En önemli gücümüz gençlerimiz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Bizim en temel avantajlarımızdan bir tanesi genç nüfusumuzdur.” dedi.

Soylu, Kırklareli Ticaret Borsası Toplantı Salonu’nda düzenlenen Siyaset Akademisi’nde, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Avrupa ve Amerika ölçeğinde seçim meselesini, çok parti siyasi döneme geçtiğinden itibaren iyi yaptığını söyledi.

Türkiye’nin 2014 yılında bir seçime daha gireceğini belirten Soylu, tüm partilerin seçimlere hazırlandıklarını bildirdi.

Tüm partilerde adayların belirlenmeye başladığını ifade eden Soylu, şöyle konuştu:

“Seçim sonuçları konusunda, seçim süreci konusunda, seçime şaibe karıştırılmaması konusunda, Türkiye hangi dönemde olursa olsun, 1946 seçimleri hariç ciddi bir şekilde dünya tarafından takdir edilen ülkelerin başında gelmektedir. Türkiye bir seçime daha gidecektir. Göreceksiniz akşam saat 17.00’da sandıklar kapanacak. Doğu’da ve Güneydoğu’da 16.00 saatlerinde sandıklar kapanacak. Akşam saat 21.00’de Türkiye’deki seçimin hangi noktada olduğunu görebileceğiz.

Türkiye’de siyasi partilerin seçim sonuçlarını değerlendirmeden, biz bazı ajanslardan ön seçim sonuçlarının değerlendirmelerini çok net bir şekilde alabiliyoruz. İnşallah hem ülkemiz, hem milletimiz, hem geleceğimiz, bölgemiz için çok hayırlara vesile olacak, güzel sonuçlara vesile olacak ülkemizin kalkınması, ülkemizin zenginleşmesi için daha fazla özgürleşebilmesi için, daha fazla demokratikleşebilmesi için önemli bir seçim sonucu olacağını hep beraber düşünüyoruz.”

Soylu, Tekerleğin icadından, ateşin bulunmasına kadar insan oğlunun tek uğraşının bilgiye ulaşmak olduğunu anlatak, bilgi toplumunda ve bilgi çağında olduğumuzu kaydetti.

21. yüzyıl kendisinden önceki yüzyıllardan farklı olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

“İnandığımız Allah, peygamberleri bir tek görev ile yeryüzüne göndermiştir ve onları görevlendirmiştir. Kutsal mesajı insanoğluna doğru bir şekilde anlatabilmek üzere görevlendirmiştir. Doğru bilgi esastır. Yani insanoğlu var olduğu Hz. Adem’den bu güne bir tek, doğru bilginin peşindedir. Siyasetinde en önemli gücü bilgidir. Yepyeni bir yüzyıldayız. 21. yüzyıl çok farklı güçlerin etkisi altında, çok daha farklı değişik dinamiklerin etkisi altında ve çok daha farklı paradigmaların etkisi altında bir yüzyıldır. 21. yüzyıl bizim önümüze yepyeni fırsatlar çıkartmaktadır. 21. yüzyıl kendinden önceki yüzyıllar farklı olarak talepleriyle, arzularıyla, istekleriyle, problemleriyle ve çözümleriyle karşı karşıyadır.

Eskiden belediyeler kendi çöplerini toplarken, başka sınır belediyelerin sınırlarına çöpü boşaltmak için çaba sarf ederken bugün her belediye, kendi çöplerinden bir dönüşüm ve enerji elde etmenin ve ondan istifade etmenin çabası içindeler.

Laboratuvarlarda petrol üretilebilen aşamaya gelmiş bir dünyayız. Dünya yeni bir anlayışla karşı karşıyadır. Dünyada küresel güç eksenleri değişmektedir. Kendi füzesini yapabilen, kendi helikopterini yapabilen, kendi tankını yapabilen ve kendi uçağını yapmak için adım atabilen bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız. Kendi insanına, kendi mühendisine güvenen bir Türkiye. Kimse 21. yüzyıl ile 20. yüzyılı karıştırmasın. Türkiye dünya ile rekabet ettiği gibi kendisiyle de rekabet edebilen bir anlayış, yani kendisinin koyduğu hedefleri, kendisinin geçtiği bir anlayışı ortaya koymaktadır.”

Soylu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 yıldır sadece Türkiye’nin değil, Türkiye’nin etrafındaki coğrafyanın ve dünyanın en önemli aktörlerinden birisi haline geldiğini bildirdi.

”En önemli gücümüz gençlerimizdir”

Dünya nüfusunun yaşlandığına dikkati çeken Soylu, Türkiye’nin bu avantajı iyi değerlendirmesi gerektiğini vurguladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yüzden 3 çocuk uyarısında bulunduğunu belirten Soylu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Avrupa’da her 100 kişiden 29’u 2050 yılında 65 yaşının üzerinde olacak. Japonya’da her 100 kişiden 39’u 65’in üzerinde olacak. Rusya’nın nüfusunun yüzde 20’si azalacak. Ukrayna nüfusunun yüzde 50’si 65 yaş üzerinde olacak. Japonya’da Paro adlı bir robot üretilmiş. Her 100 kişiden 40’ı 65 yaşının üzerinde olacağı için bunların da büyük bölümü yalnız yaşayacağı için veri tabanına 500 bin kelime yüklemişler. Ağlayabiliyor, gülebiliyor, arkadaşlık yapabiliyor ve konuşabiliyor. Avrupa yüzde 28, yüzde 29’ken biz 2050 yılında 65 yaş üstü nüfusumuz 18,5, 19 olacak.  Bir vesile ile 2,1 doğurganlık oranının altına düştüğümüz anda hem nüfusumuz azalıyor, hem de yaşlanıyoruz. Şimdi ne için Sayın Başbakan’ın 3 çocuk dediğini anladınız mı? Eski dünyada değiliz. Eskiden beyin göçünden korkardık. Benim kendi tespitim, artık dünyanın her noktasına adam sarkıtma zamanı gelmiştir.

Ukrayna, İran, Suriye, Gürcistan, Almanya, Fransa dahil bundan 25 yıl sonra bu ülkede yetişen evlatlar oralarda en önemli pozisyonlarında olacaklar. 1960’dan sonra  Almanya bizden işçi istedi. Biz Anadolumuzdan insanları gönderdik. Dedik ki ‘evinizi açacaklar 10 bin avroluk maaşlarınızı kendi şirketlerinin en üst noktalarında değerlendirmek için çaba sarf edeceklerdir’. Bizim en temel avantajlarımızdan bir tanesi budur. Genç nüfusumuz. Onlar yaşlanırken bizim nüfusumuz, onlara nazaran 10-11 yıllık genç aralığını hatta belki de daha fazla artırarak 12, 13, 14’lere çıkartarak bir şekilde devam ettirmek zorundayız. Şu anda en büyük avantajlarımızdan biri budur.”

Soylu, Türkiye’nin en temel problemlerinin çözümlendiğini de sözlerine ekledi.

Siyaset Akademisi’ne AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan, İl Başkanı Ahmet Zeki Kılavuz ile partililer katıldı.