Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin “Bu hainler başarılı olmuş olsalardı, Türkiye 100 yıllık bir travmanın, bir savunmanın ve içinden çıkamayacağı bir kaosun içine girecekti.” dedi.
Bakan Soylu, Palandöken Kayak Merkezindeki bir otelde düzenlenen AK Parti Gençlik Kolları Eğitim Kampına katıldı.
Burada bir konuşma yapan Soylu, Anadolu’nun bir kardeşlik coğrafyası olduğunu ifade ederek, “Cümlelerin ve kelimelerin en hafif olduğu dönemdeyiz. Bu millet öyle bir hal dili ortaya koymuştur ki onun ifadesinin cümlelerle, kelimelerle, sözlerle anlatılması bile yetersizdir. 15 Temmuz böyle bir tarihtir. Çünkü insan için kıymetli olan hayatıdır, ülkesidir, vatanıdır, ailesidir, namusudur, bayrağıdır ezanıdır. Bütün bunların tehlikeye düştüğü andan itibaren insanın insan olma erdemi bir sınava tabidir.” dedi.
FETÖ’nün darbe girişimiyle milletin hezimete düşürülmek istendiğini dile getiren Soylu, bu büyük milletin, her bireyiyle, millet olma erdeminin ne olduğunu 15 Temmuz’da gösterdiğini vurguladı.
FETÖ’nün darbe girişiminin, etrafındaki coğrafyaya huzur veren bir ülkenin düşürülmesi hareketi olduğunu anlatan Bakan Soylu, “Türkiye, 15 Temmuz’da 21. asırda Türkiye’nin başlattığı hareketle bir milat ortaya koymuştur. Türkiye’de 21. asırda başlayan bu sürecin 15 Temmuz’da Türkiye’yi nasıl bir milli şuura ulaştırdığı, 15 Temmuz günü bu milletin ortaya koyduğu asil bir duruşla bir kez daha resmedilmiştir. Bu resim esas itibarıyla yarın gelecek nesillerimize emanet olarak bırakabileceğimiz bir resimdir.” diye konuştu.
Soylu, Gezi olayları, 17-25 Aralık darbesi, 6-7 Ekim olayları ve 15 Temmuz’un aynı karargahın Türkiye’yi birbirine düşürme tezgahının uygulandığı mühendislik mekanizmaları olduğunu belirterek, bu olaylarla zayıflatılan bir Türkiye, birbirine düşürülen birbirine itimatı olmayan bir Türkiye, sistemi bocalayan bir Türkiye arzu edildiğini söyledi.
FETÖ’nün milletin demokrasiye olan tutkunluğunu hesap edemediğine dikkati çeken Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demokrasi denilen kavramı ve milletin bu konudaki tutkunluğunu, istiklaline, hürriyetine aşık bir milletin karakterini hesap edemeyen bir anlayışla karşı karşıya kaldık. Liderinin onlarının için ne ifade ettiğini anlamayanların ortaya koyduğu planlar, bu milletin hedefleriyle ve liderleriyle buluşmasıyla ters düz ediliyor. 21. asır başka bir şekilde okunması gereken bir asırdır. Doğu ve batı arasındaki ekonomik farklılıklar, insan kaynağı farklılıkları, enerji ihtiyacının ortaya koyduğu süreçler ve özellikle Anadolu coğrafyasının ifade ettiği modern İpekyolu kavramı bu yeni dünyanın en önemli kodlarından bir tanesidir. Bu yeni dünyayı kim dizayn edecek, insanlar mı, mühendisler mi, milletler mi, ‘biz bu dünyanın hakimiyiz’ diyenler mi, yoksa ‘biz insanca yaşamak istiyoruz’ diyenler mi? Mücadele, bu mücadele. Doğu ile batı arasındaki en önemli eksene sahip olan ve bizim modern İpekyolu dediğimiz bir anlayışı bugün kendi coğrafyamızda tarihler sonra yeniden buluşturan bir Türkiye’yi ters düz etmek isteyenler, aslında 3. havalimanının, bölünmüş yolların, Marmaray’ın, Avrasya Köprüsü’nün, Osman Gazi’nin neyi ifade ettiğini çok iyi analiz edenlerdir.”
“Gelişen Türkiye dünya güçlerini rahatsız ediyor”
Soylu, 400 yıldır dünyayı Avrupa’nın yönettiğini anlatarak, son 15-16 yıldır gelişen ve büyüyen Türkiye’nin dünya güçlerini rahatsız ettiğinin altını çizdi.
Darbe girişiminin başarılı olması halinde Türkiye’nin 100 geri gideceğini belirten Soylu, “Bu hainler başarılı olmuş olsalardı, Türkiye 100 yıllık bir travmanın, bir savunmanın ve içinden çıkamayacağı bir kaosun içine girecekti.” dedi.
Soylu, gelecek 100 yılın demokrasi ve millet şuuru açısından da 15 Temmuz’un garantisi altında olduğunu vurgulayarak, 15 Temmuz’da, bu millete karşı kötü niyet besleyenlere karşı milletin ne yapacağını gösterdiğini kaydetti.
“Onlara da demokrasinin, insanlığın ne olduğunu anlatacağız”
Demokrasiden bahseden ülkelerin darbe girişimi sonrası sessiz kalmasını eleştiren Soylu, şöyle konuştu:
“Dün demokrasi diyenler, dün Avrupa değerlerinden bahsedenler 15 Temmuz’dan itibaren kimsenin duyamadığı seslerle konuşmaktadır. Demokrasiyi vazgeçilmez bir değer olarak nitelendirenlerin bizimle ticari, sosyal, ekonomik, siyasi ilişkiler içerisinde bulunanların, güya müttefiklerimizin o gece ve ondan sonraki günlerde nasıl sessiz kaldıklarını gördükçe aslında demokrasi sadece FETÖ, PKK için değil demokrasi aslında dünyada kendini medeni olarak ifade eden ülkeler için de bir istismar kaynağıymış. Onlara da demokrasinin, insanlığın ne olduğunu anlatacağız.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu, 2050 yılında Avrupa’nın Türkiye’den 10 yaş daha yaşlı bir nüfusla karşı karşıya kalacağına ve Türkiye’nin bu coğrafyanın en genç nüfusu olacağına işaret ederek, “65 yaş üzerindeki nüfus, onlarda yüzde 30 civarındayken bizde ancak yüzde 20 olacak. Bizim için bu yüksektir. Bizim yüzde 10’un üzerine çıkmamamız lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla 3 çocuğu ortaya koymasının temel sebebinin siyasi bir anlayış olduğunu niteleyenler zavallıdır. Stratejik ve geleceğe yönelik bir anlayışın kendisidir. Bu coğrafyada genç, eğitimli, bilim ve ilimle donatılmış, özgüven duyan bir nüfusa ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.