Her köşesi ayrı bir renk, ayrı bir kültür olan Anadolu’nun belki de en özellikli şehirlerinden biri olan Trabzon’un fethinin 556.yılına ulaşmış bulunuyoruz.
Yaklaşık 4000 yıllık geçmişinin hiçbir döneminde önemini yitirmeyen ve bu köklü birikimini farklı medeniyetler boyunca günümüze kadar aktaran Trabzon şehri, tarih boyunca şehir duvarlarının çok ötesine, bulunduğu coğrafyaya etki etmiş, önemli bir ticaret, ilim ve kültür merkezi olmuştur.
Malazgirt’le başlayan Anadolu’nun Türkleşmesi hareketi İstanbul’un fethiyle taçlanmış, Trabzon’un fethiyle de tamamlanmıştır. Dolayısıyla Trabzon’un fethi, alelade bir ortaçağ fehti olmanın çok ötesinde, hem Türk tarihi açısından hem İslam tarihi açısından çok önemli sonuçlara yol açmış, büyük bir hadisedir.
1461’den bugüne kadar Trabzon, kadim medeniyet aklının bütün birikimiyle, Türk-İslam
Kültürü’nün sütunlarından biri olmuş ve bu medeniyete önemli katkılar yapmıştır.
Aklını, heyecanını, imanını ve cesaretini 556 yıldır Anadolu’nun her köşesinde hissettiren Trabzon şehri, bugün olduğu gibi gelecekte de Türk tarihindeki en belirgin imzalardan biri olmaya devam edecektir.
Bu vesileyle, başta İstanbul’un fethi münasebetiyle Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’nin övgüsüne mazhar olmuş o büyük kumandan Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere, Trabzon’un fethinde onunla yol yürüyen askerlerini ve bugüne kadar bu vatan için canını ortaya koyan bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.
Bu güzel şehrin fethinin 556. Yılı için övüncümü ifade ediyor, bütün hemşehrilerimi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.