Hükümet vatandaşa verdiği sözleri yerine getirmek için 24 saat çalışıyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kamu düzeninin sağlanmasında sorumluluğun hükümetin ve siyaset mekanizmasına ait olduğunu belirterek, “Biz bu sorumluluğu kimseye devşirmiş değiliz. Birileri bizim önümüze bir plan, program, proje koyuyor da biz projeyi uyguluyor değiliz.” dedi.

Zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi ve terörizmin finansmanıyla ilgili yeni düzenlemler içeren “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Ki̇msesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun i̇le Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deği̇şi̇kli̇k Yapılmasına Dai̇r Kanun Tasarısı”nın görüşmelerine TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başlandı.
Komisyonda söz alan Soylu, hükümetin vatandaşa verdiği sözleri yerine getirmek için 24 saat mesai kavramı esasına göre çalıştığını, TBMM’nin de buna paralel bir gayret ve mücadele verdiğini söyledi.
Kanun taslağındaki 25 maddeye ilişkin kısa bilgilendirme yapan Soylu, kamuoyunda tartışma konusu olan motorlu araçlar için yaptırılan zorunlu sorumluluk sigortasına ilişkin düzenlemelerin de torba kanunda yer aldığını hatırlattı.

Trafik sigortalarının maliyetinin yükselmesinde mahkemelerin, sigorta şirketlerinin taahhütlerinin dışında kararlar vermesinden kaynaklandığını ifade eden Soylu, sigorta kapsamındaki tazminatlara uygulanacak kuralların özel esaslara bırakıldığını, özel esaslarda kural bulunmayan durumlarda genel esasların uygulanacağının açıklığa kavuştuğunu kaydetti.

Süleyman Soylu, muhalefet partisine mensup milletvekillerinin değerlendirmelerine de cevap verdi.

Soylu, bugün Türkiye’de siyasetin güvenliğinin söz konusu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Bu siyasetin güvenliğini ve demokrasinin güvenliğini tesis etmek bizim temel kabullerimizden birisi olmalıdır. Siyasetin güvenliğini hep beraber değerlendirmez, buna ait tedbirleri almaz, kamu düzeninin sağlanmasının aslında siyasetin ve demokrasinin güvenliğinin temel parçalarından birisi olduğunu kabul edemezsek…
Burada her türlü eleştiri yapılıyor, bunu yapabilme hakkımızı da birileri elimizden alabilir. Hepimizin söz hakkı, demokratik iklimin sürdürülebilirliğiyle doğru orantılıdır. Hukuktan başka herhangi bir korunak alanımız da söz konusu değildir ama tehdit ile siyaset karşı karşıya kaldığında bahsedilen anayasa, kanunlar çerçevesinde bunların muhafazası esas olmalıdır.”

Soylu, AK Parti Hükümeti’nin bir “güvenlik siyaseti” çerçevesinde hareket etmediğini vurgulayarak, “Kamu düzeninin sağlanmasında tüm sorumluluk hükümetimize ve siyaset mekanizmasına ait. Biz bu sorumluluğu kimseye devşirmiş değiliz. Bu konuda her türlü sorumluluğu almaya hazırız, hazır bir şekilde mücadeleyi ortaya koyuyoruz. Birileri bizim önümüze bir plan, program, proje koyuyor da biz projeyi uyguluyor değiliz.” değerlendirmesinde bulundu.

Milletin AK Parti’ye Türkiye’de hükümet imkanı verdiğini, kendilerinin de ülkedeki huzuru, sükunu korumakla mükellef olduğunu belirten Soylu, “Neticede hepimiz, bütün siyasal sistem incelemeye açık. Hükümetimize yönelik sanki başka taraflardan kurgulanan, değerlendirilen ve uhdemize sunulan bir planmış gibi bir değerlendirme yapıldı. Buna katılmak mümkün değildir.” diye konuştu.