AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Türkiye’de hukuk adına bir tek açıklama yapmaması gereken kurum varsa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’dur” dedi.
Soylu, AK Parti İl Başkanlığı’nda gazetecilere yaptığı açıklamada, demokratik bir hukuk devletine doğru önemli adımlar atan bir siyasal partinin mensupları olduklarını söyledi.
Siyasette bazen askeri bazen de hukuki darbelerin yaşandığına değinen Soylu, “HSYK’nın Başkanvekili biraz önce 65 sayfalık bir açıklama yapıyor. Çok manidardır ve yaptığı değerlendirmede şunu söylüyor: AK Parti’nin hazırladığı HSYK’ya yönelik değişiklikler, anayasanın 138. maddesine aykırıdır. Yaptığı açıklama anayasanın 138. maddesine aykırı. Türkiye’de hukuk adına bir tek açıklama yapmaması gereken kurum varsa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruludur” dedi.
HSYK adına ancak başkanının açıklama yapabileceğini belirten Soylu, “Eğer siz masum üyelerle onlara kurduğunuz baskılarla orayı bir siyasal mekanizma haline döndürüp Türkiye’de hükümetle rövanşlaşma için burayı bir basamak olarak kullanıyorsanız, bu millet size iradesini teslim etmez” diye konuştu.
Soylu, hukukun üstünlüğüne herkesin ihtiyacı olduğunu ve modern hukuk devleti peşinde olduklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bugüne kadar yargı paketlerinin tamamı, anayasal değişikliklerin tamamı bunun üzerinden gerçekleşmiştir. Bugün HSYK ile ilgili taslak hazırlanıyor. Peki bu kanunu dün hazırlayan Meclis meşru idi de bugün hazırlayan Meclis mi meşru değil? Bu kanunu dün hazırlayan AK Parti meşru idi de bugün hazırlayan AK Parti mi meşru değil? Meşruiyet kaybı siyasette değildir, Türkiye Büyük Millet Meclisinde değildir, AK Parti’de değildir. Dün oraya hangi anlamda geldiğini gizleyerek sinsi sinsi yerleşen HSYK’da şu anda baskı oluşturan insanlara aittir, başka kimseye değil. Basın müşavirliği niteliğinde kalkıp sürekli bildiride bulunmak, bir savcıyı neredeyse televizyonların gözbebeği halinde bir reyting bebeği haline getirmek son derece yanlış bir şeydir. Hukuk hepimize lazım ama milli irade de hepimize lazım. Bugün meşruiyet çizgisini tamamen kaybeden bir anlayışı sürekli bildirilerle desteklemeye çalışanları maalesef toplumun vicdanına havale ediyoruz. Bu bir hukuk açıklaması değildir, bu bir hezeyan açıklamasıdır. Bu bir hezeyandır.”.