Hayatta bazı insanlar ortaya koydukları eserlerle, bazı insanlar da temsil ettikleri değerlerle toplum nezdinde farklı bir yere sahip olurlar. Bu ülkenin insanları, bu akşam itibarıyla temsil ettiği misyonun hayat boyu farkında olmuş ve bunun sorumluluğunu, hayat boyu verdiği siyasi mücadeleyle yerine getirmeye çalışmış önemli bir siyasetçisini kaybetmiştir.

Aydın Menderes’in vefat haberinin bu ülke insanının zihninde yarattığı burukluk, yıllar önce verilmiş haksız bir kararın temyizidir; göstermelik mahkemelerin göstermelik kararlarının halkın vicdanı tarafından kabul görmeyişinin bir tezahürüdür.

Bu ülke insanının daha fazla demokrasiye ulaşabilmesi uğruna sürekli bedel ödemiş, sürekli canlar vermiş bir ailenin siyaset cephesinde çarpışan son neferidir aramızdan ayrılan. Ağır bir biyolojik travma geçirmiş olmasına rağmen yıllardır düşünen, yazan, fikir üreten, tepki koyan, direnen, savunan bir siyaset hayatı ortaya koymuş; neyi ve kimi temsil ettiğini asla unutmadan babasını asanlara inat, o demokrasi mücadelesini sürdürmüş; bu ülke insanına “kendi seçtiği başbakanından kalan bir hatıra”’ydı Aydın Menderes.

Etliye sütlüye karışmadan babasının isminden nemalanmayı düşünmeyen, sanki 1960’ın öcünü alırcasına vesayet rejimine karşı mücadelesini sürdüren çok önemli bir siyasi kimliği kaybetmiş bulunuyoruz. Fikirlerini, söylemlerini derinlemesine incelemeden, sırf bu inadına ve inancına bakarak dahi demokrasi mücadelesine dair önemli ipuçları alabileceğimiz sayın Aydın Menderes’i kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyim.

Değerli büyüğüm, rahmetli başvekilimin kıymetli hatırası sayın Aydın Menderes’e Cenab-ı Hak’tan rahmet, bu zorlu hayat ve siyaset mücadelesinde desteğini bir an olsun esirgemeyen saygıdeğer eşi başta olmak üzere bütün ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Süleyman Soylu