HER ZAMANKİNDEN DAHA AĞIR BİR SORUMLULUK BİZİ BEKLEMEKTEDİR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ”Dün maalesef bu terör örgütüne mensup bir siyasi partinin temsilcisi Şırnak Valimizin köylere gitmesini, köylerde bulunmasını aslında eleştirmiyor, tehdit ediyor. Bu Türkiye eskide kaldı, çok eskide kaldı. Terör örgütlerinin diliyle, tavrıyla devlete kafa tutmaya çalışanların ne hale geldiği apaçık ortada.” dedi.

Bakan Soylu’nun başkanlığında İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Çataklı, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ve Emniyet Genel Müdür Vekili Erhan Gülveren ile Adıyaman, Batman, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Tunceli’nin vali, emniyet müdürleri ve il jandarma alay komutanlarının katılımıyla bir otelde “Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı” düzenlendi.

Soylu, toplantıda yaptığı konuşmada, 24 Haziran’da gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne ilişkin alınacak güvenlik önlemlerini görüşmek üzere düzenlenen bölge güvenlik toplantılarının 6. kez gerçekleştirdiklerini belirtti.

Mardin’deki otellerin doluluk oranının yüzde 100’e ulaştığını kaydeden Soylu, bu huzurun, güvenin ve anlayışın oluşmasına katkı koyan ve ülkenin bölünmez bütünlüğü, birliği, beraberliği, kardeşliği için çaba sarf eden valilere, kaymakamlara, jandarma komutanları, emniyet müdürleri ve bütün güvenlik güçlerine teşekkür etti.

24 Haziran’da yapılacak seçimi terörize etmeye çalışanların ortaya çıkabileceğini ancak bunların engelleneceklerini vurgulayan Bakan Soylu, onun için kendi yapmaları gerekenin 780 bin kilometrekarenin her santimetrekaresinde huzuru ve güveni temin edebilecek adımları atmak olduğunu bildirdi.

Soylu, ”Tabii bu arada ufak tefek kendini bilmezler de olacak. Buna da gerekli cevabı anında vermeye çalışacağız. Dün maalesef bu terör örgütüne mensup bir siyasi partinin temsilcisi Şırnak Valimizin köylere gitmesini, köylerde bulunmasını aslında eleştirmiyor, tehdit ediyor. Bu Türkiye eskide kaldı, çok eskide kaldı. Terör örgütlerinin diliyle, tavrıyla devlete kafa tutmaya çalışanların ne hale geldiği apaçık ortada.” diye konuştu.

“Bu da sizin sorumluluğunuzdadır. Onun için gidilmedik hiçbir yer bırakılmayacak.” diyen Soylu, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

Çünkü bu memleket bunun acısını çok çekti. Onlar istiyorlar ki terör örgütlerin talimat verdikleri adamlar köylere gitsinler, istedikleri gibi herkesi tehdit etsinler. Bizde aval aval bakalım. Öyle bir Türkiye kalmadı, herkes bunu böyle bilsin. Terör örgütüne yaranacağım diye söz söylemeye çalışanlara biz güvenlik olarak gerekli cevabı vermek durumundayız. Vatandaşımızın da kendi hür iradesiyle gerekli kararı verecektir zaten. Eski Türkiye manzaralarını Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Bitlis’in eski Türkiye manzaralarını ve alışkanlıklarını tekrar yaşatmak isteyen maalesef bu tip aklı evveller hep olacaktır.”

“Her zamankinden daha ağır bir sorumluluk bizi beklemektedir”

Geçen yıl 16 Nisan referandumu dolayısıyla gerçekleştirdikleri seçim güvenliği bölge toplantılarını bu yıl da 24 Haziran seçimleri için tekrar ettiklerini bildiren Soylu, toplantıda Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Muş ve Tunceli’de görevli arkadaşlarıyla bir arada olduklarını kaydetti.

“Elbetteki bütün arkadaşlarım, kendi görev süreleri dahilinde başka seçimlerde de sorumluluk üstlenmiştir. Ancak bildiğiniz gibi 24 Haziran seçimlerinin mahiyeti, biraz daha farklı. Bu seçim, 16 Nisan 2017’deki referandumda kararlaştırılan yeni hükümet sistemin ilk seçimi olacak. Dolayısıyla da mevzuat itibarıyla birtakım yenilikler söz konusu. Ayrıca yaşanan gelişmelerden, yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki dünyanın hemen her yerinden, uluslararası toplum tarafından da yakından takip edilen bir seçim, dolayısıyla her zamankinden daha ağır bir sorumluluk bizi beklemektedir.” diyen Soylu, her zamankinden daha büyük bir dikkat, hep birlikte daha bir özen göstermek durumunda olduklarını vurguladı.

Bakanlık olarak pozisyonlarının açık ve net olduğunu anlatan İçişleri Bakan Soylu, “Seçim halkın seçimidir. İşin siyasi anlamı, sonuçları, bakanlık olarak bizim görev ve ilgi alanımızın dışındadır. Bizim görevimiz, vatandaşımızın özgür iradesini sağlıklı bir şekilde, herhangi bir aksiliğe veya güvenlik zafiyetine meydan vermeden sandığa yansıtabileceği ortamı temin edebilmektir. Bu itibarla, bilgimiz ve tecrübemiz ne seviyede olursa olsun, tedbiri elden bırakmamamız gerektiği düşüncesiyle bu toplantıları düzenlemiş bulunuyoruz.” diye konuştu.

”Esas olan özgürlüğü temin edebilmektir”

Bakanlık olarak seçim güvenliğini üç noktada ele aldıklarını ifade eden Soylu, şunları söyledi:

”Birincisi kampanya ve propaganda döneminin güvenliği, ikinci kısım da seçim günü oy verme güvenliği ve üçüncü kısım da seçim günü akşamı oy sayımının güvenliği. Sonuçların, listelerin, bütün evrak ve oy pusulalarının ilgili yerlere sağlıklı ve seçim hukukuna uygun bir şekilde iletilmesidir. kampanya dönemi tedbirlerimiz, miting alanları, toplanma alanları, stant çalışmaları, broşür dağıtımı ve bu seçimin ramazana denk gelmesiyle iftar programlarını kapsayacaktır. Ayrıca dijital ortamdaki güvenliği de tesis etmek maksadıyla özellikle sosyal medyada terör örgütü propagandası veya başka türlü provakasyonların ortaya getirilmesini ve dijital seçim çalışmalarını engellemeye yönelik siber suçların takibini yapmak maksadıyla, ilgili birimlerimiz görevleri başındadır. Elbetteki burada dikkat edeceğimiz en önemli konu, güvenliği bahane edip ifade özgürlüğünün önüne geçmemektir. Hayatımızın genel gidişatını yönetme yetkisini, ne kadar vergi vereceğimizi, nasıl bir kanun anlayışıyla yaşayacağımızı belirleyecek kişileri seçiyoruz. Bu önemli bir karardır. Esas olan özgürlüğü temin edebilmektir. ”

Erken bir seçim olması nedeniyle seçim kampanya döneminin çok kısa süreceğini kaydeden Soylu, yaklaşık 25 günlük bir süreçte bütün siyasi partilere kendilerini ifade etme alanı bırakma, huzur ve güveni temin etmenin görevleri olduğunu aktardı.

Soylu konușmasında, güvenliğin özgür bir ifade ve tercih ortamını sağlamak için var olduğunu, bu nedenle temel sorumluluklarının birilerinin başkalarının özgürlük alanına müdahil olamayacağı, tercihlerin özgürce yapılabileceği güvenli bir ortamı tesis etmek olduğunu söyledi.

Kampanya döneminde basına açık ve kapalı toplantılarda güvenlik tedbirlerini alırken, üçüncü göz kullanacaklarını, alınan tedbirleri dışarıdan izleyecek ve kontrol edecek birimler oluşturacaklarını aktaran Soylu, huzur uygulamalarında bunu 4+1 modeli olarak başarıyla gerçekleştirdiklerini, aynı başarıyı bu dönemde de tekrar edeceklerini belirtti. İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti:

“Seçim kampanyalarında 18 yaşından küçüklerin seçim broşürü, seçim materyali, afiş dağıtmasına izin verilmemesi kararını aldık. Çünkü takdir edersiniz ki bu çalışmalarda kişiler heyecanları dolayısıyla bazen aşırı tepkisel olabiliyorlar, gerginlikler yaşanabiliyor. Mahallenin küçük çocuklarının ellerine siyasi parti broşürleri tutuşturup onları tanımadıkları insanların önüne, evine, kapısına yollamak, çocuklarımız açısından bir risk içermektedir. Dolayısıyla çocuklarımızı koruma adına böyle karar almış olduk.”

531 bin personel seçim günü görev başında olacak

Seçim gününde İçişleri Bakanlığındaki kolluk birimlerinin bütün izinlerinin kaldırılacağını, emniyet, jandarma, güvenlik korucusu ve gönüllü güvenlik korucularıyla toplam 531 bin personelin seçim günü görev başında olacağını bildiren Soylu, bunun yanı sıra güvenlik tedbirlerine yardımcı olmaları amacıyla 74 helikopter, 18 İHA, 6 İKU ve diğer kara araçlarının seçim günü ve kampanya döneminde görev başında olacağını ifade etti.

Yerel emniyet birimlerinin elinde bulunan daha küçük droneların da bu süreçte kullanılacağını anlatan Soylu, Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezleri (GAMER), jandarma ve emniyet istihbarat birimleri, bütün güvenlik kamera sistemleri ile entegre şekilde bu süreçte yer alacağını dile getirdi.

“Gerek hassas kişi ve yerlerin korunması gerek enerji alt yapısına dair önem arzeden yerlerin korunması gerek kampanya dönemindeki güvenlik konularında gerekse olası provakatif eylemlere ilişkin ilgili bütün birimlerimiz ve personelimiz tam kapasite ile görevi başında olacaklardır.” diyen Soylu, oy kullanılan yerlerde görev alacak personele hizmet içi eğitim verileceğini, merkezde ve valiliklerde alınan seçim güvenlik tedbirleri konusunda basına sürekli bilgilendirmeler yapılacağını vurguladı.

“Türk demokrasisinin en başarılı olduğu konulardan biri, seçim güvenliği”

Seçim günü, üzerinde silah bulunan kişilerin seçim sandıklarının bulunduğu binalara girişlerine izin verilmeyeceğine işaret eden Soylu, aynı şekilde üzerinde propaganda etkisi olan rozet ve amblem bulunduran kişilerin de sandık mahalline girmelerine, her seçimde olduğu gibi bu seçimde de müsaade edilmeyeceğine dikkati çekti.

Güvenlik kameraları ve aydınlatmanın hassasiyet gösterecekleri konuların başında geldiğini belirten Soylu, mevcut güvenlik kameralarının sağlıklı çalışmasına, sandık kurullarının olduğu, oy torbalarının depolanacağı yerlerin aydınlatılmasına ilişkin tedbirlerin alınacağını söyledi.

Bakan Soylu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Seçimi bir tek kelimeyle ifade et derlerse seçim ‘hukuk’tur arkadaşlar ve herhangi bir eksikliğin telafi edilemeyeceği bir hadisedir. Dolayısıyla biz merkezden Yüksek Seçim Kurulu ile sürekli istişarede olacağız ve Yüksek Seçim Kurulundan gelen bütün genelgeleri, tebligatları teker teker sizlere aktaracağız. ‘Ben çok seçim geçirdim, ben bu işleri iyi bilirim’ dediğiniz an, yanılgıya düşeceğiniz andır. Onun için gerek Seçim Kanunu gerek Yüksek Seçim Kurulunun bu konuda ortaya koymuş olduğu tebliğ ve yorumların, talimatların tamamı bizatihi arkadaşlarımız tarafından, valilerimiz ve güvenlik birimlerimiz tarafından bilinmeli ve yenilikler takip edilmelidir. Bu seçimin diğer seçimden farkı seçim kanunlarında yapılan değişikliklerdir ve bu yenilikleri bizim herkesten iyi bilmemiz ve saha pratiğimize yansıtabilmemiz lazımdır. Seçim alışkanlığı ve seçim güvenliği konusu Türk demokrasisinin en başarılı olduğu konulardan birisidir. Vatandaşlarımız ve ülkemizin seçimle ilgili kurumları bu işle ilgili büyük bir tecrübeye, ferasete ve pratiğe sahiptir. Örneğin Amerika seçim meselesini eline yüzüne bulaştırmış bir ülkedir. Her başkanlık seçimi sonrası günlerce tartışması sürer. Oysa Türkiye’de pazar seçim olur, pazartesi herkes rutin olarak işine başlar.”

“Bütün vatandaşlarımız, huzur ve kardeşlik içinde sandığa gidecek”

16 Nisan referandumunda da İçişleri Bakanlığı olarak iyi bir sınav verdiklerini dile getiren Soylu, kolluk ve idari birimlerle kampanya döneminde ve seçim günü akşamına kadar Bakanlığın özgür ifade ortamını ve seçim güvenliğini temin etme konusunda ülkenin her köşesinde başarılı olduğunu anımsattı.

Bu başarıyı 24 Haziran’da da tekrarlayacaklarına inandığını aktaran Soylu, “İnanıyorum ki bütün vatandaşlarımız, huzur ve kardeşlik içinde sandığa gidecekler, iradelerini sandığa yansıtacaklar ve bir bayram havası içinde geçecek olan bu seçim döneminin sonunda, kazanan, her şeyden önce demokrasimiz ve ülkemiz, kazanan asil milletimiz olacaktır.” dedi.

Bakan Soylu toplantı sonrası, Uluslararası Dağ Bisikleti Mardin Kupası Yarışması’nın açılışını gerçekleştirdi.