Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelenin sonuna kadar süreceğini belirterek, “Hiçbir geri adım, söz konusu değildir. Bu ülkede son terörist temizleninceye kadar bu mücadele devam edecektir” dedi.
Soylu, Sürmene Oylum Derneği (SOYDER) tarafından Üsküdar’da düzenlenen “Trabzon’da Birlik, Ülkede Bütünlük” programında yaptığı konuşmada, memleketin ihtiyacı olan birlik ve beraberliği beraberce oluşturduklarını ifade etti.
Geçen yılki seçimlere değinen Soylu, birilerinin 7 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye’yle ilgili farklı düşüncelere girdiğini anlatarak, şöyle devam etti:
“(Artık koalisyonlarla birbirleriyle kavga eden, çekişen hükümetler gelecek) diye birilerinin iştahı kabardı. Birileri de bunun yanı sıra fırsattan istifade etmeye çalışırken, birileri de Güneydoğu’da, ‘öz yönetimler, özerk yönetimler’ oluşturmaya çalıştılar. Zannettiler ki biz istediğimiz gibi bunu rahat kurarız. Buranın bin yıllık bir medeniyet olduğunu, burada büyük bir millet hakkı olduğunu, burada demokrasinin egemen olduğunu unutuverdiler. Zannettiler ki bu kaostan, bu boşluktan, bu belirsizlikten istifade eder, istediklerini yaparlar.”
Kendisinin daha önce birçok kez “Çok güvenmeyin Kandil’i başınıza yıkarız” dediğini aktaran Soylu, “Ortaya konulan terörle mücadeledeki bu kararlı tutumla, Türkiye’nin ne yapıda olduğu bir kez daha ifade edilmiştir.
Hiç endişeniz olmasın. Terörle mücadele, sonuna kadar sürecektir. Hiçbir geri adım, söz konusu değildir. Bu ülkede son terörist temizleninceye kadar bu mücadele devam edecektir. Bu ülke ve bu medeniyet size emanettir. Biz bu medeniyeti yeniden ihya ve inşa ederek, daha yukarılara taşıma sorumluluğundayız” diye konuştu.
Soylu, Türkiye’nin, Suriye’den gelen 2 milyon 700 bin kişiye ev sahipliği yaptığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ülke, 120-130 yıl önce Kafkaslar’dan, oradaki mezalimden buraya gelen Gürcü, Abhaz ve Çerkezlere ev sahipliği yapan, medeniyet olan, yurt olan bir ülkedir. Bu ülke, sadece bizim ülkemiz değil, zenginleşmek istediğimiz doğru, kalkınmak istiyoruz doğru. Çünkü bu medeniyetin ve değerlerimizin, geleneğimizin, göreneğimizin, ananemizin, kültürümüzün tamamını, sadece bu Anadolu medeniyetine değil, etrafımızdaki bütün coğrafyaya, bütün dünyaya nakşetmek istiyoruz.
Her tarafa bu medeniyetin bütün değerlerini, aile yapımızı, ahlakımızı, değerlerimizi, inancımızı, birbirimize olan saygımızı muhabbetimizi anlatmak istiyoruz. Etrafımızdaki coğrafyaya demokrasiyi ilmek ilmek örmek istiyoruz. Ortadoğu’da hesap kurmaya, oyun kurmaya çalışanlara, güçlü bir Türkiye’yi, kuvvetli bir Türkiye’yi, 25 bin dolar seviyesine geldiğimizde, dünyanın on büyük devletinden biri olduğumuzda, bütün dünyaya sözünü anlatan bir Türkiye’yi hep beraber ortaya koymak istiyoruz.”
Taşeron işçilerin kamuda istihdamı
Bakan Soylu, taşeron işçilerin kamuda istihdamı konusunda “Seçim öncesi söylediğimiz gibi alt işverende çalışan, vatandaşımızın taşeron olarak bildiği, ama bizim öncelikle asıl çalışanları kadroya alacağımızı söz vermiştik. Fakat değerlendirmelerimizi yaptığımız süreçten sonra sadece asıl işte çalışanlar değil, yardımcı işlerde çalışanları da işe almamız lazım geldiğini, sayın Başbakanımızın talimatı, hükümetimizin kararıyla gerçekleştirmeye çalıştığımız önemli ve büyük bir adımın çalışma hayatımızın en önemli adımlarından bir tanesini de bugün atmanın mutluluğu ve huzuru içerisindeyiz. Bu kardeşlerimizin hepsi kamuda istihdam edilecekler. Bugün hangi maaşları alıyorlarsa 3 yıllık sözleşmeyle ondan sonra da devam edecek sözleşmelerle kamuda çalışmaya aynı şekilde devam edecekler. Aynı zamanda mali, sosyal, sendikal hakları olacak” ifadelerini kullandı.
Yeni bir anayasaya doğru adım attıklarını belirten Soylu, “Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu ve birçok kez değişen anayasasının ruhu, bir darbe anayasasının ruhudur. Bizi birbirimizden, değerlerimizden ayıran, Türkiye’yi ayrıştıran, ötekileştiren bir zihniyete sahiptir. Şimdi bu anayasayı değiştireceğiz. Bizim araba 150 kilometre gitmek istiyor. Bu anayasa bizi 25-30 kilometre ile beraber götürüyor. Türkiye’nin bütün farklılık ve çeşitliliklerini, ananelerini içine alabilecek yepyeni bir anayasa ile inşallah birlikte olacağız. Başkanlık sistemini de inşallah milletimizin bu güzel anlayışıyla Türkiye’ye taşıyacağız. AK Parti birçok değişimin altına imza attı. Bir değişikliği daha gerçekleştirelim. Bu, her an bizi sendeletebilecek parlamenter sistemi değiştirip başkanlık sistemini Türkiye ile bütünleştirelim. Bunu şimdi yaptık, yaptık… Dertleri ne biliyor musunuz? Türkiye’nin hızla gelişmesini engellemek. Eğer şimdi yapamazsak bir daha bunu Türkiye’ye yaptırmazlar. Niçin? Çünkü ‘bundan sonraki yıllarda Türkiye bir daha Recep Tayyip Erdoğan bulamaz’ diyorlar. Allah nasip edecek Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilk başkanı da halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacak. Ne anlatırlarsa anlatsınlar. Millet bizimle beraber” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu memleket sahipsiz değildir”
Süleyman Soylu, “Seçim öncesi ve 7 Haziran öncesi de hep beraber bir araya gelmişler. Türkiye’nin tek başına iktidarının devam etmemesi için, bakın bugün yine bir aradalar. Neredeler? Bir mahkeme salonunda konsoloslarıyla, elçileriyle, muhalefet partilerinin tamamıyla. PKK’yı anladım, CHP’nin bunlarla ne işi var? Bunu nasıl izah edecekler? Bunu nasıl anlatacaklar? Orada Türkiye’nin milli güvenliğine dayalı bir casusluk olayına, bunlar ne zaman heveslendi. MİT tırlarının bir şekilde basılmasına yönelik olayın mahkemeye yansıtılmasında, ülkenin birliği, bütünlüğü, güvenliği için yayımlanmaması gereken bir haberi yayımlayanlar… Bakın dünya neler yapıyor, ABD neler yapıyor bu konularda? Avrupa neler yapıyor ama kendi yaptıklarını görmüyorlar. Öteki taraftan Türkiye’nin kendi güvenliğine yönelik bir anlayışı sabote temek için ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koymaya çalışıyorlar. Bilsinler ki bu ülke, bu memleket sahipsiz değildir” şeklinde konuştu.