngiltere’de de gezmesin. Amerika’da polis adamı durdurduğu zaman adam arabada hareket edebiliyor mu? Hareket ettiği anda ne oluyor, bir çok örneği var. Direkt silahlı müdahale ile karşı karşıya kalıyor. O zaman bu politikalar uygulanmasın, bunlar yapılmasın. O zaman ABD’ye söyleyin biz onlar gibi yapmıyoruz. Bizde o işler kazaen olur, olursa da üzülürüz. Ama onlarda o işler sıradan olur. O tabloyu görüp onlara hiçbir şey söyleyemeyenler bize demokrasi havarisi kesiliyorlar. Demokrasi nasıl bir şeydir? Terör örgütünün köyleri basıp “Sen yarın oyunu HDP’ye vereceksin, PKK’nın talimatı budur” demesi midir demokrasi?” ifadelerini kullandı.

“BUNLAR HER ŞEYİNİ KAYBETMİŞLER”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Paris’teki Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen saldırı sonrasındaki sözlerini anımsatarak, “Bir fotoğraf daha var. Ali Babacan bu ülkenin yetiştirdiği bir insan öyle mi? Bu ülkenin evladı. Siyaset bu kadar ucuz mu? Siyaset kutlu bir şeydir. “Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne düzenlenen saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Fransa hükümetini ırkçılığa karşı tam ve kararlı mücadeleyle halkın güvenliğini sağlamak için her türlü önlemi almaya davet ediyorum.” Ahmet Davutoğlu, bu ülkede başbakanlık yaptı. Ben de o kabinede bakandım. “Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne yönelik ırkçı saldırıda hayatını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifalar diliyorum. Irkçı terörü lanetliyorum.” Biz Amerikalılara niye kızıyoruz Murat Bey? ABD gidiyor terör örgütüne bizim etkisiz hale getirdiklerimize ağlaya ağlaya taziye diliyor ya. İngilizce bilmediğim için ancak böyle anlatabiliyorum burada bizim içimizdeki Amerikalılara ne diyeceğiz? Bu nedir, bu teröre Allah korusun seçim 18 Haziran’da. 19 Haziran’da bunlar iktidara geldi bir Türkiye’yi tahayyül etmenizi istiyorum. Bunlar her şeyini kaybetmişler.” ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bunların gözüne perde inmiş, hırs gözlerini bürümüş. Bu tablo PKK, bu KCK’nın en üst düzey yönetim kurulu üyesi. KCK yürütme kurulu üyesi, ölen kişi. Buna bizim ülkemizde meşru bir siyasi partinin, iki siyasi partinin genel başkanları buna başsağlığı diliyorlar. Almanya’da dilesinler adımı da soyadımı da değiştireceğim bakın bakalım ne yapıyorlar? Yani Alman hükümetini, devletini ortadan kaldırmaya yönelik bir hamleye girişenlere o ülkenin içerisinde demokrasi ya hadi demokrasiyi göreyim ben. Yazıklar olsun! Bu ülkenin bunları okuttuğu okullardaki bu ülkenin emeklerine yazıklar olsun. Bu ülke onlara emek vermiş. Bu ülkede milletin verdiği vergilerle okuduk biz. Sen PKK terör örgütüne burada sahip çıkacaksın ve bu ülkede ikiniz de dışişleri bakanlığı yapmış olacaksınız, ekonomi bakanlığı yapmış olacaksınız biriniz, biriniz başbakanlık yapmış olacaksınız. Tayyip Erdoğan giderse kim gelirse gelsin ister Yunanistan gelsin ister FETÖ gelsin ister PKK gelsin ister PYD gelsin kim gelirse gelsin, bu nasıl bir düşmanlıktır. Daha bitmedi, şimdi şunu özellikle burada bir çok resim var da göstermekten ben icab ediyorum.”

“İKİ BİN YILLIK BİR DEVLET GELENEĞİNDEN GELİYORUZ”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, iki bin yıldır süren bir devlet geleneğinden gelindiğini vurgulayarak, kimlerin terör örgütüne bulaştığının bilindiğini hatırlattı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanının verdiği röportajda Türk bayraklarının parti genel merkezinden kaldırılması olayını işaret ederek, “Türkiye’nin içerisine zehirli sözlerini akıttılar” dedi.

Bakan Soylu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

Terör örgütü mensubunun ölenin terör örgütü içerisindeki fotoğrafları dahil olmak üzere burada her şeyler var. Burası devlettir, kimin ne yaptığını ne ettiğini, kimin terör örgütüne bulaşıp bulaşmadığını kimin hangi dağda bu ülkenin kuyusunu kazmak için hangi fitneyi ortaya koymaya çalıştığını bilen bir devlettir. Biz iki bin yıllık bir devlet geleneğinden geliyoruz. Şimdi burada bütün bunlar bunu ortaya koyan bir süreç. Bitmedi, daha şuna bakabilir misiniz? Türkiye’deki siyasetin tablosunu göstermek istiyorum. Sol tarafta gösterilen tabloda Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi başdanışmanı var bir televizyon kanalı Rudaw’a CHP genel merkezinde özel röportaj veriyor. Normal şartlar altında burası Faik Öztrak’ın her hafta yaptığı basın toplantısında kullandığı salon. Sağ tarafta CHP bayrağı olur sol tarafta Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı olur. Ama bu röportajda Türkiye Cumhuriyeti bayrağını kaldırarak CHP genel merkezinde bu röportajı verdi. CHP Genel Başkanı’nın siyasi başdanışmanı. Burada sadece bunu vermedi, burada bunu vererek Türkiye’nin içerisine zehirli sözlerini akıttılar. Bu milletin içine akıttılar. Biz çok çektik, bizim yakamızdan düşün artık. Biz bunu istiyoruz. Artık çocuklarımız bu ülkede geleceklerinde bir terör örgütünün varlığını görmek istemiyorlar.

“YAKAMIZDAN DÜŞÜN”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Merkezi’ndeki röportajda Türk bayraklarının kaldırılması olayını sert sözlerle eleştirdi.

Bakan Soylu, şu ifadeleri kullandı:

“Bizim yakamızdan düşün. Kendi sapkın düşüncelerinizi, zehirli fikirlerinizi bu ülkeye saplamayın, bu ülkenin insanlarına enjekte etmeye çalışmayın. Benim bayrağımdan ne istiyorsun? Burası CHP, ana muhalefet partisi. CHP’liler diyorsa ki bizim için Türk Bayrağı’nın kaldırılmasında bizim için problem yoktur. Onlar için yoksa benim için var. Neden var, çünkü bu siyasi partinin varlığının sebebi bu millettir. Aynı düşünceye sahip olmayabiliriz. Bizim bazı düşüncelerimizi beğenmeyebilir, bizi haksız bulabilir, bizim hayat bakışımızı, siyaset düsturumuzu beğenmeyebilir ama bizim anayasal gereklerimize bizim kanunlarımıza örfümüze adetimize milli benliğimize, devletimize sadakatimize, bayrağımıza sadakatimize biz halel getirmeyiz onların da getirmemesi lazım. O da siyasettir. Bayrağı orada yoksun görenler nasıl cevap verecekler? Sadece onu söylemedi. Ağzında yuvarlayarak diyor ki, ‘Özerklik, yerel yönetimler’ diyor. Bütün bunların tamamı Murat Bey, FETÖ ile beceremediklerini, PYD ve PKK ile beceremediklerini siyasal satıhta becermeye çalışıyorlar. Milletin gözüne baka baka… Tarihte bu kadar büyük bir fütursuzluk inanın söz konusu değil. Burası Faik Öztrak, iki fotoğraf da aynı yer. CHP de bir tane bayrak sevgisi olan insan yok mu? Siz ne yapıyorsunuz diyemiyorlar mı? Siz hangi amaca hizmet ediyorsunuz siz hangi ülkenin bayrağına selam veriyorsunuz diyemiyorlar mı? Bana kızıyorsunuz, büyükelçi sizin dosyanızı redakte etti diye isim verdim, bak tekrar söylüyorum.”

“KASETÇİLİĞİ İYİ BİLİRSİNİZ”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “yargılanacaksınız” sözlerini tepki göstererek, “Ben vatanıma ihanet etmiyorum, hizmet ediyorum. Büyükelçi ile masada oturup bu ülkeyi pazarlamıyoruz. Tam tersi, ülkemizin menfaatleri için kıran kırana mücadele ediyoruz. Ülkemizin geleceği için, çocuklarımızın geleceği için.” ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, “Kemal Kılıçdaroğlu’na tekrar söylüyorum, o büyükelçinin redakte ettiği, senin kendi milletvekilini, eski büyükelçini gönderdiğin o konuşmanın metnini, konuşma kasetini -kasetçiliği iyi bilirsiniz- sizin içinizden bir vatandaş savcılığa getirip verirse ihanet-i vataniyeden yargılanacaksınız. Hani bize ikide bir “Yargılanacaksınız” diyor ya ben vatanıma ihanet etmiyorum, hizmet ediyorum. Büyükelçi ile masada oturup bu ülkeyi pazarlamıyoruz. Tam tersi, ülkemizin menfaatleri için kıran kırana mücadele ediyoruz. Ülkemizin geleceği için, çocuklarımızın geleceği için. Hangi sözü verdiniz de bu resmi çektirdiniz? Neyi ortaya koydunuz, neyi verdiniz? Şehitlerimizin ruhu eziyet çekmez mi? Gazilerimiz bu resme bakarken CHP kimden alıyorsun sen paranı? Uçağa biniyorsun, özel uçak tutuyorsun, özel uçakla gidiyorsun kimden alıyorsun? Geceliği 2000 dolarlık otellerde kalıyorsun. Bu parayı kimden alıyorsun? Bu milletin verdiği vergilerden alıyorsun. Gök kubbeyi başa yıkmak öyle olmaz. Yargıçları, hakimleri, savcıları tehdit etmekle gök kubbeyi başa yıkmak olmaz. İktidarın edebi içerisinde duruyoruz bu çok net söylüyorum. İktidarın edebi içerisinde duruyoruz. Elimizde yetki var, elimizde kanun var, anayasamız var… O çerçeve içerisinde duruyoruz. Gök kubbe başa nasıl yıkılır? Sen CHP Genel Merkezi’nde ne yapacaksın, Türk bayrağını kaldıracaksın. Kime, PKK’ya PYD’ye rüşvet vermek için kaldıracaksın. Ben sana teslimim demek için kaldıracaksın. Ne yapacaksın Muhammed Fatih Safitürk’ü, ne yapacaksın Aydoğan Aydın Paşa’yı, ne yapacaksın kundaktaki bebeğimizi Bedirhan’ımızı, Aybüke öğretmeni Necmettin Öğretmeni nereye koyacaksınız? O kadar değil mi?” dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, elinde tuttuğu belgeyi göstererek, terör örgütü PKK’nın HDP’ye seçim talimatını okudu.

Bakan Soylu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

“Bakın bu PKK’nın HDP’ye yeni seçim talimatı. ‘2019 yerel seçiminde olduğu gibi bir ittifak her zaman olmaz. CHP İP gibi partiler demokrasi ittifakı faşizme karşı mücadele ittifakına gelmezler. HDP ile açık ilişkiye de girmezler. Fakat HDP’nin seçimler açısından onlar için çok önemli olduğunu biliyorlar. HDP olmadan seçimleri kazanamayacakları, AKP ve MHP’den kurtulamayacaklarını biliyorlar. HDP bu partilere bize doğru yaklaşırsanız biz de yerel seçimlerdeki gibi yaklaşabiliriz aksi takdirde kaybedersiniz biçiminde onlara hem umut vermeli hem de öyle bir politika yürütmemiz için bizleri cesaretlendirecek yaklaşım göstermelisiniz demelidir. Onlara demek lazım. Yani, karşılıksız bir yaklaşım göstermelerinin böyle bir tutumu ortaya koymayı zorlaştıracağı biçiminde uygun uyarılar olabilir.’ Şimdi bu çok geniş bir şey. Bunu birazdan anlatacağım. Burada PKK’nın yapılanması var. Bu talimat KCK’dan, bu talimat Türkiye’deki meşru siyasi yapılanmalarına gidiyor. Burada bitiyor mu? Hayır.”

“KİMSE TÜRKİYE’NİN KARŞI KARŞIYA KALDIĞI BU TUZAĞA SEYİRCİ OLMAYACAKTIR”

Bakan Soylu, PKK/KCK terör örgütü mali alan yapılanmasına yönelik raporu gösterdi.

“Burada Karayılan’ın izni olmadan bir tek kör kurşunun bir taraftan bir tarafa gidebilmesinin mümkün olmadığı mahkemeye verilen bütün belgelerle sabittir.” diyen Soylu, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin nasıl bir tehlike ve tehdit altında olduğunu ifade etmek için söylüyorum. Kimsenin CHP’nin meşru siyasetine bir itirazı söz konusu değil. Kimse Ahmet Davutoğlu’nun, Ali Babacan’ın bizi beğenmeyerek başsağlığı dilemesine, kimse İYİ Parti’nin masa altında HDP ile söylediği sözlere kafasını eğerek oynaşmasına, kimse Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bu tuzağa seyirci olmayacaktır.”

Soylu, “HDP sizce kapatılmalı mı?” sorusuna, “Eğer bir siyasi parti terörle irtibatı ve iltisakı, terörle iç içeliği ortadaysa, ortada bir anayasa varsa, ortada kanunlar varsa, ortada bir siyasi partiler kanunu söz konusuysa, ortada terörle mücadele kanunu varsa, Avrupa Birliği ne yapıyorsa Türkiye onu yapmalıdır. Bugüne kadar bu siyasi partiden, ‘Siz terör örgütü PKK’nın mensubunuz’ dediğimizde ‘hayır’ diye bir feryat duydunuz mu? Duyamazsanız, ürkerler çünkü. O parti terör örgütünün partisidir. Hukuk da gereğini yerine getirmelidir.” yanıtını verdi.

Bakan Soylu, “AB, AİHM’den Eta ve Batasuna arasındaki ilişkiyle Batasuna’ya “Sadece sen ısrarlı bir şekilde bunların eylemlerini reddetmediğin için senin kapatılmanı onaylıyorum” dedi, bitti. Burada bambaşka bir ilişki söz konusu. Gülya Oran, Bese Hozat, Cemil Bayık, Duran Kalkan bütün bunların tamamını bir izleyin bir de HDP sözcülerini izleyin. Birbirleriyle nasıl paralel ve birbirine uyan açıklamalar ortaya koyuyorlar. Bunu bir takip edin. Terör örgütü ne diyorsa eş başkanları onu yapmak zorundadır. Terör örgütü ne diyorsa HDP’liler bunu yapmak zorundadır. Bunu bana gelen Avrupa’nın üst düzey yöneticilerinden birisi, “Ben sizinle bir siyasi sohbet yapmaya geldim, bu konuda ne düşünüyorsunuz.”? Peki bir soru sorayım, anlattım bütün bunları. Dedim ki “Bizde HDP kapatılmadı, terör örgütüyle ilişkilerine devam etti ve başka siyasi partiler kuruldu onlar da terör örgütü ilişkisine ve irtibatına devam etti. DEAŞ bir siyasi parti kurdu. “Siz kurmasına müsaade eder misiniz?” dedim; “Etmeyiz” dedi. ifadelerini kullandı.